☞YAZIYI OKUMADAN ÖNCE YUKARIDAKİ VİDEOYU İZLEMEYİ UNUTMAYIN.☜
Yaklaşık 2 hafta evimizde dünyanın en özel ailesini ağırladık. 4 çocuklarıyla birlikte, 1928 model bir arabayla ve sabit bir gelirleri olmadan gezen Zapp ailesi hepimizin ağzındaki klasik para, çocuk, iş bahanelerine meydan okuyan bir hayat yaşıyor. İnanılmaz hikayelerle dolu, çok ilham verici bir hayatları var.
YOLA 2 KİŞİ ÇIKMIŞLAR
Herman ve Candeleria 16 yıl önce yola çıktıklarında 2 kişilermiş. Çocuklar yolda doğmuş, yolda büyümüş. Kimisi hastanede, kimi ebeyle. Bir ülkede konuşmayı, diğerinde emeklemeyi, öbüründe yürümeyi öğrenmişler. Herman ve Candelaria yola çıkmadan önce çat pat İngilizce konuşuyorlarmış. Ne de olsa insan olmak evrenseldir diyip yola çıkmışlar.
NASIL GEÇİNİYORLAR?
Aslında yola çıktıklarında planları sadece 6 ay yolda olmakmış. Arjantin’den başlayan Alaska’ya giden bir yolculuk planlamışlar ve tüm birikimleri 4000 dolarmış. Nitekim 6 ay sonra hala Latin Amerika’dalarmış ve hala yola devam etmek istiyorlarmış. O noktada tüm paralarını bitirmişler, hatta geri dönmeye yetecek kadar bile paraları yokmuş. Şu an üzerinden 16 sene geçmiş ve hala yoldalar. Nasıl geçindiklerini, çalışmadan 16 yıldır gezebilmelerinin sırrını en yukarıdaki videodan izleyebilirsiniz.
1928 MODEL BİR ARABAYLA GEZMEK?
Sırasıyla önce Amerika kıtasını, sonra Asya ve Okyanusya, sonra Afrika’yı gezmişler.
16 sene önce, yola ilk çıktıklarında
16 senedir geziyorlar ama daha 3 hafta önce (Ocak 2015) İstanbul’a vararak Avrupa’ya ilk kez ayak bastılar! Öyle derin ve yaşaya yaşaya geziyorlar gittikleri yerleri. 1928 model bir arabayla gezmek de yavaşlatıyor tabi: Genelde saatte 30-40 km bir hızla gidiyorlar. Eğer yol şartları iyiyse, yapabildikleri maksimum hız saatte 60km. Bir aceleleri de yok, çünkü hayatı kaçırmıyorlar zaten.
Arabanın 1928 model ve eski teknoloji olmasına bakmayın! Onunla çöl de geçmişler, buzul da! Onları şimdiye kadar 60 ülkeye taşımış. Hatırı sayılır sayıda yolda kaldıkları da olmuş tabi. 🙂 Yola çıktıklarında araba tamirinden de anlamıyorlarmış. Onu da İngilizce gibi denize düşerek öğrenmişler.
SİZ DE ONLARA EVİNİZİ AÇIN!
Sorduğunuzda, “Bu bizim başarımız değil. İnsanların katkısıyla mümkün oldu herşey” diyorlar. Çünkü gittikleri her yerde onları hiç tanımadan kapılarını açan insanlar var. Biz de onlardan biriyiz. İstanbul’a geldikleri ilk gün onlarla tanıştık. Henüz kalacak yerleri yoktu. Dedik gelin bizde kalın. 2 haftaya yakın bizim konuğumuz oldular. Şu ana kadar 1500 evde uyumuşlar!
ÇOCUKLARIN EĞİTİM?
Bu onlar için çok hassas bir konu. Cevaplarını videoda bulabilirsiniz.
☞EN ÜSTTEKİ VİDEOYU İZLEMEYİ UNUTMAYIN!☜
MÜTHİŞ HİKAYELERİ VAR!
Tahmin edersiniz ki inananılmaz hikayeleri var. Amazon kabilelerinden iki yerliyi ikna edip, arka tekerler bir sala, ön tekerleri bir sandala gelecek şekilde arabalarını iki el yapımı sandala yükleyerek 2 haftada Amazon’u geçmişler, yol boyunca pirana avlayıp yemişler, fillerin arasında kamp kurmuşlar, Afrika’da eşyaları çalınmış, vs, vs…
AŞAĞIDAKİ SORULAR VİDEOLARDAKİLERDEN BAMBAŞKA SORULAR. VİDEODA HAYAT HİKAYELERİNİ BULABİLİRSİNİZ.
Ne zaman ve nerede doğdunuz?
