NEMRUT DAĞI HAKKINDA BİLGİ & GEZİ TAVSİYELERİ

Nemrut’a çıkmak, ve burada her gün güneşi selamlayan esrarengiz heykellerle birlikte günü doğurmak hiç şüphesiz Türkiye’de yapılacak en ikonik şeylerden. Hazır konusu açılmışken, Ölmeden Önce Türkiye’de Yaşamanız Gereken 10 Şey listemize de bir göz atın deriz.

Biz de bu yolculuğa çıkacak kişilerin mutlaka bilmesi gereken gezi tüyolarımızı ve Nemrut’un tarihine dair bilgileri derledik.

Nemrut, teknik olarak Adıyaman’a bağlı (Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Karadut köyü yakınlarında), ama Malatya’dan da çıkılıyor. Biz Malatya’dan çıkınca  Instagram bir alevlendi, bir alevlendi. Meğer iki şehir arasında Nemrut sendi, benimdi çekişmesi varmış, biz de sonradan öğrendik… 🙂

Biz Malatya’dan çıktığımız için haliyle aktarabileceğimiz tecrübemiz de Malatya üzerinden. Ama Adıyamanlılar da yorumlarda Adıyaman üzerinden Nemrut’a gidecekler için gerekli bilgileri yazarlarsa seve seve ekleriz. Zaten ulaşım dışında herşey aynı.

Bizim gibi Malatya gezisi ile Nemrut’u birleştirmeyi düşünenler içinse yemeli içmeli, gezmeli tozmalı Malatya rehberimiz de burada: Malatya

Nemrut Dağı’nın Olayı Nedir?


En basit haliyle anlatıyorum, detayına aşağıda gireriz:

M.Ö. 163 ve M.S. 72 yılları arasında, bu bölgede egemenlik kuran Kommagene Krallığı’nın kralı I. Antiochus, atalarına ve tanrılara minnettarlığını göstermek için krallığının en yüksek dağına anıtsal heykeller ve kendi mezarını yaptırmış. (I. Antiochus epey tekdir edilesi bir lider, aşağıdaki tarih kısmını mutlaka okuyun.)

Aynı heykellerden 2 grup var. Bir grup heykel güneşin doğuşunu, diğer grup da batışını selamlayacak şekilde yerleştirilmiş. Heykellerin daha çok yerde duran kafaları fotoğraflandığı için heykellerin bundan ibaret olduğu yanılgısına düşebilirsiniz. Aslında kafalar yukarıdaki fotoğrafta görünen oturur pozisyondaki vücudlara ait ama zamana yenik düşmüşler.

Dolayısı ile burayı yaşamanın en güzel yolu gün doğuşunda ya da batışında burada olmak. Özellikle de gün doğuşu öneriliyor. Gerçekten de efsane güzel.


Karanlıkta göz gözü görmezken tepeye çıkıp, kendinize bir yer seçiyorsunuz. Sonra sanki sahnenin perdesi kalkar gibi gün aydınlanıyor ve hiç farkında olmadığınız muhteşem bir manzara ile karşılaşıyorsunuz. Önce önünüzden Nemrut’un hala aktif bir volkan olduğu zamanlardan kalmış, kurumuş lavlar başlıyor. Sonra aşağıda dağın neredeyse her yerinin bir su ile çevrili olduğunu görüyorsunuz. İleride puslu havanın içinden dağ silüetleri beliriyor. Çok derin ve mistik bir huzuru var.

Nemrut İçin Önemli Gezi Notları

Ya Gün Doğumunda Ya Gün Batımında Çıkın


Nemrut Dağı’na çıkmak konusunda yapacağımız ilk ve en elzem uyarı, buraya ya gün doğumunda ya da gün batımında çıkmanız olur. Çünkü günün bu iki zamanı, en güzel manzaraların yaşandığı anlar.  Işık daha güzel olduğundan çektiğiniz fotoğraflar da daha güzel çıkıyor. Gün doğuma gidersseniz doğu terasında olacaksınız. Bu taraftaki heykellerin vücudları hala ayakta.

Gün batımında çıkmayı tercih ederseniz, mutlaka güneşin batışından bir saat önce dağa çıkmaya başlayın ki batışa koştur koştur, ucu ucuna yetişmek durumunda kalmayın. İçeceğinizi peynirinizi ayarlayacak zamanınız olsun.

Eğer Malatya’dan geliyorsanız:  Gün doğumu/batımından 2,5-3 saat önce yola çıkmayı ihmal etmeyin.

MüzeKart’ınızı Yanınıza Almayı Unutmayın

Malatya ve Adıyaman taraflarının gişeleri başka ama ikisi de müzekart kabul ediyor.

Kendi Yiyecek ve İçeceğinizi Götürün

Biz, yanımızda börekler ve bir termos dolusu sıcak çayla çıktık zirveye. Siz de kesinlikle yanınızda kendi çıkınınızla gelin. Çünkü zirvede gün doğumuna veya gün batımına karşı piknik yapmak gibisi yok, zaten açıksanız ya da susanız zirvede herhangi bi tesis yok (tuvalet dahil).

Gün batımında burada olacaksanız, içecek bir şeylerle mini bir zirve pikniği yapmak da iyi fikir. Suyu mutlaka ihmal etmeyin.

Hangi Mevsim Olursa Olsun, Üstünüze Kalın Bir Şeyler Alın

2150 metre yüksekliğe ulaşan Nemrut Dağı’nın tepesine çıkmak zor değil ama soğuk olabiliyor. Hele ki gün doğumu için gidiyorsanız. Her ne kadar yaz mevsimi de olsa, dağın yukarılarına doğru çıktığınızda hava serinliyor. Bir de rüzgar da çıkarsa (ki çıkıyor) donuyorsunuz. Genellikle insanlar yanlarında battaniye getiriyor. Güneş doğunca hava hızlıca ısınıyor.

Zaten genel olarak Nemrut Dağı’na Mayıs ayından sonra çıkılmaya başlanıyor. Çünkü bu aydan önce dağda kar oluyor. O yüzden sonbahar, ilkbahar veya yaz hangi mevsimde çıkacak olursanız olun, mutlaka yanınıza mevsime uygun kalın bir şeyler alın ki soğuk hava keyfinizi gölgelemesin.

Gün doğuşuna kıyasla gün batımı daha sıcak olacaktır.

Rahat Ayakkabılar Giyin & Dönüşte Servisi Ekin

Dağa çıkmak için herhangi bir kondisyon seviyenizin olması gerekmiyor. Zaten kısacık bir yol yürüyorsunuz, o yolunda merdivenleri gayet kolay. Herhangi bir kayma düşme tehlikeniz yok ama yine de rahat spor ayakkabılarınızı tercih etmenizde fayda var.

Hem böylece dönüşte servise binmeyip, gişeye yürüyerek güzel bir sabah yürüyüşüne çıkabilisiniz. Tabi bu Malatya tarafı için geçerli. Adıyaman gişe zirveye ne kadar yakın bilmiyoruz.

Yukarıda sıcaklık da düşük olduğundan yaz da olsa terlik sandalet gibi ayakkabılarla rahat edemezsiniz.

Nemrut Dağı’na Nasıl Gidilir?

Aşağıda görülen yapı gişe

Yukarıda da bahsettiğimiz üzere gün doğumu Nemrut’a çıkmak için en çok tercih edilen zaman. Bu da gün doğumu için gelecekseniz gecenin bir köründe uyanmanız gerektiği anlamına geliyor. Yani arabasız bu iş çok zor çünkü o saatte daha toplu taşıma başlamamış oluyor.

Gün batımına toplu taşıma kullanacaksanız bile büyük ihtimalle bir noktada taksiye ya da şöfürlü özel bir araca binmeniz gerekecek.

Konum için tıklayın.

Malatya’dan Nemrut’a nasıl gidilir:
– Nemrut, Malatya merkezden 2 saat kadar sürüyor.

