DRESDEN’DE GEZİLECEK YERLER

Almanya’nın en büyük 12. şehri olan Dresden, meşhur Noel pazarları olmasaydı muhtemelen haritalarda küçük puntolarla yazılırdı. Ancak Aralık yaklaştı mı tüm şehirler Noel’in başkenti olarak geçen Dresden’in önünde saygıyla eğilip en büyük harfleri ona bırakıyorlar. 1434’ten beri kurulan Noel pazarları dünyanın en köklü Noel geleneği kabul ediliyor ve her sene binlerce turisti buraya çekiyor.

Yılın başka bir döneminde Dresden’e gidiyorsanız, merak etmeyin, 2006’de 800 yaşına basan ve 100 yıla yakın da Saksonya Krallığı’na başkentlik yapan şehir elbette yeni yıl heyecanından ibaret değil. Hatta 1945’te şehrin %75’i yerle bir olana kadar “Elbe Nehri’nin Floransa’sı” olarak geçen önemli bir kültür şehriymiş. Bugün de Neustadt’daki sokak sanatı, müzelerindeki zengin koleksiyonları, operaları ve yeniden ayağa kaldırılan Barok binalarıyla eski ününü yaşatıyor.

Elbe Nehri’nin kenarından şehrin kilise, saray ve çeşitli devlet binalarından yükselen kule ve kubbeler ile donatılmış romantik silüetini izlerken insan, Dresden’in 2. Dünya Savaşı’nın en ağır bombardımanlarından biriyle neredeyse haritalardan tamamen silindiğine inanamıyor. Savaş sonrası Doğu Almanya’ya bağlanarak Sovyet etkisine giriyor. Yerel halka göre şehrin ayakta kalan %25’ini de böylece fakirlik çürütüyor. Yine de o yıllarda da elzem olan ve halka hizmet ettiği düşünülen yapılar yeniden yapılanma seferberliğine dahil oluyor. 90’larda Almanya’nın birleşmesinin ardından ise asıl yeniden inşa süreci başlıyor. Tarihi binaları müthiş bir Alman disiplini ile, kimi zaman orijinal taşları yap-boz gibi birleştirerek şehre kazandırıyorlar. Haliyle şehir savaş tarihi meraklıları için de çok enteresan bir gözlem alanı.

Bol karlı bir aralık haftasında yolumuzu düşürdüğümüz Dresden’den notlarımızı sizin için derledik.

Dresden’in Noel Pazarları


Dresden’in en güzel vakti Noel ışıklarıyla aydınlatılan Orta Çağ meydanları ile Aralık ayı. El yapımı ahşap oyuncaklardan Vogtland’ın dantellerine, iç ısıtan Gluhwein’dan dünya mutfağından lezzetlere, pek çok seçenekle dolu, her biri süsleme konusunda birbiri ile yarışan yüzlerce stand, havayı dolduran zencefilli kurabiye kokusu, fırından taze çıkmış bol üzümlü Noel keki Dresdner Stollen tezgahlarının önündeki kuyruklar, sürpriz köşelerde karşınıza çıkan irili ufaklı, kimisi geleneksel kimisi tematik Noel pazarları şehre bambaşka bir hava katıyor. İşte aralarından öne çıkan ilk dört Noel pazarı:

1. Almanya’nın En Eskisi ve En Ünlüsü Dresdner Striezelmarkt:  Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.
2. Neumarkt Noel Pazarı:  Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.
3. En İlginç Orta Çağ Temalı Noel Pazarı: Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.
4. Gurme Noel Pazarı Hauptstraße Augustusmarkt: Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

Hepsi hakkında daha detaylı bilgiye ve Dresden’e Noel döneminde geliyorsanız bizim size verebileceğimiz tüyolarımıza Dresden’in Meşhur Noel Pazarları yazımızdan ulaşabilirsiniz.

Dresden Seyahati Planlaması – Gitmeden Önce

Dresden’e Nasıl Uygun Fiyatlı Uçak Bileti Bulurum?

Türkiye’den Dresden’e direkt uçuşlar var. Buraya uçakla geldiğinizde Dresden Uluslararası Havalimanı’na ineceksiniz. Her şekilde uçak biletinizi almadan önce mutlaka çeşitli havayollarının fiyat karşılaştırmasını yapın deriz.

– Dresden Uluslararası Havalimanı’na uygun fiyatlı UÇAK BİLETİ bulmak için TIKLAYIN.


Dresden’e Hangi Mevsimde Gidilir?

– Kış: Dresden’in en güzel dönemi kış çünkü şehrin asıl olayı Noel pazarlarının başkentlerinden biri olması. O yüzden yılın en renkli zamanı Kasım sonundan Aralık sonuna uzanan advent, Noel ve yeni yıl dönemi. Evet biraz soğuk oluyor ama inanın bize Dresden’in bundan daha güzel bir zamanı yok.

– Sonbahar & İlkbahar: Şehri rahat rahat yürüyerek keşfetmek için ideal zamanlar. Kışın gelemeyecekseniz, ilkbahar veya sonbahar aylarında gelmeyi düşünebilirsiniz. Böylece meşhur opera ve klasik müzik etkinliklerinin takvimlerine de denk gelirsiniz.

– Yaz: Yaz tatilinizi bizce Dresden’e ayırmak istemezsiniz. Kültürel aktivitelerin bittiği, yerellerin deniz tatili yapmak için şehirden gittiği, okulların kapalı olduğu yani şehrin her bakımdan içinin boşaldığı zamanlar.


Dresden’i Gezmek İçin Kaç Gün Gerekir?

Bizce Dresden’i hakkıyla gezmek için 2 tam gün yeterli olacaktır. Dresden’de daha fazla gününüz varsa, ona trenle bir saat mesafedeki Leipzig’e, iki saat mesafedeki Prag’a veya üç saat mesafedeki Berlin’e geçmek isteyebilirsiniz.


Dresden’in Hangi Bölgesinde Konaklamalı?

Tarihi Eski Şehir Bölgesi Altstadt: Dresden’de gezilecek yerlerin %80’i tarihi eski kent bölgesi olan Altstadt’ta kümeleniyor. Şehrin meşhur Noel pazarı da burada kuruluyor. O nedenle de şehre ilk kez geliyorsanız, mutlaka burada bir otel tutmaya bakın deriz.

Dresden tarihi eski şehir bölgesi Altstadt otellerini incelemek için tıklayın.

Yeni Şehir Bölgesi Neustadt: Şayet Dresden’e ilk gelişiniz değilse, o zaman Elbe Nehri’nin karşı yakasında kalan, şehrin lokallerinin de yaşadığı ve hip mekanlarında takıldığı bölge olan Neustadt yani yeni şehir bölgesini tercih edebilirsiniz. Burada şehrin turistik kalabalığından biraz daha uzakta olursunuz.

Dresden yeni şehir bölgesi Neustadt otellerini incelemek için tıklayın.


Dresden’de Seçtiğimiz Oteller

Dresden eski şehir merkezi ve Elbe Nehri’nin karşısında kalan yeni şehir olmak üzere temelde ikiye ayrılıyor. Biz ikisinden de her bütçeye uygun birkaç otel önerisini aşağıya bırakıyoruz.

Townhouse Dresden $$

Frauenkirche’nin hemen yanında, 19. yüzyıldan kalma bir binada, tv, banyo, wifi, donanımlı geniş odalar ve süitler sunan bir otel. Kahvaltı dahil değil. İncelemek için TIKLAYIN.

Relais & Châteaux Bülow Palais $$

Barok ve modern cazibeyi birleştiren, wifi, tv, banyo donanımlı zarif odalar sunan 5 yıldızlı bir otel seçeneği. Tesisin spa alanı da var. İncelemek için TIKLAYIN.

Hotel Suitess $$

Frauenkirche Kilisesi’nin yanında, Barok tarzı orijinal cepheye sahip bir binada yer alan 5 yıldızlı bir otel. Spa olanaklarına sahip otel. İncelemek için TIKLAYIN.

Aparthotel Am Schloss $

Frauenkirche Kilisesi’ne 5 dakikalık yürüme mesafesinde yer alan, içinde mutfak, tv, wifi, oturma alanı ve banyo bulunan geniş daireler sunan, uygun fiyatlı bir işletme. İncelemek için TIKLAYIN.

Aşağıdaki bağlantıdan Dresden’deki tüm otelleri ve kiralık evleri inceleyebilirsiniz.

– Dresden’deki tüm OTELLER ve EVLER için TIKLAYIN.


Dresden’deki En Favori 3 Deneyim

1. Zwinger Sarayı’nı ve müze bölümlerini gezmek.
2. Meşhur kraliyet hazinesi Yeşil Kasa’nın da bulunduğu Kraliyet Sarayı ve müze departmanlarını gezmek.
3. Dünyanın en prestijli operalarından biri olan Semperoper’i rehberle gezmek.


Araba Kiralamak Gerekir mi?

Dresden, Berlin veya Prag’dan hızlı trenle yaklaşık 2 saatte gelebileceğiniz ve bir tam günde olmazsa olmaz yerlerini gezebileceğiniz küçük bir şehir o nedenle de Dresden’de araba kiralamanıza da gerek yok zaten şehirde her yer her yere yürüme mesafesinde kalıyor.

Dresden’i Gezmeden Önce Bilmeniz Gerekenler & Tüyolarımız

Kraliyet Şehrinden 2. Dünya Savaşı Gazisine

Dresden, 18. yüzılda Avrupa’nın her yerinden müzisyenleri, mimarları, bilim insanlarını ve sanatçıları burada bir araya getiren Güçlü Augustus yönetiminde altın dönemini yaşayarak çok ihtişamlı bir şehre dönüşmüş. Ne var ki 2. Dünya Savaşı’nda yaşanan bombardımanlardan en çok nasibini alan da bu Barok şehir olmuş. Dresden Almanya’nın neredeyse tamamı yerle bir olan şehirlerinden ancak savaş sonrasında ve 90’larda yürütülen iki büyük yeniden yapım seferberliği ile müthiş bir titizlikle aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş. Yani Dresden’deki herhangi bir tarihi yapıdan bahsederken 2. Dünya Savaşı öncesi ve sonrası durumu var. O yüzden Dresden’i gezerken nasıl küllerinden yeniden doğan bir şehir olduğu hep aklınızda olsun.

Zwinger Sarayı’nın Avlusu Uzun Sürecek Bir Tadilatta

Şehrin en görkemli ve görmeden dönmeyin diyeceğimiz yapılarından olan Zwinger Sarayı’nın meşhur ve görkemli avlusu toz, toprak, çamur içinde çünkü burada kapsamlı bir tadilat süregeliyor. Ne zaman biteceğini tam bilemiyoruz ancak 2023 Aralık ayında hala devam ediyordu. Biterse bize yazın burayı güncelleyelim.

Opera Binasını Gezmek İçin Biletinizi Çok Önceden Alın

Semperoper yani opera binası Almanya’nın en ünlü opera binalarından biri. Rehberli turlarla içini gezebiliyorsunuz ancak biz gittiğimizde tura yer kalmadığı için gezme fırsatı bulamadık. O nedenle de içini gezmek istiyorsanız şehre gelmeden biletlerinizi almış olun. Ayrıca Dresden’de çok daha fazla vaktiniz varsa ve operada bir temsil de izlemek istiyorsanız da biletlerinizi çok önceden almış olun.

Dresden’de Gezilecek Yerler Haritası

Haritayı zoom yaparak detaylı görüntüleyebilirsiniz.

Gezilecek Yerler

  1. Altmarkt-Striezelmarkt
  2. Neumarkt
  3. Stallhof Orta Çağ Noel Pazarı
  4. Hauptstraße Gurme Noel Pazarı
  5. Zwinger Sarayı
  6. Dresden Kraliyet Sarayı
  7. Semperoper
  8. Katholische Hofkirche
  9. Frauenkirche
  10. Kreuzkirche
  11. Georgentor
  12. Fürstenzug
  13. Brühl’s Terrace
  14. Albertinum
  15. Augustus Köprüsü
  16. Golden Rider
  17. Kunsthofpassage
  18. Neustädter Markthalle
  19. Sächsische Staatskanzlei

Yeme-İçme

  1. Dresdner Molkerei Gebrüder Pfund
  2. CAMONDAS Schokoladenmuseum
  3. URBEAN – Brunch | Cake | Coffee
  4. The Breakfast Place
  5. Fiete Behnersens V-Cake
  6. Lloyd’s Café & Bar
  7. Kleinert’s Spezialitäten
  8. Watzke Wurstküche

1. Zwinger Sarayı

Zwinger Sarayı Alman barok mimarisinin en önemli örneklerinden biri. Oldukça büyük avlusu olan bir saray kompleksi aslında, 30.000 metrekarelik bir alana yayılıyor öyle ki mimarisiyle kendine “Elbe’nin Floransa’sı” dedirtmiş. 1945’te 2. Dünya Savaşı’ndan nasibini alan saray 1950-60’lı yıllarda restore edilerek yeniden bir müze kompleksi olarak ziyarete açılmış. İçinde kraliyet sanat koleksiyonunun yer aldığı Eski Ustalar Resim Galerisi, değerli porselenlerin bulunduğu Porselen Koleksiyonu, bilim aletlerinin ve saatlerin yer aldığı Matematik ve Fizik eserleri gibi bölümlere ayrılmış, bu kısımlardan da yazının devamında bahsedeceğiz. Gösteriş ve zenginlik simgesi sarayın avlusu, maalesef ziyarete açık değil. Uzun süredir tadilatta ve kısa sürede açılacağa benzemiyor. Zwinger Sarayı’na hop-on hop-off otobüslü şehir turu dahil online bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.

Eski Ustalar Resim Galerisi (Gemaldegalerie Alte Meister)

Eski Ustalar Resim Galerisi, müzenin en popüler kısmı. Dünyaca ünlü bir resim koleksiyonu ve kesinlikle görülmeye değer. 15. yüzyıldan 17. yüzyıla tarihlenen 700 başyapıt bulunuyor. Raphael’in Sistine Madonna’sı, Cranach’ın geniş bir koleksiyonu, Giovanni da Bologna heykelleri, Correggio’nun Kutsal Gece’si, Giorgione’nin meşhur Uyuyan Venüs’ü, Rembrandt’ın Kartalın Pençelerinde Ganymede’si gibi isimlerinden bahsederken bile insanı alıp götüren bir sürü “Eski Usta”nın eseri görülmeyi bekliyor. Ayrıca bu bölümün çok keyifli bir de cafesi var.

Matematik ve Fizik Salonu (Mathematisch-Physikalischer Salon)

Bu salonda Sakson hükümdarlarının matematik ve fizik araçlarına ilgisi sonucu toplanmaya başlamış eserler sergileniyor. Uzunluk, sıcaklık, ağırlık, hacim gibi ölçümler yapan aletleri, dünya kürelerini ve eski sarkaçlı saatleri görebiliyorsunuz. Özellikle Pascal’ın 1650’lerden kalma hesap makinesi ve devasa pergeller sizi başka bir bilim dönemine götürüyor.

Porselen Koleksiyonu (Porzellansammlung)

Porselen Koleksiyonu yine saray kompleksinin ayrı bir müze bölümü. Koleksiyonda 1800’lerden beri toplanan 20.000 porselen eser bulunuyor. Genel olarak Çin ve Japonya’dan gelen geleneksel tarzda porselenlerden, Meissen fabrikasından gelen porselenlere rastlıyorsunuz. 1775’den kalma Kral III. August’un atlı heykeli de ilgi görenler arasında. Çin Ru Hanedanlığı seramik kasesi de müzenin önemli eserlerinden çünkü dünya çapında korunmuş olan 100’den az Ru seramiği bulunuyormuş.

Zwinger Xperience

Zwinger Xperience, müze gezisine dahil olmayan ayrıca bilet almanız gereken sonradan eklenmiş “VR bazlı bir deneyim alanı”. 3D, VR ve panaromik gözlüklerle Zwinger tarihine dair size başka bir deneyim sunuyor. Ses, ışıklar ve görüntüyle bir anda dönem gezisine dahil oluyorsunuz.

Kronentor

Zwinger’in bir diğer bölümü Kronentor. Bu devasa taçlı kraliyet kapısı, hem Zwinger’in hem de şehrin simgelerinden biri. Kapı Wallgranbrücke üzerinden kale duvarı ile şehir dışına erişim sağlıyormuş zamanında. Biraz zafer taklarını da andıran simgesel taç gibi bir yapı.

Wallgrabenbrücke

Elbe Nehri üzerinden Zwinger Sarayı’na bağlanan, taçlı Kronentor kapısı ile ünlü Wallgraben Köprüsü, diğer ucundaki Staatsschauspiel Tiyatrosu’na açılıyor.

2. Dresden Kalesi (Residenzschloss)

Neo Rönesans üsluplu Dresden Kalesi yani Dresden kraliyet sarayı Residenzschloss, Dresden’in en eski yapılarından biri. Şehir merkezindeki bu Rönesans binası 16. yüzyıldan beri Dresden ve Saksonya siyasi ve kültürel gelişiminin ikonik bir parçası olmuş. Kraliyet sarayı Residenzschloss bugünkü şeklini ise 1900’lerin başlarında almış.

Sarayda kıyafetlerden silahlara, nümizmatikten sanat eserlerine farklı alanlardan 5 müze departmanı bulunuyor: Grünes Gewölbe, Münzkabinett, Kupferstichkabinett, Staatliche Kunstsammlungen Dresden ve Türckischer Cammer & Rüstkammer. Ancak aralarından en ünlü olanı meşhur hazine odası Yeşil Kasa denilen Grünes Gewölbe. Salı günleri kapalı, diğer günlerde 10-18.00 saatleri arasında gezebiliyorsunuz. Dresden Kalesi’ne online giriş bileti almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.

Yeşil Kasa (Grünes Gewölbe)

Fotoğraf Kaynak: Hans Christian Krass / gruenes-gewoelbe.skd.museum

Müze departmanlarından en ünlüsü içeride fotoğraf çekmenin yasak olduğu ve daha önce hiçbir müzede görmediğimiz kadar sıkı bir güvenlik önlemlerinin uygulandığı meşhur hazine odası Grünes Gewölbe. Daha sonra güvenliğin bu kadar sıkı olmasının nedeninin 2019’da burada yaşanan bir soygun olduğunu öğrendik de taşlar yerine oturdu. Gerçekten müze kompleksinin gözü gibi sakındığı bölüm çünkü yumruğumuz kadar elmaslarla dolu kraliyet mücevherleri burada yer alıyor. 5-6 görevliyle sizi ikişer ikişer alıyorlar ve kapalı kapıların bir diğerinden diğerine girerek ulaşıyorsunuz.

Cephanelik (Türckische Cammer & Rüstkammer)

Geniş koleksiyonlu bir cephanelik müzesi. İsminde Türk geçmesinin nedeni tahmin edebileceğiniz gibi Osmanlı’dan gelmiş parçaların çokluğundan kaynaklanıyor. Zırhlı atlar, silahlar, kılıçlar, ihtişamlı savaş kıyafetleri ve kraliyet kıyafetleri sergileniyor. Bizce müzenin en ilginç bölümlerinden biri.

Nümismatik Bölümü (Münzkabinett)

Münzkabinett madeni paralara ilgi duyanlar için oldukça eğlenceli bir bölüm. Burası Almanya’daki en büyük üç nümismatik koleksiyonundan biri ve yaklaşık 300.000 parça içeriyor. Çoğunluk madeni paralardan oluşsa da kağıt paralar da var.

Dresden Sanat Koleksiyonları (Staatliche Kunstsammlungen Dresden)

Dresden Sanat Koleksiyonları, bir kısmı Leipzig ve Herrnhut’ta bulunan dünya çapında bilinen eserleri de kapsayan bir müze bölümü. Saray içindeki müze koleksiyonundan ziyade aslında pek çok müze koleksiyonu dahil ediliyor. Altın balo salonu buradaki en popüler kısmı. Süreli sergiler de burada yer alabiliyor.

Kupferstichkabinett

Devlet Sanat Koleksiyonları’nın bir parçası olan sergi alanı. Orta Çağ’dan günümüze yarım milyondan fazla grafik, çizim, baskı ve fotoğraf burada toplanmış ve korunmuş. August Kotzsch, Henri de Toulouse-Lautrec, Dürer gibi önemli isimlerin eserlerini de görebileceksiniz.

3. Dresden Opera Binası (Semperoper)

Theaterplatz’ta bulunan Semperoper, Saksonya Devlet Orkestrası’nın ana binası olan bir opera binası. 1871-1878 yılları arasında Neo-Rönesans tarzda inşa edilen bina ismini tarzının temsilcilerinden ve modern tiyatro mimarisinin kurucularından Gottfries Semper’den almış. Orkestra, bale ve koroya ait bölümleri var. 2012’den beri şef Christian Thielemann ve Peter Theiler 2018’den beri buranın sanat yönetmenliğini yapıyor. Maalesef tur dışında ziyaret edemiyorsunuz ve spontane şekilde de turda bilet bulmak zor oluyor. Bu yüzden gelmeden önce mutlaka bir tur ayarlamalısınız. Dresden Opera Binası turuna bilet almak için tıklayın. Dilerseniz hem tarihi eski şehri hem de Semperoper’i gezdiren rehberli bir yürüyüş turu combosu da var. Semperoper + eski şehir rehberli yürüyüş turu bileti almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.

4. Katholische Hofkirche

Katholische Hofkirche, 4800 metrekarelik tabanıyla Saksonya’nın en büyük Katolik kilisesi. Bu büyüleyici Barok yapı 1739-1755 yılları arasında Gaetano Chiaveri tarafından inşa edilmiş. 1945’te kilisenin bombalanmasıyla elbette ağır hasar görmüş ve restorasyon görmüş. Katedralde ünlü org yapımcısı Gottfried Silbermann’ın son eseri bir kilise orgu bulunuyor. Cumartesi günleri bu orgun bir performansına denk gelebilirsiniz. Haftanın her günü ücretsiz ziyaret edebiliyorsunuz ama pazar günleri 12-17.00 saatleri arasında ve diğer günlerde 10-17.00 saatlerinde açık. Cumartesileri ise 13.00’ten itibaren ziyarete açılıyor. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.

5. Frauenkirche

2. Dünya Savaşı’nda yıkılmasının ardından 2005’te yeniden inşa edilerek hizmete açılan şehrin Barok simgelerinden Frauenkirche. Önündeki Luther heykelinden de anlaşılacağı üzere bir Lüteryen kilisesi. Hatta 1994’te Almanya’nın yeniden birleşmesiyle devletin fon sağlayıp inşaatına başladığı kilise “Uzlaşmanın Sembolü” haline gelmiş. Girişi ücretsiz. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.

6. Kreuzkirche

Fotoğraf Kaynak: www.wikipedia.com

Altmarkt’ta bulunan kilise şehrin ana Protestan kilisesi. Kilise binası sonuncusu II. Dünya Savaşı’nda olmak üzere 5 kez yıkılmış. Son halini 1955’te almış. Art Nouveau bir tarzı var. Noel pazarını yukarıdan fotoğraflayabileceğiniz iyi konumlu bir kuleye sahip. Kiliseyi ücretsiz gezebiliyorsunuz ama kuleye çıkmak ücretli ve uyaralım, asansör bulunmadığı için biraz eforu göze almalısınız. Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.

7. Georgentor

Georgentor, diğer bir deyişle George Kapısı, Elbe Nehri’ne çıkan şehrin iç kısmının çıkış kapısı. İsmini Sakallı George’dan alıyor. Dresden’deki ilk Rönesans yapısı olarak anılıyor. Ön kısmı dini motiflerle; yaşam ve ölüm tasvirleriyle çevrilmiş ve hatta kapıda şöyle yazıyor “Ölüm dünyaya şeytanın kıskançlığıyla geldi.” Georgentor araç trafiğine kapalı ama yaya trafiğine açık. Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.

8. Fürstenzug

Füstenzug, Augustusstraße boyunca 102 metre boyunca uzanan 23.000 porselen parçadan oluşan dünyanın en büyük porselen pano. Bir sanat eseri olmasının yanı sıra aynı zamanda resimli bir tarih anlatımı da. Saksonya hükümdarlarının atlı alayını betimleyen devasa porselen duvar panosu Dük Alayı olarak geçiyor. Aslında 1127’li yıllardan itibaren Saksonya’nın yönetici ailesi olan Wettin Hanedanlığı’nı onurlandırmak için yapılmış ama savaşta biraz zarar görünce 1960’larda restore edilmiş. Tarihi dokusunu size her sokakta hissettiren bir şehrin sizinle böylesine muhabbet etmesi de Dresden’in hoş ve anlamlı, karakteristik deneyimlerinden. Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.

9. Avrupa’nın Balkonu: Brühl’s Terrace

“Avrupa’nın Balkonu” lakaplı Brühl’s Terrace, Elbe nehri’ni, Neumarkt Meydanı’nı, devlet dairelerini ve mimari pek çok yapıyı seyredebileceğiniz bir şehir terası. Teras ismini döneminde bir bakan olan Heinrich von Brühl’den alıyor. Elbe Nehri kıyısında, şehirde yürüyüş yapmak için de güzel noktalardan biri. Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.

10. Albertinum

Kökeni 19. Yüzyılın sonlarında silah cephaneliğine dayanan Albertinum, Brühl terasının doğu ucunda bulunuyor. Yenilendikten sonraysa modern bir müzeye dönüşüyor. Nümizmatik gibi bölümlerinin Kraliyet Sarayı’na taşınmasından sora burada heykel koleksiyonları ve Yeni Ustalar Galerisi kalıyor. Heykel koleksiyonunda 1945 sonrası klasik modernist eserler buluyorsunuz. Yeni Ustalar Galerisi ise modernizmin öncülerinden Casper David Friedrich ile açılıyor. Görebileceğiniz diğer isimlerse Ludwig Richter, Carl Gustav Carus, Claude Monet, Max Liebermann, Max Slevogt, Ernst Ludwig Kirchner, Bernard Kretzschmar gibi isimlerle devam ediyor. Hafta içi ve cumartesi 10-18.00 saatleri arasında gezebiliyorsunuz. Yalnızca pazartesi açılış 12.00’de. Pazar günleri de kapanış 16.00’da oluyor. Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.

11. Augustus Köprüsü

Augustus, Elbe Nehri üzerinden Eski ve Yeni Şehri birbirine bağlayan köprülerden en ünlüsü ve en eskisi. 1070 yılında yapılmış ve 1730 başlarında yeniden inşa edilmiş. Toplam 390 metre uzunluğunda, 18 metre genişliğinde ve 17 kemerden oluşuyor. 2000’lerin başlarında bir dönem yaşanan sel yüzünden araç trafiğine kapansa da şehir merkezini nehrin karşı yakasına bağlayan 5 köprüden biri ve şimdilerde üzerinden geçen tramvayla da şehrin en yoğun araç trafiğine çare oluyor. Köprünün hemen altındaki iskeleden de 1,5 veya 2,5 saatlik, rehberli tekne turları da kalkıyor. Elbe Nehri tekne turuna bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.

12. Golden Rider

Nehrin karşı yakasına 1730’larda yapılmış olan Golden Rider, Dresden’in en ünlü heykellerinden biri. Güçlü Augustus zırhlı görüntüsüyle şaha kalkmış bir at üzerinde tasvir ediliyor. Saray heykeltıraşı Jean Joseph Vinache’nin tasarımında heykel, aslında bakırdan yapılmış ve sonrasında demir ustası Ludwig Wiedemann tarafından yaldızlanmış. İkinci Dünya Savaşı sırasında saklandığından zarar görmemiş ve sonrasında asıl yerine geri kondurulmuş. Kral Augustus’un yüzü, fethetmeyi çok istediği Polonya’ya bakıyormuş. Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.

13. Kunsthofpassage

Kunsthofpassage 5 ayrı avludan oluşan, ilginç tasarımlı binaların ve tasarım dükkanlarının olduğu bir geçit. Avlular ve yapıların cepheleri temalarına göre farklı farklı dizayn edilmiş. Avluların bölümlerinin de özel isimleri var: Elementler Avlusu, Işık Mahkemesi, Hayvan Çiftliği, Efsanevi Yaratıklar Mahkemesi ve Metamorfoz Mahkemesi. Pasajın en çok ilgi çeken avlusu ise hiç şüphesiz Hof der Elemente yani Elementler Avlusu. Bu avlu, her cephesi bir elementi temsil eden binalardan oluşuyor. Mavi renkli cephesi ile pasajın en bilinen yapısı suyu temsil eden Müzik Çalan Ev. Yağmurlu bir günde gezmek fırsat olmadı ama denilene göre yağmur yağdığında evin ön cephesindeki müzik aletini andıran saçaklardan ve su kanallarından geçen damlalar ortaya melodik sesler çıkarıyormuş. İnternetten videolarla görmek istedik ancak pek bir şey bulamadık. Doğru veya değil, kulağa oldukça masalsı gelen bu tasarımı umarız yağmurlu bir günde görme şansı yakalarsınız. Konum için tıklayın. Haritada 17 numara.

14. Neustädter Markthalle

Neustädter Markthalle 1899’da kapılarını açmış modern mimarili bir kapalı pazar alanı. Çeşit çeşit ürünler satan dükkanlardan restoran ve cafelere kadar keyifle vakit geçirebileceğiniz bir yer. Konum için tıklayın. Haritada 18 numara.

15. Sächsische Staatskanzlei

Sächsische Staatskanzlei, maalesef dışardan görebildiğimiz ama yine de etkileyici olduğu için listeye eklemek istediğimiz bir yapı. Saksonya Eyalet Şansölyeliği yani en yüksek devlet otoritesi ve Saksonya Başbakanı’nın resmi ikametgahı bu yapıda bulunuyor. Elbe Nehri’nin karşı yakasında kalan bu Neo Barok yapı 1900-1906 yılları arasında inşa edilmiş ve 1945’te bir kısmı yıkılınca 1950’lerde yeniden inşa edilmiş. Günümüzde hala Şansölyeliğin genel merkezi ve bir bölümü de Çevre ve Tarım Bakanlığı’nın. Konum için tıklayın. Haritada 19 numara.

Dresden’de Yeme-İçme

Dresdner Molkerei Gebrüder Pfund

Fotoğraf Kaynak: www.wikipedia.com

Dresdner Molkerei Gebrüder Pfund, elle boyanmış desenli çinilerle kaplı, 19. yüzyıldan kalma süslü iç mimarisi ile Guinnes tarafından “dünyanın en güzel süt dükkanı” olarak tescillenmiş bir süt ürünleri dükkanı. Aynı zamanda Wes Anderson’ın Büyük Budapeşte Oteli filminde de o meşhur Mendl’s pastanesine set olmuş bir yer. Mutlaka ama mutlaka iç dekorunu görmek için bile olsa uğramalısınız. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

Camondas Çikolata Müzesi

Fotoğraf Kaynak: camondas.de

Camondas Dresden’in en ünlü çikolatacısı diyebiliriz. Aynı zamanda çikolataya dair pek çok bilgi edinebileceğiniz, dünyanın her yerinden gelen çikolataları satın alabileceğiniz çok kapsamlı bir müze /dükkan. Şehirde de birkaç şubesi bulunuyor aslında ama biz en merkezi ve içinde müze olanın konumunu ekledik. Oldukça popüler ve turistik, genelde kalabalık oluyor. Fiyatlar da biraz tuzlu diyebiliriz. Dilerseniz çikolata müzesini ziyaret ve tadım fırsatını da içeren yürüyüş turuna katıladabilirsiniz. Bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.

Urbean – Brunch | Cake | Coffee

Fotoğraf Kaynak: www.instagram.com/urbeancafe

Urbean modern bir brunch ve kahve dükkanı. Açık bir kahve barı ve sakin bir ortamı var, çalışmak için de oldukça ideal. Dış mekanı bulunmuyor. Genelde oldukça kalabalık ve yer bulamayabiliyorsunuz. Brunchlarıysa oldukça popüler. Haftanın her günü 09-16.00 saatleri arasında uğrayabiliyorsunuz. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

The Breakfast Place

Kahvaltı etmek için bir yer arıyorsanız, The Breakfast Place ekmeküstü lezzetler, bowl’lar, waffle’lar gibi seçenekleriyle sizi karşılayan yerlerden. Yalnız o kadar da geç kahvaltı etmelik bir yer değil 09.00’da açılıp 14.00’te kapanıyor. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

Fiete Behnersens V-Cake

Fiete Behnersens V-Cake hoş atmosferli sakin bir vegan kafe. Brunch için oldukça uygun. İçeride hoş sade bir dekorasyon var ve bazı masaları sokağa bakıyor. Ekmeküstü lezzetlerden waffle’a, avokadolu vegan omletten tatlı seçeneklerine tamamen vegan bir menüye sahip. 10-18.00 saatleri arasında açık. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.

Lloyd’s Café & Bar

Lloyd’s Café & Bar şehrin şık konsepli cafelerinden. Işıltılı avizeler ve ahşap masalarıyla tam bir restoran havasında. Geniş bir kahvaltı menüsü var. Öğle yemeği için de tercih edilebilse de genelde herkes kahvaltısı için buraya uğruyor o nedenle de rezervasyon yaptırmanız hiç fena olmaz. Hafta içleri 23.00’e dek cuma ve cumartesi ise gece yarısına dek açık. Pazarları akşam 7’de kapanıyor. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.

Kleinert’s Spezialitäten

Elbe Nehri’ne yakın mesafede yer alan Kleinert’s Spezialitäten modern döşenmiş ve ferah bir restoran. Açık ve kapalı oturma alanları var. Çeşitli bir menüsü var diyebiliriz ve sabit kalan dünya yemeklerinin yanı sıra haftalık menüler de çıkarıyor. Seyretmeyi sevenler için mutfak açık. Bu arada isterseniz yanınızda götürmek üzere peynir çeşitlerinden satın da alabiliyorsunuz. Pazartesileri dışında her gün açık. Kapanış saati 22.30 ama mutfak 21.00’de kapanıyor. Dondurmaları da kendi yapımlarıymış. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.

Watzke Wurstküche

Fotoğraf Kaynak: www.watzke-wurstkueche.de

Watzke Wurstküche geleneksel Alman lezzetlerini modernize ederek sunan keyifli bir mekan. Geniş bir barı ve iç mekanı var ama dışarda da oturabiliyorsunuz. Menüde daha çok sosis çeşitleri var ve seçenekler bol. Pazar günleri kapalı ve diğer günlerde 11-23.00 saatlerinde uğrayabiliyorsunuz. Cuma cumartesi biraz daha geç kapanıyor. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.

2 Comments

  1. Güzel, faydalı bir paylaşım yine. Bu hafta gidiyoruz, çok sağ olun.
    Dresden 90larda yenilendi yazmışsınız, ilk başta da 90larda birleşmeden sonra yeniden yapılandırıldı demişsiniz. Hangisi? Sosyalizm zamanı şehir öylece bırakılmış mı? 60lar dediğinize göre öyle değil. Sevgiler

    1. Merhabalar çok sevindik bu tercihinize :)) Haklısınız biraz karışık anlatmışız süreci ama güncelledik şimdi :))

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir