VİYANA CAFELERİ: BİR KAHVE TUTKUNUNUN YAŞAYABİLECEĞİ EN BÜYÜK HAZ

Eğer kahveyi seviyorsanız ve kahvenin, üzerine isminizin yazıldığı bir kağıt bardakta içilen bir uyarıcıdan fazlası olduğunu düşünüyorsanız, Viyana cafeleri dünyada yaşayabileceğiniz en tatminkar, en sofistike kahve deneyimlerinin başında geliyor.

Her ne kadar Fransa ve İtalya java kahveleri ile isim yapmışsa da, ne böyle bir ambiyansa, ne de böyle asil bir kahve kültürüne sahipler. Viyana’da kahve İtalya’daki gibi ayaküstü yuvarlanan bir içecek değil, kocaman bir kültür. Şehirdeki cafeler de kahve servis eden yerlerin ötesinde, mermer sütunları, kadife koltukları, görkemli şandeliyerleri ile insana bir malikaneye gelmiş gibi hissettiren, şehrin nabzının attığı sosyalleşme merkezleri. Öyle zarif ki; mütemadiyen gümüş tepside ve gümüş kaşıkla servis edilen kahvenin karşısında insanın ceketini ilikleyesi geliyor.

Yüz yıllardır bu cafeler entellerin buluşma ve üretme yeri. Bir çok önemli sanatçı bu cafelerde buluşur, beste yapar, kitap yazarmış. Devlet meseleleri, mahalle dedikoduları bu masalarda konuşulurmuş. Sigmund Freud, Egon Schiele, Leon Trotsky ve Gustav Klimt müdavimlerinden sadece bazıları, Johann Strauß, Mozart ve Beethoven’ın buralarda çalmışlar. Ve güzel haber şu ki; bu cafeler yüzyıl sonra bugün hala o görkemli ambiyansta servis vermeye devam ediyor. Bu yüzden, UNESCO Viyana cafelerini, “tarih ve mekanın tüketildiği ama sadece kahvenin fatura edildiği yerlerdir” diyerek Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne eklemiş.

O yüzden muazzam ambiyansları ve bazılarını sadece burada içebileceğiniz kahve çeşitleri ile Viyana cafeleri her gurmenin, her kahveseverin, her tarih düşkününün mutlaka uğraması gereken yerler. Bi de size aşağıda ağzınızı kulaklarınıza götürecek bir cafe turu hazırlardık. Viyana’da bu tarzda görülmeye değer en az 30 cafe var. Biz sizi çok zigzaglatmadan enerji ve zaman tasarrufune uygun bir rotaya en çok uyan cafeleri seçtik. Ama liste dışı kalan Cafe Korb (1904), Cafe Leopold Hawelka (1939), Demel (1857) ve Cafe Schwarzenberg (1861) de kesinlikle görülmeye değer yerler.

Son olarak, bu cafelerin hepsinde bir şey içmeniz ya da yemeniz gerekmiyor. Zaten müze gibi yerler olduğundan sadece içeriyi seyretmeye gelmiş turistlere alışıklar. “Oturmayacağız, sadece bakmaya geldik” diyebilirsiniz.

Latte, cappuccino güzel ama bizce buraya gemişken buraya özgü kahvelere bir şans verin: Kleiner schwarzer, kleiner brauner, kapuziner, einspänner, mélange.

* Bu turun planlanmasında emeği geçen dünyanın en tatlı babalarından Emin Odabaşıoğlu’na çok teşekkür ederiz. 

 Batı Kültürü İle Kahvenin Viyana Kuşatması’nda Tanışması

Cafe Griensteidl-1897 Foroğraf Kaynak: wikimedia.org

Viyanalı tarihçilerin de kabul ettiği üzere, kahve Viyana’ya Osmanlı sayesinde giriyor.

Osmanlı’nın keşfedilmiş dünyanın üçte ikisini yönetiği zamanlar… Kahvenin tadını ve uyarıcı etkisini keşfeden Osmanlı’nın Yemen Valisi, Etiyopya’dan getirdiği kahve çekirdeklerini Sultan’a takdim eder. Sarayda ustaların çekirdekleri kavurma & kahveyi pişirme methodlarını geliştirilmesiyle kahve önce saraya ve sonra da kültürümüze girer.

Hepimizin tarih kitaplarından hatırlayacağı gibi Viyana, Osmanlı’nın “kapılarına dayanıp” da (bu terim de ne klasiktir ) bir türlü fethedemediği şehir. Kahve de 1529’da Kanuni Sultan Süleyman ile 1.’cisi, 1683’de IV. Mehmet ile de 2.’cisi gerçekleştirilen bu kuşatmalar sonucunda Viyana’ya gider. Giriş o giriş.

2. Viyana Kuşatması’nda Geride Bırakılan Kahve Çuvalları

Osmanlı 2. Viyana kuşatmasından da eli boş dönerken, ordusu için ta Türkiye’den çuvallarla taşıdığı içi kahve çekirdeği dolu çuvalları da ardında bırakır. Kuşatma sonrası savaş alanını kolaçan eden Viyanalı askerler, surların dibinde içinde ne olduğu anlaşılamayan bu çuvalları bulurlar. Hatta çuvalların içinde ne olduğunu o kadar anlayamazlar ki deve dışkısı sanarlar. Sonunda da ne yapacaklarına karar veremeyip, gübre olarak yakalım bari derler. Fakat şans o ki zamanında Belgrad’ta görev yapmış Ukrayna asıllı komutan Georg Franz Kolschitzky çekirdekleri tanır ve imparatordan çuvalların savaş ganimeti olarak kendisine verilmesini talep eder.

Viyana’da İlk Cafe

Sonrası zaten belli. Kolschitzky bir güzel çekirdekleri öğtütür, kavurur ve “Zur blauen Flasche” (Mavi Şişe) adında Viyana’nın ilk cafesini açar. Hatta Osmanlı’nın her zaman sade tükettiği kahveye sütü de ekleyerek yeni tatlar elde eder. Daha sonra 1685’de bazı kaynaklara göre Ermeni bazı kaynaklara göre ise Yunan asıllı Johannes Deodat, Haarmarkt’ta kendi evi olan yerde ilk resmi cafeyi açar. İşte o gün bugün kahve ve sonrasında git gide her köşe başında türeyen cafeler şehirin vazgeçilmez bir parçası haline gelir. Öyle ki yüksek sosyete bu cafelerde buluşur, kraliyet ailesi beş çayını buralarda içer, Viyana entelijansiyası bu cafelerde dünya meselelerini tartışırmış. Yani anlayacağınız Viyana’da cafeler zamanının ortam mekanları.

UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde Viyana Cafeleri

Her nasıl Türkiye için Türk kahvesi kültürü UNESCO Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi’ndeyse, 17. yüzyıl sonlarına kadar uzanan Viyana’daki cafe kültürü de 2011 yılından beri listede. Arka fonda her daim canlı klasik müziğin olduğu, zarif mermer masalarda servis edilen kahvelerin içildiği, gazetelerin ahşap tutacaklı gazeteliklerle okunduğu bu tarihi cafelerde dikkat edecek olursanız girişte, menülerde ve cafelerin internet sitelerinde UNESCO logosu bulunuyor.

Tabi cafelerin bu logoya sahip olması için bazı temel özelliklere de sahip olması gerekiyor. Bu özelliklerin takibini de Viyana Kahvehane Sahipleri Klübü (Viennese Coffeehouse Owners’ Club) adlı bir birlik denetliyor. Hatta birlik bunun için bir kriter kitapçığı bile çıkarmış. Listeye girebilmek için bu kitapçıkta yazılı kriterlerin hepsini olmasa da en az %80’ini karşılamak gerekiyormuş.

Kitapçıkta mobilyalardan, servise, menülerden müziğe birçok başlık yer alıyor. Mesela mobilyalar mutlaka geleneksel olarak mermer ağırlıklı olmalı ve mekan büyük avizelerle aydınlatılmalı. Kahveler mutlaka bir bardak su ile servis edilmeli, mekanda hem ulusal hem de uluslar arası belli başlı gazeteler günlük hazır bulunmalı, menüde kahvaltı seçeneği olmalı, servis elemanları işin ehli olmalı gibi gibi. Şu an Viyana’da bu logoyu almaya hak kazanmış en az 100 cafe varmış.

Tarihi Viyana Cafeleri Haritası

Haritayı zoom yaparak detaylı görüntüleyebilirsiniz.

  1. Café Landtmann
  2. Demel
  3. Kleines Café
  4. Café Diglas
  5. Café Central
  6. Café Museum
  7. Cafe Hawelka
  8. Café Mozart
  9. Café Sacher Wien
  10. Café Sperl
  11. Café Frauenhuber
  12. Café Prückel
  13. Gerstner K. u. K. Hofzuckerbäcker
  14. Café Alt Wien
  15. Café Schwarzenberg
  16. Palmenhaus

Aşağıda Viyana’nın önde gelen cafelerinin verdik ama bu şehirde bu örnekler gibi aslında 100’ü aşkın cafe var. Cafe Westend, Cafe Zartl, Cafe Goldegg, Cafe Bräunerhof, Cafe Imperial, Cafe Dommayer, Cafe Bellaria, Cafe Korb, Cafe Weimar, Cafe Raimund, Cafe Schottenring, Cafe Ministerium, Cafe Eiles, Cafe Tirolerhof buraya sığdıramadığımız diğer önemli tarihi cafelerden.

Cafe Landtmann (1873)

Müzeler ve Belediye Sarayı bölgesinde bulunan kafenin müdavimleri arasında psikanalizin babası olarak bilinen Sigmund Freud var. Şimdilerde ise tiyatrocular, politikacılar gibi Viyana entellektüellerinin ve siyasilerinin favori mekanlarından. Öğle yemeğinde tüm belediye binası burada toplanıyor desek yalan olmaz. Menüsünde kahvaltı tabağından ev yapımı tatlılara geniş seçenekler var. Websitesi: www.landtmann.at Tel: +43 1 24 100-100 Adres: Universitätsring 4 A-1010 Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

Demel Cafe-Konditorei

1786 tarihli Demel café-konditorei, kraliyet şekerlemecisi olarak geçiyor. Çünkü zamanında sarayın tatlıları buradan gidiyormuş. Zamanla da sarayın resmi tatlıcısı olmuş. Neo-klasik iç mekanın ilk katı çikolata bölümü ve açık mutfak var. Pastalarını nasıl yapıldığını camekanın ardından izleyebiliyorsunuz. Cafe bölümü bir üst katta. Sizi garson karşılayıp yer gösteriyor. Fiyatlar biraz yüksek. Pastanenin yıllar içinde el değiştirerek en sonunda Türk asıllı şirket DO&CO yönetimine geçtiği de ilginç bir ayrıntı. Adres: Kohlmarkt 14, 1010 Tel: 43 1 53517170 Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.

Kleines Cafe

Fotoğraf Kaynak: Yuting Hsu / Flickr

İsmi gibi Viyana’nın en küçük cafesi ünvanına sahip cafe. Şehrin en eski sokak arası meydanlarından biri olan Franziskanerplatz’de, 1970’lerde Hermann Czech tarafından dizayn edilen cafe şu an sanatçıların uğrak yerlerinden. Özellikle yazın meydana atılan sandalyeler dopdolu oluyor. Adres: Franziskanerpl. 3, 1010 Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

Cafe Diglas

Fotoğraf Kaynak: Franz Jachim / Flickr

St. Stephan’s Katedrali’nin hemen birkaç adım ilerisinde, 1923’de açılan bir pastane-cafe ama Diglas’ın aslında 1875’e uzanan bir pastanecilik geçmişi var. Viyana’nın en eskilerinden. Burası sadece bir café değil aynı zamanda wiener schnitzel ve sosisi gibi Viyana klasiklerini de bulabileceğiniz bir yer. Özellikle de Avusturya İmparatoru Franz Joseph’in favorisi, elma püresi ve yaban turpu ile servis edilen dana etinden oluşan, Viyana mutfağının klasik bir yemeklerinden olan tafelspitz’i deneyebilirsiniz. Adres: Wollzeile 10, 1010 Çalışma Saatleri:  08:00–22:30 Tel: 43 1 5125765  Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

Cafe Central

Troçki’nin, Freud’un, Zweig gibi sanat, bilim ve politik dünyadan pek cok ünlünün bir zamanlar müdavimi olduğu cafe 1876 tarihli. Klasik viyana usulü hamur işlerinden, geleneksel kahvelere ve tatlı spesiyallerine geniş bir menüsü var. Melange adlı kahvesi ve apfelstrudel i (elmalı turta) meşhur. Canlı piyano dinletileri de cabası. Bizce ihtişamıyla Viyana’nın en akılda kalıcı cafesi. Adres: Herrengasse 14, 1010 Çalışma Saatleri: 07:30–22:00 Tel: 43 1 5333763 Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.

Cafe Museum

Fotoğraf Kaynak: wikimedia.org

“Süsleme suçtur” adlı manifestosuyla ünlü mimar Adolf Loos’un tasarımıyla 1899’da açılan café Loos’un orijinal tasarımına göre restorasyon geçirmiş. Gerçekten de diğer cafelerden daha minimalist bir dekorasyonu var. Otto Wagner’den Gustav Klimt’e, Oskar Kokoschka’dan  Egon Schiele‘ye birçok ünlü sanatçının uğrak mekanıymış. Adres: Operngasse 7, 1010 Çalışma Saatleri: 08.00 – 00.00 Tel: 43 1 24100620 Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.

Cafe Hawelka

Fotoğraf Kaynak: wikimedia.org

1939 yılında, Viyana’nın en ünlü işletmecilerinden Leopold Hawelka tarafından açılan cafenin belki de en güzel özelliği, gece kayısı reçelli taze çörekler (buchteln) çıkıyor olması. Bohem tayfanın uğrak yerlerinden. Hatta parası olmayan sanatçılar hesap ödemek yerine bir şeyler çizip bırakırmış duvarlarda görülebiliyor. Ayrıca hayvan dostu bir mekan olmasına da bizden artı puan. Ünlü misafirleri arasında renkli ve çılgın tasarımlı evleriyle bilinen ressam mimar Hundertwasser, pop-artın babası Andy Warhol var. Ahşap mobilya ağırlıklı ve loş bir ortamı, samimi bir mahalle arası cafesi gibi bir tarzı var. Applestrudel’i efsane. Yanında da mutlaka Wiener Melange. Adres: Dorotheergasse 6, 1010 Çalışma Saatleri: 08:00–00:00 Tel: 43 1 5128230 Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.

Cafe Mozart

Fotoğraf Kaynak: www.cafe-mozart.at

İsminden de anlaşılacağı gibi bu cafe Opera Binası’na yakın bir konumda bulunuyor. Bu yapının ilk kez cafe olarak kullanışının tarihi Mozart’ın ölümünden 3 yıl sonrasına 1794’e kadar gidiyor ama birçok kez el değiştiren binada Cafe Mozart ismi ile anılmaya başlamasının tarihi 1929. Elbette doğal olarak mekanın imza lezzeti de Mozart Torte. Adres: Albertinaplatz 2, 1010 Tel: 43 1 24100200 Çalışma Saatleri: 08:00–00:00 Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.

Cafe Sacher

Fotoğraf Kaynak: www.sacher.com

Yine opera bölgesinden, Sacher Hotel’in alt katındaki café, isminden de anlaşılacağı gibi, artık Türkiye’deki pastanelerde bile kolayca rastlayabileceğiniz, Sacher diye yazılan ama Zaher diye okunan dünyaca ünlü çikolatalı ve kayısı marmelatlı, taze krema ile servis edilen akıllara zarar pastanın icat edildiği café. Biraz yoğun bir pasta olduğundan bizce 2 kişiye 2 dilimi fazla fazla yeterli. Adres: Philharmoniker Str. 4, 1010 Çalışma Saatleri: 08.00- 00.00 Tel: 43 1 51456661 Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.

Cafe Sperl

Fotoğraf Kaynak: wikimedia.org

1880 tarihli bu cafe merkezin biraz dışında kalıyor. Bilardo masası da olduğundan biraz daha genç bir kitlesi var. İmza lezzeti, öğleden önce taze çıkan meyveli turtası. Bir de 1995 yapımı baş rollerinde Ethan Hawke ve Julie Delpy’nin olduğu  kült film Before Sunrise hayranlarına hatırlayacakları bir ayrıntı. Sperl, filmdeki cafe sahnesinin geçtiği yer. Adres: Gumpendorfer Str. 11, 1060 Çalışma Saatleri: 07:00–23:00 Tel: 43 1 5864158  Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.

Cafe Frauenhuber

Fotoğraf Kaynak: wikimedia.org

1300’lerden kalma bir hamam olan yapıda, tarihiyle, 1788 tarihiyle Viyana’nın en eski kafelerinden. Mozart ve Beethoven’nın halk konserlerinin olduğu hatta ve hatta Mozart’ın son halk performansının 4 Mart 1791’de yine bu cafede olduğu söyleniyor. Adres: Himmelpfortgasse 6, 1010 Çalışma Saatleri: 08:00–23:00 Tel: 43 1 5125353 Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.

Cafe Prückel

Fotoğraf Kaynak: maria martinez / Flickr

1904 tarihli Cafe Prückel, eski Avrupa bisiklet şampiyonu Maxime Lurion tarafından açılmış. Art-nouveau tarzı tavanı ile dikkat çeken cafe şu an ağırlıklı olarak şehir sakinlerinin tercih ettiği, daha az turistik olan cafelerden. Haftanın belli günleri, özel bir program ile piyano dinletileri ve edebi toplantılar gibi aktiviteler oluyor. Prückelcrème veya Mocca buranın kahve spesiyalleri. Adres:Stubenring 24, 1010 Çalışma Saatleri: 08:30–22:00 Tel: +43 1 5126115 Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.

Gerstner K. u. K. Hofzuckerbäcker

Fotoğraf Kaynak: wikimedia.org

Anton Gerstner tarafından kurulan 1847 tarihli cafe-pastane Gerstner, 1869’dan Viyana Devlet Operası’nın resmi catering ortağı. Ayrıca Belvedere Sarayı ve Schönbrunn Sarayı’ nda verilen resepsiyonlarda, John F. Kennedy ve Nikita Kruşçev gibi dünya devlerinin yer aldığı devlet zirvelerinde de yer almış bir pastane. İsmini verdiği Gerstner Tortesi imza tatlısı ama erikli strudeli bir o kadar ünlü. Adres: Kärntner Str. 51, 1010 Tel: 43 1 5261361 Çalışma Saatleri: 10:00–23:00 Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.

Kaffee Alt Wien

Fotoğraf Kaynak: www.kaffeealtwien

Kaffee Alt Wien, şu an Cafe Hawelka’nın işletmecisi olan çift Leopold Hawelka ve eşi Josefine tarafından 1936 yılında kurulmuş. Çift daha sonra Cafe Hawelka’yı açtıklarında burayı devretmişler ama yine de burası da Viyana’nın klasikleşmiş cafelerinden. Loş ortamı, 80’lerden beri daha çok geceleri işlek olan bir cafeye dönüşmüş. Bu yüzden Viyana’nın aristokrat cafelerine karşın daha çok daha alt-kültür cafesi gibi. Cafenin spesiyali pasta çörek yerine bir çeşit gulaş çorba. Adres:Bäckerstraße 9, 1010 Çalışma Saatleri: 10:00–02:00 Tel: 43 1 5125222 Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.

Cafe Schwarzenberg

Fotoğraf Kaynak: paula soler-moya / Flickr

1861 tarihli cafenin ismi aslında birçok kez değişmiş. 1945’de şehir Sovyet askerleri binayı işgal etmek için ateş açtıklarında içerideki bütün mobilyalar kurşunlarla yerle bir olmuş. 1979’daki renovasyonu sırasında çatlayan ve çatlak yerleri çiçek desenleri ile kapatılmaya çalışılan bir ayna, o günlerden kalan bir hatıra olarak saklanıyormuş. Ünlü mimar Josef Hoffmann’ın her zaman favori cafesi olmuş. Hatta denilene göre ünlü mimar tasarımlarının çoğunu bu cafede yapmış. Adres: Kärntner Ring 17, 1010 Çalışma Saatleri:07:30–00:00 Tel: 43 1 5128998 Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.

Viyana’nın Belli Başlı Cafe Lezzetleri

Wiener Melange

Fotoğraf Kaynak: seventyoneplace / Flickr

Georg Franz Kolschitzky’nin Viyana’daki ilk kahve dükkanını açmasından sonra, Türklerin acı kahvesini sütle karıştırarak elde ettiği melange yani “karışım” kahve. Tek shot espresso ve sıcak süt ile hazırlanır. Üzerinde genellikle süt köpüğü ile sunulur.

Sacher Torte

Fotoğraf Kaynak: www.sacher.com

Bu pasta kesinlikle şehrin sembol lezzeti. Adeta yoğun çikolatanın kayısı reçeli ile arasındaki mükemmel uyumunun somut hali. Bu noktada belirtmek gerek ki pasta baya yoğun bir pasta bizce 2 kişiye 1 dilimi hayli hayli yeter. Pasta geleneksel olarak taze çırpılmış krema ile geliyor ki yoğun tat biraz seyrelsin. Bizdeki kaymak misali. Pastanın ortaya çıkış hikayesi de bir o kadar ilginç. Pastayı icat eden usta çırağı Franz Sacher, başaşçının hastalanması üzerine alelacele bu pastayı yapıverir ama pastayı tadan elit kesim ona bayılır. Daha sonra ünü alıp başını yürüyen pastanın sırrını yıllarca korur ve ondan sonra gelecek kuşaklara aktarır. Onlar da en sonunda 1876’da Sacher Otel’in altında Sacher pastanesini açarlar. O günden beri burada Viyana’nın imza tatlısı orijinal tarifle yapılıyor.

Apfelstrudel

Eğer Viyana cafelerinden birindeyseniz, menü elinizdeyse ve siz Sacher gibi yoğun çikolatalı pasta severlerden değilseniz tercihinizi Viyana’nın meşhur elmalı turtası apfelstrudelden yana yapın deriz. İçindeki iç malzeme temel olarak elma ve kuş üzümünden oluşuyor ve kimyon, tarçın ve bazen haşhaş gibi baharatlarla tatlandırılıyor. O da Sacher gibi taze çırpılmış krema ile sunuluyor.

Mozartkugel

Fotoğraf Kaynak: www.mozartkugel.at

İşte Viyana’ya giden her turistin ülkesine döndüğünde yakın çevresine getirdiği, üzerinde Mozart’ın portresinin bulunduğu, yuvarlak ve altın renkli meşhur hediyelik çikolata bu çikolata. Mozart çikolatasi, ilk kez 1890’da şekerlemeci Paul Fürst’ün fıstıklı badem ezmesi (marzipan) toplarını çikolata ile kaplamasıyla ortaya çıkmış. Şimdiki versiyonları ise dışı bitter çikolata kaplı, içi de çevresi sütlü pralin kaplı fıstıklı marzipan şeklinde üretiliyor. Çeşitli firmaların Mozart çikolataları var ama en ünlüsü Mirabell marka olan.

Adım Adım Viyana Cafe Turu


Sizin için Viyana’nın merkezdeki belli başlı cafelerini yürüyerek görebileceğiniz bir cafe turu rotası çıkardık. Bu rota içinde hem Viyana’nın 8 tarihi cafesini görmüş olacak hem de dilediğinizde bir kahve-tatlı ikilisi yapma fırsatınız olacak. Viyana’da cafelere turistik ziyaretler çok normal. İçeri girip bir göz atmak istediğinizde kimse size amacınız ne diyen gözlerle bakmıyor. O yüzden rahat olun. Gönül ister ki hepsinde biraz mola verip mekanın güzelliğinin tadını çıkarın ama Viyana’da görülmesi gereken tonla yer, yapılacak tonla şey olduğundan bizim önerimiz bu turu 1-3 saat arasında tutmaya çalışmanız.

Bizim çizdiğimiz rota Müzeler ve Belediye Sarayı bölgesinde bulunan Cafe Landtmann’dan başlıyor, sırasıyla Cafe Central, Demel, Hawelka, Kleines, Frauenhuber, Mozart ile devam edip Opera bölgesindeki Sacher Cafe ile sona eriyor.

1. Cafe Landtmann

Metro ile U2 bahn Schottentor durağında inerek Universitätsring Caddesi üzerinde 300 metre yürüyerek, Burgtheater yani şehir tiyatrosunun hemen yanında bulunan cafeye ulaşabilirsiniz. Rathaus yani belediye binasına çok yakın olduğundan dolayı özellikle politikacıların öğle yemekleri için tercih ettikleri yer. Çok zengin bir tatlı vitrini var. Apfelstrudelini öneririz ama biz tatlı hakkınızı turun sonundaki Sacher Cafe’de Viyana’nın imza tatlısına saklayın deriz. Konum için tıklayın.

2. Cafe Central

Cafe Landtmann’a yürüyerek 6 dakika 500 metre mesafede Herrengasse üzerindeki cafe, Troçki’nin, Freud’un, Zweig gibi sanat, bilim ve politik dünyadan pek cok ünlünün bir zamanlar müdavimi olduğu cafe. Cafe Landtmann’dan Cafe Central’e yol tarifi için tıklayın.

Fotoğraf Kaynak: lin Judy(快樂雲) / Flickr

3. Demel Cafe-Konditorei

Sırada 350 metre 4 dakika sonra Kohlmarkt üzerinde kraliyet pastanesi Demel var. Camekanlı bölümden Demel pastalarının yapımını izleyebiliyorsunuz. Cafe Central’den Demel’e yol tarifi için tıklayın.

4. Hawelka Cafe

Demel’i de gördükten sonra 400 metre 5 dakika içinde Dorotheergasse üzerindeki Cafe Hawelka’dasınız. Viyana’nın en ünlü işletmecilerinden Leopold Hawelka tarafından açılan Hawelka daha çok bohem kesimin uğrak yeri. Demel’den Cafe Hawelka’ya yol tarifi için tıklayın.

5. Cafe Kleines

Almanca küçük anlamına gelen cafe gerçekten de ismi gibi Viyana’nın en küçük cafesi. Franziskanerplatz’da bulunan cafe sanatçıların mekanı. Cafe Hawelka’dan Cafe Kleines’a yol tarifi için tıklayın.

6. Cafe Frauenhuber

Himmelpfortgasse üzerindeki cafe için Viyana’nın en eski cafesi deniliyor ama bu ünvanda hak iddia eden birden fazla cafe var. Bizce en önemli özelliği Mozart ve Beethoven’nın yemek yiyen insanlara canlı müzik dinletileri yaptığı yer olması. Cafe Kleines’dan Cafe Frauenhuber arası 260 metre 3 dakika. Cafe Kleines’dan Cafe Frauenhuber’e yol tarifi için tıklayın.

7. Cafe Mozart

Cafe Frauenhuber’e 400 metre 4 dakika mesafedeki Albertinaplatz üzerindeki Cafe Mozart, Devlet Opera Binası’na yakın bir konumda ve Mozart Tortesi ünlü. Burası da Viyana’nın en eski cafesleri arasında. Cafe Frauenhuber’den Cafe Mozart’a yol tarifi için tıklayın.

8. Cafe Sacher

Belki de tüm Viyana’nın en ünlü cafesi Cafe Sacher. Cafe Mozart’a çok yakın 170 metre 2 dakika mesafede, Hotel Sacher’in altında. Turu burada sonlandırıp üstüne bir Sacher Torte – melange ikilisi çekmeniz tavsiyemiz. Cafe Mozart’tan Cafe Sacher’e yol tarifi için tıklayın.

BONUS: Palmenhaus – Cafe Brasserie Bar


Palmenhaus, belki Viyana’nın tarihi cafelerinden biri değil ama kesinlikle Viyana’da görüp görebileceğiniz en hoş ve özel cafelerden biri. Çünkü burası Hofburg Sarayı’nın bahçesi olan Burggarten’da, Albertina Müzesi ve içinde 40 türden 400 serbestçe uçuşan kelebeğin olduğu Kelebek Evi (Schmetterlinghaus) arasında kalan cafe kraliyet serasının cafeye dönüştürülmüş hali. İnanılmaz güzel bir atmosferi var. Hemen yanındaki Kelebek Evi de görülmeye değer. Tabi cafeye gittiğinizde Kelebek Evi’ni göremeden ayrılmak olmasın diye evin kapanış saatinin, kelebeklerin yaşam koşullarına bağlı olarak kışın hafta içi 15.45 yazın 16.45, hafta sonları da 18.15 olduğunu hatırlatmak gerek. Adres: Burggarten 1 Tel: +43 (0) 1 533 10 33 Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.

11 Comments

  1. Prenses Sisi’nin severek yediği Menekşe şekerinden hiç bahsetmemişsiniz. Yakın zamanda Viyana’ya gideceğim. Eğer nereden alınır tavsiye ede misiniz bit yorum yaparsanız çok makbule geçer. Saygılar

  2. 21 temmuz 2024 günü sizin rotanıza uyarak 12 cafeyi 2 saatte gezdim. Caffe Alt Wien’ de şinitsel mükemmeldi. Cafe Centrum tatlıları harika ve cafe Demel çok iyi değildi.

  3. Bir yere gideceksek sadece sizin blogunuzu okumam yeterli oluyor. Harikasınız. Umarım bizde sizin kadar gezebiliriz 🙂

    1. Merhaba çoook teşekkür ederiz güzel sözleriniz için daha nice yazılarımızdan ve rehberlerimizden faydalanacağınız günleriniz olsun :)))

  4. Harikasınız.çok güzel bilgiler varıyorsunuz.fakat cafe cantralin fiyatları hakkında bilgi göremedim.yazarsaniz sevinirim.

  5. Merhabalar, Çok gezi bloğu okudum ama gerçekten en iyileri sizsiniz. Tüm gerekli bilgileri verip, aynı zamanda anlatırken insana sanki o an sizinle tatile çıkmış hissi verdiğiniz için çok teşekkür ederim. Şirkette her gün açar okurum sonrada işler niye yetişmedi diye söylenirim :):). Apfelstrudel benim en sevdiğim tatlılardan biridir, özellikle vanilyalı dondurma ile servis ederler büyüdüğüm ülke Almanya’da. Her Almanya ya gidişimde buzluğa atılan Apfelstrudel lerden doldururum valizime, ve herkese de gerçekten tavsiye ederim. Yazarken bile ağzım sulandı. Bu arada dikkatimi çekti ve benim için bloklarda olmazsa olmazı tarihleri göremiyorum paylaşımlarınız da. İnanın tüm paylaşımlarınıza baktım ve eminim bir yerde gizli ve yine ben göremiyorum dur.:) Bu konuda da bana yardımcı olabilirseniz çok sevinirim. Rabbim size uzun uzun sağlıklı ömürler ve geziler nasip etsin inşallah. Evde, işte sizi takip edenlerin başından eksik etmesin. 🙂

    Sevgilerimle,

    Hilal

    1. Hilal ne şekersin. <3
      Apfelstrudelin ben de büyük hastasıyım! Bi de yanına vanilyalı dondurma dedin, elim ayağıma dolaştı. Bayılırım!

      Tarih dediğin yayın tarihi mi yoksa tarihi bilgi mi? Kafam karşıştı?

      1. Merhabalar 🙂 yayin tarihini ariyorum genellikle, acaba ne zamanin paylasimidir diye bakiyorum 🙂 almanyaya yada avusturyaya tekrar yolunuz duser ise , kesinlikle buzluktaki apfelstrudel lerden almanizi tavsiye ederim, firinda yapiliyor ve cok lezettli oluyor, her buyuk markette bulunur 🙂 cok guzel bir cift ve etrafiniz icinde cok faydali insanlarsiniz. Tesekkurler tekrardan ❤

        1. Selamlar,
          Genelde websitesinin temasının özelliği oluyor tarih atmak. Bizimkinin de vardır herhalde ama nasıl açılıyor onu bilmiyorum 🙂

  6. hep aradığım ve görmek istediğim tarzda bir gezi yazısı olmuş. çok teşekkürler detaylı bilgiler için:)

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir