KIBRIS’TA GEZİLECEK YERLER
Kıbrıs daha çok kumarhaneleri ve deniz turizmi ile anıldığından, biz ise daha çok kültür gezisi sevdiğimiz için Ada’ya hep bi mesafeli durmuştuk. Gördük ki, sadece kimlik kartı ile gitme kolaylığında olmasına rağmen Kıbrıs’a gitmemek için bunca sene boşuna ayak sürümüşüz. O yüzden yazımıza bizim gibi Kıbrıs görmeye değer mi emin olamayanların içine su serperek başlayalım: Kıbrıs’ın uzaktan sığ göründüğüne bakmayın, Venedik, Fransız ve İngiliz mirası ile size beklediğinizden çok farklı çehreler sunabilen ve sınırlar/ kimlik konularında zihninizi ateşleyecek derinlikte bir yer.
Bununla birlikte eğer gönül eğlendirmeye gidecekseniz, 1974’ten beri süregelen siyasi izolasyon ülkenin imkanlarını oldukça kısıtladığı için iyi yeme-içme, alışveriş, tasarım, lüks namına beklentilerinizi yüksek tutmayın. Madalyonun diğer tarafında ise bu “az gelişmişliğin” imkan tanıdığı uçsuz bucaksız sahillerini ve bozulmamış doğasını yaşayabilmenin lüksü var. Tanrıça Venüs’ün denizden çıkıp yeryüzüne ayak bastığına inanılan Kıbrıs’ta elbette el değmemiş, mitolojik güzellikte kumsallar (özellikle Karpaz) sizi bekliyor. Doğal güzelliklerine Girne ve Lefkoşa’nın tarihi yapılarını, Bellapais ve Karmi gibi şirin köyleri de beklediğimizde Kıbrıs’tan zihni formatlayacak 3-4 günlük bir kaçamak çıkartabilirsiniz. İşte bu yazımızda da böyle bir kaçamağın taslağını planlamak için gereken bilgileri bulacaksınız.
Burada sizi nelerin beklediğinin fragmanı niteliğindeki Kıbrıs hikayelerimize de bir göz atın deriz!
Kıbrıs Seyahati Planlaması – Gitmeden Önce
Kuzey Kıbrıs’a Nasıl Uygun Fiyatlı Uçak Bileti Bulurum?
KKTC’ye Türkiye’den tüm havayollarının Lefkoşa Ercan Havalimanı’na direkt uçuşlar var. Her şekilde uçak biletinizi almadan önce mutlaka seçenekler arası fiyat karşılaştırmasını yapın deriz.
– Ercan Havalimanı’na uygun fiyatlı UÇAK BİLETİ bulmak için TIKLAYIN.
Kuzey Kıbrıs’a Feribotla Nasıl Gidilir?
Türkiye’den Kıbrıs’a feribot seferlerinin en sık ağı Mersin limanından ama Taşucu Limanı’ndan da seferler oluyor. Her iki limandan da kalkan feribotlar Kuzey Kıbrıs’taki ana feribot limanı olan Girne Limanı’na yanaşıyor. Yolculuk genellikle 1.5-2 saat kadar sürüyor. Yaz sezonunda günde en az bir ya da iki sefer oluyor. Özellikle de yaz sezonunda biletleri önceden almak önemli.
Kıbrıs’a Ne Zaman Gidilir?
Kuzey Kıbrıs yaz aylarında aşırı sıcak ve nemli oluyor. Haliyle bizim tüm Akdeniz bölgemizden bile güneyde olan bir adadan bahsediyoruz. Yazı sıcaklıklar açısından çok bunaltıcı olsa da o dönemde Antalya’ya tatile gitmekten çok da rahatsız olmayanları zorlamaz diye düşünüyoruz. Kısacası Haziran – Ağustos ayları arası bizim gitmeyi tercih edeceğimiz bir dönem değil ama gidilmez mi gidilir tabii ne de olsa yazlık yer.
Buna karşılık sıcaklıkların makul düzeylerde seyrettiği Nisan – Mayıs ile Eylül – Ekim ayları arası bizce Kıbrıs’ın en ideal zamanları. Bu dönemler Akdeniz ile flört etmek için en doğru zamanlar bizce. Kış ayları ise Kıbrıs’ın direkt pas geçebileceğiniz dönemi diyebiliriz.
Kıbrıs’a Gitmeye Değer Mi?
Kıbrıs seyahat etmek istediğimiz yerler arasında pek de öncelikli değildi. Her ne kadar yurt dışı olsa da kafamızda Türkiye’nin devamı gibi canlanıyor, kumar & deniz dışında pek da yapılacak bir şey yok gibi geliyordu. İstanbul’u kara kış teslim almış ve bebekli bir aile olarak hareket kabiliyetimiz limitli olmasa muhtemelen daha uzun süre bu önyargının esiri olurduk. Gidince gördük ki, o klasik Kıbrıs paketini yaşamak istemeyenler için de adada 2-3 günü dolduracak kadar çok şey var. Bir kültür gezisi olarak da oldukça ilginç. Fransız, Venedik, Rum, Osmanlı ve İngiliz kültürleriyle harmanlanmış Kıbrıs’ta beklediğimizden daha ilginç bir tarih ve görkemli yapılar bulduk. Ayrıca Türk-Rum kısımları arasındaki gerilimi yerinde dinlemek, dünyanın tek ikiye bölünmüş başkentini tanımak, dünyanın en büyük terk edilmiş yerleşimlerinden biri olan Kapalı Maraş (Varosha)’ı arşınlamak başka hiç bir yerde yaşayamayacağınız, sürreal ve filozofik tecrübeler. Özetle, beklediğimizden daha derin bir ziyaret oldu. Kıbrıs’ı yağmur çamurda gezmemize rağmen güzel vakit geçirdik. Demek ki deniz sezonunda gitsek daha bile keyif alırdık.
Neden Kıbrıs’a Gidilir?
- En bilindik neden; deniz, kum, güneş…
- Türkiye’de de var bunlar derseniz, “ama Kıbrıs daha hesaplı” argumanı var. Gerçi ülkemizin enflasyonist ortamında artık İspanya bile yanımızda ucuz kaldı artık.
- Vize gerekmediği gibi, pasaport bile gerekmiyor. Kimliğinizle gidebilirsiniz.
ÖNEMLİ:
1. Çocuğunuzun kimlik kartında fotoğrafı olmazsa sınır geçemezsiniz (Ya da pasaportu ile uçmalı)
2. Pasaport ile giriş yapacaksanız ileri de diğer ülkelerle, özellikle de Yunanistan ile vize problemi yaşamamak için ülkeye giriş ve çıkışta pasaport memurundan damga vurmamasını isteyin. - Kumarhaneleri ile meşhur
- Yakın tarih meraklıları ve kültür turizmi için de ilginç.
- Yaz sezonu bizimkine göre daha uzun. Ekim’de bile yaz tatiline Kıbrıs’a gidilir.
Ama…
- Gastronomik olarak çok da özel bir deneyim beklemeyin.
- Alkol ve sigaranın ucuz olması ile biliniyor. Evet, ülkede çoğu şey bize göre daha uygun fiyatlı ama pek zengin seçenek olmadığı için alışveriş yapmak için tercih edilesi değil. Zaten siyasi sebeplerle yabancı markalar da yok. Alışveriş imkanlarını bir ortalama bir Anadolu şehri gibi düşünebilirsiniz.
- Keza lüks marinalar, kulüpler, mekanlar arıyorsanız buradaki imkanlar limitli kalacaktır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti İçin Vize / Pasaport Gerekiyor Mu?
Kuzey Kıbırs Türk Cumhuriyeti Türk vatandaşlarından vize istemediği gibi pasaport da istemiyor. Yeni tip çipli kimlik kartınız ile adaya geçiş yapabiliyorsunuz. Elbette pasaportunuzla da giriş yapabilirsiniz ancak ülkeye girerken ve çıkarken pasaport memurunun damga basmamasını rica edin. Aksi halde Yunanistan’a bir daha giremezsiniz, Schengen başvurularınızda da sıkıntı olabilir. Ayrıca kimlikle giriş yapacak çocukların yaşı kaç olursa olsun, kimliklerinde fotoğrafları olması gerekiyor aksi halde ülkeye alınmıyorlar. Bu konu çok önemli çünkü çocukların ilk kimlikleri genellikle fotoğrafsız oluyor. Pasaportta ise böyle bir sorun olmuyor çünkü pasaport çıkartmak için fotoğraf zorunluluğu var.
Kuzey Kıbrıs’a Ne Kadar Gün Ayırmak Lazım?
Bizce bu tamamen keyfinize kalmış bir seçim.
Eğer deniz sezonunda gitmiyorsanız, 2 günde ekspres bir Kıbrıs turu yapabilirisiniz ama 3 gün daha yerinde ve telaşsız olur.
Deniz sezonunda gidiyorsanız, şöyle bir Karpaz yarımadasına doğru uzanayım, Kıbrıs’ın Girne ve Lefkoşa dışındaki yüzünü de göreyim derseniz tatilinizi rahatlıkla 4-5 güne çıkarabilirsiniz. Yazın şehir, ören yeri gezmek için gündüzler aşırı sıcak olduğundan keşif gezilerinizi 9-12 arasında planlayın. Bu gezinizi verimsizleştireceği için buyrun öncelikle görmenizi tavsiye ettiğimiz yerler:
Öncelikli Görülmesi Gereken 3 Yer
- Lefkoşa Sokakları (Yürüyüş rotaaı için Lefkoşa yazımıza uğrayın)
- Kapalı Maraş
- Bellapais Manastırı
Kuzey Kıbrıs’ın Hangi Bölgesinde Konaklamalı?
– Deniz Tatili veya Lüks Tatil İçin Girne & Gazimağusa: Girne bölgesi lüks casino otelleri ile kendini turizm sahnesinde konumlarken Gazimağusa ise daha çok güzel denizi ve resort otel turizmi ile öne çıkıyor. Denize girilebilecek bir mevsimde geldiyseniz, önceliğinizin bu iki bölgeden biri olması en mantıklısı olur.
Girne otellerini incelemek için tıklayın.
Gaziamağusa otellerini incelemek için tıklayın.
– Kültür Tatili İçin Lefkoşa: Eğer KKTC’ye deniz sezonu dışında geldiyseniz ve kültür tatili yapacaksanız, adanın asıl merkezi Lefkoşa’da konaklamayı tercih edebilirsiniz. Böylece çok daha ekonomik seçenekler de bulabilir, havalimanına ve gezilecek diğer her yere de eşit mesafede kalmış olursunuz.
Lefkoşa otellerini incelemek için tıklayın.
Kuzey Kıbrıs’ta Seçtiğimiz Oteller
Kuzey Kıbrıs bizce konaklama konusunda çok da farklı seçenekler sunan yerlerden biri değil. Buradaki oteller ya çok lüks, devasa, göze pek de hitap etmeyen dekorasyonlara sahip casino otelleri ya da oldukça mutevazı olan konukevleri veya orta bütçeli şehir otelleri. Pek de öyle hoş butik oteller, konsept oteller, Kaş’tan veya Yunan adalarından alışkın olduğunuz sonsuzluk havuzlu villalar bulmayı beklemeyin deriz. Biz adada konaklamanızı önerdiğimiz bölgelerden birkaç seçeneği aşağıya bırakıyoruz ama yazının devamında da bölge bölge incelediğimiz Kıbrıs’tan daha fazla otel önerisini bulabilirsiniz.
Cratos Premium Hotel $$$
Girne’nin en lüks 5 yıldızlı casino otellerinden biri. Otelin odalarında bahçe manzaralı balkon, minibar, klima ve tv mevcut ama bazı odaları deniz manzaralı. İncelemek için TIKLAYIN.
Kemerli Konak Boutique Hotel $$
Girne’nin Zeytinlik Köyü’nde bulunan bir butik otel. Açık yüzme havuzu, restoranı ve barı bulunuyor. Odalarında özel banyo, minibar, klima ve düz ekran tv mevcut. İncelemek için TIKLAYIN.
La Regina Veneziana $$
Gazimağusa’da, Venedik Sarayı’na ve Othello Kulesi’ne beş dakika yürüme mesafesinde bulunan otantik bir Kıbrıs evi. Sevilen bir kahvaltısı var. Odaları klima, tv ve klimaya sahip. İncelemek için TIKLAYIN.
Pedieos Guest House $
Lefkoşa’da, iyi bir kahvaltısı olan konukevi seçeneği. Birimlerinde özel banyo, klima, düz ekran tv, buzdolabı, kettle gibi donanımlar mevcut. İncelemek için TIKLAYIN.
Aşağıdaki bağlantıdan Kuzey Kıbrıs’taki tüm otelleri ve daireleri inceleyebilirsiniz.
– Kuzey Kıbrıs’taki tüm OTELLER ve EVLER için TIKLAYIN.
Kıbrıs’tan daha fazla konaklama önerilerimizi içeren bir KUZEY KIBIRS’TA NEREDE KALINIR? – EN GÜZEL KKTC OTELLERİ yazımız da var.
Araba Kiralamak Gerekir Mi?
Kıbrıs’ı gezmek için ilk şart Ercan Havalimanı’ndan araç kiralamak. İlk şart diyoruz çünkü araçsız bu adayı keşfetmeniz oldukça zor. Adada toplu taşıma ağı çok sınırlı ve sadece ana merkezler arasında işleyen minibüsler gibi seçeneklerden ibaret. Bir de Karpaz taraflarında da gitmeyi planlıyorsanız, planlamıyorsanız da bizce planlamalısınız, altınızda altı biraz yüksek bir araç olması iyi olur zira genel olarak o bölgede yollar oldukça bozuk. Kıbırs’ta uygun fiyatlı araç kiralamak için TIKLAYIN.
Kıbrıs’a Gitmeden Önce Bilinmesi Gerekenler
Bütçe ve Maliyetler
Kategori | Konaklama (Gecelik) | Yemek (Günlük) | Günlük Bütçe |
---|---|---|---|
Düşük Bütçe | $20-$50 | $10-$20 | $30-$70 |
Orta Bütçe | $50-$100 | $20-$40 | $70-$140 |
Yüksek Bütçe | $100-$300+ | $40-$80+ | $140-$380+ |
Yeme-İçme Deneyimleri Olarak Beklentilerinizi Düşük Tutun
Kıbrıs iyi hoş ama gidip gördüğümüz üzere belki casino ve resort otel turizmine daha çok eğildiğinden belki de talep azlığından bilemiyoruz, bizce yeme-içme sektörü çok ilerlememiş. Bir kere restoranların çoğu ya klasik meyhane tarzında ya da bir şekilde tutmuş zincir markaların şubeleri. Kendine has, nitelikli, şöyle hem göze hem damağa hitap edecek mekanlar bil elin parmağını geçmiyor. O yüzden Kıbrıs’ta bir Bodrum, bir Çeşme bir Urla kalibresinde ortamlar ve mekanlar bulmayı beklemeyin deriz.
Fiyatların Türkiye’ye Göre Uygunluğu Ama Seçenek Yokluğu
Kıbrıs alkol ve sigaranın ucuz olması ile biliniyor. Evet, ülkede çoğu şey bize göre daha uygun fiyatlı ama pek zengin seçenek olmadığı için alışveriş yapmak için tercih edilesi değil. Zaten siyasi sebeplerle yabancı markalar da yok. Alışveriş imkanlarını bir Anadolu şehri gibi düşünebilirsiniz. Lüks marinalar, kulüpler, mekanlar arıyorsanız buradaki imkanlar yine çok limitli kalacaktır.
Kıbrıs’ın İç İçe Geçen Çok Katmanlı Mimarisi
Kıbrıs sokaklarında katman katman bir mimari doku bulmak çok güzel! Hatta Kıbrıs’ın mimarisi için geçmişten bugüne medeniyetlerin üst üste inşa ettiği mimari bir atlas diyebiliriz sanki. Güzelliği ve stratejik konumuyla Akdeniz’in cennet adalarından biri olan Kıbrıs’ı pek çok medeniyet ele geçirmek istemiş.
Bunun sonucunda Miken Uygarlığından Fenikelilere, ardından Roma ve Bizans’a, Lüzinyanlar’dan (Fransız) Venediklilere, Osmanlı’dan İngilizlere çeşit çeşit pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış. Bu da ne demek, sokaklarında yürürken o çağdan şu uygarlığa tanık olacağınız farklı mimarili yapılar demek. Adada bir yanda Salamis Antik Kenti ile Roma dönemine ışınlanırken diğer yanda Bellapais sizi Frenk Gotiği, Othello Kalesi ise Venedik etkisindeki mimarisiyle kendisine hayran bırakıyor. Osmanlı’nın etkisini de hiçe sayamıyoruz tabii ki. Lefkoşa’daki Büyük Han döneminin etkileyici kervansarayları arasındayken Selimiye Camii ve Lala Paşa Camii de önceden bir katedral olup dönüştürülen eklektik yapılardan biri olarak karşımıza çıkıyor.
İngiliz Priz Sistemi Var
Priz, Kıbrıs’a seyahat ederken aklınızda bulundurmanız gereken bir konu. Sonuçta havaalanından indiğinizde şarjı bitmiş telefonunuza priz ararken karşılaştığınız manzarayla üzülün istemeyiz. Kıbrıs’ta İngiltere’de de olduğu gibi Type G denilen üç girişli prizler var. Türkiye’deki iki girişli Tip C prizlerden farklı. Bu yüzden valizinize bir de adaptör eklemeniz lazım. Çok acil durumda kalırsanız oradaki marketlerde de bulabilirsiniz, fakat priz konusunu garantiye alın deriz.
Trafik Sol Şeritten Akıyor, Direksiyonlar Da Sağ Tarafta
Kıbrıs için en mantıklı ulaşım aracının araba olduğunu söyleyebiliriz. Otobüs ve minibüsler de var fakat arabanın avantajlı olduğunu düşünüyoruz. Kendi aracınızla gitmeseniz bile Kıbrıs’ta araba kiralama seçenekleri epey yaygın. Diyelim araba kiralamaya karar verdiniz, bu durumda göz önünde bulundurmanız gereken birkaç durum var:
– Kıbrıs’ın İngiliz sömürgesi olduğu dönemden yadigar bir özellik, hem Rum hem de Türk kesiminde trafik sol şeritten akıyor.
– Buna karşılık, arabalarda direksiyon sağ tarafta. Adapte olmanız biraz vakit alsa da çok uzun sürmeyecektir.
– KKTC’de Türk ehliyeti geçerli.
KKTC’de Türk Lirası Geçiyor Mu?
Cevap evet. Kuzey Kıbrıs’ta da Türk Lirası resmi para birimi. Fakat Pound ve Euro da gayet geçerli olan para birimleri. Hatta çoğu yerde TL yerine Euro veya Pound cinsinden fiyatlandırma görebilirsiniz çünkü sürekli oynayan ve değer kaybeden TL fiyatları her gün güncelleme gereği doğurduğundan fiyatları daha sabit para birimlerinden yazmak çok daha mantıklı.
Kıbrıs Sorununu Araştırın
İngiliz hükmünün ardından 1960’ta adada iki toplumlu Kıbrıs Cumhuriyeti kurulur. Ancak Kıbrıslı Rumların Yunanistan’a bağlanma suretiyle anayasal düzeni değiştirmeye girişmesi ve Rumların Türk ailelere saldırdığı 1963’teki Kanlı Noel olayları ile bütünlük bozulur. Gerilim tırmandıkça Türkler ve Rumlar yerleşkelerini ayırırlar ve bu daha sonraki gerçekleşen bölünmenin temelini oluşturur. 1974’te Yunanistan desteği ile darbe yapılarak Kıbrıs yönetimine ayrılıkçı terör örgütü lideri getirilir. Türkiye, garantörlük hakkını kullanarak adanın kuzeyine askeri müdahalede bulunur ve Kıbrıs fiilen ikiye bölünür. Güneyde Kıbrıs Cumhuriyeti uluslararası alanda tanınırken, kuzeyde 1983’te ilan edilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti sadece Türkiye tarafından tanınmaktadır. Gelişmelerden yarım asır sonra bile kalıcı bir çözüm sağlanamamıştır. Kıbrıs sorunu bugün hâlâ Doğu Akdeniz’deki enerji, güvenlik ve kimlik meseleleriyle iç içe geçmiş, çözümü karmaşıklaşmış bir uluslararası kriz.
Yarım asırdır meselenin çözülememesinden de anlayacağınız üzere konu çok iki cümleye sıkıştırılamayacak kadar karmaşık. Ancak mutlaka öğrenilmesi lazım çünkü tarihte önemli bir yere sahip, hem de adanın çehresinden imkanlarına Kıbrıs deneyiminizin her anı eninde sonunda bu konuya çıkıyor. O nedenle de gitmeden önce Kıbrıs Sorunu: Kıbrıs Barış Harekatı, KKTC & Bugün yazımızı okumayı es geçmeyin.
Kıbrıs’ta Gezilecek Yerler Haritası
Haritayı zoom yaparak detaylı görüntüleyebilirsiniz.
Gezilecek Yerler
- Lefkoşa
- Girne Kalesi
- Girne Yat Limanı
- St. Andrew’s Kilisesi
- Ağa Cafer Paşa Camii
- Hasan Kavizade Huseyin Efendi Çeşmesi
- Arhangelos Michail İkon Müzesi
- Bellapais Manastırı
- Karmi Köyü
- St. Hilarion Kalesi
- Antiphonitis Kilisesi
- Kormaçit Köyü
- Mavi Köşk (The Blue House)
- Buffavento Kalesi
- Panagia Apsinthiotissai
- Tarihi Tank
- Lala Mustafa Paşa Cami
- Namık Kemal’in Zindanı
- Othello Kalesi
- Kapalı Maraş
- St. Barnabas Manastırı
- Salamis Harabeleri
- Dipkarpaz Milli Parkı
- Apostolos Andreas Manastırı
- Kantara Kalesi
- Ayfilon Kilisesi
- Soli Antik Kenti Harabeleri
- Aziz Mamas Manastırı
- Lefke
- Cengiz Topel Anıtı
Yeme-İçme
- Archway Restaurant
- The Meyhane
- Niazi’s Restaurant
- Treasure Restaurant
- Kybele Restaurant
- Yorgo Kasap Restaurant
- Ego Bar
- Eziç Peanuts
- Eziç Lapta
- Silver Rocks Restaurant
- The Soulist Coffee & Music House
- Rest
- Bellapais Coffee House
- Driftwood – Restaurant, Bar & Beach
- Tervetuloa Restaurant
- Nima Restaurant & Lounge Bar
- Dragon Chinese Takeaway Restaurant
- Master Roaster
- Tezgah Cafe
- Bellapais Gardens Restaurant
- Lido Cyprus
- Best Burger “Alsancak”
- Castello Restaurant & Bar
- Petek Pastahanesi
- Roots Seaside Cafe & Bar
- The Palm House
- Eagle’s Nest Restaurant and Edge Bar
- Tatlı Hayat
- Sertbay Restoran
- Eziç Yeniboğaziçi
- Garavolli Cafe Bar Restaurant
- Café Paris & Bakery
- Caleo Fine Dining Restaurant
- Kadı Restoran
- Körfez Restaurant
- Epic Burger
- Cortado Espresso bar Long Beach
- PeraMackenzie
Plajlar
- Alagadi Turtle Beach
- Escape Beach Club
- Kervansaray Halk Plajı
- Mare Monte Beach
- Barış Plajı
- Beach Camelot!
- Suna’s Beach Club
- Esentepe Public Beach
- Maraş Plajı
- Palm Beach Plajı
- Glapsides Plajı
- Koca Reis Beach
- Bedis Beach Pavillion
- Altınkum Plajı
- Ayfilon Beach
- Zafer Burnu Plajı
- İskele Belediyesi Makenzi Halk Plajı
- The Island of Beach ‘Yilmaz’ lovely chap
1. Lefkoşa’da Gezilecek Yerler
Avrupalı mimarisi, dinamik sosyal hayatı ile Kıbrıs favorimiz başkent Lefkoşa. Böyle bir deniz tatili cennetinde gidip de kalbimizi adanın ortasında kalan Lefkoşa’ya kaptırmak inanın bizim için de sürpriz oldu. Barış Harekat’ından önce de adanın başkenti olan şehir, ortasından geçen Yeşil Hat ile iki bölünmüş. Bugün Lefkoşa, Kıbrıs’ın hem kuzeyinin hem de güneyinin başkenti olup, ikiye bölünmüş dünyanın tek başkenti.
Bir mahallesini geziyoruz, klasik bir Osmanlı kasabasındayız, bir mahallesini geziyoruz Venedik ve İngiliz mimari unsurları ile Avrupa’ya ışınlanıyoruz. KKTC’de bir kafede oturuyoruz ama hapşırsak güney Kıbrıs’tan “Çok yaşa” diyecekleri kadar da diğer tarafa yakınız. İşte adanın bu kültürel mozaiğini hiç bir yerde hissetmediğimiz kadar Lefkoşa’da hissettik. Aynı zamanda şehirde 6 üniversite olması da burayı kültürel ve sosyal olarak çok daha hareketli bir yer yapıyor.
Gelelim burada neleri göreceğinize… Müzeydi, tarihi mekandı, hiç biri size sokakları yürümek kadar Lefkoşa’yı anlatmayacak. Önceliğiniz Surlariçi Bölgesi’ni sokaklarını gezmek olsun. Venedik yapılarından devşirilen Osmanlı yapıları, Osmanlı mimarisinden devşirilen İngiliz yapıları… Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.
Sürekli Osmanlı arastasında dönüp durmayın, farklı dokuları da görün diye birkaç durak ekleyelim:
– Osmanlı mirası için insana Bursa’ya düşmüş gibi hissettiren Büyük Han, arastanın içindeki sürpriz Lokmacı Sınır Kapısı ve Gotik bir kiliseden devşirilen Selimiye Camii.
– Yeşil Hat denilen, iki taraf arasında sınır oluşturan tampon bölge, Lefkoşa’nın içinden de geçiyor. Coğrafyanın ve beşeri şartların mümküm kıldığı yerlerde hat oldukça geniş ama Lefkoşa’nın içindeki bazı noktalarda çok daralıyor, 3,3 metreye kadar düşüyor.
– Holy Cross Catholic Church‘ü hedeflerseniz (hattın içinde kalıyor) bitişik nizam bir sokağın ortasından geçen hatta ve sınır komşuluklarına şahit olabilirsiniz. Yalnız kiliseye girişler Rum tarafından olduğu için ziyaret edemezsiniz.
– Kuzey Kıbrıs Yüksek Mahkemesi (Eski İngiliz Koloni Mahkemesi) ve çaprazındaki tarihi posthane binası.
– Girne Cadddesi’ndeki Levanten doku.
– 107 yıllık taş konakta bulunan 1937 tarihli Rüstem Kitabevi.
– Sınır Parkı‘na gidip Güney Kıbrıs’a bakın.
– Oradan bir setin üzerinden diğer tarafa bakan Zehra Sokak’taki hoş mekanlarda takılın. Sanırım şehrin en hip yeri burası.
– Kafeler, barlar ve mağazalarla dolu şehrin alışveriş caddesi ve Dereboyu’nu gezmek isterseniz de Suriçi’nden uzaklaşmanız gerekiyor. Lefkoşa’yı bu rehbere sıkıştırmayıp yeme-içme mekanları ve gezilecek yerleri ile ayrı bir yazıda anlattık. Daha fazlası için o yazımızı okumalısınız: Lefkoşa’da Gezilecek Yerler.
Lefkoşa’dan Önerdiğimiz Oteller ve Evler

– TasEV Guesthouse $ : Venedik Sütunu’na üç dakika yürüme mesafede bulunan bir konukevi. Birimlerinde ücretsiz wifi, klima, özel banyo ve kahve makinesi bulunuyor. Kahvaltı servisi de var.
– Nicosia Eagle Eye $: Açık büfe kahvaltısı olan bir otel. Odalarında wifi, özel banyo, gardırop, kettle, minibar ve kahve makinesi gibi özellikler mevcut.
– Djumba Hotel & Cafe $$: Havaalanı servisi, ücretsiz otoparkı ve restoranı bulunan bir otel. Odaları klima, düz ekran tv, buzdolabı ve kettle gibi özelliklere sahip.
– Hotel Sun $$: Fitness merkezi, çatı havuzu, havaalanı servisi ve ücretsiz otoparkı olan üç yıldızlı konaklama seçeneği. Odalarında özel banyo, klima, kahve makinesi, minibar, düz ekran tv bulunuyor. Açık büfe kahvaltısı mevcut.
2. Girne’de Gezilecek Yerler
Girne Kıbrıs’ın her ne kadar kumarhane otelleri ile özdeşlemiş olsa da çokkültürlü dokusu, Karmi gibi sevimli dağ köyleri, Bellapais Manastırı gibi harika yapıları ile adanın en sürprizli bölgesi. Tabii deniz kum güneş keyfine mola verip arabasına atlayıp keşfetmesini bilenlere… Zaten Girne bölgesinin denizi o kadar da matah değil. Yer yer Alanya gibi bulanık ve kayalık olabiliyor. Eğer yazının devamında sesimize kulak verirseniz çok daha güzel denize girme fırsatları da yakalarsınız. O yüzden Girne’yi deniz tatilinden çıkarıp kültür tatili hanesine rahatlıkla yazabilirsiniz.
2.1 Girne Merkez
2.1.1 Girne Kalesi ve Batık Gemi Müzesi
Girne Kalesi, 7. yüzyılda Arap akınlarına karşı korunmak için Bizanslılar tarafından yapılmış bir kale kompleksi. Lüzinyan, Venedik ve Osmanlı mimarisinden izler görüyorsunuz. İngiliz Sömürge İdaresi döneminde polis okulu ve onlara karşı çıkan ayaklanmalarda tutuklananları tutmak için hapisane olarak kullanılmış. Genişçe dikdörtgen bir alana yayılmış ve bütün heybetiyle limanın incisi. İçeride oda oda birkaç kısmını gezebiliyorsunuz. Girişte ise sizi Batık Gemi Müzesi karşılıyor. 1967’de Kıbrıs sularında bulunan batık geminin 2.300 yıl önce battığı düşünülüyor ve bu onu dünyanın en eski batık gemilerinden biri yapıyor. Müzede geminin çıkarılma çalışmalarının fotoğrafları, 15 metre uzunluğundaki gövdesi ve bazı kısımları sergileniyor. Kaleye pazar günleri dışında haftanın her günü 18.00’a dek girebiliyorsunuz. Biletleriyse girerken küçük bir ücret karşılığında alabiliyorsunuz. Bizce kaleden Girne Limanı görüntüsü tüm adadaki en güzel karelerden biri. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.
2.1.2 Girne Yat Limanı
Bu liman eskiden ticaretin merkezlerinden biriymiş ve ada ticaretinde büyük öneme sahipmiş. At nalına benzeyen limanın büyük bir kısmı Venedikliler tarafından şekillendirilmiş. Ana karaya da oldukça yakın cep şeklindeki limanın savunmasında hemen yakınındaki kale önemli rol oynamış. Günümüzde yatlar ve balıkçı tekneleri arasında yürüyüş yapmak için keyifli. Çevresinde restoran ve barlar yer alıyor ama biraz fazla turistik, iç kısımlarda daha güzel seçenekler bulabiliyorsunuz. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.
2.1.3 Saint Andrew Kilisesi

1913 yılında Aziz Andrew’u anmak adına inşa edilmiş, Girne merkezdeki beyaz minik Anglikan kilisesi. Günümüzde adada yaşayan İngilizlerin ibadet edebilmesi için aktif olarak açık. İçerde 1950’lerden dini parçalar ve 6. yüzyıla dayandığı düşünen bir vaftiz kasesi sergileniyor. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.
2.1.4 Ağa Cafer Paşa Cami
Ağa Paşa Camisi, Girne Limanı’na yürürken eski taş yapısıyla dikkatinizi çekecek, tek minareli bir cami. Çift taralı merdiven girişinden ya da giriş cephesindeki kemerli yapılardan da anlayabileceğiniz üzere Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyor. İç mimarisi ise klasik bir cami şeklinde. 1580 yılında inşa edilmiş. Günümüzde cami aktif olarak ibadete açık. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.
2.1.5 Hasan Kavizade Hüseyin Efendi Çeşmesi
Hasan Kavizade Hüseyin Efendi Çeşmesi’nin hangi yılda yapıldığı bilinmiyor olsa da bir Osmanlı Dönemi çeşmesi. Muhtemelen ismini de yaptıran kişiden alıyor. Kesme taşlar kullanılarak inşa edilen çeşme zamanla doğa ve şehirle içiçe geçmiş. 2020’li yılların başında orijinal dokusu bozulmadan restore edilmiş. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.
2.1.6 Arhangelos Michail İkon Müzesi
Girne Limanı’na yürüme mesafesindeki bu müze aslında 1860 yılında inşa edilen bir kilise binası. Çan kulesi ise 25 yıl sonra ekleniyor. Kilisenin dışında Bizans Dönemi’ne ait bir lahit de bulunuyor. İbadet amaçlı kullanılsa da 20. yüzyıl sonlarında müzeye dönüştürülüyor ve 17-19. yüzyıllara ait ikonlar burada sergileniyor. Bembeyaz yapının dış mimarisinden fark edeceksiniz ki hayli yıpranmış ve bakımsız kalmış. Dönem dönem kapalı olabiliyor bu yüzden içini gezemeyebiliyorsunuz. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.
2.2 Bellapais Manastırı
Bellapais yani, Türkçe’deki karşılığıyla Beylerbeyi köyünde bulunan bu tarihi bir manastır Doğu Akdeniz’de Gotik mimarinin en güzel örneklerinden biri, Yakın Doğu’daki en güzel Frenk binası sayılıyor. 1187’de Selahaddin Eyyübi’nin Kudüs’ü ele geçirmesinin ardından çoğu Fransız rahiplerden oluşan katolik Augustinian Tarikatı Kıbrıs’a sığındı ve Bellapais köyünde ilk manastırı kurdular. Daha sonra adaya hükmeden Lüzinyan kralları da Fransız kökenliydi, dolayısıyla bu rahipleri destekleyip Bellapais gibi yapılar inşa etmelerine yardım ettiler. Bu yüzden manastır hem mimari olarak hem kültürel olarak Fransız Gotik tarzı taşır. 1198’de ilk yapılar inşa edilmiş, bugünkü görkemli hâlini ise 13. yüzyılın ortalarında almış. Zaten Kıbrıs Fransızların yönetiminde zenginlik olarak altın çağını yaşıyor.
Takip eden yıllarda da manastıra Osmanlı’nın hiç dokunmadan Kıbrıs Ortodoks Kilisesi’ne devretmesiyle yapı kilise olarak kalmaya devam ediyor. Katoliklerin adaya hükmettiği dönemlerde Ortodoks Rumlar oldukça baskı altındaymış. Osmanlı donanması kuşatmaya geldiğinde Rumlarla bir anlaşma yapmışlar. Şehre giren gizli tünelleri göstermeleri karşılığında, adanın tüm Katolik kiliseleri onlara verilmiş. Bu yüzden kiliseler iki mezhebin de izlerini taşıyor.
Konser salonu olarak kullanılan alanda kurşun izleri sizin de hemen dikkatinizi çekecektir. Bu izler zamanında Rum çetelerin köy halkını korkutmak amacıyla sıktıkları kurşunlarmış. Plan işe yaramış ve o dönem burada yaşayan Türkler buradan yankılanan kurşun seslerinden korkup köyden kaçmış, evlerini terk etmek zorunda kalmışlar.
Yüksek kemerlerini ve zarif taş işçiliğini incelerken oturup bir şeyler atıştırabileceğiniz bir kafesi de var. Giriş ücretli. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.
2.3 Karmi Köyü
Meşhur Karmi Köyü adadaki İngiliz ve Rumlar’ın yerleşim yerlerinden biri ve genelde İngiliz Köyü olarak geçiyor. Şimdilerde resmi ismi Karaman olan köy ilk olarak 1970’lerin seksi yıldızlarından Raquel Welch’in oynadığı Beloved filminin Karmi’de çekilmesiyle üne kavuşmuş. Barış Harekatı sonrası burada yaşayan Rumlar köyü terk edince bir müddet hayalet köy olmuş. Sonra devletin turizme kazandırma çabaları sonrasında tekrar hareketlenmiş. Bugün çok sayıda İngiliz yaşadığı için İngiliz köyü olarak geçiyor. Şirin konaklar süslü sokaklarının merkezinde ise Meryem Ana Kilisesi var. Aslında oldukça sakin, dar sokaklı, Arnavut kaldırımlı, doğal güzellikleri olan bir köy. Yalnızca köy sakinlerinin işlettiği birkaç işletme ve atölye var. Açılış kapanış saatleri de köy halkının keyfine göre değişiyor. Londra’daki telefon kulübeleri gibi bir kulübe de bu köyde ve sevilen fotoğraf noktalarından biri. Sakin ve doğa içinde bir yürüyüş için popüler bir nokta. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.
2.4 St. Hilarion Kalesi

St. Hilarion Kalesi de Karmi Köyü gibi Karaman’a bağlı, dik ve sarp bir kayanın üstüne konumlanmış bir kale yapısı. Kıbrıs’ta Beşparmak sıradağlarının 3 ana kalesinden biri. Diğer ikisi de Kantara ve Buffavento. Tam olarak ne zaman kim tarafından yaptırıldığı bilinmese de yaygın kanı 11. yüzyıl ve Bizanslılar olduğu yönünde. Kale ismini zamanında buraya gelip inzivaya çekilmiş olan bir papazdan alıyor. Şehre yukarıdan bakmak için oldukça yüksek bir konumda ama ulaşması düşündüğünüz kadar kolay olmuyor. Yaklaşık 1 saatlik yatay seyreden bir tırmanıştan sonra zirveye çıkmak için de 730 metrelik bir merdiven çıkmanız gerekiyor. Umarız kondisyonlusunuzdur. Sırf bu yüzden çocukla gezmek biraz zorlayabilir. Yanınıza mutlaka su ve yükseklik nedeniyle yukarılar serin olabileceği için kalın bir şeyler almanızı ayrıca mutlaka spor ayakkabı giymenizi tavsiye ederiz. Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.
2.5 Antiphonitis Kilisesi
Antiphonitis kilisesi, Kalograia Köyü yakınlarındaki dağlık kısımda yer alan 12. yüzyılda inşa edilmiş bir kilise. Özellikle 15. yüzyılda, Bizans dönemi ikona ve dini resimlerin yok edilmesi hareketi yani İkonoklazm döneminde ayrıca dikkat çekmiş. Bu kilisenin de klasik Bizans tarzındaki dış mimarisinden öte en dikkat çekici özelliği aslında iç mimarisindeki renkli freskleri ve ikonları. Bu yüzden o dönemde oldukça tahrip edilmiş. Yine de korunduğu kadarıyla iç fresk ve mozaikleri oldukça hoş. Bazılarında İsa’nın yaşamı tasvir edilirken bazılarında dini sahneler ve azizler tasvir edilmiş. Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.
2.6 Kormacit Köyü (Koruçam)

Kormacit Köyü’nü Koruçam ismiyle de duyabilirsiniz. Bu köy 1974’te adadaki 4 Maronit – Kıbrıs’a 7. yüzyılda Lübnan’dan gelip yerleşen Hristiyan müritlere verilen ad – yerleşim yerinden biriymiş. Bu tarihten sonra ise devlet kontrolünde göç ettirilmişler. O zamanlar 4 köyde toplam 2000 Maronit yaşarken bugün bu sayı yüze kadar inmiş durumda. Köyün nüfusu çok fazla olmasa da hala Maronitler için bir yerleşim yeri hatta günümüzde tek yerleşim yeri. Göçenlerin bir kısmı Lübnan’a bir kısmıysa Kıbrıs’ın farklı yerlerine göçmüş ama şuan yalnızca bu köy özelinde adada bir Maronit nüfusu var diyebiliriz. Geçimini hayvancılıktan sağlayan bu konuda kendini oldukça geliştirmiş bir. Hem sakin dokusunu, hem de kültürel değerlerini hem de nüfussal anlamdaki otantikliğini korumaya çalışan yerlerden. Aziz Georgios Kilisesi karşısındaki köy kahvesinde ve yeme-içme bölümünde bahsedeceğimiz kasap restoranda köyle ilgili bolca sohbet fırsatına hazır olabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.
2.7 Mavi Köşk (The Blue House)
Çamlıbel’deki bu köşkü dışarıdan farketmeyebilirsiniz çünkü ağaçların içinde gizlenmiş bir şekilde duruyor. 1956’da İtalyan asıllı bir Rum olan Pablo Pavilides tarafından inşa ettirilmiş. Pablo Bey zamanında Orta Doğu’nun en büyük silah kaçakçılarından biriymiş. Aslında biraz da burdan bağdaştırılabilir şekilde köşk, dışardan ağaçlar yüzünden gözlemlenemezken içeriden daha iyi bir menzile sahip. Bir de rivayete göre villa bittikten sonra gizliliğinin korunması adına mimarı da öldürülmüş. İsmindeki maviyi ise mavi pencere detaylarından almış. Şimdilerde köşk asker ve polis denetiminde. İçerisinde antika eşyalar ve kasalar gibi zenginlik fışkıran detaylar var. Belirli gruplar halinde ve belirli aralıklarla asker rehberliğinde içeri alınabiliyorsunuz ancak fotoğraf çekmek yasak. Bahçe kısmında para atıp dilek dilemenin adetten olduğu minik bir dilek havuzu da var. Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.
2.8 Buffavento Kalesi

Beşparmak Dağları’nda, deniz seviyesinden 950 metre yükseklikte bulunan bir diğer kale ise Buffavento Kalesi. Yapılış tarihi kesin olarak bilinmiyor fakat ilk olarak Bizans döneminde yapıldığı tahmin ediliyor. 14. yüzyılda Lüzinyan Dönemi’nde yeniden yapılandırılıyor. Şimdilerde kale duvarlarının bir kısmı bulunuyor ve genel olarak yekpare bir bütünlük yok. Seyir noktası olaraksa bir hayli güzel ama merdiven çıkmayı sevmeyenlere göre değil çünkü resmen bir süre tırmanıyorsunuz. Merdivenlerin asla bitmeyeceğini düşünebilir ve hatta yarı yolda cayabilirsiniz ama direnin yukarıda manzara şahane. Bir de yukarısı hayli esiyor üstünüze bir şeyler alsanız fena olmaz. Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.
2.9 Panagia Apsinthiotissa

Rivayet o ki, Bizans döneminde bir keşiş elindeki Meryem Ana ikonunu koruyabilmek için bu bölgedeki bir mağaraya ikonayı saklamış. Gel zaman git zaman tuhaf bir ışığın mağarayı işaret ettiğini gören köylüler, mağaranın girişinin pelin otu yani bizim bildiğimiz adıyla apsent bitkisiyle kapandığını ve doğal olarak ikonayı koruduğunu görünce bunun bir anlamı olduğunu düşünüp aynı yere bu manastırı inşa etmişler. Ardından da adını Panagia (Meryem Ana) ve Apsinthiotissa (pelin otu) koymuşlar. Maalesef bu ilgi çekici hikayesine karşılık manastır günümüzde oldukça ilgisiz bırakılmış, gerekli bakımları ve restorasyonları yapılmamış. Yine de 12. yüzyıla uzanan tarihi ve haç planlı yapısıyla Buffavento Kalesi civarında farklı bir tarihi durak. Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.
2.10 Tarihi Tank
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 1024 metreyle en yüksek noktası Selvi Tepe’de bulunan bu tarihi tank 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın en sembolik kalıntılarından biri. Hemen yanındaki hitabede yazan yazı az çok ne olduğunu bizlere anlatıyor: “Bu tank Türk’e has atılganlık ve cüretkarlığın anıtlanmış bir örneği ve simgesidir.” 2 Ağustos 1974’te, Lapta muharebeleri sırasında Rum mevzilerinin ele geçirmek için görevlendirilen TSK’ya ait bu tank gece karanlığında, o zorlu dağ yollarında yere döşeli mayınlara basarak payetlerini kaybetmiş. O andan itibaren de hareket edememiş. Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.
2.11 Girne’de Denize Girilecek Yerler
– Alagadi Kaplumbağa Plajı: Kaplumbağaların üreme alanlarından olduğu için koruma altında olan bir plaj. Gündüz ücretsiz bir plaj ancak yumurtalara zarar verilmesin diye 20.00 den sonra girişi yasak. Bazı bölgeleri dikkatli olmanız için işaretlemişler. Geniş ve kum bir plaj. Herhangi bir işletme yok, sessiz sakin bir yer ve öyle çok kalabalık olmuyor. Yakınlarda da işletme bulmak meşakatli bu yüzden hazırlıklı gitmenizde fayda var. Bazen çevre bakanlığı halka açık kaplumbağa gözlem etkinlikleri de düzenleyebiliyor. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

– Escape Beach Club: Temiz suyu ve kumlu plajıyla ücretli bir beach club. İçinde şezlong, şemsiye ve duş bulunuyor. Dalgakıranların olması sebebiyle denizi dalgasız. Ayrıca yiyecek ve içecek servisleri de var. Aşırı lüks bir deneyim beklemeyin mutevazı bir işletme. Girne merkezden minibüslerle de buraya ulaşabiliyorsunuz. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.
– Kervansaray Halk Plajı: Girne Belediyesi’ne bağlı bir halk plajı. Makul bir giriş ücreti var. Plaj yer yer taşlık olsa da kumlu bir zemine sahip. Şezlong ve şemsiyelerine ek olarak bir şeyler içip atıştırabileceğiniz bar ve büfe kısmı var. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.
– Mare Monte Beach: Kum zemini ve sığ denizi ile Girne merkezin yakınlarında tercih edebileceğiniz farklı bir alternatif. Çok büyük olmayan bir belediye plajı. Genellikle ailelerin uğradığı bir yer. Kabin, duş, şezlong, şemsiye ve bar gibi olanaklara sahip. Belirtmek gerekir ki dönem dönem yosunların ve denizanalarının oranı artabiliyormuş. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.
– Barış (Lara) Plajı: Geniş bir kumsal şeridine sahip, berrak denizli plaj. Şezlong, şemsiye sağlıyor. Ek olarak bir işletmeye sahip. Son zamanlarda yalnızca askeri personelin kullanımına açık olduğu söyleniyor fakat yine de gitmeden aranıp bilgi alınabilir. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.
– Beach Camelot: Bölgedeki ücretli işletmelerden biri. Kumsal hattı, temiz suyu ve adım adım yavaşça derinleşen denizi ile tavsiye ediliyor. Fiyat olarak değişen kategorilere sahip. Şezlong ve şemsiye fiyatlara dahil. Duş, soyunma kabini ve wc bulunuyor. Ayrıca su aktiviteleri düzenliyorlar. Kendisine ait yeme-içme kısmı da var. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.
– Suna’s Beach Club: Genellikle çiftlerin tercih ettiği popüler bir plaj işletmesi. Giriş ücretli, şezlong ve şemsiye bulunuyor. Temiz ve berrak suyuyla öneriliyor fakat zemini yer yer taşlık. Canlı müzik performansları da oluyor. Su sporları imkanı da var. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.
– Esentepe Halk Plajı: Yakınlarında restoran ve kafe gibi işletmeler olan yer yer kumlu yer yer taşlı bir halk plajı. Tuvalet, soyunma odası, şezlong ve şemsiye bulunuyor. Denizi çabuk derinleşebiliyor. Bungalovda konaklama imkanı da mevcut. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.
2.12 Girne’den Yeme İçme Önerilerimiz
– Archway Restaurant: Kahvaltı veya akşam yemeği için tercih edilebilecek bir restoran. Şeftali kebabını denemek isterseniz menüsünde var. Ortam geleneksel Kıbrıs meyhanesi tarzında. Garsonları bile folklorik kıyafetler içinde servis yapıyorlar. Yalnız fiyatlar genele göre biraz yüksek kaçabiliyor. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.
– The Meyhane: Kıbrıs’ın misafirperverliğini ve meyhane kültürünü bir arada sunan bir restoran. Seçebileceğiniz farklı menüleri bulunuyor. Konum olarak Zeytinlik köyünde. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.
– Niyazis: Girne Kordonboyu’nda, meze ve kebap odaklı başka bir restoran. Özellikle de şeftali kebabı için tercih ediliyor. Popüler bir mekan, bu sebeple rezervasyon yaptırıp gitmek daha faydalı olacaktır. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.
– Treasure Restaurant: Karmi Köyü’nde bulunan ve yüksek konumuyla panoramik bir manzara sunan otantik bir restoran. İster kahvaltı ister akşam yemeği için tercih edebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.
– Kybele Restaurant: Bellapais Manastırı’nın hemen yanında bulunan bir Kıbrıs klasiği restoran. Dünya mutfağından lezzetleri sunuyorlar. Panoramik manzaralı geniş bir mekanı var. Rezervasyon yaptırmış olmak faydalı olur. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.
– Yorgo Kasap: Fırın Kebap Maria’nın Yeri diye de geçen, Kormaçit (Koruçam) Köyü’ndeki meşhur kasap restoran. Duvarları bir sürü resim, fotoğraf ve posterle kaplı olan ve elli yılı geçkindir hizmet veren otantik bir aile işletmesi. Menüsü meze ve kebap ağırlıklı. Ev yapımı sucuğu, beyaz lahana salatasını, taş fırında 5 saatte pişen eti ve mezelerini mutlaka denemeniz lazım. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.
– Ego Bar: Yeşilliklerle çevrili bir avlusu olan Girne merkezdeki popüler bir bar. Canlı müzik etkinlikleri de düzenleniyor. Daha çok avlulu binasının nostaljik atmosferi için gidilir. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.
– Eziç Peanuts: Eziç restoran zincirinin Girne’de deniz kenarı şubesi. Menüsünde Türk ve Dünya mutfağından pek çok tabağa sahip. Mutlaka gidin demek için değil de bölgedeki menüsü geniş olan seçenekleri vermek için ekliyoruz. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.
– Eziç Lapta: Eziç restoranlarının Lapta şubesi. Her şubesinde olduğu gibi kahvaltıdan salatalara, atıştırmalıklardan tatlılara günün her öğünü için tercih edilebilir. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.
– Silver Rocks Restaurant: Şöminesi, manzaralı konumu ve kendine ait iskelesiyle Lapta bölgesinde bulunan bir restoran. Başta kaya levreği menünün yıldızı. Özellikle hafta sonu rezervasyon yaptırmak faydalı olacaktır. Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.
– The Soulist Coffee & Music House: Başta jazz ve rock olmak üzere çeşitli müzik etkinlikleriyle dikkat çeken bir kahve dükkanı. Görüntüsü kovboyların uğradığı salonlara benziyor gibi. Menüsünde öğünlük tabaklardan ziyade atıştırmalık seçenekler mevcut. Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.

– Rest Coffee: Zeytinlik’te bulunan rustik ve bohem tarzlı üç katlı bir kafe. Kahveleri ve atıştırmalıklarını deneyebilir ardından çekirdek kahve de satın alabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.
– Bellapais Coffee House: Bellapais Manastırı’nın yanında bulunan bir kafe. İster manastırı gezdikten sonra kahve molası vermek için ister de Kıbrıs kahvesini, havuçlu kekini ve kurabiyelerini tatmak için uğranabilir. Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.

– Driftwood – Restaurant, Bar & Beach: İskelede masaları olan plaj kenarı bir restoran. Hem şezlong-şemsiyeleri de dahil olmak üzere plajını kullanabilir hem de restoranında oturup deniz ürünleri yoğunluklu yemeklerini tadabilirsiniz. Ayriyeten kahvaltı menüsü bulunuyor. Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.
– Tervetuloa Restaurant: Türk ve Kıbrıs mutfağı odaklı bir otel restoranı. Su kabağı lambalar ve bitkilerle çevrili bir terası bulunuyor. Canlı müzik etkinlikleri de dönem dönem mevcut. Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.

– Nima Restaurant & Lounge Bar: Modern ve şık tasarımıyla Kordon Boyu’nda bulunan ve zarif sunumlu tabaklar servis eden bir restoran. Bir şeyler içmek istediğinizde tercih edebileceğiniz lounge barı da bulunuyor. Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.
– Dragon Chinese Sushi: 1980 yılından beri hizmet veren, Kıbrıs’ın en klasik Çin restoranı. Take-away olarak da hizmet veriyor. Konum için tıklayın. Haritada 17 numara.
– Master Roaster: Ozanköy bölgesinde, endüstriyel bir tasarımı olan kahve dükkanı. Paket kahve de satın alabiliyorsunuz. Konum için tıklayın. Haritada 18 numara.
– Tezgah Cafe: Zeytinlik civarında otantik, nostaljik ve sessiz sakin ambiyansıyla sevilen bir kafe. Taze cheesecake’leri, pasta ve tartları var. Konum için tıklayın. Haritada 19 numara.
– Bellapais Gardens Restaurant: Bellapais Manastırı yanında bulunan aynı isimli otelin restoran kısmı. Manzaralı ve şömineli, sıcak bir atmosferi var. Konum için tıklayın. Haritada 20 numara.
– Lido Cyprus: Hem bir plaj işletmesi hem de bir restoran. Taze, organik ve mevsimine uygun malzemelerle hazırlanan lezzetlere sahip. Konum için tıklayın. Haritada 21 numara.
– Best Burger “Alsancak”: Alsancak kasabasında bulunan bir hamburgerci. Menüsünde hot dog ve dürümler de var. Pratik bir şeyler atıştırıp yola devam etmek için uğranabilir. Konum için tıklayın. Haritada 22 numara.
2.13 Girne’den Önerdiğimiz Oteller ve Evler

– Kaya Palazzo Resort & Casino $$$: Üç yüzme havuzu, spa merkezi, havaalanı servisi ve otoparkı bulunan beş yıldızlı otel. Ayrıca kendine ait plaj alanı ve sevilen bir kahvaltısı var. Oda ve süitleri şık bir tasarıma sahip, gerekli donanımlara sahipler.
– Merit Park $$$: Dört yüzme havuzu, özel plaj alanı, spa ve fitness merkezi bulunan beş yıldızlı bir konaklama seçeneği. Açık büfe kahvaltısı var. Odaları klima, kablo tv, özel banyo ve kahve makinesi gibi özelliklere sahip.
– Bellapais Gardens $$: Bellapais Manastırı’na iki dakika yürüme mesafesinde bulunan bir konaklama seçeneği. Açık yüzme havuzu, otoparkı, havaalanı servisi, açık büfe kahvaltısı ve restoranı var. Odaları elverişli ve özel banyo, düz ekran tv, klimaya sahip.
– Girne Yeşiltepe Gillham $$: Malatya Şelalesi yakınlarındaki otel, panoramik manzara sunan yüksek bir konumda bulunuyor. Teras havuzu, çamaşırhanesi ve restoranı mevcut. Odalarında plazma tv, minibar, kahve makinesi ve özel banyo var.
3. Gazimağusa’da Gezilecek Yerler
Gazimağusa, Kuzey Kıbrıs’ın Helenistik dönemde kurulmuş ve bir çok medeniyetin izini taşıyan ilçesi. Osmanlı Dönemi’nde adanın merkezi yerlerinden biri olmuş ve zaten “gazi” ünvanını da bu dönemde Osmanlı burayı işgal etmek istediğindeki kahramanlıklarından almış. Liman kenti olduğundan tarih boyunca önemli rol oynamış. Gezme noktalarından zaten az sonra bahsedeceğiz ama çeşitli medeniyetlerden miras kalan yapılarla iç içe geçmiş mimari dokusu, geleneksel çarşısı, eski taş evleri ve Kapalı Maraş bölgesi burada karakter oluşturan detaylardan.
3.1 Gazimağusa Merkezi
3.1.1 Lala Mustafa Paşa Cami
Lala Mustafa Paşa Cami’nin önünde fotoğraf çektirip sonra da eşe dosta Notre Dame de Paris diye yutturma fikri çık aklımızdan! Lala Mustafa Paşa Camisi Kıbrıs’ın en büyük camilerinden biri. 1328’de adada hakimiyet süren Fransız Lüzinyan hanedanı tarafından Gotik bir katedral olarak inşe edilmiş ve o zamanlar adı Latin Aziz Nikolas Katedrali imiş. Osmanlılar adayı 1571’de alınca 1572’de yapıya minare ekleyerek onu bir camiye çevirmiş. Sonrasında da Kıbrıs fatihi Lala Mustafa’nın adını vermişler. Büyük bir avlunun etrafına inşa edilmiş. Hem özünde inşa edildiği Gotik mimariden hem de Osmanlı mimarisinden izler taşıyor. Örneğin avlusundaki şadırvan Osmanlı’dan kalma. Dış mimarisi kadar içi de süslemeler ve fresklerle bakımlı. Konum için tıklayın. Haritada 17 numara.
3.1.2 Namık Kemal’in Zindanı
Adadaki bir başka sürpriz de Venedik etkisi. 1192 ile 1489 yılları arasında adaya hükmeden Fransız Lüzinyanlılardan sonra adayı ta ki Osmanlılar alana kadar 1489-1571 yılları arasında Venedikliler yönetmiş. Katedralin karşısına da bir saray yaptırmışlar. O zamanlar bir saray olan yapı Osmanlı döneminde bir zindan olarak işlev görmüş ve şimdi ise Osmanlı’nın baskıcı rejimini simgeleyen yerlerden biri olarak gerçek bir hafıza mekanı. Osmanlı’nın çoğu siyasi tutsağını gönderdiği yer olsa da bunlardan biri Namık Kemal olunca da ismi böyle anılmış. Bugünse ona dair bir müzeye dönüştürülmüş. Kaldığı küçücük oda ve eserlerini görebiliyorsunuz.
Potansiyel bir devrimci ve imparatorluğa tehdit olarak görülen Namık Kemal’in de “Vatan Yahut Silistre” oyunu yüzünden yolu buraya düşmüş. Oyun Sultan Abdülaziz Dönemi’nde sistem eleştirisi yüzünden tehlikeli kabul edilip yasaklanmış. Sultan Abdülaziz de Namık Kemal’i Kıbrıs’a sürgüne göndermiş. Kendisi az önce bahsettiğimiz Venedik Sarayı’nın zemin katındaki buz gibi ve karanlık bir odada 1873-1876 seneleri arasında 38 ay boyunca kalmış. Neyse ki 3 sene sonra Abdülaziz tahttan indirildiğinde İstanbul’a dönmüş. Konum için tıklayın. Haritada 18 numara.
3.1.3 Gazimağusa Kalesi (Othello Kalesi)
Gazimağusa Kalesi 14. yüzyıl Lüzinyan Dönemi’nde inşa edilmiş bir kale yapısı. İlk yapıldığı dönemde etrafı derin bir hendekle çevrili olduğundan “Geçilmez Kale” olarak da anılıyormuş. 16. yüzyılda Venedikliler başa geçtiğinde git gide güçlenen ve büyüyen Osmanlı’nın eninde sonunda Kıbrıs’ı da alacağı endişesiyle kaleyi bir topçu tabyasına çevirmişler. Zaten kale girişinde de ona son şeklini veren Kaptan Nicolo Foscarini’nin adı yazıyor ve Venedik’in sembolü olan aslanlara da yapıda rastlıyorsunuz. Bir rivayete göre de Leonardo da Vinci’nin de 1481 yılında Kıbrıs’ta iken Venediklilere kaleyi güçlendirmekle ilgili tavsiyelerde bulunduğu ve kalenin savunmasıyla ilgili danışmanlık yaptığı söyleniyor. Mimari olarak tipik bir Orta Çağ kalesi. Kale içinde surları, kuleleri ve iç avluyu görebiliyorsunuz. Kalenin ismi Shakespeare’nin Othello oyunu ile de anılıyor. Oyunda da baş karakter olan Othello Kıbrıs’a geliyor ve olaylar silsilesi devam ediyor. Farklı medeniyetlerin izlerini taşımasıyla adada mutlaka görülesi yerlerden biri. Konum için tıklayın. Haritada 19 numara.
3.2 Kapalı Maraş
Kapalı Maraş Gazimağusa’ya gitmek için başlı başına bir sebep. Son yıllarda ziyarete açıldığı belki kulağınıza gelmiştir zaten. 70’lerin Las Vegas’ı, dünya jet sosyetesinin tatil yeri olan Varoşa, Barış Harekatı ile birlikte terk edilerek dünyanın en büyük hayalet yerleşimlerinden biri oluyor. Zamanında casinolar, gece kulüpleri ve resortlarla dolu altın kumlu 6,5 kilometrelik bu sahil senede 700.000 turisti ağırlıyormuş. Aralarında Elizabeth Taylor, Bridgette Bardot gibi dönemin en büyük yıldızları da var. İşte 1974’ten beri kapalı olan o sahil şeridi 2020’de kısmen de olsa ziyarete açıldı. Elbette halen daha bir kısım askeri bölge. Hem Türk hem BM askerleri bulunuyor. Alan çoook büyük yürüyerek gezmek saatlerinizi alır. Girişte bisiklet, scooter kiralayabilir ya da golf arabalarına binebilirsiniz. Terk edilmiş evler, yağmalanmış dükkanlarla dolu sokaklar, damlarda BM Barış Güçleri’ne ait gözetleme kuleleri ile postapokaliptik bir hali var. Son derece enteresan bir deneyim. Fakat çökme riskinden ötürü binaların içine girmek yasak. Burada İngiliz kraliyet ailesinin de bir oteli varmış ismi Golden Sands. Şu anda o yapı ve daha pek çok bina BM güçleri tarafından kullanılıyor. Yazın gelirseniz meşhur plajını kullanabiliyorsunuz. Rivayete göre kumları Mısır’dan getirilmiş. Bizim aklımıza pek yatmamış olsa da denizi çok güzel. Konum için tıklayın. Haritada 20 numara.
3.3 St. Barnabas Kilisesi ve Manastırı
İkiz kubbeli bir kilise ve avlu kısımlarından oluşan St. Barnabas Manastırı MS 477 yılında ismindeki gibi St. Barnabas adına yapılmış bir dini kompleks. Aziz, Barnabas Kıbrıs’ın koruyucu azizi. Aslen Salamis şehrinde yaşayan bir Musevi. Kudüs’te gördüğü hukuk eğitimi sırasında Hristiyanlığa geçmiş ve ömrünü hristiyanlığı yaymaya adamış. Barnabas, bir Kıbrıs ziyareti sırasında kızgın Yahudi topluluğu tarafından öldürülmüş. Takipçileri cesedini ve Matta İncili’nin bir kopyasını gizlice buraya gömmüşler. Mezar anca 400 yıl sonra bulunmuş. Bir rahip rüyasında Aziz Barnabas’ı görmüş ve onun söylediği yeri kazıp bedenine ve İncil’e ulaşmış. Hatta daha sonra kazıda bulunan incilin Bizans imparatoruna hediye edilmesi neticesinde Kıbrıs kiliselerine özerklik verilmiş. İçerisinde Hristiyanlık tarihine dair eserler ve St. Barnabas’ın hayatını anlatan freskler, el yazmaları sergileniyor ve yalnızca müze olarak kullanılıyor. Haftanın her günü 18.00’a dek ziyaret edebiliyorsunuz. Konum için tıklayın. Haritada 21 numara.
3.4 Salamis Antik Kenti
Salamis Harabeleri Kıbrıs’ın en büyük antik şehri Salamis’in kalıntıları içeriyor. Gerçekten oldukça büyük, kısa sürede gezebileceğiniz bir yer değil ve tabanlara kuvvet. MÖ. 11. yüzyılda Anadolu’dan ve Yunanistan’dan gelen kavimler tarafından kurulduğu düşünülüyor. Akdeniz’in merkezindeki stratejik konumunun getirdiği ticari avantajlar sayesinde oldukça zenginleşip güç edinmiş. MÖ 5. yüzyılda kendi adına ilk sikkeyi basmış. Bu da antik çağda bir kentin gücünün en önemli göstergelerinden biriymiş. MÖ 1. yüzyılda Kıbrıs Roma himayesine girince, Roma imparatorluğuna bağlanmış. Asurlular, Mısırlılar, Persler ve Romalılar tarafından birçok akına uğrayan şehir varlığını hep sürdürmüş ancak on yıl arayla ard arda vuran iki büyük depreme yenik düşmüş. Yine de antik tiyatro, hamamlar, su kanalları, saray bölümü, agora, sur kalıntıları gibi görülecek arkeolojik kısımları var. Bir dönemin günlük yaşamına, dini ritüellerine, mimari özelliklerine, estetik zevklerine dair pek çok bulgudan bir fikir edinebiliyorsunuz. Konum için tıklayın. Haritada 22 numara.
3.5 Gazimağusa’da Nerede Denize Girilir?

– Maraş Plajı: İnce kumlu plajı, sığ ve git git ancak derinleşmeye başlayan tertemiz deniziyle halen daha kontrol altında olan ama 2020 yılında turizme açılan Kapalı Maraş bölgesinin ünlü halk plajı. Şezlong, şemsiye kiralama hizmeti, soyunma kabini, tuvaletleri ve işletmesi mevcut. Belediye otobüsleri ve bisikletler ile ulaşım kolay. Ayrıca terk edilmiş binalar denize çok yakın olduğundan öğleden sonra binaların gölgesi plaja düşüyor. Yani kendinden şemsiyeli olduğu için havlunuzu atıp denize girme fırsatınız da var. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.
– Palm Beach Plajı: Yine Kapalı Maraş bölgsinde, oldukça geniş bir alana yayılmış ünlü plaj. Sahilin kenarında Kapalı Maraş’ın terkedilmiş, yıkık dökük yapıları bulunuyor. Bu sebeple farklı bir atmosferi var. Suyu berrak, zemini kum. İçinde bir şeyler yiyip içebileceğiniz işletmesi de var. İster ücretli olarak şezlongları, şezlong kullanılmayacaksa da ücretsiz halk plajı alanı kullanılabiliyor. Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.
– Glapsides Plajı: Dalgasız, yavaş derinleşen suyu ile çocuklar için çok ideal bir plaj ama tesis için ancak ortalama diyebiliriz. Makul bir ücret karşılığında şezlong ve şemsiye sağlayan bir halk plajı burası. Suyu berrak, plaj şeridi sadece kumdan oluşuyor. Soyunma kabinleri ve duş alanları mevcut. Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.
– Koca Reis Beach: Yeniboğaziçi bölgesinde, şezlong ve şemsiyeleri bulunan kumluk bir plaj. Suyu buradaki diğer pek çok plaj gibi berrak, temiz ve sığ. Plajda restoran seçenekleri de bulunuyor. Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.
– Bedis Beach Pavillion: Salamis Antik Kenti’ne yürüme mesafesinde bulunan bir sahil işletmesi. Şezlong ve şemsiye kiralama hizmeti bulunuyor. Zemini kumla kaplı. Denizi ise temiz. Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.
3.6 Gazimağusa’dan Yeme İçme Önerilerimiz

– Castello Restaurant & Bar: Kıbrıs mutfağını canlı müzik eşliğinde deneyebileceğiniz, otantik görünümlü hoş bir restoran-bar. Menüsü kırmızı et ve meze ağırlıklı. Konum için tıklayın. Haritada 23 numara.
– Petek Pastahanesi: Kahvaltıdan tatlılara ve hamur işlerine geniş bir ürün yelpazesinde hizmet veren bir pastane. Noel ve Halloween dönemlerinde dükkanlarını süsleyip tematik ürünler de çıkarıyorlar. Konum için tıklayın. Haritada 24 numara.

– Roots Seaside Cafe & Bar: Koca Reis Beach yakınlarında, sahilde masaları ve sezonda şezlongları da olan denize sıfır konumda, eli yüzü düzgün bir cafe & bar. Konum için tıklayın. Haritada 25 numara.
– The Palm House: Deniz manzaralı masaları olan, Kıbrıs kahvaltısı için tercih edebileceğiniz yerleden. Pazartesi günleri kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 26 numara.

– Eagle’s Nest Restaurant and Edge Bar: Panoramik manzaralı konumuyla canlı müzik eşliğinde yemek yiyebileceğiniz bir restoran. Daha çok akşam yemeği için uygun. Ek olarak manzaralı bar kısmı da var. Konum için tıklayın. Haritada 27 numara.
– Tatlı Hayat: Gazimağusa merkezdeki İstiklal Caddesi üzerinde, çeşit çeşit tatlı ve hamur işi sunan bir kafe. Konum için tıklayın. Haritada 28 numara.
– Sertbay Restoran: Şeftali kebabı, yaprak döner ve fırın kebabı gibi et yemekleri sunan salaş bir restoran. Daha çok esnaf lokantası konseptinde. Konum için tıklayın. Haritada 29 numara.
– Eziç Yeniboğaziçi: Kuzey Kıbrıs’ta birkaç şubesi bulunan ve kahvaltı, brunch, öğle, akşam yemeği demeden neredeyse her öğün için uygun seçenekler sunan bir kurtarıcı restoran. Yeniboğaziçi şubesinin tasarımı da diğerlerine göre oldukça modern ve şık. Konum için tıklayın. Haritada 30 numara.
3.7 Gazimağusa’dan Önerdiğimiz Oteller ve Evler

– Grand Sapphire Resort & Casino $$$: Özel plaj alanı, üç yüzme havuzu, spa merkezi ve restoranı bulunan beş yıldızlı bir konaklama seçeneği. Odaları balkon, özel banyo, wifi, tv ve kahve makinesi gibi donanımlara sahip.
– Salamis Bay Conti Hotel Resort $$: Kocareis Plajı yakınlarında iki yüzme havuzu, havaalanı servisi, özel plaj alanı ve spa merkezi gibi imkanlar sunan beş yıldızlı otel. Odalarında özel banyo, klima, uydu tv, minibar ve kettle gibi donanımlar mevcut.
– La Terrazza Hotel $$: Havaalanı servisi, fitness merkezi, kahvaltı servisi ve restoranı bulunan bir otel. Odalarında wifi, banyo, klima, tv gibi özelliklere sahip.
– Golden Palms Guest House & Cafe $: Gazimağusa Kalesi civarında, odalarının her birinde veranda, tv, buzdolabı, kettle, minibar, çalışma masası ve özel banyo bulunan uygun fiyatlı bir konukevi.
4. İskele’de Gezilecek Yerler
İskele bölgesi Kıbrıs’ın son yıllarda yeni yeni gelişmeye ve yatırım almaya başlayan yükselen değeri. Özellikle de Long Beach plaj bölgesi ve birbiri ardına açılan nitelikli mekanları ile adada deniz tatiline yeni bir alternatif olan bölgenin en önemli özelliği tabii ki Kıbrıs’ın bakir cennet burnu Karpaz Yarımadası’nın buraya bağlı olması. Yalnız henüz daha konaklama sektörü açısından geliştiğini söyleyemeyiz. Buradaki otellerin kalitesini önerecek kadar yeterli bulmadık. O nedenle de konaklamanızı tavsiye edeceğimiz bölgeler arasında İskele yer almıyor.
4.1 Karpaz Yarımadası

Adanın en uç tarafı Karpaz Yarımadası olarak geçiyor. Karpaz’a ulaşım yolu çok güzel diyemeyiz, yolun bir kısmı hayli bozulmuş. Vardığınızda buranın sevimli eşekleri camdan kafasını size uzatabilir, aman korkmayın onlar bölgenin sevimli haraç toplayıcıları. Yalnız eşek dışkılarına karşı hep tetikte olun. Karpaz’ın denizi bizce muazzam. Belki de tüm Kıbrıs’ın en güzel denizi orada ama tesisleşme olmadığı için yolları kötü ve çocukla seyahatte çok zorlanabilirsiniz. Eğer kamp yapmayı seviyorsanız adadaki açık ara en güzel kamp noktaları da burada. Kumlarında ayak izi bile olmayan uzunca sahil bölgesi yürüyüş yapmak ve doğayla iç içe kalmak için de hayli ideal. Özellikle de Beşparmak Dağları boyunca uzanan, Koruçam Burnu’ndan Karpaz Yarımadası’na kadar devam eden, dar patikalardan dağ zirvelerine çeşit çeşit etaptan oluşan ve yaban hayatı kucaklayan 255 kilometrelik bir rota olan Beşparmak Trail’in en güzel kısmı burada.
4.1.1 Dipkarpaz Milli Parkı

Yaban eşeklerinin sembolü haline geldiği Dipkarpaz Milli Parkı, KKTC’nin neredeyse en batısından en doğusuna kadar uzanarak 9500 hektarlık geniş bir alanı kaplıyor. Az sonra bahsedeceğimiz Altınkum Plajı, Apostolos Andreas Manastırı, Ayios Philon Kilisesi gibi gezilecek yerler sınırları içinde bulunuyor. Kampçılık ve doğa yürüyüşü için uygun olan bölgede bungalov gibi çeşitli konaklama seçenekleri de mevcut. Girişler ücretsiz. Konum için tıklayın. Haritada 24 numara.
4.1.2 Apostolos Andreas Manastırı

Apostolos Andreas Manatırı Karpaz Yarımadası’nda yer alan Hristiyanlar için oldukça önemli bir Manastır. Ana kilise binası, şapel ve avludan oluşuyor. İç mekanı ise fresk ve ikonlarla süslenmiş. Hz. İsa’nın havarilerinden Aziz Andreas’a adanmış. Hristiyanlığa göre Andreas, Kudüs’e giderken su sıkıntısı baş göstermiş ve gemiden inip manastırın bulunduğu noktaya bastonuyla vurduğunda buradan su fışkırmaya başlamış. Bir gözü kör kaptansa bu suyla yüzünü yıkadığında gözü açılmış. Suyun bulunduğu yere de bir şapel inşa edilmiş. Bir Hristiyanlık mucizesine sahne olan yerlerden biri olduğundan Rumlar için dini önemi büyük. 1974 harekatı sonrası Rumlar güneye göçünce önceleri manastırda ibadet azalmış ama sınır kapıları açılınca tekrar ziyaretler başlamış. Ücretsiz olarak ziyaret edebiliyorsunuz. Konum için tıklayın. Haritada 25 numara.
4.1.3 Kantara Kalesi
Kantara Kalesi Beşparmak Dağları’nda yer alan Kıbrıs’ın üçüncü ve son kalesi. MS. 965 yılında Karpaz Yarımadası ve Mesarya Ovası’nı kontrol etmek için inşa edildiği düşünülüyor. Kale tarihi hakkında detaylı ve kesin bilgi bir yok ama Bizanslılar Dönemin’nde inşa edildiğini biliyoruz. Lüzinyan ve Ceneviz dönemlerinde başta gözetleme kalesiyken genişletiliyor. Stratejik bir üst olarak ve savaşlarda savunma amaçlı kullanılıyor. Şimdilerde ise güzel manzarası için ziyarete açık. Diğer iki kale gibi çıkışı çok da tırmanışlı değil sadece 10-15 dakikalık bir merdiven çıkmanız gerekecek. Cüzi bir giriş ücreti var. Gün batımı saatlerinde giderseniz manzarası çok daha güzelleşiyor. Konum için tıklayın. Haritada 26 numara.
4.1.4 Ayios Philon (Ayfilon) Kilisesi
Ayios Philon Kilisesi ismini Karpaz insanlarına Hristiyanlığı tanıtan piskopostan alıyor. Kilise MÖ 5. yüzyılda inşa edilmiş ve son şeklini MS 14. yüzyılda almış. Orijinal zemini mozaiklerle kaplıymış ve tahrip edilip yeniden inşa edilince korunamamış ama mozaiklerin kalan kısmı şuan koruma altında. Karşısında da antik bir liman yer alıyor. Konum için tıklayın. Haritada 27 numara.
4.2 İskele’de Nerede Denize Girilir?

– Altınkum Sahili: Adanın uç kısmında kalan Altınkum Sahili Karpaz Yarımadası’nın en meşhur denizli sahili. Yolu bir hayli bozuk ve zorlayıcı, önden söylemekte fayda var. Belki de bu yüzden böylesine bakir kalabilmiş. Vardığınızda şezlong ve şemsiye kiralayabileceğiniz hiçbir işletme olmuyor bu yüzden hazırlıklı gitmek gerek. Ancak sahilde büfe ve tam sahilde olmasa da ona bakan kısımda bir şeyler yiyebileceğiniz salaş bir restoran var. Sahil incecik kumdan oluşuyor ve denizi de tertemiz. Sahili de hayli geniş, minikler için de keyifli. Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.
– Ayfilon Beach: Mavi ve turkuaz tonlarının hakim olduğu deniziyle tertemiz bir plaj. Zemini kum. İster ücretsiz bir şekilde havlunuzu atabiliyorsunuz isterseniz de işletmenin şezlonglarını ücret karşılığında kullanabiliyorsunuz. Soyunma kabinleri, duş ve wc gibi olanaklar da mevcut. Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.
– Zafer Burnu Plajı: Kuzey Kıbrıs’ın en uç bölgesinde bulunan el değmemiş, doğal bir plaj. Kumluk şeridi, tertemiz ve turkuaz deniziyle İskele bölgesinin en güzel plajları arasında. Yakınlarında bir restoran bulunuyor. Ulaşım konusunda biraz sorun yaşanabilir fakat altı yüksek bir araçla sorun kalmayacaktır. Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.
– İskele Belediyesi Makenzi Halk Plajı: İskele bölgesinin Long Beach denilen ve yeni yeni yatırımlarla gelişen bölgesinde, uzun kumlu sahil şeridiyle ünlü bir halk plajı. Suyu berrak. Belediyeye ait bir büfeye de sahip. Lunaparka yakınlığı ve oyun alanlarının olmasıyla özellikle çocuklu aileler tarafından tercih ediliyor. Yürüyüş yapmak ve bisiklet sürmek için de uygun. Konum için tıklayın. Haritada 17 numara.
– The Island of Beach ‘Yilmaz’ lovely chap: Dipkarpaz’ın cennetten çıkma isimsiz plajlarından birinde, salaş ve samimi bir plaj barı. İster bir şeyler yiyip içmek, ister kamp yapmak, ister şezlong, şemşiye kiralayıp plajının tadını çıkarmak için gidebileceğiniz bir işletme. Konum için tıklayın. Haritada 18 numara.
4.3 İskele’den Yeme-İçme Önerilerimiz
– Garavolli Cafe Bar Restaurant: Karpaz Yarımadası’nda, Kilitkaya Köyü’nde bulunan otantik bir restoran. Mezeleri, ızgaraları, fırın kebabı ve kuzu çevirme gibi yerel Kıbrıs lezzetlerini tatma imkanınız var ama en çok da mekana ismini de veren, Kıbrıs’a Fransızlar döneminden yadigar bir spesiyal olan “garavoll” yani salyangozu tatma imkanınızın olduğu yer olması ile özel. Konum için tıklayın. Haritada 31 numara.

– Café Paris & Bakery: İskele bölgesinde kruvasandan cheesecake’e çeşit çeşit tatlı ve hamur işi bulabileceğiniz bir kafe. Kahvaltı tabakları da var. Konum için tıklayın. Haritada 32 numara.
– Caleo Fine Dining Restaurant: Her çeşit et ağırlıklı tabaklarının yanında menüsünde ravioli veya risotto gibi alternatifler de bulunan bir restoran. İsmi fine-dining olsa da biz tam da fine-dining demezdik. Canlı müzik etkinliklerine de denk gelebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 33 numara.
– Kadı Restaurant: Yeşilköy’de, Karpaz Anayolu kenarında fırın kebabıyla dikkat çeken, salaş birr aile işletmesi. Salata, yoğurt, turşu ve humus gibi yan ürünler de sunuyorlar. Konum için tıklayın. Haritada 34 numara.

– Körfez Restaurant: Deniz kenarında, salaş meyhane kültürünü modern dokunuşlarla sunan bir restoran. Menüsü balık, tavuk, et ürünleri ve mezeler ağırlıklı. Konum için tıklayın. Haritada 35 numara.
– Epic Burger: İskele civarında hamburger yemek istediğinizde tercih edebileceğiniz bir hamburgerci. Masterchef’e de katılan iki yarışmacının iş birliği sonucu ortaya çıkmış. Konum için tıklayın. Haritada 36 numara.

– Cortado Espresso bar Long Beach: Milkshake’ten sıcak çikolataya, latteden çeşit çeşit single origin kahve seçeneğine sahip bir kahve dükkanı. Konum için tıklayın. Haritada 37 numara.
– Pera Mackenzie: Canlı müzik etkinliklerinin de düzenlendiği, şık dekorasyonlu bir Akdeniz mutfağı restoranı. Menüsünde salata, makarna, pizza, atıştırmalıklar, ana yemekler, sushilere çok seçenek var. Konum için tıklayın. Haritada 38 numara.
5. Güzelyurt’ta Gezilecek Yerler
Güzelyurt bölgesi Kıbrıs’ın narenciye ağaçları ile dolu, hayatın hemen hemen her yerinde yavaş şehir modunda aktığı sakin ilçesi. Burada ne resort oteller, ne popüler mekanlar ne de turistik plaj işletmeleri var. O yüzden bu bölgeden yeme-içme veya konaklama önerilerimiz ne yazık ki yok.
5.1 Soli Antik Kenti Harabeleri

Soli Antik Kenti, M.Ö. 13. yüzyılda Truva Savaşı’ndan dönen Atinalılar tarafından kurulduğu düşünülen bir kent. Madenleri, su kaynaklarına yakınlığı ve verimli toprakları sayesinde döneminin önemli kentlerinden biri olmuş. Uzun süre Perslerin egemenliğinde kalmış, her ne kadar halk İyon ayaklanmasına katılmış olsa da şehir hakimiyetini geri alamamış. Sonrasındaysa Romalıların himayesine girmiş. Madenleri tükenip ve limanları çamurla dolmaya başlayınca da önemini yitirmiş ve en son Arap akınlarıyla da tahrip olmuş ve kaderine terk edilmiş. Şimdilerde kazı çalışmaları bir kısmında devam ediyor. Yarım daire şeklinde ve 4 bin kişi ağırlayabilen, gayet iyi korunmuş bir antik tiyatrosu var. Günümüzde de bazı etkinlik ve konserler için aktif olarak kullanılıyor. Bu kısım dışında agora ve bazilika gibi yerlerini gezebiliyorsunuz. Soli Bazilikası da Kıbrıs’ın ilk kiliselerinden kabul ediliyor. Konum için tıklayın. Haritada 27 numara.
5.2 Aziz Mamas Kilisesi
Aziz Mamas Kilisesi tarihinin 5. yüzyıla uzandığı düşünülen fakat çeşitli dönemlerde yeniden inşa edilmiş ve genişletilmiş bir kilise. Hristiyanlığı yayan keşişlerden biri olan Aziz Mamas’a adanmış. Hakkındaki şehir efsanelerinden biri de duyduğumuza göre şöyle, inzivaya çekilen keşiş devlete vergi ödemediği için tutuklanmak isteniyor. Götürülürken de yolda bir kuzuya saldıran bir aslan görüyorlar. Askerler dehşet içinde olaya bakarlarken Aziz Mamas çıkıp kuzuyu aslanın elinden kurtarıyor ve kollarında şehre kadar taşıyor. Bu yüce davranış karşısında da vergiden muaf tutuluyor. Hatta bu hikaye yüzünden biraz komik gelebilir ama Aziz Mamas vergi kaçıranların da koruyucu azizi olarak anılıyor. Kilisenin iç kısmıysa klasik bir tarzda. Koyu ahşap detaylar, çeşitli ikonlar ve ince işçilikler görüyorsunuz. İbadete de ziyarete de açık bir kilise. Konum için tıklayın. Haritada 28 numara.
5.3 Lefke
Lefke Kıbrıs’ın tarihi limanlarından biri. Antik dönemlerde zengin bir maden ocağı olarak bilinirmiş bu yüzden de tarih boyunca medeniyetlerin ilgisini çekmiş. M.Ö. 1500’lere uzanan bir bakır madenciliği geçmişi var. Bu sayede Roma ve Bizans döneminde önemli yerleşim yerlerinden biri olmuş. Şimdilerde KKTC’nin birkaç Citta Slow’undan biri. Portakalıyla çoğu kişinin bildiği bu sakin Kıbrıs ilçesi aynı zamanda hurma ağaçları, limon ve zeytin bahçeleri ile çevrili yemyeşil bir kasaba. Her yıl kasım ayında düzenlenen Lefke Hurma Festivali ve haziran aylarında düzenlenen Lefke Ceviz Festivali gibi gelenekselleşmiş festivalleri de var. Denk gelirseniz mutlaka katılın. Konum için tıklayın. Haritada 29 numara.
5.4 Cengiz Topel Anıtı

Lefke’de bulunan bu anıt, Cumhuriyet döneminin ilk hava harp şehidi olan Cengiz Topel anısına inşa edilmiş. Kıbrıs’ta işlenen insanlık suçlarını kontrol altına almak amacıyla 1964’te Erenköy bölgesinde Türk jetleri ile düzenlenen uyarı uçuşlarında pilot yüzbaşı Cengiz Topel’in uçağı darbe alıyor. Kontrolden çıkan uçaktan paraşütle bir şekilde kurtulan fakat Rum birliklerinin kontrolündeki bölgede esir düşen Cengiz Topel burada maalesef uğradığı işkenceler sonrası şehit ediliyor. Anıt, Türkiye’nin Kıbrıs için verdiği barış ve bağımsızlık mücadelesinin anlamlı bir simgesi. Lefke’de ziyaret edilmesi gereken yerler arasında. Konum için tıklayın. Haritada 30 numara.
Üç Günlük Kıbrıs Planı
İlk Gün: Girne ve Çevresi
İlk gün keşfe Girne’de Yat Limanı, Girne Kalesi, Batık Gemi Müzesi ve yarım saat mesafedeki ismi gibi güzel Bellapais Köyü ve İngilizlerin yaşadığı köy Karmi ile başlayın. Öğlen sıcaklar bastıracağı için aradaki vakti deniz kenarına ayırın. Örneğin Alagadi Kaplumbağa Plajı’nı hedefleyebilirsiniz. Eğer deniz sezonu değilse Saint Hilarion veya Buffavento Kalesi gibi yüksek noktalara doğru biraz eforlu ama efora değen kısa trekkingler yapabilirsiniz. Günü 1 saat yol yapıp 500 yıl önce Lübnan’dan göçen Maronit (Macit) halkının kurduğu Kormacit Köyü’nde, Yorgo’nun kasap dükkanında bitirin.
İkinci Gün: Karpaz ve Gazimağusa
Ertesi gün istikamet Dipkarpaz Köyü. Köyün Rum kahvesinde bol köpüklü kahvenizi içerken tavla atanların muhabbetlerine yarenlik edip bölgenin en güzel koylarından Zafer Burnu’na veya Altınkum Sahili’ne geçin. Yolda birbirinden tatlı eşekler arabanıza yanaşıp sizden yolluk isteyecek sakın korkmayın. Günün ikinci yarısında ise Gazimağusa’ya geçip Othello Kalesi, Namık Kemal’in Zindanı ve Lala Paşa Cami gibi yapıları gezip Kapalı Maraş bölgesinde bisiklet kiralayıp gezin. Günün finalini ise Maraş Plajı’nda denize girerek yapın. Eğer deniz sezonu değilse vaktinizi Salamis Antik Kenti ve Aziz Barnabas Manastırı’nı görmekle değerlendirebilirsiniz.
Üçüncü Gün: Lefkoşa
Üçüncü gün artık planda başkent Lefkoşa var. Son güne burayı alma nedenimiz havalimanının da burada olması. Tarihi PTT binası, Arasta Çarşısı ve tarihi hanları, Luzinyan Evi, Kıbrıs Otomobil Müzesi, Derviş Paşa Konağı ve 107 yıllık taş konakta bulunan 1937 tarihli Rüstem Kitabevi Lefkoşa’da görülecek adreslerden sadece birkaçı. Hepsine yarım gün ayırıp akşam da uçağınıza binip dönüşe geçebilirsiniz.
Ta Mısır’dan Fransa’ya Uzanan Miras Zenginliği
Kıbrıs, Akdeniz’deki stratejik konumuyla tarih boyunca bir çok medeniyetin geçiş noktası, ilgi odağı olmuş bir ada ülkesi. Antik dönemlerde Mikenler, Mısırlılar’dan Asurlu’lara, Pers İmparatorluğuna kadar bir çok medeniyetin etkisinde kalıyor. Yerleşiminin M.Ö. 10.000 yılına dek gittiği düşünülüyor. MÖ. 6.000’lerde aldığı göçlerle çanak çömlek yapımı, sonrasında bakırcılık, alet yapımı derken ticari anlamda ekonomisi farklı bir noktaya gelmeye başlıyor.
Kıbrıs M.S. Roma İmparatorluğu’nun etkisine giriyor ve bu giriş ada için önemli dönem noktalarından oluyor. Hem adada Hristiyanlık yayılmaya başlıyor hem de bölge tarım ve ticaret açısından gelişiyor. Orta Çağ boyunca yine Lüzinyanlar ve Venedikliler gibi pek çok medeniyet adaya hakim oluyor ama 1571’de Osmanlı hakimiyetine girene dek Roma İmparatorluğu’na ait kalıyor. Osmanlı döneminde bugünkü Lefkoşa gibi şehirleri kuruluyor. Elbette Hristiyan etkisi zamanla dönüşüyor ve İslam izleri oluşmaya başlıyor. I. Dünya Savaşı’nın çıkmasıyla ada Birleşik Krallık’a bağlı bir koloni olarak yönetiliyor. Yine Karmi gibi pek çok köyde yahut şehir düzeninde bunun izlerini görebiliyorsunuz. Sonrası ise zaten malumunuz.
Gelmişken Ne Yemeli? – Eklektik Kıbrıs Mutfağı

Hellim peynirinin baş rolü oynadığı Kıbrıs mutfağı zengin tarihi sebebiyle pek çok kültürün izlerini taşıyor. Burada Akdeniz’in ferah lezzetlerinden tutun da Orta Doğu’nun baharatlarına, Rumların zeytinyağlılarından Türklerin hamur işlerine çeşit çeşit lezzeti bir arada buluyorsunuz. Hatta arada çok sürpriz lezzetler de var. İşte bu lezzetlerden birkaçı ve ardındaki hikayeler;
– Hellim Peyniri: Salataların, sandviçlerin ve kallavi bir kahvaltı masasının vazgeçilmezi hellim, Kıbrıs’a özgü yarı sert yapılı bir peynir. Orijinal bir hellimin içinde makbul olan keçi sütü kullanılması fakat günümüzde koyun ve inek sütünden de yapılıyor. Hatta marketlerde gördüklerimiz çoğunlukla inek sütünden. Yüksek ısıya dayanıklı olması sebebiyle ızgarada veya tavada kızartıldıktan sonra erimiyor, şöyle bir suyunu salıp çekip hafif rengi döndükten sonra servise hazır hale geliyor.
– Şeftali Kebabı: Şeftali kebabı hem Kıbrıs türklerinin mutfağında hem de rum mutfağında yeri var. Bize biraz ağır geldi ama deneyin mutlaka. Hayvanın gömleğinden yapılıyor. Et gömleğe sarılıp pişiriliyor. Gömlek ne derseniz, kuzunun göğüs kafesindeki organları karın kısmındaki organlardan ayıran yağlı zarın adı.

– Pilavuna: Fonetik olarak bizim pilava benzese de hiç alakaları yok. Kendisi Kıbrıs’a özgü geleneksel bir hamur işi. Özelliği içinde hem tatlı hem de tuzlu malzemelerin olması. Kuru üzüm, kuru nane, hellim, talar peyniri, un, süt yoğurt, tereyağı ve damla sakızından, diğer bir deyişle mastikadan oluşuyor. Genellikle kahvaltı masasında bulunuyor ama özellikle Rumlar tarafından Paskalya’da, Türkler tarafından da bayramlarda ve özel günlerde yapılıyor.
– Nor Böreği: Adını hellimin peynir altı suyundan yapılarak elde edilen “nor” peynirinden alan bir Kıbrıs böreği. Un, tuz ve su ile yapılmış klasik bir hamuru ve nor peyniri, şeker ve tarçından oluşan bir iç harcı var. Kızgın yağda kızartıldıktan sonra ister sıcak, ister soğuk tüketilebiliyor.
– Bidda Badadez: Kıbrıs’ın sevilen lezzetlerinden biri olan atıştırmalık bize Patso’nun ekmekle değil de lavaşla yapılan versiyonunu anımsattı. İsmini el açması lavaş yani bidda’dan ve kızarmış patates badadez’den alıyor. En orijinal ve sade hali bu iki malzemeden ibaret fakat hellimli, köfteli ve tavuklu versiyonları da mevcut.
– Ballı Hellim Böreği: Bu da hellim böreğinin tatlı hali. Yufka veya hamura sarılan hellimler tavada kızartıldıktan sonra balla servis ediliyor. Özellikle tatlıyı ve tuzluyu bir arada sevenlerin favori Kıbrıs lezzetlerinden.
– Samsı Tatlısı: Türkiye’de ve Kuzey Afrika’da farklı çeşitleri bulunan tatlının Kıbrıs versiyonu. Ana malzemeleri badem, şeker ve gül suyu. Yapılışında ilk olarak hamur veya yufkanın içine badem dolgulu bir iç harç konuyor. Ardından ister rulo ister muska şekli verilerek yağda kızartılıyor. Gül suyu eklenmiş şerbette biraz bekledikten sonra da yemeye hazır.
– Garavolli: Geldik Kıbrıs mutfağının en sürprizlisine… Kıbrıs mutfağı da aynı mimarisi gibi adaya hükmeden farklı medeniyetlerin izini taşıyor. Kıbrıslı Türklerin de yediği “gravolli” yani saylangoz Orta Çağ’da adayı yöneten Fransızlardan miras. Adada sevilen bir meze. Hatta mezeden de öte çok eskilerde et yerine pilava veya fasulyeye konuyormuş.
– Keçiboynuzu (Harnup): Keçiboynuzu, Akdeniz bölgesinde ve özellikle Kıbrıs’ta yetişen bir bitki türü. Halk arasındaki diğer adı harnup. Doğal şeker, lif, kalsiyum, demir açısından zengin. Sindirimi kolaylaştıran, enerji veren ve bağışıklığı güçlendiren bu bitki İngilizlerin adaya hakim olduğu dönemde Kıbrıs’ın ihracatının yıldızıymış, bu sebeple “Kıbrıs’ın Siyah Altını” diye de biliniyor. Üstelik mücevherlerle olan tek bağlantısı bu değil. Bizim bugün elmasların miktarını belirtmek için kullandığımız “karat” kavramı var ya, o işte keçiboynuzundan geliyor! Etimolojik olarak kökeni Arapça’ya, yani keçiboynuzu anlamına gelen karrat kelimesine dayanıyor. O dönemin insanları keçiboynuzunun tohumları aynı ağırlıkta olduğu için ve hiç değişmediği için bu tohumları mücevherlerin ağırlığını ölçerken kullanıyormuş. Bir keçiboynuzu tohumu 0.2 gramken, zamanla o 0.2 gram da eşittir 1 karat olmuş… Bu da böyle enteresan bir bilgi