HAVANA GEZİLECEK YERLER, KÜBA

Küba akıllarda romantik bir masalsa, Havana da kirli yüzlü ama güzel binalarıyla bir Külkedisi. Ancak pek öyle sizin bildiğiniz tatlı prenseslerden değil, onu bilesiniz. İnsana yaka silktiren bir yanı da var.

İnsan, üstü açık vintage arabalarına, boyları dökülmüş neo-klasik binalarına aşık olmak ve pılını pırtını toplayıp basıp gitmek arasında kararsız kalıyor. İnsanda yoğun ve karmaşık hisler uyandıran bir yer.

Havana’da gezilecek yerlere dönecek olursak. Aradığınızı daha kolay bulabilmeniz için yazıyı şöyle organize ettik:

Havana Nasıl Bir Yer

Öncelikle Havana’da size vadedilen o bohem ambiyansı bulacaksınız, ondan şüpheniz olmasın. Koloniyal, neo-klasik ve eklektik mimarinin en güzel örnekleri ile işlenmiş sokaklarında amaçsızca gezinmek açık ara Havana’da yapılacak en güzel şey.  Aslında bu Havana rehberini burada bitirsek yeri, çünkü Havana’da yapacağınız ikinci en güzel şey bile bunun yakınından geçmeyecek. Bizce binaların bakımsız halleri şehre ayrı bir ruh ve estetik katıyor ama Türkiye’den giden herkes hemfikir değil, aksine Türk ziyaretçiler arasında Havana ile en çok şikayet edilen konu herşeyin eski püskü, dökük oluşu.

Havana dev bir açık hava müzesi. Devrimden sonra Küba dünyadan soyutlandığı için burada zaman donmuş, alım gücünün olmaması da insanların ellerindekileri muhafaza etmeye teşvik etmiş. Eşyaları, hayat ritmi, binalar, alışkanlıklar, her şey eskiden kalma. Bunun içindeki şiiri görebilene ne ala.

Diğer taraftan, eğer bu tabloya baktığınızda “pislik içindeki bakımsız sokaklar” görüyorsanız, Havana’dan mutsuz ayrılma ihtimaliniz çok yüksek, çünkü sevmediğiniz bir gülün dikenlerine yine de katlanmak zorunda kalacaksınız. Nedir o dikenler? Kapalı Çarşı’da sürekli  yok bi çay ısmarlasaydık, yok nerelisiniz diye yolunu kesip size halı, fincan mincan satmaya çalışanlar var ya, Havana’da bunun tüm şehre yayılmış hali. Kime merhaba deseniz borçlu çıkacağınız, ilk başta saflıkla herkese yardım eli uzatıp, sonra bunun dipsiz bir kuyu ve sistematik bir fırsatçılık olduğunu göreceğiniz bir kaç gün sizi bekliyor. Sürekli ayaklı banknot muamelesi görmek insanı bıktırabiliyor.

Havana Seyahati Planlaması – Gitmeden Önce

Havana’ya Giriş

Havana 3,5 Bölümden Oluşuyor

Habana Vieja (Eski Havana), Habana Centro (ismi merkez ama yaşamın kalbi anlamından çok coğrafi konumu sebebiyle “merkez”) ve Vedado. Hepsinin birbirinden farklı karakterleri var.

1. Habana Vieja (Eski Havana) – İspanyolların şehri kurmaya başladıkları, turizmin kalbi olan yer. Aynı zamanda en hızlı yenilenen, yatırım alan yeri. Açık ara tüm Havana’nın en estetik bölgesi. Bizce Habana Vieja’da konaklayın.

2. Habana Centro – Vieja ve Centro’yu büyük bir cadde ayırıyor, birden şehrin ritmi değişiyor. Centro turistik olmayan, o güzel eski binalarla yeni beton yapılarında sıkıştırılmaya başlandığı yer. Turistik pek bir şey yok, tamamen yerel hayata dahil oluyorsunuz. Birinci tercihimiz hala Eski Havana, ama burada da konaklayabilirsiniz. Fiyatlar bir tık daha uygun ama içinize kalmak sinecek bir yer bulmanız daha zor. Ama biz sizin için gidip iki tane güzel yer bulduk bile zaten. (Bkz: Konaklama bölümü)

3. Vedado – Şehre daha sonraki yıllarda (1930 sonrası) eklenen yerleşim bölgesi. Pek öyle güzel koloniyal binalar yok. Devrim öncesinde Küba Amerika’nın arka bahçesiyken dönemin en popüler kulüp ve kumarhaneleri buradaymış, zenginler burada takılırmış.

3,5. Parque Militar – Aslında Eski Havana’nın devamı olsa da şehirle arasına koy girdiği için ayrı anlatmayı uygun gördük.

Havana Favorilerimiz

Biliyorum, normalde bu bölümde Havana gibi siyasi tarihi ile dünyada ikon olan bir yerde olduğu için şu müze bu müze gibi şeyler okumayı bekliyor. Ancak üzülerek söylemek isterim ki, Havana tarihi olarak çok önem taşısa da maalesef müzeleri bu ağırlığından bayağı noksan kalıyor. Yine de Devrim Müzesi’ne gitmeden Havana’dan ayrılmak düşünülemez ama çok da fazla beklentiye girmemek lazım.

1.  Eski Havana Sokaklarda Plansız Yürüyün (Habana Vieja)

Aşağıda klasik turist duraklarını anlattığımız bölümdeki yerleri gezerken aslında Eski Havana’yı baya arşınlamış olacaksınız ama bir yerden bir yere giderken gördükleriniz kesinlikle yetmeyecek. Meydanında oturmak, seyyar arabasında churros satan abinin yarım saat süren kuyruğunu bekleyebilmek isteyeceksiniz. Sokakta kapının önünde oturan teyzeler, süpürge sapı ve çorapla beyzbol oynayan çocuklar kapanmadan yetişmeye çalıştığınız müzelerden daha enteresan gelecek. O yüzden bizim tavsiyemiz her ne kadar Eski Havana’da gezilecek yerler önerilerimiz yarım güne sığacak ufaklıktaysa da, siz bir tam gününüzü ayırın. Keyifle, sindire sindire gezin.

2. Üstü Açık Bir Klasik Arabayla Turlayın (Başlangıç Noktası: Havana Vieja)

Tüm Küba’da en keyif aldığımız şeylerin başında gün batımında yaptığımız Eski Havana’dan başlayıp, Havana’nın ünlü sahil yolu Malecon’dan geçip ufak bir şehir turu yaptığımız klasik araba turu geliyor. Sokakta bir sürü böyle klasik araba var ve hepsi de taksi hizmeti veriyor. Yoldan bir araba çevirip şehir turu isteyebilirsiniz, ya da özellikle zevkinize göre bir araba seçmek isterseniz bir sürü klasik arabayı toplu halde bulacağınız 3 tane park var:

1. Hotel Ingleterra’nın önü
2. El Capitolio’nun yanı
3. San Pedro Caddesi üzerinde, feribot iskelesine gelmeden.

Klasik Araba İle Turlama Fiyatları

Şöförler 1 saat süren standart bir rota oluşturmuşlar, şehrin belli başlı görülmesi gereken yerlerine uğruyorlar ama Eski Havana’ya girmiyorlar. Ama siz illa 1 saatlik yapmak ya da o rotada kalmak zorunda değilsiniz. Başka türlü de pazarlık edebilirsiniz. 1 saatlik standart şehir turu 35 CUC. Biz yarım saat için pazarlık yaptığımızda 25 CUC’tan aşağı indiremedik.

Tüyolar

1. Rotanızı değiştirirseniz bile Malecon’dan illa bi arabayla geçin deriz. Sahil yolu çok keyifli oluyor.
2. Hele gün batımında Malecon’dan klasik araba ile geçmek tadından yenmez.
3. Sıradaki maddede bahsedeceğimiz Fabrica De Arte’ye gitmek için zaten taksi tutmanız lazım. Onun yerine turunuzu orada bitirecek şekilde ayarlayabilirsiniz.
4. Eğer havalimanında bir klasik araba ile alınmak isterseniz şu arkadaşı arayabilirsiniz: +55 339 804. Pembe Beverly Hills çizgi filmine Bianca’nın arabasına benzeyen bir arabası var.
5. Devrim Meydanı olarak bilinen

3. Fabrica De Arte Cubano’da Partileyin, Tüm Küba’nın En Inovatif & Modern Yüzünü Görün (Vedado)

Küba’da bunun benzeri ikinci bir yer yok… Burası bir kültür sanat limanı olarak yeniden kullanıma açılmış eski bir rafineri. Küba’da ciddi bir sanat üretimi var. Bundan kastımız sokaklarda satılan tropik temalı tablolar değil, NY’lu koleksiyonerler sıkı sıkı buradaki sanatçıları takip ediyor, Havana Bienali müzikten resime birçok sanat dalını bir arada toplamış ve sergi alanı yerine yaşan yer modelini benimsemiş.

İçinde barlar, yemek opsiyonları ve dolu dizgin bir gece hayatı var. Aslında biraz Bomontiada‘yı çağrıştırıyor. Ülkenin en yüksek profilli sanatçıları burada sahne alıyor ya da takılmaya geliyor. Burada bambaşka bir Küba göreceksiniz. Perşembe’den Pazar’a 20.00’den 03.00’e kadar açık. Siz yine de gitmeden Facebook sayfalarını bi kontrol edin. Giriş ücreti 2 CUC.

Adres: Calle 26 ve Calle 11’nın kesişimi (Calle = sokak), Vedado Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

4. Cañonazo: Top Atışı Seranomisi’nde Eski Günlerdeki Gibi Kaleden Top Atılışını İzleyin (Parque Historico)

Eski Havana’nın kurulduğu yer İstanbul’daki Haliç gibi bir koy. Top atış seramonisinin gerçekleştiği Morro – Cabana Askeri Parkı koyun girişindeki hakim tepeye kurulmuş ve yerleşimin karşı yakasında kalıyor. Koyu taksi ile dolaşabilir (Eski Havana’dan ücret 4 CUC), ya da Eski Havana’daki limandan Casablanca vapuru ile karşıya geçebilirsiniz. P-15, P-8, P-11 metrobüsler de sizi yakınına götürür.

Seramoni 18. yüzyıldan kalma bir kalede gerçekleşiyor. 18. yüzyıl üniformlarıyla bir grup asker, trombetler eşliğinde eski bir İspanyol geleneği olan top atışını gerçekleştiriyor. Denize top atmıyorlar ama aynı eski zamanlardaki gibi barut doldurup ateşliyorlar. Topu topu 10 dakika falan sürüyor ama top sesi duymak, kalede olmak enteresan bir deneyim. Top atma seramonisi hava karardıktan sonra 21’de gerçekleşiyor ama gün bizce gün batımından 2 saat önce orada olmakta fayda var çünkü;

1. Gün batımını buradan izlemek çok keyifli
2. Parkın içindeki Morro Kalesi’ni gezersiniz (Giriş 2 CUC, akşam 8’de kapanıyor). Havana’da Gezilecek Yerler bölümünde daha detaylı bilgi vereceğiz. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.

Notlar:

1. Eğer Havana’da tek geceniz varsa hiç parkı görmeye vakit ayırmayın. Araba turunu yaptıktan sonra sadece top atışı için buraya gelin. Buradan da Fabrica Des Astes Cubanos’a geçersiniz. Ne de olsa 3’e kadar açık.
2. Top atışından sonra feribot kalmıyor, şehre taksi ile dönmeniz gerekiyor. O yüzden sabahki fiyatlar birden 8 CUC’a çıkıyor. Çok taksi oluyor, merak etmeyin orada kalmazsınız.
3. Parka getiren taksi ile “Parka götürme + Seramoniyi bekleme + Fabrica Des Astes Cubanos’a götürme” paketi için pazarlık yapabilirsiniz.
4. İçeride sadece kötü pizza yapan bir büfe bulabildik. Yemek konusu sıkıntılı.

5. Devrim Müzesi – Museum of Revolution (Habana Vieja)

Eski Başkanlık Sarayı olan Museo de la Revolucion maalesef isminin insanda uyandırdığı heyecanı uzaktan yakından karşılamıyor. Küba Turu yazımızda da dillendirdiğimiz üzere müzenin büyük kısmı fotograflardan oluşuyor, arada devrim ile ilgili kişilerin eşyaları var (gerillaları tedavi eden bir hemşirenin kullandığı sargı bezi falan gibi).