Herman: Haziran 1968
Cande: Mayıs 1970, Buenos Aires, Arjantin
Pampa: Haziran 2002, ABD
Tehue: Mart 2005, Arjantin,
Paloma: Kasım 2007, Kanada
Wallaby: Mart 2009, Avustralya
Bize çocukluğunuzu anlatır mısınız? Büyüdüğünüz yer hakkındaki en ilginç şey nedir?
Cande: Ben bir çiftlikte büyüdüm. Ailenin bağımsız çocuğuydum. Ailem bizi çiftlikte olabildiğince özgür bırakırdı. Kardeşlerimle beraber bütün gün dışarıda oynardık ta ki annem öğle yemeği için zili çalıncaya kadar. Oynarken birbirimize göz kulak olurduk böylece sorumluluk almayı çok erken öğrendim. 2 aylık yaz tatillerinde her zaman kuzenlerimde ve arkadaşlarımda kalırdım. Eve her geri döndüğümde babam aynı soruyu sorardı “Beni özledin mi kızım?” ve ben nasıl yalan söyleyeneceğini bilmiyordum! Bu yüzden cevabım hep “Hayır” olurdu ama onun “Evet” yerine bu cevabı tercih edeceğini biliyordum. Küçüklüğümden beri seyahat etmekten çok keyif alırım.
Nasıl bir aileden geliyorsunuz? Kardeşleriniz var mı? Anneniz ve babanız nasıl insanlar?
Herman: 10 yaşıma kadar tek çocuktum sonra bir erkek kardeş ve iki kız kardeşim oldu. 9 yaşıma kadar büyükbabam ile onun çiftliğinde yaşadım. Daha sonra annemle yaşamaya başladım. Babamı 18 yaşımdayken San Francisco, ABD’de tanıdım. Babam hayatı boyunca bir yerden başka bir yere dolaşmak zorunda kaldığı için seyahat etmekten nefret ederdi. Savaş sırasında Polonya’dan Almanya’ya …. İngiltere’ye, Arjantin’e ve nihayet ABD’ye gelmişti ….
Cande: Ben dört çocuğun en küçüğüyüm ve doğumum ailem için sürpriz olmuş. En büyüğümüz abim ve benden büyük iki kız kardeşim var. Babam bir doktor, çok akıllı ve ciddi bir insandır. Annem ise ev hanımıydı ve uyumlu biriydi. Babam tatil için hep aynı yere giden insanlardandı. Hayal kırıklığına uğramaktan korktuğu için hep aynı otele giderdi. Ama annem, ben ve kardeşlerim hep değişiklik peşindeydik ve yeni yerler denemek isterdik.
Eğitim durumunuz nedir? Yollara düşmeden önce hangi işle uğraşıyordunuz?
Herman: Çok büyüleyici bir konu olmasına rağmen iktisat okumayı yarım bıraktım…. ama… ne öğrenirseniz öğrenin hayat iktisattaki gibi işlemiyor! Buna bayılıyorum! Benim Fiber optik ağları ile ilgili bir şirketim vardı. Tutkum olduğu için bu şirketi kurmadım. İyi kazandıran bir iş olduğu için kurdum.
Cande: Ben Zooteknik mühendisiyim, yani ürünlerinden yararlanılan hayvanların üretimi ile ilgilenirdim. Ayrılmadan önce Arjantin’in başkentinde yaşıyorduk ve babamın işyerinde onun asistanlığını yapıyordum.
Sıradan bir hayatı geride bırakıp dünyayı gezmeye nasıl başladınız?
Herman: Cevabı sen söyledin … kim sıradan bir hayat ister ki.
Cande: Bu benim hayalimdi. Seyahat etmek hep tek hayalim oldu. Yolculuğa başladıktan sonra ise dünyayı gezmek en büyük hayalim oldu. İlk adımı atmak çok zordu. Ama başladıktan sonra bunu daha önce yapabileceğimizi fark ettik. İlk adımı atmaktan o kadar korkmuştuk ki hayalimizi 4 sene ötelemiştik.
Biz başka fırsatlar aramıyorduk ya da bir şeyden kaçmıyorduk. İyi bir hayatımız vardı, harika bir evlilik, iş, araba, güzel bir ev… ama hayatımızda hep bir şeyler eksikti … Bu bizim hayalimizdi.
Bir idolünüz var mı? Hayatınızda size ilham veren veya dünyayı keşfetmeye teşvik eden birileri oldu mu?
Herman: Dedemin hayatı buna güzel bir örnek olurdu. … O büyük bir gezgindi. Yolların olmadığı zamanlarda at üzerinde seyahat ederdi veya öküzlerin çektiği arabalarla nehirleri geçerdi…
Cande: Pek sayılmaz. Sanırım benim ilham kaynağım dünyanın farklı yerlerinde çekilmiş macera filmleriydi.
Hayatınız nasıl bir araba ile dünya dolaşmaya dönüştü? Klasik bir araba ile seyahatinizin hikâyesi nedir?
Herman: Arabanın kendisi çıkageldi! Yola çıkmadan üç ay önce birisi bana bu arabayı teklif etti … Gördüm ve aşık oldum… Kalbimin sesini ne zaman dinlesem hep doğru yolu bulurum.
Everest’te
“Spark Your Dreams” (Hayalinizi Ateşleyin) adlı kitabınızın arkasındaki fikir nedir? Ne zaman ve neden maceralarınızı yazmaya karar verdiniz?
Herman: Fikir ne miydi? …Paylaşmak …
Hep kaderinizde daha büyük bir şey yapmak olduğunu mu hissettiniz?
Herman: Hepimizin kaderinde büyük bir şey vardır! Ama bazılarımız için bir aileye sahip olmak büyük bir şey değildir… Sadece basit ve normaldir… Büyüğün ne olduğu ile ilgili herkesin farklı bir bakış açısı var… Ama bunları karşılaştırmamak gerekir… Hayalinin peşinden giden herkes hayatın anlamını bulan bir insana dönüşür.
Cande: Hayır. Evimizi ilk terk ettiğimizde 6 aylığına Alaska’ya seyahat edip eve geri dönmeyi planlamıştık. Şimdiyse bu bizim yaşam biçimimiz olduğu için yolculuğun boyutunu ve insanlar üzerindeki etkilerini fark etmiyorum. Resimlere baktığımda, haritada geçtiğimiz yerlere baktığımda, kitabımızı gördüğümde veya insanlar bize onların ilham kaynağı olduğumuzu söylediklerinde farkına varıyorum.
Seyahatimizdeki odak noktamız bir sonraki şehre nasıl gideceğimizdir, oraya vardıktan sonra, bir sonraki şehre nasıl varacağımızı düşünürüz, sonra sıradaki ülkeye, sonra da bir sonraki kıtaya! Eğer büyük yolculuğa odaklanırsak korkabiliriz ve evimizi asla terk etmeyebiliriz.
Kişisel alan sorunları ile nasıl başa çıkıyorsunuz?
Cande: Eve geri döndüğümde bana ait olacak bir sürü kişisel alan ile ne yapacağımı bilemiyorum! Aileme ihtiyacım var ve onları seviyorum!! Onları çok özleyeceğim. Onlarla birlikte o kadar kaliteli zaman geçiriyoruz ki birkaç saatliğine ayrı kaldığımızda onları hemen özlüyorum.
Gördüğümüz kadarıyla, seyahat etme, dünyayı keşfetme ve hayat tarzı konularında aynı coşkuyu paylaşıyorsunuz. Eğer eşiniz sizin görüşünüzü paylaşmasaydı? Hala bunu yapar mıydınız?
Cande: Evet. Eğer gerçekten bu partnerimin hayaliyse ve bunu gerçekleştirirken mutlu olduğunu görürsem yapardım.
Tabii ki bir ekip olarak çok daha iyi ama bu hayat tarzının tek başına da yapılabilir olduğunu düşünüyor musunuz?
Cande: Tek başına yapılabilir ama bence zor olur. Çok istekli olmanız lazım. Bir takım olduğunuzda, biriniz gününüzde değilse diğeri motive edecektir. Yalnız gezginlere gerçekten hayranım.
Tüm yolculuğunuzu düşündüğünüzde En stresli / komik / tehlikeli an neydi?
Cande: Benim için en stresli an arabamızı Endonezya’dan gelen bir gemiden indirdiğim andı. Ben Malezya tarafında arabayı indirmek için bekliyordum. Çok stresliydim çünkü Herman yoktu ve hiç bilmediğim kalabalık bir limanda dört küçük çocuk ile yalnızdım. Bu tip konularla hep Herman ilgilenir. Ama bu sefer arabayı gemiye yüklemek için Endonezya’da kalmıştı. Limanda kimse İngilizce konuşmuyordu ve vinçle arabayı indirirken neredeyse düşürüyordum!
Yukarıda bahsettiğimiz sandala yükleme bu değil tabi ki. Ama bu da yaratıcı çözümlerinden bir tanesi
Dört çocuğunuz var. Çocuklarla seyahat etmenin zorlukları ve avantajları nelerdir? Çocuklarıyla seyahat etmek isteyen insanlar için önerileriniz var mı?
Cande: Eğer çocuğunuz varsa ne kadar inanılmaz bir dünyada yaşadığımızı onlara göstermemiz gerekiyor.
Çocuklarla her şeyin bir rengi var, çok şaşırtıcı heykel veya harabe izliyor olabilirsiniz … Küçük kertenkeleye bile bakmanızı sağlıyorlar… En basit şeyleri fark ediyorsunuz.