– Gişeye kadar kendi aracınızla geldikten sonra park edip, zirveye servise biniyorsunuz. Aslında böyle bir zorunluluk yok ama yol bozuk olduğundan bırakmayı tercih edebilirsiniz. O da nereden baksanız bir 5-10 dakika sürüyor.

Adıyaman’dan Nemrut’a nasıl gidilir:
– Nemrut Milli Park alanı, Adıyaman merkezden 86 kilometre 1 saat 30 dakika.

– Toplu Taşıma ile: Nemrut’a ulaşmak için, Adıyaman’ın Kahta ilçesine kadar; şehirlerarası otobüslerle geliniyor. Oradan dağa ulaşım ve rehberlik içinse, Adıyaman veya Kahta’daki otellerden rehberlik ve ulaşım hizmeti alabilirsiniz. Dilerseniz, kendinize özel minübüs de kiralayabilirsiniz.

– Yol üzerinde, Karakuş Tümülüsü, Cendere Köprüsü ve Arsemia şehrini görmek istiyorsanız, Adıyaman tarafından ulaşım sağlayın. Ancak bu yolun dar ve virajlı olduğu konusunda sizi uyarmamız gerekir. Eğer diğer yerleri görmeye vaktiniz yoksa Malatya tarafındaki yolu tercih edebilirsiniz.

Nemrut Tarihi (Çok Enteresan, Söz!)


Malesef Kommagene çiğ köfte krallığı aslında daha çok biliniyor. Halbuki 2.000 yıl sonra bile bizim çözemediğimiz iyi ülke yönetimini, barışcıl politikayı ta o zaman çözmüş, ilham verici bir devlet kurmuşlar.

Kommagene Krallığı ve I. Antiochus

Büyük İskender’in Perslerle olan savaşından galip gelmesi sonucunda, bu bölgenin valisi olan Mithridates’in bağımsızlığını ilan ediyor ve Kommagene Krallığı kuruluyor.

Mithridates M.Ö 64 yılında öldüğünde, oğlu I. Antiochus tahta geçiyor. I. Antiochus’un döneminde krallığın en parlak dönemi yaşanıyor. İşte Nemrut’un tepesindeki anıt mezar da işte ona ait. Enteresandır ki burada yattığı biliniyor ancak mezarı henüz keşfedilememiş. İçine girilmesi halinde çöküp, girenlerin mezarı olacak şekilde inşa edilmiş. Mecvut teknolojiye rağmen hala gün yüzüne çıkartılamıyor.

Anadolu’nun Tarihteki En Kucaklayıcı Krallığı


Antik dünyaya döndüğümüzde batıda Persler ve doğuda Grekler/ Roma gibi iki süper güç görüyoruz. Kuzey ve güneyde de güçlü Suriye ve Ermeni devletleri var. Kommagene ise bunlarında tam ortasında sıkışmış, çok farklı din ve kültürden insanları barındıran, küçük bir krallık. Dolayısı ile I. Antiochus’un iyi bir denge politikası yürütmesi gerekmiş. Bunu da her iki tarafın gelenek ve göreneklerini benimseyen, iki taraftan da halkların kaynaştığı bir krallık kurarak yapmış.

Zaten anne tarafından Makedonya Kralı Büyük İskender, baba tarafından da Pers Kralı Dariusa ile akraba olduğu için de elinde önemli bir kozu varmış.

Kommagene devleti kapsayıcılığı ilke edinip ve tüm inançlara kucaklaması ile ayakta kalmış. Nemrut’taki tapınak ülkenin en önemli tapınağıymış ve buradaki tanrı heykellerine hem Pers, hem de Yunan kültüründeki karşılıkları ile yer vermiş. Örneğin; Yunan güneş tanrısı Apollo ve Pers güneş ve adalet tanrısı Mithras aynı heykelle temsil edilmiş ve heykele ikisinin ismi de verilmiş. Aynı şekilde Herakles ve Artagnes, Zeus ve Oromasdes ve Hera ve Teleia tanrıları da tek bir heykelde birleştirilmiş. Dünyaya merkezi Nemrut olan, barışçıl bir din yaymak istediği düşünülüyor.

