KAYSERİ GEZİLECEK YERLER – 1 VE 2 GÜNLÜK HARİTALI ROTA

Kayseri’ye ilk defa gidecek çoğu insan gibi Kayseri deyince aklınıza pastırma-sucuk ve Erciyes Kayak Merkezi’nden başka bir şey gelmiyorsa, kendinizi bize teslim edin gitsin. Kendi başınıza kolayca yapabileceğiniz, sabahtan akşama kadar planlanmış,  Kayseri’nin en önemli gezilecek yerlerini kapsayan, haritalı, armut piş, ağzıma düş bir gezi programı çıkardık.

İçiniz rahat olsun, sizi sürekli tarihi yerlere sürüklemeyeceğiz. Gezi rehberimiz bir kaşığa kırk tane sığdırılması makbül mantısını, halis muhlis çemenli pastırmasını ve bol baharatlı sucuğununu da kapsıyor, Kayseri’nin görülmesi gereken yerlerini de. Hatta Kayseri’de Ne Yenir & Nerede Yenir üzerine buyrun tez yazdık. 🙂

Yani niyetimiz size iki günde hem Kayseri merkezde görülmesi gereken yerleri göstermek, hem tatmanız gerekenleri en doğru yerlerde tattırmak, hem de şehrin biraz dışına çıkarak merkeze 40 dakika mesafedeki Mimar Sinan’ın doğduğu evi ve Ağırnas’ı göstermek. En güzeli de bunları yaparken hiç program yapma stresi yaşamayacak olmanız çünkü biz sizin için gün gün programladık. Bununla birlikte peşinen söyleyelim, Kayseri’de yapılacak en güzel şey açık ara Erciyes’te kaymak. Açıkçası diğer yerler turistik olarak sönük kalıyor.

Biraz Kayseri’den bahsedecek olursak; Erciyes ve Ali Dağ arasındaki düzlük alan kurulan şehir tarih boyu medeniyetin önemli beşiklerinden olmuş. Bölgede insan yaşamına dair izleri bundan 5000 yıl öncesine uzanıyor. Hitit, Roma ve Bizans, hepsi bu topraklardan geçmiş, Anadolu Selçuklu Devleti’nin Konya’dan sonraki ikinci önemli şehri olmuş. Kanuni, 2. Selim ve 3. Murat dönemlerinin başmimarı Mimar Sinan’ın Kayseri’de doğmuş. Mübadele öncesine kadar burada yaşayan taş mimarisinde usta Ermeni ve Rumlar’ın Mimar Sinan’ın dehasında önemli katlısı var.

Kayseri Seyahati Planlaması – Gelmeden Önce

Kayseri’de Gezilecek Yerler

Haritayı zoom yaparak detaylı görüntüleyebilirsiniz.

Gezilecek Yerler

1. Talas
2. Yaman Dede Kültür Ve Sanat Evi
3. Ali Dağı
4. Meryem Ana Kilisesi
5. Selçuklu Uygarlığı Müzesi
6. Avgunlu Medresesi
7. Kurşunlu Cami
8. Kayseri Saat Kulesi
9. Kayseri Kalesi
10. Hunat Hatun Cami ve Külliyesi
11. Milli Mücadele Müzesi
12. Kayseri Mahallesi
13. Kapalı Çarşı
14. Döner Kümbet
15. Seyyid Burhanettin Hz. Türbesi
16. Mimar Sinan Evi
17. Agios Prokopios Kilisesi
18. Ağırnas Yeraltı Şehri
19. Erciyes Kayak Merkezi
20. Sultansazlığı Milli Parkı
21. Hürmetçi Köyü
22. Kapuzbaşı Şelalesi
23. Soğanlı Köyü
24. Keşlik Köyü

Yeme-İçme

1. Gubate
2. Kaşık-La
3. Sultan Sofrası
4. Bağdat Pöç Tandır
5. Avlu Restaurant
6. Vera Cafe
7. Elmacıoğlu İskender

1. Gün

1. Kahvaltı: Kaşık-La ya da Gubate

Sabah uçağıyla Kayseri’ye gelip Erkilet Havalimanı’na indiniz. Uçakta verilen (veya verilmeyen) fasulyeden kahvaltıyı kahvaltı olarak saymayıp, güzel bir kahvaltı yapmak isterseniz bizim önerimiz Talas’taki Gubate. Çerkez bir aile işletmesi olan mekanda hem yöresel, hem de çerkezlere özgü çeşitlerin olduğu zengin bir serpme kahvaltı getiriyorlar. Gubate’nin konumu için tıklayın. Haritada 1 numara.

Diğer bir seçenek de Kayseri’nin en bilinen mekanların olan Kaşık-La . Bize biraz seri üretim geldiği için Gubate’yi önerdik ama Kaşık-La da Kayseri’nin en ünlü mekanlarından. Seçim size kalmış. İkisi de mütevazi mekanlar. Kaşık-La’nın konumu için tıklayın. Haritada 2 numara.

Depoları fullediysek Talas’tan devam.

2. Ermeni, Rum ve Türkler’in Bir Zamanlar Birlikte Yaşadığı Talas’taki Osmanlı Sokağı’nı Gezin

Erciyes Dağı’nın komşusu Ali Dağı’nın eteklerindeki Talas, Ermeni, Rum ve Türklerin tehcir ve mübadele dönemlerine kadar birlikte yaşadığı bölge. Taş işçiliğinde usta olan Ermenilerin evlerin, taş cami ve kiliseden devşirme camilerin yoğun olduğu, çoğunun cafelere dönüştürüldüğü tarihi birkaç sokaktan oluşuyor.