Eğer 10 gün içinde 15 yerde olmak zorundaysanız çocuklarla seyahat etmek zor oluyor.
Şışt!! İçeride Zapplar uyuyor!
Çocuklarınıza uzaktan eğitim vermeyi seçtiniz. Zaman zaman, onların geleceği ile ilgili endişeleniyor musunuz? Ya da onların geleceği hakkında kendinizi sorguladığınız anlar oldu mu?
Onlar bu dünyada yaşamaya herkesten daha fazla hazırlar! Zaten hep buradalar.
Büyük bir ailesiniz. Sıradan bir gününüz nasıl geçer? Aranızdaki görev dağılımını nasıl yapıyorsunuz?
Bir rutinimiz yok …. insanların hayallerinin peşinden gitmesinin tehlikeli olduğunu düşünüyorsanız… rutini deneyin … öldürücüdür!
Maceranız ne zaman bitecek? Hayatınızın sonraki bölümünde ne yapmak istiyorsunuz?
Her seferinde yeni bir hayal lütfen… Şimdiki zamanı yaşarken neden geleceği bilme ihtiyacımız olsun ki. Elimizdekinin keyfini çıkaralım.
Çocukluğunuzdan beri birbirinizi tanıyorsunuz. Herman, hiç o zaman, bir gün o kızla evleneceğini, dört çocuğunuzun olacağını ve klasik bir araba ile dünya dolaşacağınız aklına gelir miydi?
Herman: Bu hayallerimin çok ötesinde! Hayatın bana bu kadar cömert davranacağını hiç düşünmemiştim!
Pampa, sen ailenin en büyük çocuğusun. En büyük olmanın zorlukları ve avantajları nelerdir?
Pampa: Zorluk mu? Belki kaybolmam ya da benim sorumluluğum altında bir kardeşimi kaybetmek olabilir ama böyle bir şey hiç olmadı. Ama bir saniye, bir keresinde ben ve kardeşim nehirde kano ile gezerken kaybolduk çünkü yanlış yerden dönmüştük. Bir kere de şehirde kaybolmuştum… Çok korkutucuydu.
<
Hiç senin için çok “sıkışık” oluyor mu?
Pampa: Hayır, kucağımda bilgisayardan film seyretmediğim sürece sıkışık hissetmiyorum.
Kendini yaşıtlarından farklı hissediyor musun?
Pampa: Pek sayılmaz. Genellikle aynı oyunları oynuyoruz ve aynı şakaları yapıyoruz. Ancak birçok kez anlatacak daha çok hikâyem var gibi hissediyorum.
KISA KISA
En Sevdiğiniz Atıştırmalık: Çikolata! Dondurma! Ve pizza!
En Sevdiğiniz Etkinlik: Dağ yürüyüşleri
Favori Yeriniz: Çocuklar için su parkları, eğlence parkları ….
En Gururlu Anınız: Yolculuğa ilk adım atışımız
En Sevdiğiniz Müzik: Folk müziği
Seyahat Etmekten Hoşlandığınız Yer: Ufka yolculuk!
ZAPP AİLESİNİ NASIL TAKİP EDEBİLİRSİNİZ?
Facebook: Herman E Zapp
Websitesi: sparkyourdream.net
ZAPP AİLESİNE NASIL DESTEK OLABİLİRSİNİZ?
– Türkiye’deki yolculukları boyunca şehrinize gelirlerle evinizde misafir edebilirsiniz.
– Kitaplarını satın alabilirsiniz: Spark Your Dream
BUNUN GİBİ HAYAT HİKAYELERİ İLGİNİZİ ÇEKİYORSA:
Sitemizin EVDE YOKLAR bölümünde bunun gibi enteresan başka hayat hikayelerini de bulabilirsiniz!
PEKİ BİZ KİMİZ?
Biz Duygu ve Bilgehan. Zapp ailesi gibi hayallerinin peşine düşmüş insanlarız. Ölmeden önce yapmak istediğimiz şeyleri bir bir yapıyoruz. Bu süreçte birçok insanın bizimle aynı hayalleri paylaştığını fark ettik. Onlara da bir faydamız olsun diye Biz Evde Yokuz‘da bunları nasıl yaptığımızı, tüyolarımızı, ve bilmeleri gereken herşeyi derleyip yayınlıyoruz. Sizin de çok işinize yarayacak bilgiler bulabilirsiniz. 😉 Kimiz, ne iş yaparız, neden böyle birşeye soyunduk merak ediyorsanız Biz Kimiz‘e bir göz atın deriz.
Zapp ailesiyle tanışmamıza vesile olan www.benimlegez.com‘un sahibi Oya’ya çok çok teşekkürler 🙂