Ama insanı çıldırtır şekilde müze baştan aşağı İspanyolca! Ne bir audioguide, ne de katılabileceğiniz İngilizce tur var. Bazı İngilizce kısa açıklamalar var; “gerillaların kanlı sargı bezi gibi” ama hiç bir amaca hizmet etmiyor; ne kimler o gerillalar, neden yaralanmışlar, bu neden devrim için önem taşımış, sonra olaylar nasıl gelişmiş” gibi en temel ve önemli açıklamalar yok. Sanki siz Küba Devrimi’ni hatim etmişsiniz de gelmişsiniz gibi bu Ahmet’in pusulası, bu Ayşe’nin gömleği diye geçiştirivermişler.

Sen dünyanın ucundan devrimi öğrenmek için Küba’ya gel, sonra içeriksiz ve içeriksizliğini bile İngilizce olmadığı için anlayamadığın bir müze bul… Ama yine de görmek lazım tabi. Yoksa “Acaba bi baksa mıydım?” ömür boyu arkandan gelir. 8 CUC’luk biletinizi alın, hayal kırıklığını yaşayın, listenizden silin. -Her gün 10.00-17.00 arasında açık.- Biraz haşin yazdıysam kusura bakmayın, lakin dünya başka bir tropik ülke yerine buraya geliyorsa bunun sebebi sahip olduğu muazzam devrim tarihi. Küba bundan iyi bir Devrim Müzesi’ni hak ediyor bence. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

Tüyo: Küba’ya devrim tarihini çalışıp gelin. Gördüklerinizden keyif alabilmenizin tek yolu bu. Bundan o kadar müzdarip olduk ki; kendimize size yaşatacağı bu hayal kırıklığını alt etmeyi görev edindik ve konuyu deli çalışıp size harika bir Küba Devrimi – Fidel Castro, Che Guevara ve Komünizm yazısı hazırladık. Bunu okudunuz mu artık sırtınız yere gelmez.

6. Coppelia Dondurmacısı’nda Fidel’in Dondurmasından Yiyin – Heladería Coppelia – (Vedado)

* Aslında burayı önceliklendirin diyemeyiz çünkü biraz uzakta, sıra beklemeli ve zaman kaybettirmeli ama bizce orjinal bir deneyim ve zaman yaratmanızı çok isteriz.*

Coppelia devlet tarafından işletilen, Kübalılara erişilebilir zevkler sunmayı amaçlayan bir dondurmacı demeye dilim varmıyor, dev bir “dondurma parkı”. Fidel bizzat konuyla kendi ilgilenmiş, onu az sonra anlatacağım.

Maaşların 20 – 25 dolar civarında olduğu bir ülkede 4 cent’lik toplarıyla Coppelia çılgın bir çekim merkezi. Kim sabahın kahvaltıda dondurma yer demeyin, saat 10 olsun da kapılar açılsın diye bekleyen bir ordu oluyor önünde. Sanırım bütün Kübalıların tek ortak noktası Coppelia sevgisi. Öyle böyle bir sevgi değil, insanlar 10 top falan yiyorlar (bir porsiyonda zaten 5 top var)!!!! Ama burayı önermemizin sebebi dondurmasından ziyade Küba’da nihayet turist ve yerellerin dünyalarının kesiştiği ender yerlerden olması ve buranın kültürel önemi.

Bildiğiniz üzere Küba’da yerellerin parası (Peso) & yerellerin dünyası vs. turistlerin parası (CUC)& turistlerin dünyası olmak üzere iki farklı dünya var. Her ne kadar onlarla aynı sokakları paylaşsak da hayatlarınız kesişmiyor çünkü en ucuz restoranda bir yemek bile onların 1 haftalık maaşına denk geliyor. Coppelia ise onlara dahil olabileceğiniz az yerlerden bir tanesi.

Sistem sizi yine de ayırmaya çalışıyor haberiniz olsun. Sizi görünce hemen CUC ile ödeme yapılan, sıra olmayan ve topun fiyatının birden 25 katına fırladığı (1 CUC) turist bölümüne almak isteyecekler. Hayır, ben Peso ile ödeyeceğim diyip kuyruğa girebilirsiniz. Her görevli tekrarlayacak bunu ama sıkıntı yok, beklemeye devam edin. Tabi Peso ile ödemeniz gerekecek.

Eğer 17’e kadar gelirseniz yakınlarda bi Case de Cambio yani döviz bürosu var. Sorun gösterirler. Muhtemelen geziniz boyunca bir Kübalı olmaya en yaklaşacağınız yer komünist düzenin bitmez kuyruklarından sadece bir tanesi olan Coppelia sırası. Küba’da Yaşam, komünizm ve yerlilerin bu konudaki fikirlerini merak ediyorsanız, Küba’da Yaşam yazımız ellerinizden öper. Naçizane önerimiz Küba’yı anlamak adına okumanız olur.

Fidel & Dondurma

Fidel süt ürünlerini çok severmiş ve devrim sonrası Kübalıların dondurmasız kalmasına gönlü el vermemiş.:) 1960’da Kanada büyükelçisine ona 28 kutu Howard Johnson’s dondurması yollamasını emretmiş. Howard Johnson’s zamanında Amerika’nın en büyük otel zinciriymiş. Her aromayı tek tek denedikten sonra bir hem daha iyisini, hem de daha erişilebilirini yapmanız diyerek sağ kolu (ve fan fini fin fonu) Cecilia Sanchez’i bu işle görevlendirmiş. İlk zamanlarında devrim hareketi “26 Temmuz”a atfen 26 aroma ile piyasa çıkmışlar. Sovyetler Birliği’nin çöküşünün ardından Küba ekonomisi de çöküne dondurma da sarpa sarmış. Ne eski aromalar, ne de eski kalitesi kalmış ama hala Kübalılar Coppelia’ya bayılıyorlar.

Fresa y Chocolate

1993 yapımı Coppelia’da geçen film Fresa y Chocolate baskıcı rejim altında kendilerine sosyalleşme alanı açmaya çalışan gaylerin geliştirdiği kodu ele alır. Farklı aromalar farklı cinsel seçimleri ifade eder ve böylece aynı cinsel oryantasyondaki bireylerin birbirlerini bulmalarını sağlar. Film Berlin’de Gümüş Ayı, Sundance’te de Jüri Özel Ödülü’nü almıştır.

Not: Porsiyonlar çok büyük, biz ikimiz 1 tabağı anca yedik, muhtemelen siz de paylaşmak isteyeceksiniz ama nolur bi etrafınızdaki masalara bakın, kaç kişi var, kaç tabak var bi sayın.

Çalışma saatleri: 10.00 – 21.00, Adres: 23 ve L sokaklarının kesişimi, Varadero  Tel: +53 7 8326184 Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

6. Callejon De Hamel’da Sokak Sanatı ve Pazar Gününe Denk Geliyorsanız Kübalıların Afrikan Köklerine Dans ve Müzikle Yolcuğu

Callejon de Hamel’in yerden göğe graffiti ile dolu duvarlarla örülü sokakları çok geniş bir alana yayılmasa da gerçekten görülmeye değer. Aynı zamanda birkaç tane saykodelik tablo satan dükkan var. Hele bi de günlerden pazarsa ve rumbaya (Afrika’nın tangosu) denk gelirseniz ne ala. Şimdi geliyoruz ona.

İspanyollar ilk olarak 1526’da Küba’ya Afrika’dan köle getirmişler ama asıl patlama 1842 ile 1873 arasında olmuş. 30 yılda 221,000 köle getirmişler. Kölelerle birlikte buraya kültürleri de gelmiş ve yıllar içinde buradaki etkilerle harmanlanarak yeni formlara kavuşmuş. Bunlardan birisi bir Afrika inancı olan Yoruba’nın Hristiyanlıkla sentezlenerek Santeria olarak doğması. Bugün %11-12’lik bir kısım Santeria’ya inanıyor.

Santeria hakkında daha fazla bilgi almak için Küba’da Yaşam yazımızı okuyabilirsiniz. Tanrılar ile dans ve perküsyon eşliğinde iletişim kurmak hala gerçekleşen ve pazar günleri Callejon De Hamel sokaklarında gerçekleşen bir ritüel. Artık biraz performansa dönmüş ama yine de çok keyifli. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

Havana’da Gezilecek Yerler Haritası

Haritayı zoom yaparak detaylı görüntüleyebilirsiniz.

Gezilecek Yerler

1. Cuban Art Factory
2. Morro Kalesi
3. Devrim Müzesi
4. Callejon de Hamel
5. Malecon
6. Plaza de Armas
7. Plaza Vieja
8. Calle Mercaderes
9. Calle Obispo
10. National Capitol of Cuba
11. Plaza de la Catedral
12. Museum of Pharmacy
13. Paseo del Prado
14. Grand Theater of Havana
15. St. Francisco de Asís Basilica
16. Havana Castle of the Royal Force
17. Almacenes San José Artisans’ Market
18. Museo Nacional de Bellas Artes
19. Castillo de San Salvador de la Punta
20. Havana Üniversitesi
21. Necrópolis Cristóbal Colón
22. Hotel Nacional de Cuba
23. Military Historical Museum
24. La Cabaña
25. Playas del Este

Yeme-İçme

1. Coppelia park
2. La Bodeguita Del Medio
3. El Floridita Bar

MALECÓN (Eski Havana – Havana Merkez – Vedado, Hepsinden Geçiyor)

Malecón Havana’nın en meşhur şeylerinden biri. Aslında bir tarafında yıkık dökük ama gururlu binalar, diğer tarafında kayalık ve deniz uzanan uzuuuun bir sahil yolundan başka bir şey değil ama Kübalıların sosyal hayatının önemli bir kısmı burada geçtiği için önem taşıyor. Öyle deyince deniz kıyısında bir müessese falan hayal etmeyin, sadece dalga kıran gibi istiflenmiş kayalardan oluşan bir set var.

Kübalı gençler burada ne mi yapıyor? Süslenip püslenip akşamları buraya oturmaya geliyor. Kübalarıların bar, kulüp gibi eğlencelerde para savurma lüksü pek yok, onun yerine  kendi eğlencelerini kendileri yaratıyorlar. Sokakta müzik bile yokken dans etmeye başlayanlar, kendi müziğini getirenler, olta sallayanlar, sadece oturanlar… Hatta bir belgeselde Malecón Caddesi “şehrin en büyük koltuğu” olarak geçiyor.

Castillo de la Fuerza, Castillo San Salvador de la Punta ve Hotel Nacional de Cuba gibi görmek isteyebileceğiniz birkaç yerin de 8 km boyunca uzanan Malecón’un üzerinde. Eski Havana’dan başlıyor, Habana Centro’dan (merkezden) geçiyor ve taa Vedado’ya kadar gidiyor. Malecón Caddesi’nde biraz yürüyüş yapmaya karar verirseniz, karşınızda Mustafa Kemal Atatürk büstünü gördüğünüzde şaşırmayın; “Fundador de la Republica de Turquia” (Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu) ve “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” yazılarıyla birlikte 2008 yılında bir büst dikilmiş. Büst Malecón Caddesi’nin Plaza Armas’a yakın denilebilecek bir noktasında. Konum için tıklayın. (Kolaylık olması için konumu koyduk ama dediğimiz gibi Malecon ciddi uzun bir cadde, belirli bir noktada göstermek yanlış olur.) Haritada 5 numara.

Eski Havana (Habana Vieja)

Central Havana ve Old Havana iç içe iki bölge ve neredeyse her şey Old Havana bölgesinde toplanmış.

Küba stratejik konumu nedeniyle İspanyolların en önemli limanıymış. Bütün sömürgelerinden alınan mallar önce buraya getirilir, Santiago de Cuba ve Havana’da tekrar paketlenerek Avrupa’ya gönderilirmiş. Ticari önemi nedeniyle Havana İspanyolların en çok yatırım yaptığı kolonilerinden birisi olmuş.

1700’lerden 1900’lere Küba’nın ticari önemi şeker kamışının yeni devrin altını olması ile katlanmış. Küba’nın dünyanın en iyi şeker kamışına sahip olduğu söylenir. Hatta rom Latin Amerika’da yaygın olarak içilen bir alkol olsa da, Küba’nınki ün salmasının sebebi şekerinin lezzetiymiş.

Havana’nın ve Küba’nın önemi sebebiyle, İngilizler adayı İspanyollardan kapmak için bayağı savaş vermişler ama başaramamışlar. Daha sonra 1900’lerde Amerika daha sinsi bir planla İspanyollara karşı yerelleri destekleyerek adaya adımını atmış ve hızlıca adayı ticari ve siyasi olarak ele geçirmiş. O kadar ki 1920’lerde Küba’nın toprak ve kaynaklarının %70’e yakını Amerikalı şirketlerin elindeymiş.

Adanın üzerinden tarih boyu dönen zenginlik sayesinde İspanyollar önce 1700’lerin başında müthiş barok, sonra 1800’lerin başınsa neo-klasik  mimari örnekleri ile süslemişler. Daha sonra Amerikan etkisi ile art-deco, sonra da eklektisizm gelmiş..

Havana’daki güzel barok örnekleri: San Cristobal de Habana Katedrali ve Plaza de Catedral (Katedral Meydanı)
Havana’daki en güzel neo-klasisizm örnekleri: Hotel Inglaterra, El Capitolio (Capitolio Nacional), Universidad de la Habana
Havana’daki en art deco neo-klasisizm örnekleri: Edificio Bacardi, Teatro America
Havana’daki en güzel eklektisizm örnekleri: Hotel Raquel

Old Havana diye geçen ve içine Plaza de Armas, Plaza Vieja, Plaza de San Francisco, Plaza del Cristo ve Plaza de la Catedral yapılarını da alan bölge, UNESCO’nun Dünya Mirasları Listesi’ne girmiş. Çünkü tarihsel açıdan olduğu kadar barok stiliyle mimari açıdan da görmeye değer bir yer Old Havana. Plazalara gelince, Old Havana’da önemli birkaç meydan var ve bunlar “plaza” diye geçiyor.

Plaza de Armas

Havana’nın en eski meydanlarından, yapımı 1520’lere dayanıyor. Türkçesi “silahlar meydanı” çünkü yapıldığı yıllarda askeri girişimler için kullanılmış bu bölge. Şimdi ise çevresinde bir sürü tarihi binasıyla, insanların dolaşmaya, alışveriş yapmaya geldiği bir meydan haline gelmiş.

Plaza de Armas’ın bir önemli özelliği de tam ortasında Pazar günleri hariç her gün ikinci el kitap satan bir pazar kurulması. Küba tarihiyle ilgili eski kitaplara şöyle bir göz atmak keyifli olabilir, tabiki kitapların neredeyse hepsi ispanyolca. Ayrıca meydanın doğu tarafına doğru yürürseniz Hotel Santa Isabel’i göreceksiniz; kristal avizeleri, antika mobilyaları ve göz alıcı lobisiyle şöyle girip çıkarak da olsa görmeye değecek bir otel. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.

Plaza Vieja

Plaza de Armas kadar olmasa da burası da oldukça eski bir meydan, başta Plaza Nueva ismiyle Plaza de Armas’a alternatif olarak açılsa da sonralarda ismi Plaza Vieja olmuş yani Eski Meydan. Burası da ilk açıldığında askeri girişimler için kullanılsa da sonradan insanların keyif yaptığı, ufak tefek alışveriş yaptığı bir yere dönüşmüş.

Yaklaşık 1835 yılından beri açık hava marketi olarak kullanılıyor. Bir sürü dükkan, bar, oturabileceğiniz kafe tarzı yerler var, çok şeker bir yer. Tabi nerdeyse her an meydanın bir yerinde kendi halinde müzik yapan ve meydana neşe katan insanları da atlamamak lazım. İnsanın içini kıpır kıpır eden bir müzik eşliğinde kafelerden birinde biraz soluklanıp etraftaki insanları izleyin deriz. Özellikle Kübalıların bitmek bilmeyen neşesini, rahatlığını, dans edişlerini rahatlıkla gözlemleyebileceğiniz bir meydan. Akşamları da epey keyifli. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.

Calle Mercaderes

Mercaderes Caddesi de araçlara kapalı bir cadde, yani sırf yürüyerek gezebiliyorsunuz. Müzeler, dükkanllar ve restoranlar var. Müzeler genellikle heykel, resim gibi el sanatlarıyla ilgili müzeler ve müzelerin büyük bir kısmı ücretsiz. Casa de Asia Çin ve Japonya’dan gelen resim ve heykeller olan bir müze, Armeria 9 de Abril eski bir silah dükkanının müze olmuş hali, Museo de Bomberos da 1890 metro yangınında hayatını kaybeden 19 itfaiyeye adanmış bir müze. Müze anlamında ilk seçeneklerimizden olmazdı, hatta hiç vakit kaybetmeyin bizce.

Mercaderes ve Obrapía caddelerinin kesişiminde Simón Bolívar’ın heykeli var, yine yakınlarında Museo de Simón Bolívar diye Bolívar’ın hayatına adanmış bir müze var. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.

Calle Obispo

Havana’nın en çok kullanılan, ünlü, en çok yaşayan caddelerinden biri Obispo Caddesi. Eski Havana bölgesinde kalıyor. Cadde araç trafiğine kapalı; bir sürü mağaza, dükkan, el işi yapan butik dükkanlar, kitapçılar, müzeler, eski eczaneler ve inanılmaz güzel mimariye sahip evler var. Bir şey almaya niyetiniz olmasa da sokaktan şöyle bir yürümek lazım, tabii Havana’nın en büyük caddesi olduğu için hepsini yürümek biraz zamanınızı alabilir. Caddede inanılmaz çok turist göreceksiniz, ama bir o kadar Kübalı da zaman geçirmek için kullanıyor. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.

El Capitolio

1929’da yapılan binanın Beyaz Saray ile benzerliği Küba’nın tarihi hakkında çok şey söylüyor. Küba’nın Amerika korumasındaki eski diktatörlerinden Gerardo Machado tarafından 1926’da yaptırılan binanın 5000 kişinin çalıştığı inşaatı 3 sene sürmüş ve 17 milyon tatlı dolara mal olmuş. Adres: Paseo de Martí, La Habana Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.

Plaza de la Catedral & San Cristóbal Katedrali

Tarihi 18. yüzyıla kadar uzansa da şehirdeki 4 ünlü meydandan en yeni olanı diğer adıyla “San Cristóbal Meydanı”. Katedralin bulunduğu meydanda Zanja Real isimli Havana’nın ilk su kemeri de var, mutlaka gözünüze çarpacaktır. San Cristobal Katedrali’nin saat kulesine çıkılıyor. 1-2 CUC gibi birşey tutuyordu diye hatırlıyorum.
Notlar:
1. Katedralin biraz ilerisinde de Ernest Hemingway’in müdavimleri olduğu barlardan biri olan Bodeguita del Medio var.(Empredrado Sokağı)
2. Koca puro içen rengarenk giyinmiş Kübalı teyzelerle fotograf çekmek isterseniz buradalar.
Adres: 156 Empedrado, La Habana, Cuba  Tel: +53 7 8625109 Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.

La Bodeguita del Medio

Ernest Hemingway buraya mojito içmeye gelirmiş, bu yüzden yığınla turist çekiyor. Aslında sıraya girip zaman kaybetmenize değecek bir yer olduğunu düşünmüyoruz ama Katedral Meydanı’ndan iki adım ötede olduğu için gidip bir görün deriz.

Duvarlarda dünyanın her ülkesinden gelen insanların isimleri var. O kadar çok insan uğruyor ki yazılar mekandan taşıp sokağa kadar taşmış durumda. Size de yazmanız için kalem veriyorlar ama o kalem ya bitmiş oluyor ya bulunamıyor. Biz yazamadık. Bu yazıyı okuyanlardan birisi gittiğinde bi de Biz Evde Yokuz yazarsa çok seviniriz. Arjantin, Kosta Rika, İngiltere, Almanya gibi pek çok ülkede şube açarak işi bayağı ticarete dökmüşler. Aynı zamanda yemek de yiyebileceğiniz bir yer ama burada yemek anlamsız bizce. Çalışma saatleri: 08.00-24.00 Adres:Empedrado, La Habana, Cuba Tel: +53 7571375 Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.

Museo de la Farmacia

Plaza Vieja’dan 3-4 blok ötede hem müze hem de hala eczane olarak kullanılıyor Museo de la Farmacia. 1886 yılında kurulmuş bir eczane olduğu için hem eski eczane alışkanlıklarını gösteren nostaljik, müzemsi bir bölümü var hem de hali hazırda hala eczane olarak hizmet veriyor. Nostaljik atmosferi ile çok hoş, kesinlikle görülmeye değer bir yer.  09.00-17.00 saatleri arasında açık.  Adres: 41 Teniente Rey, La Habana, Cuba  Tel: +53 78667556 Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.

Paseo del Prado

Birçok yerde Paseo del Prado dense de bazı yerlerde ismi Paseo de Marti diye geçebiliyor, bu yüzden ikisi farklı şey mi diye düşünmeyin aynı yerden bahsediliyor. “Paseo” ispanyolcada aylak aylak gezmek, dolaşmak demekmiş ve sokağa da böyle bir isim verilmiş. Paseo del Prado Central Havana’yla Old Havana’yı birbirinden ayıran bir cadde, 1772’de yapılmış ve 1925 yılında da ağaçlar ve mermer banklarla yeni bir dizayn düşünülmüş.

Caddede Hotel Sevilla gibi şehrin hatrı sayılır binaları var; bunun dışında sinema, tiyatro ve büyük evler de göreceksiniz. Ayrıca cadde birçok önemli turistik noktaya da yakın, Parque Central’in batısında, El Capitolio’nun doğusunda kalıyor. San Salvador de la Punta Fortress’e de yürüyerek yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta. Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.

Gran Teatro de la Habana

Paseo del Prado Caddesi’nde bahsettiğimiz tiyatro bu, bulunduğu binanın eski ve hala da bazı yerlerde geçen diğer adı “Galician Center of Havana”. Çünkü tiyatro ilk başta Havana’ya yerleşen Galiçya’lı mülteciler için bir sosyal hizmetler merkezi gibi kurulmuş. -Galiçya, İspanya’da bulunan ama kendi özerkliğini kazanmış bir bölge- Gran Teatro de La Habana kompleksinin içinde tiyatro, konser salonu, konferans salonu hatta sanat galerisi bile var. Yani sırf tiyatro olmaktan çok sanatsal aktivitelerin geçtiği bir sanat merkezi gibi. Adres: 458 Paseo de Martí, La Habana Tel:+5378613096Websitesi: www.balletcuba.cult.cu Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.

Basílica San Francisco de Asís

1738’de Fransisken mezhebi için bazilika-manastır olarak inşa edilse de, sonralarda Küba İspanya yönetimine girince kilise değil de konser alanı olarak kullanılmaya başlanmış. Hatta Havana’nın en etkin konser salonlarından biri artık. Barok stilde yapılmış bazilikaya bağlı bir de çan kulesi de var. Eğer resimlere ve sanat galerine meraklıysanız José Nicolás de la Escalera ve Vicente Escobar gibi sanatçıların eserlerini görebileceğiniz bir müze var: “Museum of Sacred Art”.

Küba’da yapacak-görecek çok fazla şey var ve zaman kısıtlı ama bir fırsat yaratır da konser bulabilirseniz hem mimari yapısıyla güzel bir atmosfer görmüş olursunuz hem de burada bir konser dinlemek keyifli bir etkinlik olur. Konser biletini son güne bırakmayıp önceden hallederseniz daha garanti olur. Plaza Vieja’ya yürüyerek 4 dakika uzaklıkta. Yok sırf müzeyi, kiliseyi şöyle bir gezeyim derseniz giriş 2 CUC; kuleye çıkmak ise 1 CUC. 12 yaşın altına giriş ücretsiz. Adres: Oficios, La Habana Tel: 537 2040624 Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.

Castillo de la Real Fuerza

Plaza de Armas’ın deniz tarafında “Castillo de la Real Fuerza” denen, Amerika kıtasının en eski kalelerinden biri var. Öyle ki daha önce yerinde olan kalenin 1555’de Fransız korsanlar tarafından yıkılmasının ardından, 1577 yılında yapımı tamamlanmış yani bayağı eski. Kalenin batı tarafının tepesinde La Giraldilla isminde ünlü bir heykel var, kadının elindeki rüzgar gülüyle ünlü.

La Giraldilla da Havana Club Rom’un şehirdeki sembölü olarak geçiyor. Eski Havana ve çevresinin 1982’de UNESCO Dünya Mirasları Listesi’ne girmesiyle kale de bu listeye girmiş oldu. Çünkü Castillo de la Real Fuerza Eski Havana’nın tarihi merkezlerinden. Kalenin çevresinde Museo de Navegación isimli bir de deniz müzesi var. Castillo de la Real Fuerza Salı-Pazar günleri arasında 9.30-17.00 saatlerinde açık. Pazartesileri kapalı. Giriş fiyatı 2 CUC. Adres: Calle O’Reilly ve Av. del Puerto kesişiminde Tel: +53 7 8616130  Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.

Mercado San Jose (Almacenes San José Artisans’ Market)

Burası bir sanat ve zanaat pazarı olarak geçiyor ama ürünler daha çok üzerine bağıra bağıra Havana yazılmış tablolar, Che Guevera’nın yüzünü t-shirtten çanta türlü eşyaya basıldığı turistik şeyler. Yine de hediyelik eşya almak için daha iyi yer yok. Üstelik yeterince eşinirseniz daha sanatsal değer taşıyan tablolar da bulabiliyorsunuz. Tablo alırsanız mutlaka 3-5 CUC daha vererek satıcıya sertifikalattırın. Havaalanında sertifikasız resimler başa dert olabiliyor. Çalışma saatleri: Pazar günleri kapalı. Diğer günler 10.00-18.00 arasında açık. Adres: Avenida del Puerto ve Calle Cuba’nın kesişiminde. Konum için tıklayın. Haritada 17 numara.

El Floridita

Küba sizi “Hay kafanıza Ernest Hemingway kadar taş düşsün” demenin eşiğine getirecek. Tur operatöründen cafesine herkes Hemingway efsanesinden ekmek yeme derdinde. El Floridita gerçekten mektuplarında sık sık bahsettiği, aynı zamanda Daiquiri’nin mucidi olan, Papa’dan tutun Çin Cumhurbaşkanı’na bir sürü kişiyi ağırlamış bir işletme. x3 şeklindeki fiyatları sebebiyle tepki çekse de bizce en azından uğramaya değer. Çalışma saatleri: Her gün 11.00-24.00 arası açık. Websitesi: www.floridita-cuba.com Adres: Obispo, La Habana, Cuba  Tel:+5378671300 Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

Devrim Müzesi

Bunları Yapmadan Havana’dan Dönmeyin!” kısmında anlatmıştık. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

Museo Nacional Palacio de Bellas Artes

Havana’nın güzel sanatlar anlamında koloniyal zamandan modern sanat dönemine kadar tarihsel geçmişini eserlerle anlatan bir müze. Küba sanat tarihinin gelişimini en eski zamanından şu ana kadar krolonojik şekilde görebileceğiniz bir yer. Müzeye ait iki tane bina var, hatta iki farklı müze olarak geçiyorlar. Biri tamamen “Cuban Art” yani Kübalı sanatçı ve eserlere yer verilen bina (Palacio de Bellas Artes); diğeri ise uluslarası sanat ve sanatçılara yer veriyor (Palacio del Centro Asturiano).

Müzenin ana girişindeki heykel de Kübalı sanatçı Rita Lonja’ya ait. Müzede eserleri bulunan sanatçılardan bazıları: Jose A. Bencomo Mena, Manuel Vega, Domingo Ramos. Eğer bir müzeye girecekseniz 5 CUC, ikisine de girmek isterseniz 8 CUC.  Çalışma saatleri: Salı-Cumartesi 09.00-17.00, Pazar günleri ise 10.00-14.00 Adres: Calle Trocadero e/ Zulueta y Monserrate Havana Tel: 537 8632657 Websitesi: www.bellasartes.cult.cu Konum için tıklayın. Haritada 18 numara.

Castillo San Salvador de la Punta

“San Salvador de la Puntra Fortress” diye de karşılaşabileceğiniz kale, Havana’nın körfezinde ve koloniyal zamanlarda Havana’nın koruma sistemindeki en önemli yapılardan. 1600’lü yıllarda kurulmuş ve daha önce bahsettiğimiz Castillo de los Tres Reyes del Morro ve Castillo de la Real Fuerza dahil olmak üzere üç kale Havana’nın güvenliğini sağlamak konusunda güvenlik yöntemi olarak inşa edilmişler. Bu yüzden üçü de aslında çok stratejik noktada, tam kıyıdalar.

1700’lerde İngiliz istilası kale ciddi zararlar verse de, 20 yy.’da yenilenip 2002 yılında müze olarak yeniden açılmış. İçinde 16-19. yylar arasında batan gemilerden çıkan hazineler, özel eşyalar gibi tarihsel anlamda değerli şeyler sergileniyor. Sürekli olarak devam eden üç ayrı sergi odası var; buradan kalenin inşası, tarihi ve sualtı arkeolojisiyle alakalı bilgi edinebilirsiniz ilginizi çekerse. Müzeye giriş kişi başı 5 CUC. 12 yaşın altına ücretsiz.  Müzenin çalışma saatleri: Çarşamba-Pazar 10.00-18.00  Adres: Paseo de Marti (Prado) ve Av. del Puerto caddelerinin birleşiminde. Konum için tıklayın. Haritada 19 numara.

Vedado

1902-1959 arasında Havana’nın Amerika’nın günahlar şehri olduğu zamanlarda Vedado aksiyonun kalbiymiş. Zengin Amerikalılar burada yazlıklar almışlar, deste deste dolarlar Amerikan mafyasının çevirdiği kumarhaneler, gece kulüplerinde eritilirmiş… Ta ki Fidel gelip bütün Amerikan mallarını bedel ödemeden kamulaştırana kadar… Vedado hala varlıklı Kübalıların vaktini geçirdiği yer, ama bize kalırsa Havana’nın en az cazip yeri.

Universidad de la Habana

Üniversite şehrin Vedado bölgesinde, 1728’de kurulmuş ve Küba’nın en eski üniversitesi. Konum için tıklayın. Haritada 20 numara.

Callejon de Hamel

“Bunları Yapmadan Havana’dan Dönmeyin!” kısmında anlatmıştık. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

Fabrica de Arta Cubano

“Bunları Yapmadan Havana’dan Dönmeyin!” kısmında anlatmıştık. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

Necrópolis Cristóbal Colón

Havana’nın en bilinen mezarlarının başında geliyor Colon Mezarlığı. Bazı yerlerde “Necropolis Cristobal Colon” bazı yerlerde “Colon Cemetery” olarak görebilirsiniz ama hepsi aynı yerden bahsediyor aslında. İnanılmaz büyük bir mezarlık gerçekten, neden bu kadar biliniyor veya bir mezarlık neden ziyaret edilir derseniz fotoğraflarına mutlaka göz atın deriz. Mezarların başındaki dini figürlerle, mermer heykellerle mezarlıktan çok görsellikle uğraşılmış. Küba tarihinde birçok ünlü sanatçı, sporcu, politikacı, yazar gibi hatrı sayılır ve nüfuzlu insanlar mezarlık olarak burayı tercih etmiş. Bize kalırsa görsellik olarak gezip dolaşmak yeterli olacaktır ama hangisi kimin mezarı bilmek isterseniz girişinde 1 CUC karşılığında bir harita satın alabilirsiniz.

Bu mezarlığın efsanevi hikayelerinden en bilineni “La Milagrosa” (mucizevi olan). Señora Amelia Goyri diye bir kadın doğum yaparken hayatını kaybetmiş, ölümünden sonra senelerce eşi günde birden fazla kez mezarı ziyarete gelirmiş. Hatta mezarlıktan çıkarken bile karısını daha çok görebilsin diye geri geri gittiği söyleniyormuş. Uzun yıllar sonra mezarı açtıklarında kadının ayak ucuna gömülen bebeği kadının kollarının arasında bulmuşlar, hatta söylenene göre çürümemiş.

Bu olay Katolik inancına göre kutsallığı simgeliyor bu yüzden Küba halkı ve gelen birçok turist “La Milagrosa”ya her sene hediyeler, çiçekler gibi eşyalar getirip ziyaret ediyor. Dünyada her ülkede böyle mezarlıklar yok, bu yüzden değişik bir atmosfer görmek isterseniz güzel bir alternatif olabilir. En ünlü mezarlardan bazıları: Máximo Gómez, Alejo Carpentier, José Miguel Gómez. Giriş 5 CUC. Harita 1 CUC. Her gün 08.00-18.00 arası açık ama son giriş 17.00’de. Adres: Calle 12, Vedado  Konum için tıklayın. Haritada 21 numara.

Hotel Nacional

Otel Nacionel Küba’da zenginliğin sembolü olmuş bir yer. Şu an devlet tarafından işletilen otel devrim öncesi Havana’nın en meşhur kumarhanesine sahipmiş ve mafyanın da genel merkezi konumundaymış. Godfather (Baba) filmine da konu olan meşhur mafya zirvesi Havana Konferansı burada gerçekleşmiş, pazar ve bölge paylaşımları karara bağlanmış. Hala mafya patronlarının özellikle istediği mojito tariflerini kullanıyorlarmış. Şu an otel pek de albenili olmasa da, o zamandan beri bir statü ifadesi.

Otelin meşhur konukları arasında kimler kimler  var: İngiliz başkanı Winston Churchill, Amerikan başkanı Jimmy Carter, Frank Sinatra, Ava Gardner, Rita Hayworth, Mickey Mantle, Johnny Weissmuller, Buster Keaton, Jorge Negrete, Agustín Lara, Rocky Marciano, Tyrone Power, Alberto Simões, Rómulo Gallegos, Errol Flynn, John Wayne, Marlene Dietrich, Gary Cooper, Marlon Brando, Ernest Hemingway, Jean-Paul Sartre, Yuri Gagarin… Adres: Calle 21 y O, Vedado, Plaza, Ciudad de la Habana, Cuba Tel: +53 7 8363564 Websitesi: www.hotelnacionaldecuba.com  Konum için tıklayın. Haritada 22 numara.

Coppelia Dondurmacısı

“Bunları Yapmadan Havana’dan Dönmeyin!” kısmında anlatmıştık. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

Parque Historico Militar (Tarihi Askeri Park)

Castillo de los Tres Reyes del Morro

Yukarıda bahsettiğimiz top atışının yapıldığı yer. Morro Kalesi de burada, oraya geçmek için ya taksi tutmanız ya da deniz yoluyla gitmeniz gerekiyor. Yani her ne kadar 5-10 dakikada gidebiliyor olsanız da aslında Eski Havana’dan çıkıp “Parque Historico Militar” bölgesi diye geçiyor. Kale 1589-1630 yılları arasında Havana’nın limandan girişini korsanlardan ve fetihçilerden korumak amaçlı inşa edilmiş. Aslında birçok kez de Fransız, Hollandalı ve İngiliz korsanlar tarafından saldırıya uğramış. Castillo’nun ünlü feneri de 1844 yılında buraya eklenmiş. Giriş fiyatı 6 CUC. Her gün 10.00-19.00 arası açık.  Adres: Carretera de la Cabana Havana  Tel: +53 7 8620617  Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.

Fortaleza de San Carlos de la Cabana

Genellikle La Cabaña diye kısaltılmışı kullanılıyor bu yüzden öyle görmeniz muhtemel, 18 yüzyılda yapılmış bir kale. Ayrıca Amerika’nın en uzun üçüncü kalesi olarak geçiyor. Farkettiyseniz Küba’da bolca tarihi kale var ve Amerika kıtasının en büyük, en eski kalelerinden çoğu.

Yapımından sonra kale ilk başta İspanya’nın sonra da bağımsızlığını kazanmış Küba’nın üssü olarak kullanılmış. Hatta bir süre Fidel Castro ve kardeşi Raúl’un yönetimindeyken La Cabaña işkence hapishanesi olarak bile kullanılmış. Şimdi ise kocaman tesis tarihi bir parkın parçası ve içinde halka açık birkaç müze ve El Morro Kalesi de buraya çok yakın, yürüyerek 10 dakika. Her gece 21.00’de top atışı oluyor ve ismi de “El Cañonazo de las 9” diye geçiyor.”Bunları Yapmadan Havana’dan Dönmeyin!” başlığında da anlatmıştık. Ayrıca bu top atışı koloniyal zamanlarından kalma bir kapıları kapatma sinyali anlamına da geliyor. La Cabaña her gün 10.00-22.20 saatleri arasında açık. Konum için tıklayın. Haritada 24 numara.

Havana Plajları

Playa del Este

Havana’dan başka şehire gidemeyecekler için bir de plaj konduralım dedik. Eğer 2,5 saat yol yapmaktan gocunmazsanız Varedero’da denizi kumsalı gördüğünüz de gözleriniz yerinden fırlayacak. Ama bana 5 saat yol yaptırma, beni Havana il sınırlarında çöz derseniz, o zaman bir taksiye biliyorsunuz, “Playas del Este’ye çek” diyorsunuz, Hotel Tropicoco’yu gördüğünüz yerde iniyorsunuz.  Bir başkentten beklemeyeceğiniz turkuazlıktaki sular ve seyrek palimiyer arasındaki yeriniz sizi bekliyor olacak. Etrafta yeme yiyicek, ihtiyaç giderek müesseseler mevcut. Konum için tıklayın. Haritada 25 numara.

Havana’da Ne Yenir?

Her yerde olduğu gibi Havana’da da yemek yiyecek yer çok ama insanın tatmin olmuş hissederek ayrıldığı yer epey az. Siz siz olun, bizim Havana’da Nerede Yenir – En İyi Havana Restoranları yazımıza bir göz atın. Benden söylemesi 🙂

---

Havana’dan sonra Trinidad’a mutlaka gitmenizi öneririz. Orası ile ilgili tavsiyelerimiz için Trinidad Gezi Notları yazımızı okuyabilirsiniz.

Youtube’a Da Bekleriz!