Talas tam olarak Kayseri’nin merkezinde değil ona 8 kilometre 15 dakika mesafedeki Kayseri’nin bir ilçesi. Bu nedenle buraya havaalanından hemen sonra, henüz merkeze geçmemişken gelmek iyi bir fikir çünkü merkezde görülecek yapılacak o kadar çok şey var ki burası arada kaynasın istemezsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

3. Talas’ın Diğer Tarafındaki Yaman Dede Kültür Ve Sanat Evi’ne & Panaya Kilisesi’ne Uğrayın

Talas’taki bu taş konak, Talaslı tüccar ve Rum bir ailenin avukat oğlu olan ve asıl adı Diyamandi olan 1887 doğumlu Yaman Dede’nin, Talas Belediyesince restore edilerek kültür evi olarak ziyarete açılmış konağı.

Yaman Dede, zamanında eğitim için gittiği İstanbul’da İmam Hatip ve Yüksek İslam Enstütüsü’nde Farsça öğrenmiş ve Mesnevi öğretisini benimsemiş. Ellili yaşlarında kendi isteği ile Müslüman olmuş ve okullarda Farsça dersleri vererek geçimini kazanmış.

Talas halkı tarafından çok sevilen sayılan biri olmuş. O öldükten sonra da anısına, Selçuklu mimarisinden esinlenilen konağı da restore edilerek kültür evine çevrilmiş. Konağın içindeki odalarda, Talas yöresi günlük yaşamından çeşitli kesitler, cansız mankenlerce canlandırılmış. Konağın açılış kapanış saati: 10.00 – 17.00. Giriş ücretsiz. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.

5. Ali Dağı Sarnıçlı Yeraltı Şehri’nde Vay Canına Deyin

Ali Dağı, Kayseri’de Erciyes’ten sonraki ikinci büyük dağ. Fakat Erciyes’in aksine bu dağ kayak turizmi ile değil derinliklerindeki yeraltı şehri ile ünlü.

Bu yeraltı şehrinin 3500 senelik geçmişi var ama ziyarete 2010 yılında açıldığından daha birçok yeri henüz kapalı. Hem çökme tehlikesi olduğundan hem de henüz arkeologlarca keşif aşamasında olduğundan.

Tıpkı Kapadokya’daki yeraltı şehirlerinde olduğu gibi burada da zamanında insanlar bu volkanik kayaları oya oya kendilerine yaşam alanları yaratmışlar. İçeri girince şırahaneyi, mutfağı, güvercinlikleri ve şapeli olduğu gibi görebiliyorsunuz.

Ama asıl ilginç kısmı daracık geçitler ve tünellerle dolu olması. Bu geçişlerin bu kadar dar olmasının nedeni herhangi bir savaş anında düşmanın içeri teker teker girmesini sağlamakmış.

İsmindeki sarnıç, 200 metrelik tünelden, eğile eğile geçip de sonuna vardığınızda karşınıza çıkan doğal kaynak suyu ile dolu bir sarnıçtan geliyor. Kesinlikle baştan uyarmak gerek sarnıca ulaştığınız tünel yolu çok dar ve alçak. Klostrofobisi olanlar için hiç uygun değil.

İçerisinin yaz kış hep 8 derece olması da ayrıca ilginç. Buradaki görevli rehber her mevsim aynı kalınlıkta kıyafet giydiklerini söyledi. Bu ücrete dahil rehber hizmeti de var. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

6. Kayseri Merkezdeki Kültür Yolu’nu Yürüyün

Peşin peşin söyleyelim ben bu Kültür Yolu’ndaki 40 yerin 40’ını da göreceğim, içine girip tek tek rehberli tur yapacağım derseniz size iki günlük Kayseri turu yetmez. Siz de bizim gibi Kültür Yolu’unda listelenmiş 40 yer içinden önceliklerinizi belirleyip, ona göre haraket edin deriz.

En önemli tarihi yerleri kapsayan sarı hat üzeridekiler. Kırmızı güzergah çarşı turuna , mavi güzergah da müze turuna çıkarıyor. Yani diyeceğimiz o ki yukarıdaki plana uyacağım diye de kendinizi kasıp, Kayseri’nin diğer yerleri kaçırmayın sakın.

Kayseri büyük şehir statüsünde Anadolu’nun gelişmiş diyebileceğimiz şehirlerinden. Bir zamanlar Gesi Bağları türküsüne ama konu olan bağlık bostanlık Gesi bile şimdilerde Kayseri’nin büyük semtlerinden biri. 🙂 Kayseri merkez, içinden tramvayların geçtiği, planlı şehircilik anlayışına göre düzenlenmiş, bakım, onarım restorasyon, müzecilik, kültür ve tanıtım projelerinin yürütüldüğü bir şehir.

Kayseri Kültür Yolu da, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin geliştirdiği kültür ve tanıtım projesi. Belediye, Kayseri merkezdeki bütün önemli yapıları, yollara çizdiği sarı bir çizgi ile birleştiren bir rota oluşturmuş adını da Kültür Yolu koymuş.

Siz de 1 numaradan başlayıp sarı çizgiyi takip ederek, rahatlıkla yürüyerek şehir turu yapabilirsiniz. Yukarıda, Kayseri merkezdeki tüm önemli ve tarihi yapıların tek bir yerde numaralandırdığı haritayı bulabilirsiniz.

Belediye, Kültür Yolu projesiyle sadece harita ve güzergah oluşturmakla kalmayıp, her yapının önüne de o yapıyı açıklayan, haritadaki yerini gösteren yönlendirmeler de kondurmuş. Gerçekten başarılı ve güzel işleyen bir uygulama. Umarız diğer tüm şehirlerimizde de ileride böyle bir çalışma olur.

7. Kütüphaneye Dönüştürülen Meryem Ana Kilisesi’ni Görün

Yapılış tarihi tam olarak tarihi bilinmese de 19. yüzyılda inşa edilmiş olduğu düşünülen Meryem Ana Kilisesi, restore edilerek araştırmacılara, kitapseverlere ve ders çalışmak isteyenlere kapılarını açan, 50 bine yakın dijital ve basılı kitabın bulunduğu, 24 saat açık özel bir kent kütüphanesine dönüştürülmüş. Üç bölümden oluşan kütüphanede, öğrencilerin araştırma yapıp çıktılarını ücretsiz alabildiği bilgisayar bölümümü, çalışma alanlarının olduğu asma kat ve alt bölüm ve çay, kahve ve yiyecek servisinin olduğu sesli çalışma bölümü bulunuyor. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

8. Gevher Nesibe Medresesi Selçuklu Uygarlığı Müzesi

Anadolu’nun ilk uygulamalı tıp medresesi ve akıl hastalarına ses terapisinden, su terapisine alternatif tıp tekniklerinin uygulandığı merkez olarak inşa edilen bu yapıyı, Anadolu Selçuklu Devleti Sultanı 1. Gıyaseddin Keyhüsrev, veremden kaybettiği kız kardeşi Gevher Nesibe’nin vasiyeti üzerine 1204’te inşa ettirmiş.

Yapının inşa edilme hikayesi oldukça dokunaklı: Sultanın kız kardeşi Gevher Nesibe, başkomutana aşık olur. Sultan kız kardeşinin başkomutana aşık olduğunu öğrenince bu aşka engel olmak için onu savaşlardan savaşlara göndererek şehit düşmesine neden olur. Gevher Nesibe de aşkından ince hastalığa (verem) yakalanır. Sultan bu duruma çok pişman olur ve af dilemek için kız kardeşini ölüm döşeğinde ziyaret gider. Gevher Nesibe, vefat etmeden önce abisine adına bir şifahane yaptırarak, kimseden beş kuruş para almadan hizmet vermesini vasiyet eder. Böylece bu yapı iki yıl içinde tamamlanır ve Gevher Nesibe’nin mezarı da buraya nakledilir. Anadolu’nun ilk uygulamalı tıp medresesi olan şifahane, Gevher Nesibe gibi aşk acısından hasta olanlara yıllarca şifa olur.

Tıp medresesi, darüşşifa ve bimarhane (akıl hastanesi) bölümlerinden oluşan yapı bugün çok güzel bir Selçuklu Uygarlığı Müzesi haline getirilmiş. Müzede, o dönemde hastalara uygulanan su ve ses terapisi, ışık ve ses efektleriyle yeniden canlandırılmış. Müzenin bir bölümü de Anadolu Selçuklu Uygarlığı’nda sanat, bilim, gündelik yaşam gibi kültür öğelerine yer verilmiş. Bizce kesinlikle görülmesi gereken etkileyici bir yer. Normal ziyaret saatleri: 09.00 – 17.00 Haziran-Eylül: 09.00 – 19.00 Pazartesileri ve dini bayramların 1. günleri kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.

9. Avgunlu Medresesi ve Türbesi (Kıvılcım Cafe)’de Kahve Molası Verin

Uzun süre atıl kalan ama şimdilerde Kıvılcım adlı bir kitapçı-kırtasiye-cafe olan bu 13. yüzyıl Selçuklu yapısı da Gevher Nesibe Medresesi’nin hemen yanında kalıyor. Aslında medresenin üstü orjinalde açıkmış ama daha sonra restore edilip kapatılarak bu kırtasiye-cafeye dönüştürülmüş. Oldukça enteresan bir yer tam kahve molası vermelik. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.

10. Mimar Sinan’ın Eseri Kurşunlu Cami’ne Bakın

1 ve 2 numaralı yapılar arasında Mimar Sinan Parkı var. Onu boydan boya geçtiğinizde karşınıza Kurşunlu Cami çıkıyor. Kayseri’de tek bir camiye girecekseniz bizce bu Kurşunlu Cami olsu çünkü bu cami aslen Kayserili olan Mimar Sinan’ın kendi memleketinde bıraktığı iki camiden biri ve günümüze ulaşanı.

Zamanının Konya Valisi Ahmed Paşa tarafından, 16. yüzyıl’da yaptırılan, tek minareli ve revaklı yapının asıl ismi Hacı Ahmed Paşa Camii olmasına rağmen kurşun kaplama kubbesinden dolayı halk arasında ismi Kurşunlu Cami olarak kalmış.

Bu caminin yapımı sırasında Sinan 97 yaşında olmasına rağmen, tüm Osmanlı’nın halen başmimarlık görevindeymiş. İçi gri-beyaz ağırlıklı sade ama bir o kadar da ince süslemeler ve işçiliklerle dolu. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.

11. Cumhuriyet Meydanı ve Saat Kulesi – Şehrin Göbeğini Görün

Bu meydan tüm şehir merkezinin ana damarı. Türkiye’de görebileceğiniz en zarif Atatürk heykelleriden biri de bu meydanda, şehir sularının bir bölümü de, tarihi saat kulesi de…

Aslında bu saat kulesinin tarihi çok da eskilere dayanıyor sayılmaz. Sultan II. Abdülhamit’in tüm büyük şehirlerde bir saat kulesi olacak diye bir fermanı olmuş. Bu saat kulesi de bu ferman üzerine 1906’da inşa edilmiş.

Şimdilerde bu kule, Kültürel ve Hediyelik Eşya Satış Ofisi olarak işletiliyor. Buradan Kayseri’ye dair anahtarlık, magnet, biblo, kartpostal, kupa gibi envai çeşit hatıra eşyası bulabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.

12. Kayseri Kalesi’ne Selam Çakın

Kayseri’nin tam ortasında, Cumhuriyet Meydanı’ndaki şehir kalesinin, M.Ö. 238-244 yıllarına dayandığı düşünülüyor. Bu emekatar kale, zaman içinde Danişmentliler’den Selçuklular’a, Dulkadiroğulları’ndan, Karamanoğulları ve Osmanlı’ya birçok medeniyetin gelip geçişine şahit olmuş, her biri tarafından da bir müdehaleye uğramış.

İçine giremeseniz de dışından bir tur atıp daha sonra da çevresindeki sucuk, pastırma, mantı satan işletmelerden dönüş alışverişinizi yapabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.

13. Hunat Hatun Külliyesi

Saat Kulesi’nden bir 300 metre kadar ileride, Kayseri’deki Selçuklu mimarisinin en güzel örneklerinden olan Külliye, 1238’de 1. Alaeddin Keykubad’ın eşi Mahperi Hunat (Hatun) tarafından yaptırılmış. Külliye olduğundan içinde cami, medrese, hamam, kümbet ve çeşmeden oluşan birimleri var. Hemen yan tarafında da Hunat Hatun Kültür Merkezi var. Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.

14. Öğlen Mantı ya da Pöç Deneyin

Karınlar bir güzel acıktıysa, sıra geldi beklenen ana. Peşinen söyleyelim, birkaç yerde denememize rağmen hiç bir yerde aradığımız tadı bulamadık. Kayseri’deki mantı alışık olduğumuz yoğurtlu salçalı mantı değil. Farklı yapılıyor. Ama yine de gelmişken denemek isterseniz, Külliye’e yürüyerek 10 dakika mesafedeki Sultan Sofrası’na gidebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

Diğer bir seçenek de pöç denemek. Öküzün kuyruk sokumunun 14-18 ağır ateşte pişilmesi ile yapılan pöç, etin yoğun aroması, baharatlar ve yanındaki pilavı ile tam bir Orta Doğu lezzeti. Zaten Irak, Suriye taraflarında çok yapılırmış ve nasıl oluyorsa Kayseri mutfağının da demirbaşlarından olmuş. Ağır bir yemek olduğu için herkes sevmeyebilir ama mantıyı her yerde yersiniz, gelmişken asıl pöç deneyim derim. Pöçü de Medrese’den 6 dakikalık yürüyüş mesafesindeki Bağdat Pöç’te deneyebilirsiniz ancak gitmeden arayın, bazen kalmıyor. Tel: (0352) 236 22 22 Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

Eğer yakın olmasa da olur, yemek için her yere gideriz derseniz sizi böyle alalım: Kayseri’de Ne Yenir Nerede Yenir

15. İki Cumhurbaşkanı, Bir Büyük Şair Çıkarmış Kayseri Lisesi Milli Mücadele Müzesi’ne Bakın

Biraz geç yenen öğle yemeğinin ardından, hayatınızda görüp görebileceğiniz en nostaljik, en hoş liselerden birini görmeye gidin. Burası Neo-klasik üsluplu, zarif taş işçilikli, Şair Faruk Nafız’ın edebiyat öğretmenliği yaptığı, sınıflarında Turgut Özal, Şair Behçet Kemal Çağlar ve Abdullah Gül’ün okuduğu tarihi Kayseri Lisesi.

1893 yılında açılan lise, 1921’de Kurtuluş Savaşı’nda, tüm son sınıf öğrencilerini cepheye göndermiş ve hiç mezun vermemiş. 1922’de Şair Faruk Nafız, liseye edebiyat öğretmeni olarak atanmış ve savaşta şehit düşen öğrencilerin anısına “Kayseri Lisesi Marşı”’nı yazmış. Ayrıca ileride kendisi gibi ünlü bir şair olacak Behçet Kemal Çağlar’ın da öğretmeni olmuş. 1924’te Atatürk, eşi Latife Hanım ile Kayseri Lisesi’ni de ziyaret etmiş ve okula bir yağlıboya tablosunu hediye etmiş.

Yıllar içinde on binlerce öğrenci yetiştidikten sonra en sonunda emekliye ayrılıp, 2016’da gerçekten görülmesi gereken bir Milli Mücadele Müzesi olarak düzenlenmiş. Milli mücadele dönemi Kayserisi, lisenin savaş kahramanları ve Milli Mücadele dönemi’nde diğer yaşananlar, bu dönemde basın ve sözlü tarih üzerine oldukça derli toplu bir müze olmuş.

Normal ziyaret saatleri: 09.00 – 17.00 Haziran-Eylül: 09.00 – 19.00 Pazartesileri ve dini bayramların 1. günleri kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.

16. Kayseri Mahallesi

Setenönü Mahallesi’nin, taş işçiliği örneği, karakteristik, tarihi Kayseri evleri kısa bir süre öncesine kadar yıkık dökük harabe halindeyken belediyenin restorasyon çalışmalarıyla yeniden hayata döndürülmüş. Şimdi, eski günlerdeki gibi işlek ve yaşayan bir yer. Kayseri’de mutlaka görün diyeceğimiz yerlerden. Haritada 12 numara.

Halen daha tüm proje tamamlanmış değil bazı restorasyon çalışmaları sürüyor. Şu ana kadar tamamlananlar arasında, Kayseri yemeklerini yiyebileceğiniz otantik restoranlar, butik otel konaklar, fırından bakkala, berberden aktara gerçek bir mahallenin gerektirdiği tüm esnaf grupları var. Özellikle Tarihi Avlu Restoran bir harika yemek yemeseniz bile mutlaka girip bir içini görün. Haritada 5 numara.

Aylardan kışsa, Avlu Restoran’ın karşısındaki Vera Cafe’de sahlep keyfi de kaçmaz. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.

17. Kapalı Çarşı ve Hanlar

Kayseri Kapalıçarşı, Osmanlı kapalıçarşıları arasında İstanbul’dan sonraki en büyük kapalıçarşı olarak sayılıyor ama döneminde çıkan yangınlarla eskiden ahşap olan oldukça büyük bir kısmı yok olmuş ve tamamen taştan orjinal haline sadık kalınarak yeniden yapılmış.

Şu an Kayseri’de halen işlek bir ticaret merkezi konumunda. Kayserililer, kuyumculuk, giyim, gıda gibi alışverişlerini halen daha kapalı çarşıdan yapmaya devam ediyor. Led tabelalar, üst üst mankenler, oradan buradan sarkan montlar pantalonlar ile pek göze hoş gelen bir yer değil. Bizce atlayabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.

18. Döner Kümbet’in Önünden Geçin

Kümbet şeklinde anıt mezar yapma geleneği, Selçuklularda başlayıp Beylikler Dönemi’nde de devam etmiş. O zamandan bu zamana kalan, Selçuklu tipi kümbetlerin en ünlülerinden biri de üzerindeki tuğla süslemelerle öne çıkan Kayseri merkezdeki Döner Kümbet. 1276’da, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad, kızı Şah Cihan Hatun için yaptırmış. Yani aslında asıl ismi Şah Cihan Hatun Kümbeti ama kümbetin döndüğü efsanesi ile ismi zamanla Döner Kümbet kalmış. Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.

19. Mevlana’nın Hocası Seyid Burhanettin’in Türbesi De Burada

Mevlana’nın 9 sene hocası olan Seyid Burhanettin’in 1235 ve 1244 arasında Kayseri’de yaşamış ve mezarı da buradaki Selçuklu mezarlığına gömülmüş. Zamanında Seyid Burhanettin gördüğü bir rüya üzerine Konya’ya giderek Mevlana’yı bulmuş ve ona orada ders vermiş. Bir yıl sonra Kayseri’ye geri dönmüş ama Mevlana ona gelmeye devam etmiş. Daha sonra 1894’te Ankara Valisi Abidin Paşa onun anısına mezarı üzerine bu türbeyi inşa ettirmiş. Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.

20. Akşam Yemeği: Elmacıoğlu İskender

Kayseri mutfağından olabildiğince çok şeyi bir arada deneyimleyebileceğiniz, yerellerin gözü kapalı önerdiği tek adres var: Elmacıoğlu. Sokakta kime nerede yiyelim diye sorduysak bizi buraya yönlendirdi.

Aslında Elmacıoğlu’nun imza yemeği iskenderi (biliyoruz her ne kadar alası Bursa’da yenir ama gerçekten parmak yalatan, çok başarılı bir örneğiydi) ama menüde Kayseri mutfağının gözdeleri mantı, Develi cıvıklısı, yağlama, yaprak sarma, kağıtta pastırma ve Kayseri’ye özel endemik bir bitkinin kırmızı meyvelerinden yapılan gilaburu suyu gibi seçenekler de var. Yediğimiz her şey çok lezzetliydi.

Kalabalık bir grupsanız, her şeyden ortaya söyleyip, paylaşın. Eğer siz sizeyseniz de önerimiz iskender, yaprak sarma veya Develi cıvıklısı. Elmacıoğlu’nun birden fazla şubesi var ama 1956’da açılan, kale surlarının olduğu çarşı içindeki ilk şubesini sizin için pratik olur. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.

2. Gün

Dediğimiz gibi 2. günün programı sadece yarım günlük. Bu yarım günü Kayseri merkeze 26 kilometre 40 dakika mesafedeki, Mimar Sinan’ın doğduğu ve yirmili yaşlarına kadar yaşadığı küçük bir Ermeni kasabası olan Ağırnas’a ayırdık. Yeraltı şehirleri, Ermeni taş işçiliği ve çörtenleriyle ünlü tarihi sivil mimari yapıları, kilisesi, bezirhaneleriyle yaklaşık 3500 yıllık bir yerleşim yeri.

Kayseri’de ilk gününüzü şehir merkezine ayıracaksanız sonraki ikinci gününüzü kesinlikle Ağırnas’a ayırın deriz. Biraz yol tepmeniz gerekiyor ama buraya adımınızı attığınız anda deyeceğine garanti ederiz.

21. Mimar Sinan’ın Ağırnas’taki Evi

Bu taş ev, sadece Osmanlı’nın başmimarı değil, şu güne kadar bu coğrafyadan çıkmış en önemli dehalardan biri olan Mimar Sinan’ın doğduğu ve devşirildiği 21 yaşına kadar yaşadığı ev. Büyük Sinan, 1511’de Osmanlı tarafından devşirilip İstanbul’a getirilmeden önce, 29 Mayıs 1489’da şimdiki adresi ile Mimar Sinan 3. Sokak’taki bu taş evde dünyaya gelmiş.

Ağırnas, Kapadokya gibi volkanik bir arazi üzerine kurulu bir yerleşim yeri olduğundan burada taş işçiliğine ve taşa şekil verme konusunda haliyle yüzyılların bilgi birikimi var. Osmanlı zamanında burada yaşayan Ermeniler ve Rumlar, bu bilgi birikimini en güzel şekilde kullanıp küçücük kasabada harika eserler yapmışlar.

Haliyle Ağırnas’ta doğan ve büyüyen Sinan da ileride mimar olduğunda ustalıkla kullanacağı taşa dair ilk izlenimlerini kendi köyünde edinmiş. Yani Ağırnas, onun elindeki malzemeyi bu kadar iyi tanımış ve kullanmış olmasında oldukça büyük pay sahibi. Hatta bir sözünde Ağırnas için “Ağırnas olmasaydı ben de olmayacaktım, köyüm beni yetiştirdi” demiş.

Evi 1950’lerde, Prof.Dr. Afet İnan tespit etmiş. Elbette bugünkü iki katlı versiyonu, Mimar Sinan’ın doğduğu zamanki hali değil de yıllarca üzerine gelen eklemelerle değişmiş hali ama yine de evin en alt katı nerdeyse hiçbir değişime uğramadan bugüne gelmeyi başarmış. Evin alt katını gezdiğinizde taş odaları ve yeraltı şehirlerini andıran kısınlarını görebiliyorsunuz. Evin bu bölümü, yeraltı dehlizleri ile yeraltı şehirlerine bağlanıyormuş.

Dahi diyeceğimiz bir mimari zekaya sahip Sinan, orduya destek için su yolları, kemerler ve köprüler gibi savaş mimarisi ile mimarlık kariyerine başlamış ama yüksek başarılarından ötürü kariyeri devlet mimarisi ve sivil mimariye doğru evrilmiş. Böylece Osmanlı topraklarında medreselerden, camilere, mescitlerden, hamamlara, türbelerden, çeşmelere ve saraylara 365 eser bırakır.

Ne yazık ki doğduğu yer olan Ağırnas’a sadece iki çeşme yaptırabilmiş ama memleketi Kayseri’de merkezde 2 cami kondurmuş. Bunlardan Kurşunlu Cami hala ayakta. Buraya geldiğinizde evi gezebilmek için evin sorumlusu Ahmet Bektaş’ı 0538 714 03 54 nolu telefondan arayıp ziyarete geleceğinizi haber verin ki o saatte orada olup size rehberlik etsin. Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.

22. Agios Prokopios Kilisesi

1857 tarihli, bir Ortodoks Kilisesi. Kilise mübadele sonrası kapatılıp depo olarak kullanılmaya başlanmış ama daha sonra restorasyonu yapılıp yeniden ziyarete açılmış. Şu an aktif olarak ibadete açık değil ama mübadele sonrası kendi şehirlerini terk etmek zorunda kalan mübadiller ziyarete geldiklerinde ibadete açıldığı oluyormuş. Konum için tıklayın. Haritada 17 numara.

23. Bezirhaneler

Bezirhaneler, Kayseri çevresinde yaygın şekilde görülen, içinde adına “zeyrek” denen yabani keten tohumunun yağını çıkarmak için kullanılan seten taşı denilen devasa değirmen taşının olduğu yeraltındaki üretimhaneler. Zamanında bu bölge Osmanlı’nın sanayi bitkisi olarak bolca ekimini yaptığı ve sabun ve boya sanayinde kullanılan beziryağı üretimi yaptığı yerlerdenmiş. Ağırnas’a geldiğinizde ücretsiz içeri girip gezebiliyorsunuz.

24. Ağırnas Yeraltı Şehri

Ağırnas Yeraltı Şehri, tıpkı Ali Dağı Sarnıçlı Yeraltı şehri ve Kapadokya’daki yeraltı şehirleri gibi 3000 yıl öncesinde insanların yaşam alanlarından. Ali Dağı Sarnıçlı Yeraltı şehri kadar derinliklerine ininebilen bir yeraltı şehri olmasa da zamanında Hristiyanlığın yasaklandığı dönemlerde yeraltında gizlice ibadet eden insanların ibadethanelerini, uyudukları bölümleri, güvercinlikleri, tünelleri ve mezarları görülmeye değer. Konum için tıklayın. Haritada 18 numara.

 Kayseri Çevresinde Gezilecek Yerler

Kayseri’de 2 günden fazla zamanı olanlar için Kayseri çevresinde gezilecek yerleri verdik. Erciyes Kayak Merkezi ve Kapadokya’yı ister günübirlik ister gece kalmalı düşünebilirsiniz ama Soğanlı ve Keşlik Köyleri, Sultan Sazlığı Milli Parkı ve Kapuzbaşı Şelaleleri için sadece bir üçüncü gün yeterli olacaktır.

Erciyes Kayak Merkezi, Melikgazi

Şehir merkezinden ufka baktığınızda bol bol göz göze geleceğiniz Erciyes Dağı, Kayseri’nin en büyük turizm gücü. Erciyes Kayak Merkezi Türkiye’deki en yeni donanıma ve 100 km’ye ulaşan pist uzunluğuna sahip olma özellikleri ile epey ilgi görüyor. Şehir merkezine sadece 25 kilometre mesafede olması en büyük artısı.

Aralık – Nisan arasında kar kalınlığı 100 santime kadar varan Kayak merkezinde kayak / snowboard ekipmanları ve kıyafet kiralayabiliyor, özel hocalardan ders alabiliyorsunuz. Tüm tesiste toplam 33 tane farklı uzunlukta ve zorluk seviyesinde pist var. 2’si gondol olmak üzere lift ağı da çok gelişmiş.

Merkez etrafında konaklama için de birçok alternatif var ama siz daha uyguna Kayseri merkezde kalıp buraya transfer araçlarıyla veya kiralayacağınız araç ile de gelmeyi tercih edebilirsiniz. Zaten çoğu otelin, havaalanından kayak merkezine transferi de kapsayan paketleri de oluyor. Ayrıca Erciyes Dağı’ndan şehir merkezine her gün 10.00-21.00 arası, şehir merkezinden Erciyes Dağı’na da 09.00-21.00 arası saat başı transfer var. Erciyes Kayak Merkezi Ski pass ücretleri için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 19 numara.

Sultan Sazlığı Milli Parkı, Develi

Kayseri merkeze 70 kilometre kadar bir mesafede olan Sultan Sazlığı, Manyas gibi Türkiye’nin sayılı kuş cennetlerinden birisi, yani bir RAMSAR alanı. Yıllarca sivrisinek yuvası diye kurutmaya çalışılan değerli sulak alanlarımızdan.

Afrika – Avrupa arasındaki göç yolu güzergahındaki eşine az rastlanan tatlı ve tuzlu su oluşumlarında biri olan Sultan Sazlığı kuş gözlemcilerinin uğrak yerlerinden. Flamingoların da içinde olduğu 301 kuş türüne ev sahipliği yapıyor.  Her yıl burada bir fotoğraf yarışması da düzenleniyormuş. Bu nedenle çevrede pansiyonlar da var.

Buraya geldiğinizde mutlaka Ovaçiftlik Köyü’ndeki ziyaretçi tanıtım merkezi veya Sindelhöyük Kasabası’ndaki ziyaretçi bilgilendirme merkezine uğrayıp bilgi alın. Zaten RAMSAR alanı olduğundan çevreyi zorunlu olarak bir alan kılavuzu ile gezmeniz gerekiyor. Konum için tıklayın. Haritada 20 numara.

Ayrıca hemen yakınındaki Yeni Hayat Köyü, buradan harmanlanan kamış balyaları ile harika kareler veriyor.

Hürmetçi Köyü, Hacılar

Köylülerin iş göremez halde olan ya da bakamadıkları atları doğaya salması ve onların zaman içinde çoğalmalarıyla oluşan vahşi at kolonilerinin yani yılkı atlarının toz bulutu içinde koşan fotoğraflarını mutlaka görmüşsünüzdür. Siz de atları görüp fotoğraflamak isterseniz Kayseri’de Hürmetçi Köyü ve Sultan Sazlığı civarları ideal yerler. Bu bölgelere sık sık fotoğraf turları da oluyor.

2024 Güncel Not: Evde Yoklar’dan aldığımız güncel bilgiye göre Hürmetçi köyü halkı bütün yılkı atlarını sahiplenmiş, alana vardığınızda at sırtında birileri gelip önce atları bir yere toplayıp sonra fotoğraf çekebilmeniz fotoğraf makinesi için ayrı telefon kamerası için para istiyorlarmış. 

Köyün manda ürünlerinden oluşan kahvaltısı da çok meşhur. Peynirinden sucuğuna kaymağından yoğurduna mandanın aklınıza gelebilecek her ürünü sofraya geliyor. Öyle ki hafta sonları rezervasyonsuz yer bulmak mümkün olmuyor. Burada Kemer Doğal Köy Ürünleri isimli bir satış noktası var. Yan taraftaki bahçesinde tüm gün kahvaltı veriyor. Konum için tıklayın. Haritada 21 numara.

Kapuzbaşı Şelaleleri, Yahyalı

Aladağlar Milli Parkı içinde kalan Şelaleler, Kayseri merkeze 140 kilometre 2 saat mesafede olduğundan aylardan sadece yaz veya baharsa ve trekking/ bisiklet gibi bir aktitive yapacaksanız gidin diyeceğimiz bir yer. Sadece bir şelale görecekseniz 2,5 saat yol tepmenin bir manası yok. Onun yerine merkeze sadece 1 saat 15 dakika mesafedeki Kapadokya’ya gider, günü daha verimli değerlendirirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 22 numara.

Soğanlı ve Keşlik Köyleri Yeşilhisar

Soğanlı Köyü için Kayseri’nin Kapadokya komşusu diyebiliriz. Aslında o bölgeye o kadar benziyor ki aslında kolaylıkla Nevşehir’e bile dahil edilebilirmiş. Bu köyün özelliği, karakteristik yer şekilleriyle dolu vadisi, harabeleri, kaya kiliseleri ve folklorik elbiseli, el yapımı bez bebekleri. Bu bebekler o kadar ünlü olmuş ki şu an bu köyde sadece bu bebekleri üreterek geçimini sağlayan aileler bile varmış. Konum için tıklayın. Haritada 23 numara.

Soğanlı Köyü’ne 20 dakika mesafede kalan ve yine Yeşilhisar’a bağlı olan Keşlik Köyü de freskolarla süslü kaya manastırlarının olduğu yerlerden. Fakat buradaki kalıntılar biraz kaderine terk edilmiş halde. Konum için tıklayın. Haritada 24 numara.

Kapadokya, Nevşehir

Kayseri Avanos arası, 72 kilometre yani 2 saat 15 dakika kadar. Yani rahatlıkla günübirlik Kapadokya’ya geçip, ister gezilecek yerleri gezer ister doğa aktivitelerini yapar, Kızılçukur Vadisi’nde güneşi batırır, tandır yer akşam da geri dönersiniz. Kafanızda Kapadokya’ya dair ne olursa olsun, daha önce gelmiş veya gelmemiş olun yola çıkmadan mutlaka Kapadokya’dan Benzersiz 25 Aktivite yazımıza göz atın. Konum için tıklayın.

Kayseri’de Yeme-İçme

Kayseri mantısı, Develi cıvıklısı, yağlama, etli yaprak sarma, kağıtta pastırma gibi ayıla bayıla yediğimiz Kayseri yemeklerini neler ve nerede yenirler gibi soruların cevaplarını Kayseri’de Ne Yenir, Nerede Yenir yazımızda bulabilirsiniz.

Kayseri’de Alışveriş

Kayseri Pastırması & Sucuğu

Tabi ki çemeni yerinde pastırma ve bol baharatlı sucuk! Alacaksanız tam olsun ama değil mi?

Kayseri’de pastırma ve sucuk konusu hassas bir konu. İkisi için de iki dev marka var: İlki Şahin Sucukları. Zaten tv reklamlarından da aşinasınızdır. Diğeri ise Başyazıcı. Aslında Şahin’e göre daha geri planda kalan ama Kayserililerin öncelikli tercihi olan.

Her iki marka da bayilik sistemi ile çalıştıklarından ve Kale çevresindeki tarihi sokaklarla Kazancılar Çarşısı’ndaki dükkanların neredeyse hepsine hakim olduklarından kafanızı nereye çevirseniz her şarküterinin tabelasında devasa logolarını görebilirsiniz. Böylece hangi işletmede hangi markanın satışı olduğunu kolaylıkla çakıyorsunuz ona göre alışveriş yapıyorsunuz. Aradığınız Şahin ürünleri ise Şahin pastırma ve sucukları satana Başyazıcı ürünleriyse de Başyazıcı logolu olana gibi.

Biz Kocasinan’daki Çağlar Pastırma ve Sucuk’tan alışveriş yaptık. Mesela burası Şahin satan bir işletme. Çalışanlar müşterilerle çok ilgili ve et konusunda da oldukça bilgililer. Pastırma ve sucuk hakkında aklınıza gelen her şeyi sorup öğrenebilirsiniz. Pastırma için etin neresi daha makbuldür, en pahalı pastırma olan kuşgömünün olayı nedir gibi gibi… Hepsinin cevabını Kayseri’de Ne Yenir Nerede Yenir yazımızda bulabilirsiniz.

Ben yanımda taşıyamam derseniz veya evinize sipariş etmek isterseniz buradan istediğiniz yere kargo da yapıyorlar. Yanınıza alacaksanız da her şeyi vakumluyorlar. Adres: Cumhuriyet Mahallesi, Kızılay Cad. Havuzlu Han 2/C, 38350 Kocasinan/Kayseri Tel: (0352) 222 83 90 Konum için tıklayın.

Kayseri Mantısı

Kayseri mantısına doyamayacak, kesinlikle eve de götürmek isteyeceğinizi adımız gibi bildiğimizden (çünkü biz de yaptık ordan biliyoruz) size en güzel Kayseri mantısı markalarını yazalım: Çağlar, Elmacıoğlu, Kaşık-La. Hepsinin önceden vakumlu paketlerde hazırlanmış yarım kiloluk paketleri var. Buzdolabında en az 2 ay tazeliğini koruyor. Tam birkaç paket alıp, buzluğa atmalık, canınız çektikçe çıkarıp pişirmelik.

Kayseri Su Böreği

Genellikle kahvaltıda yenen Kayseri su böreği bir efsane. Peynirli ve kıymalı versiyonları var. Biz Kaşık-La’da peynirlisini denedik ama kıymalısının da çok başarılı olduğunu duyduk. Kaşık-La’dan hazır paketlenmiş halini de alabilirsiniz.

Kayseri Nerede?

Kayseri, İç Anadolu Bölgesi’nde. Kuzeybatısında Yozgat, kuzeydoğusunda Sivas, doğusunda Kahramanmaraş, güneyinde Adana, batıda ise Nevşehir var.

Konya Kayseri arası arabayla 304 kilometre ve yaklaşık 3 saat 45 dakika,
Ankara Kayseri arası arabayla 322 kilometre ve yaklaşık 3 saat 53 dakika,
Gaziantep Kayseri arası arabayla 338 kilometre ve yaklaşık 4 saat 26 dakika,
Adana Kayseri arası arabayla 318 kilometre ve yaklaşık 4 saat 27 dakika,
Mersin Kayseri arası arabayla 416 kilometre ve yaklaşık 5 saat 25 dakika
İstanbul Kayseri arası ise arabayla 767 kilometre ve yaklaşık 8 saat 32 dakika sürüyor.

Kayseri’ye Ulaşım

Karayoluyla Kayseri

İstanbul’dan Kayseri’ye arabayla gitmek isterseniz 767 kilometre uzaklıkta ve kendi arabanızla yaklaşık 8 saat 30 dakikada ulaşırsınız.

Trenle Kayseri

Pek sevdiğimiz Doğu Ekspresi, Kayseri’den de geçiyor. Sefer saatleri ve diğer tüm detaylar için Doğu Ekspresi Yolculuğu İçin Önemli Bilgiler yazımıza bakabilirsiniz.

Uçakla Kayseri

Uçakla gitmek isteyenler için ise İstanbul-Kayseri arası uçakla 1 saat 20 dakika civarında sürüyor. İstanbul’dan Kayseri’ye Pegasus Hava Yolları’nın her gün Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan, Türk Hava Yolları’nın ise her gün birkaç tane Kayseri Havalimanı’na direkt uçuş var. Havaalanından şehir merkezi arabayla sadece 15 dakika sürüyor. Bu nedenle havaalanından şehir merkezine ulaşım konusunu çok kafanızda büyütmenize gerek yok.

Uçaktan indikten sonra şehir merkezine gitmek için Kayseri Havalimanı’ndan Havaş servislerine binebilirsiniz. Belli bir kalkış saatleri yok, her inen uçaktan sonra bütün yolcuları alıp servis şehir merkezine doğru hareket ediyor. Havalimanı’ndan şehir merkezine 15, otogara ise 30 dakika sürüyor. Şehir merkezinden havalimanına da aynı şekilde Havaş servisleri ile ulaşabilirsiniz. Şehir merkezinden havalimanına servis kalkış saatleri ve yerleri için buraya tıklayın.