Yine Nemrut’taki kitabede de şöyle yazıyor:

Ata hükümdarlığını devraldığım zaman, dindarlığımın bir sonucu olarak, tahtıma bağlı krallığı tüm tanrıların ortak yurdu yaptım. Zamanın akışı içinde her kim, bu kanunu ve bize ibadeti korur ve sürdürürse, benim hayır dualarımla anılacaktır. Tüm rahmetli atalar ve tanrılar ondan razı olsun. Her kim ki, bu düzenin kutsal geçerliliğini bozar ya da zarar verir, ya da gerçek anlamını değiştirmeye yeltenirse, yalnız kendisi değil, aynı zamanda tüm soyu sopu rahmetli atalarımın ve tüm tanrıların hışmına uğrasın.

Bu kucaklayıcı yaklaşım hem kosmopolit halkı birleştirmede, hem de  iki taraftaki güçlerle ilişkileri iyi tutmakta önemli rol oynamış. Aynı zamanada I. Antiochus’e iyilik, güzellikle zafer kazanan anlamına gelen Kallinikos ismi verilmiş.

Bu politikalar sayesinde Kommagene çok zenginleşmiş. Doğu ve Batı arasında tampon ülke olmuş. Huzur ortamının peçimlenmesi ve konumu sayesinde ticaretlin merkezi olmuş ve ufak olmasına rağmen varlığını sürdürebilmiş. Bence alınacak çok ders var.

Tanrılarla Tokalaşan Kral

Bu kırılgan toplumu bir arada tutmak için I. Antiochus, tanrılar tarafından görevlendirildiğini ve korunduğunu ifade eden tanrılar ile tokalaşma heykellerini yaptırarak ülkenin dört bir yanındaki tapınaklara koydurtmuş.

Nemrut’ta da bunlardan bir tane bulunuyor.

Bu sayede halk hem kendini güvende hissediyor, hem de bu yeni düzene uyum gösteriyormuş.

Nemrut Dağı’ndaki Tapınak & Tümülüs & Heykeller


Dağda toplam 3 teras bulunuyor. Hepsini  dolanmak 20-30 dakikada ama işin içine fotoğraflar girince tabi süreler uzuyor. Nemrut’un simgesi haline gelmiş tanrı heykelleri doğu ve batı teraslarında bulunuyorlar. Ortalarında da çizimde görüldüğü gibi tümülüs bulunuyor.

Bugün doğu terası en iyi korunmuş olan. Buradaki tapınaktan geriye pek birşey kalmamış ancak heykellerin vücudları ve kafaları alanda sergileniyor. Büyük taş bloklardan oluşan heykelleri sağdan sola doğru sıralamak gerekirse, Aslan, Kartal, Antiochus, Kommagene, Zeus, Apollon ve Herakles’i görüyoruz. 2002’de tüm bu heykel başları, koptukları gövdelerin önüne yerleştirilmiş ve tek sıra halinde dizilmişler. Aslında zamanında, bu kolosal heykellerin gerçek boyutu 8-9 metrelere kadar varıyormuş.

Koruyucu Heykeller: Kartal ve Aslan : Heykellerden Aslan ve Kartal, koruyucu hayvan heykelleri olarak biliniyor. Bunlar tanrılar dizisinin başında ve sonunda ikişerli olarak durur ve onları korurlarmış. Fakat dört koruyucu heykelden sadece tek bir çift günümüze gelebilmiş.

Kartal, Kommagene Krallığı’nın gökyüzü hakimiyetini simgeliyor. Kendisi aynı zamanda Zeus’un insanlara buyruklarını ulaştırmasındaki aracı olarak biliniyor. Aslan ise Kommagene Krallığı’nın yeryüzündeki hakimiyetini simgeliyor.

Anıtsal Tanrı Heykelleri

Kral Antiochos (Sonradan aldığı ismi ile Theos): I. Antiochos, öldükten sonra, yanında olan diğer tanrıların kendi saygınlığını ebedi kılacağına inandığından, kendi heykelini de onların yanına yaptırır. Aslında Antipchos’un başı yapılan ilk keşiflerde bulunmamış. Heykelin baş kısmı, alandaki mıcırların arasında kaldığından ancak 1953 yılında başka bir amaçla yapılan araştırmada keşfedilmiş. Kaide kısmında ise elinde Zeus ve Apollon’da olduğu gibi bir dal demeti taşıdığı görülüyor.

Kommagene: Tanrılar dizisindeki tek kadın tanrı heykeli, bereket tanrıçası Kommagene. Sıra olarak Kral Antiochos ve Zeus arasında konumlanan heykelin baş kısmında bereketi simgeleyen nar ve üzüm motifleri dikkat çekiyor. Aynı şekilde arkasındaki kaide kısmında da kucağında da meyveler var. Aslında Kommagene’nin başı, anıtsal heykellerin keşfinden 1963 yılına kadar ait olduğu yerde kaidesinin üstündeymiş ama 1963’te heykele bir yıldırım düşmüş ve Kommagene’nin başı da diğer heykeller gibi yere düşmüş.

Zeus: Tüm tanrıların tanrısı, en yüksek rütbeli tanrı olan Zeus, dizinin en ortasında konumlanıyor. Zaten diğerlerinden daha büyük boyutlarda olması da dikkat çekici. Başında bir Pers tiarası (tacı) takmış şekilde betimlenen Zeus’un çenesi kırık durumda ama aslında sakallı olduğu anlaşılıyor. Kaidesinde ise omzunda bir pelerin olduğu görülüyor.

Apollon: Zeus’un oğlu, aynı zamanda aydınlığı ve aklı simgeleyen Apollon da Zeus’tan sonra dizilimdeki yerini alıyor. Babası Zeus’un aksine sakalsız ve daha genç görünen Apollon da elinde bir dal tutuyor. Üzerine bir tunik giymiş şekilde betimlenmiş.

Herakles: Dizinin son heykeli, Zeus ve bir fani olan Alkmene’nin oğlu olan Herakles, insanın doğaya karşı olan mücadelesini simgeliyor. Zeus gibi sakalllı tasvir edilen Herakles, elinde bir sopa taşıyor.


Tümülüs: Yukarıdaki fotoğraftan tümülüsün büyüklüğü daha iyi anlıyorsunuz. Zirve gibi görünen yer aslında kralın mezarının üzerine 30.000mᶟ kırma taş dökülerek oluşturulan tümülüs. Tanrıların makamı göklere yakın olmak için bölgenin en hakim tepesi olan Nemrut’u seçmişler.

Bazı araştırmacılar burada sadece sadece Antiokhus’un babası Mithridates ve birkaç rahibin yattığını da düşünüyor. Eskiden heykellerin birinin ayağında bir tünel olduğu ancak sonradan üzerinin taş ile örtülerek kapatıldığı düşünülüyor.

Nemrut Dağı’ndaki Heykellerin Keşfi


Buradaki eserlerden ilk kez bahseden Alman Mühendis Karl Sester, 1881 yılında Diyarbakır’da yol yapım işlerinde görevliymiş (ne hikmetse tüm kıymetli tarihi eserlerimizi Alman yol mühendisleri buluş, bkz: Bergama). Sester buranın Asurlular’dan kalmış olduğunu düşünüyormuş. Sester’in verdiği bilgiler ile Kraliyet Akademisi bu bölgeye araştırma yapması için Otto Punchtein liderliğinde bir ekip göndermiş.

Bu ekip, buradaki eserler üzerinde uzun bir süre çalıştıktan sonra Otto Punchtein, Yunanca yazılmış olan kitabeyi çözmüş ve buranın Kommagene Krallığı’na ait olduğunu ve kralı I. Antiochus tarafından yaptırıldığını keşfetmiş. Antiochus’un ağzından yazılmış olan kitabe buranın sırrının çözülmesini sağlamış. Aynı zamanda bu kitabede I. Antiochus’un yazılarını da içeriyormuş. Bu dönemdeki kazı çalışmalarına İstanbul Arkeoloji Müzesinin kurucusu Osman Hamdi Bey ve Alman Mühendis Karl Humann da katılmış.

Sonraki yıllarda 1953’ten 1980’li yıllara dek süren arkeolojik çalışmalar, Amerika’lı Arkeolog Theresa Goell ve Friedrich Karl Dörner tarafından sürdürülmüş. Bu kazılar sonucunda ortaya çıkan taşınabilir eserler çeşitli müzelerde sergilenirken, heykeller ve yazıtlar da Nemrut Dağı’nda ziyaretçilerini bekliyor.

Nemrut Dağı, 1987 yılında UNESCO Dünya mirası listesine girmiş, 1989 yılında Milli Park olarak ilan edilmiş ve bölge koruma altına alınmış.

Nemrut’a Gelmişken Bunları Da Görebilirsiniz

Eğer Nemrut Dağı’na gün doğumunda çıkmaya karar verirseniz, hazır buralara kadar gelmişken, bölgede Kommagene Krallığı’ndan ve Roma İmparatorluğu’ndan kalma diğer yerleri de görmek isteyebilirsiniz.

Karakuş Tümülüsü

Karakuş Tümülüsü, Nemrut Dağı’na yürüyerek 8 dakika, 750 metre uzaklıkta kalan, Kommagene Krallığı kadınlarına ait bir anıt mezar. Yaklaşık 20 metre yüksekliğindeki tümülüsün üzeride bulunan sütundaki kartal heykelinden dolayı yöre halkı burayı karakuş olarak adlandırmış. Diğer sütunların üzerinde de boğa ve aslan heykelleri varmış ama günümüze sadece boğa heykelinin vücut kısmı gelmiş.

Tümülüsün batısında ise Kommagene kralı I. Antiochos’un oğlu Kral II. Mithridates’in, kız kardeşi Laodike ile tokalaşma sahnesini betimleyen bir kabartma var. Sütun üzerindeki yazıttan anıt mezarın, Kral Antiochos’un eşi İsias, kızı Antiochis ve torunu Aka’ya ait olduğu anlaşılıyor. Konum için tıklayın.

Cendere Köprüsü (Septumus Severus Köprüsü)

Karakuş Tümülüsü’nü geçtikten yaklaşık 10 kilometre sonra Sincik-Kocahisar yol ayrımında bulunan ve Cendere Çayı üzerinde yer alan Cendere Köprüsü, Roma Köprüsü veya Septimius Severus Köprüsü, Roma İmparatoru Septimius Severus’un (MS 193-211) emriyle yaptırılmış.

Antik Roma mimarisinin muhteşem bir anıtsal örneği olan köprü, toplam 7 metre genişliğinde, 30 metre yüksekliğinde ve 120 metre uzunluğunda. Köprünün en ilginç mimari özelliği ise hiç harç kullanılmadan yapılmış olması. KöprüHer iki tarafından da rampa şeklinde yükselerek orta kısımda birleşmesi, köprüye hem dayanıklılık hem de estetik bir görünüm katıyor. Konum için tıklayın.

Arsameia Ören Yeri

Adıyaman’a 60 kilometre, Nemrut Milli Parkı’na da 10 dakika sürüş mesafesinde olan Arsameia Ören Yeri’ne de gelmişken mutlaka gidin. Kral I. Antiochos kitabelerinde söz edildiğine göre, Arsameia (Nymphaios Arsameia’sı), İ.Ö. 2. yüzyılın başlarında Kommagene Krallığı’nın yazlık başkenti ve idare merkeziymiş.

Buraya geldiğinizde, Mitras’ın kabartma stelini, ayin platformu üzerinde Antiochos-Herakles’in tokalaşma stelini ve bunun önünde Anadolu’nun bilinen en büyük Grekçe yazıtını, yazıtın bulunduğu yerden başlayan 158 metre derine inen tüneli görmeden geçmeyin. Konum için tıklayın.

Fırat Turumuzun Diğer Durakları

Bizim 10 gün kadar süren Fırat turumuzun diğer duraklarının rehberlerini buradan okuyabilirsiniz:
1. Bingöl –  Biz Bingöl’e uçarak başladık. Bir gün orayı gezdik ancak turistik anlamda pek bir şey olmadığı için ayrı rehber yazmadık. Tunceli rehberimizde notları var.
2. Tunceli rehberimiz için tıklayın.
3. Elazığ rehberimiz için tıklayın.
4. Malatya rehberimiz de burada.
5. Nemrut Dağı rehberimizi de şimdi okudunuz.

Instagram’a Da Bekleriz!

http://www.instagram.com/p/By8NpjQH8tp/

31 Comments

  1. 9 Agustos 2022’de Malatya’dan yola çıktık, ancak cok yanlış bir yolu tercih edip Sincik ilçesi üzerinden Nemrut’a gittik. Malatya’dan gidecekler asla bu yolu tercih etmeyiniz. Aşırı virajlı bir yoldu. Bu yol Adıyaman tarafından bizi çıkardı. Dönüşte Malatya tarafindan gitmek istedik ama mümkün degildi. Dahası bütün yollar bozuk, tabela bile yok. Yolda sorduğumuz herkes bizi Adıyaman’a yönlendirdi. 1 saatlik kaybolmanın bocalamanın ardından Kahta Adıyaman üzeri yolu 2 saat uzatıp Malatya’ya dönüş yapabildik. Bir tane bile düzgün tabela yoktu. Siz siz olun Malatya üzerinden Pöturge üzerinden yola çıkın ve bu yoldan dönüş sağlayın. Dağa vardıktan sonraa ise Nemrut’un Adıyaman tarafı hem tehlikeli bir dağa çıkış veriyor hem de dağa tırmanma alanında trabzan bile bulunmuyor. Ne yazik ki bu güzel miras Malatya Adıyaman kavgasının arasında kalmış. Sonrasında öğrendik ki Nemrut’un Malatya tarafı daha konforlu. Teşekkur ederim.

  2. Bugün Malatya’dan Nemrut’a gittim gün doğumu için. Malatya’dan 2.30 civarı çıkıp gittiğimde 5’e çeyrek kala civarı vardım Nemrut’a. Tavsiyem daha erken gidilmesi yönünde olacak vardığımda gün ağarmaya başlamıştı. Kızıl tanı biraz kaçırmış oldum. Ciddi bir rüzgar ve soğuk vardı kesinlikle mont almak gerekiyor hatta şapka da. Giriş ücretleri de 50 TL olmuş shuttle yoktu. Kendi aracımla tepeye tırmandım yolda pek bir problem yok sayılır aracınızla çıkabileceğiniz durumda.

  3. Merhabalar, Malatya tarafından cikilinca yolun çok kötü ve korkutucu olduğunu duydum Malatya tarafından çıkan var mı acaba?

    1. Bizce korkutucu değildi ama tecrübesiz sürücülere herhangi bi dağ çıkışı korkutucu gelebilir.

  4. Merhabalar,
    08.11.2021 en son giden biziz herhalde. Size şöyle bir uyarı: Doğu tarafı tırmanış mesafesi az ancak Batı tarafı ciddi kondisyon ve zaman istiyor. Yani 20-25 dakika dinlenerek çıkmalısınız. Bir de küçük tavsiyem de hava kadar rüzgar da önemli. Bu nedenle çıkış programı için rüzgar hızınıda göz önünde bulundurmanızı öneririm.

      1. Merhaba Fatma;
        Emin değilim. Tahminimce hava durumuna bakıyordur. Öğrenince bize de söyler misin?

      2. merhaba,
        Aralık ayı için bilgi alabildiniz mi?
        Biz de Aralık 2 gibi orada olmayı düşünüyorduk

  5. Sevgili gezgin kardeşler, verdiğiniz son derece anlaşılır ve aynı oranda tatminkar bilgiler için çok teşekkürler. Sizlerin ve takipçilerinizin değerli yorumları sayesinde Nemrut Dağı ile ilgili tüm sorularımıza yanıt bulabildik. Emekleriniz ve paylaşımlarınız için hepinize minnettarlığımızı belirtmek isteriz. Sağlıkla nice gezmeler dileklerimizle. Sevgiler

    1. Merbaha Ertan,
      Çok teşekkürler. Burayı hep birlikte ayakta ve güncel tutuyoruz. Yolu biz açıyoruz ama biz döndükten sonra sizler bizim oralardaki gözümüz kulağımızsınız. Çok teşekkürler

  6. Merhaba
    Adıyaman tarafından dağa çıkıp Malatya tarafına araçla geçebiliyor muyuz? İki yol arasında bağlantı var mı acaba?

  7. ‘Sonraki yıllarda 1953’ten 1980’li yıllara dek süren arkeolojik çalışmalar, Amerika’lı Arkeolog Theresa Goell ve Friedrich Karl Dörner tarafından sürdürülmüş ve bu çalışmalara İstanbul Arkeoloji Müzesinin kurucusu Osman Hamdi Bey ve Alman Mühendis Karl Humann da katılmış.’
    Bu paragrafta bir yanlışlık olmuş. Osman Hamdi Bey 1910 yılında vefat etmiştir. Dolayısıyla belirtilen yıllar arasındaki kazılara katılmış olması mümkün değil. Kazılarda ruhu da hazır bulunmuş diyorsanız ayrı tabi 🙂
    Bilgilendirici yazınız için teşekkürler.

  8. Merhabalar,
    14 Temmuz 2021 gün doğumu için Nemrut Dağı’na Adıyaman Kahta tarafından çıktım. Turların yalan yanlış bilgilendirmesi ile çok gerildim kendi arabamla çıkma konusunda fakat hepsi boşunaymış. Öyle sinir bozucu ki bu fırsatçılık her yere yazacağım bunu. Kahta yönünden Nemrut Dağı tabelasını takip edip, Nemrut 35 km yazan tabeladan içeri doğru kıvrılarak timülüs ve arsemia ören yeri tabelasından devam eden yolu 2000 model Peugeot 206 (1.4 motor) aracımla yokuşlarda yavaşlayarak da olsa çıktım. Yol taş döşenmiş durumda ve hiç sorun yaşamadım. fırsatçılıkla insanları korkutup para kazanmaya çalışan insanlar için keyfinizi bozmayın 🙂

      1. 2021 agustos ayındada biz çıktık. Yol asfalt ve gayet güzel. Hiçbir sıkıntı yaşamazsınız.

  9. Merhaba,
    Eşimin doğum gününü Nemrut’ta karşılamak için dün oradaydık. Adıyaman tarafından gittik. Konaklama için birden fazla pansiyon var bu yönden gelenler için. Ayrıca hemen dağın dibinde oldukça büyük bir tesis kurulmuş. Kafesi, tuvaletleri ve hediyelik eşya satan alanları var. Battaniye de kiralanabiliyor. Gerçekten soğuk:) Fiyatlar da gayet ortalama diyebilirim.

    Sevgiler:)

  10. Merhabalar.. Bayram sonrası eşim ile bir seyahat yapacağım bölgeye. Lakin araçla çıkılmıyor gibi bir söylem üretmiş turizm firmaları.Kendi araçımız ile bölgeye gidebilirmiyiz ?

    1. Biz gittiğimizde yolu topraktı ama düzgündü. Bizden sonra değiştiyse bilemiyoruz.

  11. Merhaba
    Nemrut Dağı Milli Parkı içinde kalınacak güzel bir otel tavsiyeniz var mı? Çok erken saatte gün doğumunda orada olmak için nerede konaklamayi önerirsiniz?
    Teşekkürler..

    1. Dağda konaklama imkanı bulunmuyor, Malatya ya da Adıyaman’da konaklayıp erken uyanarak gelebilirsiniz

      1. Merhaba, dağda konaklama imkanı var, kervansaray Nemrut isminde bir otel var. Biz orada konakladık tavsiye ederim

  12. Merhabalar, yazınızdan ilham alarak Nemrut Dağı’na gittim. Muhteşem ve eşsiz güzellikte bir gündoğumu izledim. Teşekkür ederim.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir