FLORANSA’DA GEZİLECEK YERLER

Da Vinci’nin Şifresi’ni çözdük! Meğerse cevap Floransa’ymış. Rönesans’ın beşiği Floransa İtalya’da en çok keyif aldığımız yerlerin başında geliyor. Nasıl gelmesin ki? Bir zamanlar İtalya’ya başkentlik yapmış olmasının zenginliği, sanatla örülmüş kültürü, Medici Ailesi’nin şehre mirası nefis Rönesans yapıları, Toskana lezzetlerinden mest olmalık lokal mekanları, baştan sona yürüyerek gezilebilme rahatlığı ile Floransa ismi gibi gerçekten “çiçek açan” bir şehir. Rönesans da burada filizlenip çiçeklenip tüm dünyayı etkisi altına almamış mı zaten!. Kesinlikle rastlantısal değil.

Bu yazımız Floransa’da rüya gibi birkaç gün geçirmek isteyenlerin ilk okuması gereken yazımız. Floransa’da nereler gezilir, şehirde dolu dolu 3 gün nasıl geçer sorusunun cevabını, günlerinizi en verimli şekilde planlayabileceğiniz şekilde, bölge bölge ve haritalı şekilde bu yazımızda anlattık.

Floransa Seyahati Planlaması – Gitmeden Önce

Floransa’ya Gitmeden Önce Bilinmesi Gereken Faydalı Bilgiler: Bütçe, Ulaşım Vb.

Nedir Bu Rönesans?

Rönesans, kelime anlamı olarak ‘Yeniden Doğuş’ anlamına geliyor. Orta Çağ’ı bitiren 15 – 16. yüzyıllardan bahsediyoruz, tabii 14. yüzyıl gelişmelerini de keskin şekilde ayıramayız. Aslında Yeniden Doğuş bu dönemi tariflemek için oldukça ipucu içeriyor. Orta Çağ toplumsallığında ve sanatında gördüğümüz; dini otoriter, yalnız, korku ve baskınlığı hissedebileceğiniz kültür, Rönesans ile birlikte geride kalıyor ve bu hemen hemen her alanda gerçekleşiyor. Tarihsel döngüde doğrusal bir gelişimden bahsedemeyiz elbet, Rönesans’ta da Antik Çağ döneminin bilimsel yöntemleri, felsefi fikirleri önem kazanıyor, bu noktada da tekrar eden bir yeniden doğuş, yeniden yorumlama bulunuyor. Bir yanıyla Avrupa kültürü yeniden doğarken bir yanıyla Antik Çağ’ın Orta Çağ’da kullanılmayan fikir ve bilimsel yöntemleri tekrar su üstüne çıkıyor. Orta Çağ’dan kalma insanüstü olan düşünce geride kalıyor, hümanizm ve insan doğa ilişkisi öne çıkıyor. Bu doğrultuda sanat eserlerinde perspektif yahut ışık bile değişiyor. Tanrısal perspektif, ilahi ışık insan perspektifine dönüşüyor. Bazı eserlerde figürler direkt olarak izleyiciye dahi bakabiliyor, onlarla göz temasında bulunabiliyor. Bunlar Orta Çağ sanatında bulunmayan detaylar. Mimaride de aynı şekilde Gotik üslubun buram buram detaylı, karanlık, keskin hatları sadeleşiyor, yuvarlak hatlar, sıcak tonlar ile mimari de değişmeye başlıyor.

Rönesans Neden Floransa’da Doğdu? Floransa Neden Önemli?

Rönesans’ın doğuşunun neden Floransa ile ilişkilendirildiğine dair çok fazla yorum var. Kısaca bahsetmek dahi zor ama aslında Rönesans sanatçılarının ve Medici Ailesi gibi ailelerin bunda payı büyük. Sanatı muhafaza etmek, sanatın kültürel korunacak bir miras olarak görmek ve tüm bunlardan azade sanatta bir özgürlük alanı tanımak Medici Ailesi’ni tarihi bir noktaya koyuyor. Fra Angelico, Botticelli, Donatello, Michelangelo, Leonardo Da Vinci ve Raphael gibi ünlü Rönesans sanatçıları ve düşünürleri en önemli eserlerini hep Medici Ailesi’nin patronajlığında veriyor. Şöyle düşünün ki Michelangelo’yu himaye altına alıp yetiştiren Medici Ailesi’ne karşı, halkın pek çok isyanı bulunuyor. Michelangelo da pek çok zaman Medici Ailesi’ne karşı eleştirel sanat eserleri ele alıyor. Medici Ailesi, kendisine karşı isyanlarda bulunmuş dahi olsa sanatçılara yine destek veriyor, eserleri koruyor ve muhafaza ediyor. Sanat patronajlığında Avrupa’nın bir numarası olan Medici Ailesi dönemine göre çok ilginç bir aile. İlerici fikir ve tavırları bugünden bakıldığında çağının çok ilerisinde. Böylesine politik bir ortamda bu kadarı nasıl yapılır sorusunu bizlere sordurtuyorlar.

Rönesans Nasıl Tüm Dünyaya Yayıldı?

Rönesans’ın nasıl hızlıca tüm dünyaya yayıldığıysa bir sürü politik olayla ilşkili. Coğrafi keşifler, matbaanın bulunması, kağıdın ucuzlaması ve daha ulaşılabilir olması, İtalya’nın diğer kültürlerle içiçe olması ve siyasi bir birlik olmamasından kaynaklı özgür düşünce ortamının daha yaygın olması Rönesans fikrinin Avrupa’ya yayılmasında önemli rol oynuyor.

Sanat Patronajlığı İle Zirveye Oynayan Mediciler ve Güç Dengeleri

Medici Ailesi 14 – 17. yüzyıllar arasında Floransa’da yaşanmış oldukça güçlü ve etkin bir aile. Pek çok Papa, hükümdar, kraliyet mensubunun bulunduğu Aile, Leonarda da Vinci’den Raphael’e, Michelangelo’dan Boticelli’ye, pek çok sanatçı ve bilim insanını da himayesine alıyor. Bu sanatçı veya bilim insanlarının bir kısmı Medici saraylarında kendi çocuklarıyla büyüyor. İktidarda kalmanın zorluğunun farkında olan Medici Ailesi, bu insanların gelişip, alanlarında ilerleyip halka hizmet etmelerini de politik bir hamle olarak kullanıyor. Destek gören pek çok sanatçı Medici Hanedanlarının heykellerini ve resimlerini yapıyor onları yücelten ithaflarda bulunuyordu. Elbette Medici Ailesi de onlara gerçekten özgür bir düşünme ortamı sağlıyor ve maddi manevi destekiyor. Hatta kimi zaman sanatçılar ailenin kendisine karşı dahi olsa…

Bütçe: Floransa’da Ne Kadar Harcanır?

Farklı bütçelere göre Floransa’da muhtemel bir gününüzü şöyle özetlemek gerekirse:

Bütçe	Konaklama	Yemek	Hobi / Seyahat	Günlük Kişi Başı
Uygun	Airbnb evinde çoklu kişi konaklama veya uygun fiyatlı bir otelde konaklamak: 100 Euro	– Espresso / Americano 2,5 /4 Euro – Barda bir şişe bira : 4 Euro – Aperol: 6 Euro – Dondurma: 3 – 5 Euro – Sandviç: 6-8 Euro	– Müze giriş bileti: 15 – 20 Euro	150 Euro civarı
Orta	Standart bir otelde çift kişilik oda: 200 – 250 Euro	– Standart bir restoranda ana yemek 20 – 30 Euro	– Rehberli turlara katılmak 40 – 50 Euro	300 Euro civarı
Lüks	Tarihi bir butik otelde çift kişilik oda: 400 Euro +	– Kaliteli bir restoranda ana yemek: 50 + Euro	Günübirlik Toskana turu 50 – 60 Euro	500 Euro’dan başlayan fiyatlar

Floransa Neyi İle Ünlü?

Rönesans Yapıları: Şehir adeta bir açık hava müzesi gibi. Rönesans’ın doğum yeri olmanın verdiği zenginlikle saraylardan kilise ve katedrallere harika Rönesans yapılarına sahip. Müzeleri: Uffizi Gallery gibi tüm İtalya’nın en önemli Rönesans ustalarının eserlerinden bazılarına ev sahipliği yapan müzeleri ile Floransa sanatseverlerin bir numaralı destinasyonlarından. Mutfağı: Floransa, kendisinin de içinde bulunduğun Toskana mutfağının bir uzantısı. Nasıl derseniz, Ege mutfağına da mensup olan İzmir mutfağı gibi düşünebilirsiniz. Genel olarak Toskana mutfağının tüm karakteristik özelliklerini içinde barındırıyor ancak Toskana’nın her yerinde kolaylıkla bulamayacağınız kendine has lezzetlere de sahip.

Floransa İçin Kaç Gün Yeterli?

Bizce Floransa’nın kendisine en az 2 gün ayırmanız yeterli olacaktır. Ancak Floransa’ın da içinde bulunduğu hatta başkenti olduğu Toskana bölgesini de gezmek isterseniz, gezinize bir iki gün daha eklemenizi tavsiye ederiz. Eğer vaktiniz ve bütçeniz varsa siz bu tatili bir haftaya kadar çıkarmalısınız çünkü Toskana gez gez, ye ye, iç iç tadına doyum olmayan bir coğrafya. Toskana’da Gezilecek Yerler yazımızdan bölgedeki favorilerimize bakabilirsiniz.

Floransa Yürüyerek Gezilir Mi?

Kesinlikle! Sadece yürüyerek şehrin her yerine kolayca ulaşabiliyorsunuz. Öyle ki şehirde toplu taşıma bile yok denecek kadar az. Toskana’daki diğer yerleri de gezmek isterseniz, araba kiralayabilir, trenle ulaşım olan yerlere gidebilir veya bizim de yaptığımız gibi otobüslü günübirlik turlarla katılabilirsiniz.

Floransa’da Gezilecek Yerler Haritası

Haritayı zoom yaparak detaylı görüntüleyebilirsiniz.

Gezilecek Yerler

1. Uffizi Gallery
2. Vecchio Sarayı
3. Davut Heykeli Replikası
4. Michelangelo’nun Profili
5. Neptün Çeşmesi
6. Loggia dei Lanzi
7. Cosimo I de’ Medici’nin Atlı Heykeli
8. Floransa Katedrali
9. Giotto’nun Çan Kulesi
10. Aziz Giovanni Vaftizhanesi
11. Museo dell’Opera del Duomo
12. Ponte Vecchio
13. Piazza della Repubblica
14. Piazza del Mercato Nuovo
15. Dante’nin Evi Müzesi
16. Pitti Sarayı
17. Boboli Bahçeleri
18. Michelangelo Meydanı
19. San Miniato Al Monte
20. Giardino Bardini
21. Giardino delle Rose
22. Ponte alle Grazie
23. St Trinity Köprüsü
24. Galleria dell’Accademia
25. Museo Leonardo Da Vinci
26. Piazza della Santissima Annunziata
27. Museo Di San Marco
28. Medici Riccardi Sarayı
29. Santa Croce Bazilikası
30. Piazza dei Ciompi bit pazarı
31. Bargello Müzesi
32. Santa Maria Novella Bazilikası
33. Medici Şapeli
34. Central Market
35. Officina Profumo
36. Strozzi Sarayı
37. Odeon Sineması

Yeme-İçme

1. All’Antico Vinaio
2. La Schiacciata
3. La Prosciutteria
4. La Fettunta
5. Vini E Vecchi Sapori
6. Babae
7. Hostaria da Fulvio
8. Amici di Ponte Vecchio
9. Enoteca Pitti Gola e Cantina
10. Il Santino
11. Cuculia Ristorante
12. Ristorante Le Volte Firenze
13. I’Brindellon
14. Pandemonio di Casa Brogi
15. Al Solito Posto
16. iO – Osteria Personale
17. Atelier de’ Nerli
18. Osteria Cinghiale Bianco
19. Gelateria Della Passera
20. Trattoria dall’Oste Chianineria
21. All’Antico Vinaio
22. Ala Grande Caffè(caffè Rosanò)
23. Antica Trattoria da Tito
24. Trattoria Mario
25. Trattoria Sergio Gozzi
26. La Buchetta Food & Wine Restaurant
27. Icche c’e c’e
28. Vivoli
29. Gelateria dei Neri
30. La Carraia in Santa Croce
31. Melaleuca
32. Pino’s Sandwiches – Salumeria Verdi
33. Mister Pizza
34. Coffee Mantra
35. Il Pizzaiuolo
36. The Box
37. Riva Reno Gelato
38. Osteria Vecchio Cancello
39. L’Osteria di Giovanni
40. Todo Modo
41. Manifattura
42. The Arts Inn

1. Tarihi Merkezde Gezilecek Yerler

Tarihi merkez denilen yer Floransa’nın en önemli tarihi yapılarını da barındıran çekirdeği. Floransa Katedrali çevresinde şekillenen bölge şehrin en turistik yeri. Günün her saati kalabalık ve hareketli.

– Brunelleschi Hotel $$$: Restore edilmiş bir Bizans kulesinin otele dönüştürülmesi ile oluşturulmuş lüks bir otel seçeneği. Manzarası Floransa Katedrali’ne bakıyor. Odaları modern döşenmiş.

– Hotel Calimala $$: Duomo’ya yürüme mesafesinde kalan bir otel seçeneği. Tarihi bir binada bulunan otelin odalarında taş duvarlar, renkli modern eşyalar ve zarif mobilyalar göze çarpıyor.

– Casa Thiele alla Signoria $: Merkezdeki en uygun fiyatlı otellerden biri. Modern döşenmiş, odalar genellikle pastel tonlarda ve ideal büyüklüklerde.

1.1 Dünyanın En Önemli Sanat Galerilerinden Biri: Uffizi Galerisi

Dünyanın en önemli Rönesans koleksiyonlarından birinin, Rönesans’ın doğduğu yerde olması kaçılmazdı tabii. Uffizi Galerisi, sadece Floransa’nın değil tüm İtalya’nın en ünlü ve büyük müzelerinden. 1500’lerde, Medici Ailesi tarafından Floransalı yargıçlar ve bürokratlar için “uffizi” yani ofis olarak kullanılmak üzere tasarlanmış bir binanın zamanla müzeleşmesi ile oluşturulmuş. Özellikle de sanatseverler için gerçekten keyifli ve mutlaka görülmesi gereken müzelerden. Caravaggio’nun Medusa’sından, Leonardo da Vinci Müjde’sine çok önemli eserler burada sergileniyor. Hatta şehirde sadece bir müzeye girecekseniz o Uffizi olmalı.

Fakat müzedeki en önemli ve ünlü eser, hiç şüphesiz ki 15. yüzyılın en iyi tasvirlerinden biri olan Boticelli’nin Venüs’ün Doğuşu tablosu. 1485’te yapılmış olan resimde aşk tanrıçası Venüs ortada bir deniz kabuğunun üstünde duruyor. Sağında baharın tatlı habercisi rüzgarın tanrısı Zephyr onu kıyıya doğru savuruyor. Bahar tanrıçası Pomona ise diğer tarafta yer alıyor ve çıplak Venüs’ü giydirmek için üzerine bir şey atıyor. Venüs’ün Doğuşu tablosunu salon 10-14’te bulabilirsiniz.

Gelelim müze hakkındaki en önemi tüyomuza: Eğer biletinizi şehre gelmeden önce online olarak almazsanız, kapısında çok uzun bir bilet ve giriş sırası beklemek durumunda kalabilirsiniz. Sıra beklememe özellikli Uffizi Galerisi giriş biletini satın almak için tıklayın. Pazartesileri kapalı. Diğer her gün 08.15-18.30 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

1.2 Medicilerin Eski Sarayı: Vecchio Sarayı

Medici Ailesi’nin şehirdeki ilk sarayı olan Vecchio, yıkılan Uberti Ghibelline kulelerinin kalıntıları üzerine, 1298-1314 yılları arasında, mimar Arnolfo Di Cambio tarafından inşa edilmiş. Zamanında grandükleri yönetmek için bir merkez haline de gelen saray, Medici Ailesi’nin ikametgahını yeni saray olan Pitti’ye taşımalarının ardından “Eski Saray” anlamına gelen bu ismi almış.

Zarif sütunları ve duvar süslemeleri ile sarayın en beğenilen noktası Michelozzo tarafından tasarlanan avlusu. Sarayın tam giriş noktasında da Michelangelo’nun Davut Heykeli’nin bir kopyası yer alıyor. Floransa politik tarihi açısından da ayrı bir öneme sahip olan bu saray şu anda bir müze. Geldiğinizde hem sarayın güzelliğini görebilir hem de Rönesans’tan kalma pek çok sanat eserini görebilirsiniz. Haftanın her günü gezebileceğiniz bu saray yalnızca perşembeleri 14.00’te kapanıyor, aklınızda olsun. Sesli rehber içeren Vecchio Sarayı giriş biletini almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.

1.3 Floransa’nın Ana Meydanı: Signoria Meydanı

Vecchio Sarayı’nın da bulunduğu bu meydan Floransa’nın en önemli meydanı. İsmini Signoria olarak bilinen şehir konseyi döneminden alıyor. Aynı zamanda şehirdeki en popüler buluşma noktası da olan meydan gece gündüz her daim çok kalabalık. Bu yüzden çepeçevre kafe ve restoranlarla dolu. En önemli özelliklerinden biri de adeta bir açık hava müzesi gibi pek çok heykel ve çeşme gibi eserlere de ev sahipliği yapıyor olması. Meydan zaman zaman misafir modern ve çağdaş sanatçıların geçici eserlerini de ağırlıyor. Biz gittiğimizde Henry Moore’un “Large Interior Form” adlı bir eseri meydanın tam ortasındaydı. Biz de size meydanda görebileceğiniz kalıcı eserlerden biraz bahsedelim:

Michelangelo’nun Davut Heykeli’nin Replikası: Vecchio Sarayı’nın hemen girişinde bulunan, aslı Galleria dell’Accademia’da bulunan heykel. Aslı da müzeye taşınmadan önce de yapıldıktan 400 yıl kadar bir süre bu replikanın durduğu yerde durmuş. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

Michelangelo’nun Profili: Herkül ve Cacus heykelinin arka tarafında, Palazzo Vecchio’nun cephesine oyulmuş bu erkek profilinin, sanat tarihçileri Michalengelo’ya ait olduğunu öne sürüyorlar. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

Neptün Çeşmesi: Meydanın tam merkezinde bulunan çeşme, 1500’lerde bir su kemerinin açılışını kutlamak üzere, Bartolomeo Ammannati tarafından yapılmış. İlk yapıldığında öyle beğenilmemiş ki Michelangelo dahi laf atmaktan geri durmamış. Çeşmede dört tane at, deniz tanrısı Neptün’ü çekiyor ve etraflarında da deniz kızları ve erkek deniz tanrıları bulunuyor. Kendisinden sonra yapılmış pek çok çeşmeye de ilham kaynağı olmuş. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.

Loggia dei Lanzi: Gotik mimarinin güzel örneklerinden biri olarak inşa edilmiş heykel galerisi. 1300’lerde Benci di Cione ve Simone Talenti tarafından Floransa Cumhuriyeti’nin halka açık törenlerine ev sahipliği yapmak için inşa edilmiş. İçinde pek çok önemli heykel var ama aralarından Benvenuyo Cellini’nin bronz heykeli Perseus en dikkat çekenlerden. Perseus’un elinde yılan başlı Medusa’nın kesilmiş başı, ayaklarının altındaysa kıvranan bedeni bulunuyor. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.

Cosimo I de’ Medici’nin Atlı Heykeli: V şeklinde olan Signoria Meydanı’nın bir ucunda da Cosimo I de’ Medici’nin atlı heykeli var. 1587’de Ferdinando I de’ Medici tarafından Toskana’nın ilk Büyük Dükü olan babasını kutlamak için yaptırılmış. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.

1.4 Şehrin Sembolü Santa Maria del Fiore (Floransa Katedrali Kompleksi)

Santa Maria del Fiore, hem şehrin sembolü hem de Floransa’nın gerçek bir Rönesans şehri olduğunun en büyük kanıtı. 5 faklı bölümden oluşan bu katedral kompleksinin tamamını tek bir biletle gezebiliyorsunuz. Bizim tavsiyemiz 5’ini birden görmeniz. Mutlaka kubbesine de çıkabileceğiniz kubbe + katedral kompeksi giriş biletini seçin çünkü asıl etkileyici bölüm orası. Şimdi size kısaca bu 5 bölümden bahsedelim.

Katedral Bölümü

Santa Maria del Fiore Katedrali’nin tarihi, 13. yüzyıla dek uzanıyor. “Floransa” kelimesi, Latince “Florentius” kelimesinden geliyor. Bu da “Çiçek açan, gelişen, bereketli” demek. Çiçek özellikle de şehrin de armasında bulunan zambak, Hristiyanlık dininde de Bakire Meryem’i sembolize ediyor. Katedralin planı da bir çiçeği andırıyor. Yani şehrin ismi, hem katedralin ismine hem de mimarisine ilham kaynağı olmuş.

Bu tasarım, daha çok Gotik tasarımlar yapan mimar ve heykeltraş Arnolfo di Cambio’ya ait ancak 1334’te kendisi ölünce katedral yarım kalıyor. İnşaat, daha sonra çan kulesini tasarlayan Giotto tarafından yeniden başlatılıyor. 1337’de onun da ölümüyle inşaat yine duruyor. Sonraysa Andres Pisano ve Francesco Talenti çalışmalarıyla yeniden devam ediyor. Yani birden çok kez aralıklı olarak inşaat duruyor ve yola başkalarıyla devam edilyor. En sonunda ise Gotik olarak başlayan stil Romanesk’e doğru kayıyor. Brunelleschi’nin tasarımı, dünyanın en büyük tuğla kubbesine sahip katedral 1436’da tamamlanıyor. 19. yüzyılda ise cephe kısmı bugünkü halini alıyor. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.

Katedrali’nin Kubbesi

Katedral’in kubbesi bu yapının en önemli bölümü kabul ediliyor. Brunelleschi’nin mimari aklının ürünü olan bu kubbeyi özel kılan elbette birkaç şey var. İlki kubbenin kendi kendini destekleyen yapıda, iç içe geçme iki kabuktan oluşuyor olması. O dönemde o ilkel aletlerle böylesine bir mühendistliğe imkansız gözüyle bakılıyormuş ancak kubbe için açılan yarışmayı kazanan Brunelleschi pes etmemiş, dahice fikirlerini konseye kabul ettirmiş ve dediğini yapmış. İkincisi ise kubbenin üzerinde Vasari’nin, Dante’nin İlahi Komedyası’ndan ilham alarak tasarladığı freski “Son Yargı”sının bulunması. Yukarıya koyduğumuz videoyu izlerseniz Brunelleschi ve eşsiz kubbesine siz de hayran kalacaksınız. Kubbeye siz de 463 basamak tırmanarak çıkabiliyorsunuz. Yalnız bunun biraz eforlu olacağını baştan söyleyelim. Kondisyonunuza güveniyorsanız ve yükseklik korkunuz yoksa mutlaka çıkın. Yukarıda sizi panoramik bir Floransa manzarası bekliyor olacak.

Giotto’nun Çan Kulesi

Vaftizhane’nin hemen yanında mimarının ismi ile anılan Giotto’nun Çan Kulesi yer alıyor. Giotto kuleyi 1334’te tasarlamış ancak kendisi 1359’da öldüğünde kule halen daha tamamlanamamış. Kule’nin tepesine 414 basamağı aşarak çıkabiliyorsunuz ve elbette tepede çok güzel bir manzara sizi bekliyor. Biz kubbeyi de gördüğü için çan kulesinin manzarasını daha çok beğendik. Eğer kubbeye çıkmayacaksanız buraya kesinlikle çıkın. Tüm katedral kompleksi için aldığınız biletle buraya da çıkabiliyorsunuz ama rezervasyon sistemi olmadığı için girişte kuyruk olabiliyor. Gününüzün ilk durağınızı burası yaparsanız hem kalabalıkları atlatır hem de enerjiniz fullken aradan çıkarmış olursunuz. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.

Vaftizhane

Katedralin önünde sekizgen bir yapı dikkatinizi çekecek. Burası katedral kompleksinin bir bölümü olan Aziz Giovanni Vatizhanesi. Floransa’nın en eski yapılarından biri olarak biliniyor çünkü tarihi taa 1059’a dek uzanıyor. İçinde 1200’lerden kalma mozaikler bulunuyor ama asıl önemli yeri dış kapıları! Bu gösterişli kapılarda Lorenzo Ghiberti’nin tasarladığı İncil’den sahneler yer alıyor. Michelangelo zamanında buraya “Cennetin Kapıları” ismini vermiş hala da böyle anılıyor. Kapılar şu anda az sonra bahsedeceğimiz Museo dell’Opera del Duomo’da sergileniyor. Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.

Museo dell’Opera del Duomo

Gelelim Museo dell’Opera del Duomo’ya…2 kattan oluşan müzede katedral kompleksine ait eserlerin orijinalleri sergileniyor. Brunelleschi’den Ghiberti’ye, Michelangelo’dan Donatello’ya büyük ustaların zamanında kompleksi süsleyen eserleri görülebiliyor. Şu anda katedralin veya çan kulesinin cephesinde görülen heykeller hep replika. Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.

1.5 Dünyanın 4 Çarşılı Köprüsünden Biri: Ponte Vecchio

Gelelim akıllardaki Floransa imajını güçlendiren o meşhur köprüye. Günün her saati kalabalık olan ve güneşin farklı açılarda üzerine vurması ile çok fotojenik kareler veren bu köprü, dünyada sadece 4 tane olan çarşılı köprülerden biri. Bu arada köprülerden biri ise Türkiye’de, Bursa’daki Irgandı Köprüsü. Şu anda köprüde sağlı sollu onlarca kuyumcu ve takı dükkanı var.

Köprünün bir diğer özelliği ise Medici Ailesi Pitti Sarayı’na geçtikten sonra, halka görünmeden saraylararası geçiş yapabilmek için kullandıkları Vasari Koridoru’nun bulunması. Bu koridoru Tom Hanks’in başrolde olduğu Dan Brown uyarlaması Inferno filminden de hatırlayacaksınız. Robert Langdon ve Sienna bu yolu kullanarak kimselere görünmeden sıvışmayı başarıyordu. Köprünün yanından başlayıp üstünden devam eden bu koridor, Giorgio Vasari tarafından 1565’te, Cosimo de Medici’nin isteğiyle beş ay gibi bir sürede yapılmış. Mediciler heralde politik öneme sahip bir aile olduklarından kendi güvenlikleri için böyle bir yol düşünmüş olacaklar. Şimdiyse tamamen aydınlatılarak halkın kullanımına açık hale getirilmiş. Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.

1.6 Atlıkarıncalı Piazza della Repubblica

Floransa’nın en ünlü meydanlardan biri olan Piazza della Repubblica, ortasındaki büyük atlı karıncasıyla meşhur. Burası Roma İmparatorluğu döneminde bile ticari ve siyasi anlamda önemli bir merkez olmuş.  Şimdiyse meydanda daha çok kafe ve restoranlar bulunuyor. Meydanda Donatello’ya ait olan ve Bolluk Sütunu olarak bilinen Column of Abundance heykelinin bir replikası da sergileniyor. Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.

1.7 Piazza del Mercato Nuovo ve Domuz Yavrusu Çeşmesi

Şimdi bir dilek tutun! Çünkü Piazza del Mercato’nun yanında bulunan Domuz Yavrusu Çeşmesi’nde çeşmede dilek dilemek bir gelenek. Bozuk paranızı domuzun ağzından dilek dileyerek bırakıyorsunuz. Eğer paranız mazgaldan geçer de gidersee, bingo! Geçmezse de aman boşverin 🙂 Aynı gelenek, eğer para geçerse yine Floransa’yı ziyaret edecekseniz diye de yorumlanıyor. Piazza del Mercato ise Floransa’nın yerel ürünlerinden olan deriden oluşan çanta, çüzdan, kemer gibi ürünlerin zanaatkarlarca satıldığı bir açık pazar alanı. Bizim gibi Kapalıçarşı çocukları için çok bir enteresanlığı yok ancak yine de gelmişken ürünlere göz atabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.

1.8 İlahi Komedya’nın Yazarı Dante’nin Evi

İlahi Komedyaaa! Çağatay Koçtuğ sesiyle okuduysanız bizdensiniz 🙂 Floransalı olan İtalyan şair Dante Alighieri’nin doğduğu ve söylenene göre İlahi Komedya’yı yazdığı ev burası. Orijinali 1900’lerde yıkılmış olsa da aslına uygun olarak tekrar yapılmış. Vaktiniz bolsa ve gerçek bir edebiyat aşağıysanız, üç katlı bu müze evde şairin bazı orijinal eserlerini görebilir, yaşamına dair izler bulabilirsiniz. Müze her gün 18.00’e dek açık. Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.

1.9 Tarihi Merkezden Yeme-İçme Önerilerimiz

– All’Antico Vinaio: İtalya seyahatimizde yediğimiz en güzel sandviçin mimarı mekan. Via de Neri’deki dükkanından çıkıp önce İtalya’ya sonra da ABD’ye açılmış. Şimdi de aynı sokakta en az 5 şubesi var hepsi de yoğun saatlerde full çekiyor ancak kesinlikle sıra beklemeye değer. Schiacciata ekmeği arası seçenekler çok fazla ve porsiyonlar büyük. Bu sıra beklenir mi yaa demeyin, bekleyin azıcık. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

– La Schiacciata: All’Antico Vinaio kadar olmasa da en az onun kadar başarılı bir sandviççi. Sandviçlerini o da Sachiacciata ekmeğiyle yapıyor. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.

– La Fettunta: Bizdeki esnaf lokantalarına benzeyen bir mekan ancak günün her saati dolu. Rezervasyon yaptırmazsanız kapısında yer boşalmasını beklersiniz. Öğle yemeğine gelirseniz işiniz kolaylaşabilir. Porsiyonları oldukça büyük, klasik Toskana yemekleri sunuyorlar. Menü halinde seçenekler de var. Özellikle etli seçeneklerde iddialılar. Biz parmaklarımızı yedik. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

– La Prosciutteria: La Fettunta gibi küçük, esnaf lokantası tarzında bir basit, sade, tabureli bir mekan. Çok büyük bir işletme değil ve yalnızca içerde az sayıda masası var.  Genelde hızlı bir sirkülasyon olsa da sırada bekleyebilirsiniz. Tütsülenmiş etler ve lazanya favorilerden. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

– Vini E Vecchi Sapori: Her akşam full çeken bir geleneksel İtalyan trattoriası. Özellikle de yaratıcı soslu makarnalarıyla ünlü. Mutlaka rezervasyon yapmalısınız yoksa yer bulunmayabilirsiniz. Pazar günleri ise kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.

2. Santo Spirito’da Gezilecek Yerler

Santo Spirito, Arno Nehri’nin karşı yakasına denk düşen, Pitti Sarayı’nın da bulunduğu bölge. Bölgenin en karakteristik özelliği, şarap barları, şık restoranları ile Floransa’nın modern, yeni ve popüler yüzü olması. Şehrin yerelleri de turistik olan karşı yakadansa bu bölgede takılmayı tercih ediyor.

– Casa Botticelli $$: Santo Spirito bölgesinde, Pitti Sarayı’na 600 metre yürüme mesafede yer alan bir otel. Odaların bazıları klasik, bazılarıysa modern tercih edilmiş. Hemen hepsi yüksek tavanlı.

– Palazzo Ridolfi – Residenza d’Epoca $$: Pitti Sarayı’na yakın, odaları geniş ve ferah bir konaklama seçeneği.

2.1 Medicilerin Yeni Sarayı: Pitti Sarayı

Medicilerin Vecchio Sarayı’ndan sonraki yeni ikametgahları. İçi ayrı dışı ayrı görkemli bu saray, 1458’de yapıldığında Luca Pitti adlı bir bankerin rezidansıymış. Kendisi Medicilerin de yakın dostuymuş. 1549’da Toledolu Elenora burayı satın alıyor ve zaten sonrasında Grand Dük I. Cosmo de Medici ile evlenince saray Medici Ailesine geçiyor. Bir dönem yönetim merkezi olarak da kullanılan saray zamanla hazine dairesi haline geliyor ve Medici Ailesi sanat koleksiyonlarını bu yeni sarayda toplamaya başlıyor.

Saray şimdi de Seramik Müzesi, Modern Sanat Galerisi, Kostüm Müzesi gibi bölümlere ayrılmış durumda ve her departmanda çok zengin bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Sadece müzeyi gezmek için 2, ardından Boboli Bahçeleri’ni de gezmek için 1 saat ayırmanız ideal olur. Pazartesileri kapalı ve diğer günler 08.15-18.30 saatleri arasında ziyaret edebiliyorsunuz. Pitti Sarayı’na giriş biletinizi online alıp bilet kuyruğunda beklememek için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.

2.2 Gerçek Bir Rönesans Bahçesi: Boboli Bahçeleri

Pitti Sarayı’nın arkasında yemyeşil Boboli Bahçeleri, Rönesans bahçeciliğinden kalma şahane bir yer. Bu bahçeyi de yine Inferno filminde Profesör Langdon ve Sienna’nın bir drone tarafından kovalandığı sahnelerden hatırlayabilirsiniz. 16. yüzyıl ortalarında Medici’nin eşi Toledolu Elenora için tasarlanmış bahçeyle önce Niccolo Tribolo ilgileniyor. O ölünce Bartolomeo Ammanati, planlamada Vasari, heykellerde Buontalenti gibi önemli figürler de buraya son dokunuşları yapıyor. Bahçedeki bitkileri sulamak içinse Arno Nehri yakınlarında bir kanal inşa ediliyor. Bir rivayete göre, Fransa’daki Versailles Sarayı’nın bahçeleri de Boboli Bahçeleri’nden esinlenilerek yapılmış.

Floransa’nın en büyük açık hava müzei olarak kabul edilen bu bahçeye adım atar atmaz çeşmeler, yapay mağaralar, heykeller hatta bir amfitiyatro sizi karşılıyor. 16. yüzyılda Bernardo Buontalenti tarafından tasarlanan yapay mağara Grotta Grande hem ihtişamı hem de bitkileriyle görmeden geçmemeniz gereken yerlerden. Boboli Bahçeleri’ne giriş bileti almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 17 numara.

2.3 Şehrin En Popüler Manzara Noktası: Michelangelo Meydanı

Geldik şehrin en güzel manzara noktasına. Test ettik onayladık bizce de burası panoramik manzarasıyla şehri daha iyi algılamanız için en ideal yer. Tarihi merkezin hemen güneyinde, tepenin üstüne inşa edilen ve Michelangelo’ya adanan bu meydanın Arno Nehri’ni, Floransa Katedrali’ni, Ponte Vecchio’yu ve Santa Corce Kilisesi’ni aynı kareye alabileceğiniz eşsiz bir manzarası var. Meydan, mimar Guiseppe Poggi tarafından tasarlanmış. Aslında meydan için içinde Michelangelo’nun eserlerinin sergilendiği bir müze yapılması planlanıyormuş ama bu plan hiç gerçekleşmemiş. Yine de ismi böyle kalmış. Gün batımında da gün doğumunda da oldukça güzel kareler veren meydan sabahın ilk saatlerinde bile kalabalık olabiliyor. Konum için tıklayın. Haritada 18 numara.

2.4 San Miniato Al Monte

Michelangelo Meydanı’nın bir kot yukarısında, yani şehrin en yüksek tepesinde, “Dağdaki Aziz Miniato” anlamına gelen bir bazilika var. San Miniato Al Monte’nin tarihi Roma İmparatoru Decius tarafından, Hristiyan olduğu için aslanlara yem edilen Ermeni Prens Miniato’ya (veya Minias) dayanıyor. Efsaneye göre aslanlar Miniato’nun kafasını koparmayınca, İmparator Miniato’nun kafasını kestiriyor ve kafasını yerden alıp bu meydana dek yürüyor. Sonrasında aziz ilan edilen Miniato için, 1018’de tam bu noktaya bu bazilika inşa ediliyor.

Bazilika günümüze gelmiş en iyi Romanesk mimari örneklerinden ve şehrin en güzel manzaralı kiliselerinden biri olarak kabul ediliyor. Haftanın her günü 09.30-13.00 ve 15.30-19.00 saatleri arasında ziyaret edebilirsiniz yalnız içeri girmek istediğinizde kapıdaki görevli size kilisenin sadece ibadet edenlere açık olduğunu söyleyebilir. Siz de ibadet edicem diyerek içeri geçip oturabilir ve sessizce ortamı gözlemleyebilirsiniz. Girmek istemezseniz de merdivenlerine oturup şehrin en güzel manzaralarından birinin tadını çıkarabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 19 numara.

2.5 Mor Sümbülleriyle Ünlü Bardini Bahçesi

Bardini Bahçesi, Orta Çağdan beri varlıklı ailelere ait olmuş, şehrin çok kıymetli bir yeşil alanı. 1913’te “Antikacılar Prensi” lakaplı Stefano Bardini, bazı varlıklı müşterilerini ağırlamak için bu bahçe içindeki villayı satın alıyor. O dönemden sonra da bahçeler ve villa kendisinin adıyla özdeşleşiyor. Villanın en önemli özelliği sümbüllü bahçesi. Bu bahçe üç kısımı birleştiriyor: Muhteşem Barok merdivenleriyle İtalyan bahçesi, İngiliz-Çin bahçesi ve tarım parkı tarafı. Nisan ayında Toskana’nın sembol bitkilerinden biri olan sümbüller şehirde en güzel Bardini Bahçesi’nde açıyor ve bahçe pembeli morlu bir Instagram fotoğrafı noktası haline dönüşüyor. Pazartesileri dışında saat 10.00- 20.00 saatleri arasında bahçeyi ziyaret edebiliyorsunuz. Konum için tıklayın. Haritada 20 numara.

2.6 Gül Bahçesi (Giardino delle Rose)

Floransalı mimar Giuseppe Poggi tarafından tasarlanmış gül bahçesi de şehrin bir diğer çiçekli fotoğraf noktası. Michelangelo Meydanı’nın hemen altındaki alanda bulunan bahçe, 1865 yılında yani İtalya’nın başkenti Torino’dan Floransa’ya taşındığında, oluşturulmuş. Yaklaşık 1 hektarlık bir alana yayılan bu şehir manzaralı noktanın en güzel zamanları, güllerin en güzel hallerini yaşadığı bahar ayları. Konum için tıklayın. Haritada 21 numara.

2.7 Ponte alle Grazie ve Clet’nin “Sıradan Adam” Heykeli

Arno Nehri üzerindeki bu beş kemerli köprü, 1237’de inşa edildiğinde, Floransa’nın en eski ve uzun köprüsüymüş. O zamanlar 9 kemerli olan köprünün bazı kısımları nehirden geçişi kolaylaştırmak için iptal edilmiş. Fakat bu köprüyü bu kadar ilginç yapan şey sadece eski ve tarihi olması değil. Köprünün tam ortasında boşluğa doğru adım atan metal bir siluet olarak tarif edebileceğimiz bir modern heykel bulunuyor. İsmi “Sıradan Adam” heykeli. İlk kez 2014 yılında Clet tarafından bu köprüye yerleştirildiğinde bir ay sonra böylesine önemli bir Rönesans şehrine hiç yakışmadığı gerekçesiyle kaldırılmış. Sanatçı ve şehir konseyi mahkemelik olmuş. Heykel tekrar köprüdeki yerine taşınsa da yine kaldırılmış. Hatta bir dönem vandallar tarafından saldırıya uğramış. Sanatçı da eserini izin almadan yerleştirdiği için kamusal alanı yasadışı işgal etmekten para cezasını ödemiş. Yani heykelin başına gelmeyen kalmamış diyebiliriz. Zamanla eser kendi kendisini kabul ettirmiş. Bizce şehrin tarihi dokusuyla kontrast yaratan esprili bir eser. Sıradan bir vatandaş olarak azmi ve kararlılığı sembolize etmiyor da ne! Konum için tıklayın. Haritada 22 numara.

2.8 Gün Batımı Manzarası İçin St. Trinity Köprüsü

Ponte Vecchio’nun önünde, güneşin battığı noktanın da hemen arkasında kalan konumu ile St. Trinity Köprüsü, şehrin bizce en güzel gün batımı noktalarından biri. Aslında Rönesans döneminden kalma dünyanın en eski eliptik kemer köprüsü olsa da bu özelliği tarihi değerinin önüne geçiyor. Siz de bir gün batımı saatinde bu köprüye gelip bir yandan güneşin son ışınlarının Ponte Vecchio’nun renklerinde yarattığı oyunları izleyip bir yandan güneşi uğurlayabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 23 numara.

2.9 Santo Spirito’dan Yeme-İçme Önerilerimiz

– Babae: Veba döneminden kalma şarap pencerelerinin aktif olarak işleyen bir örneği. Penceredeki zili çalıyor pencerenin önüne asılı menüden seçiminizi söylüyor, ödemenizi yapıyorsunuz. Genellikle akşam üzeri saatlerinde pencerenin önünde kuyruk bulabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.

– Hostaria da Fulvio: Turistlerden biraz daha arınmış, yerellerin tercihi bir mekan. Restoranın çok hoş, otantik bir dekorasyonu var. Tereyağı ve adaçaylı Tortellini’yi tavsiye ederiz. Mutlaka Google üzerinden rezervasyon yaptırın. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.

– Amici di Ponte Vecchio: Lezzetli ve hızlı bir öğle yemeği isterseniz sandviçlerini tercih edebileceğiniz bir seçenek. Şehrin bu yakasının en sevileni. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.

– Enoteca Pitti Gola e Cantina: Pitti Sarayı’nın karşısında küçük bir şarap barı. Eşlikçi lezzetleri de çeşitli. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.

– Il Santino: Bölgenin bir diğer küçük ve popüler şarap barı. İçerde güzel bir ambiyans var. Vintage eşyalar, hoş antika bar sandalyeler, geniş bar… Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.

– Cuculia Ristorante: Şık ve fine dining bir akşam yemeği için mekan arayışındaysanız doğru yerlerden. Menüsü mevsimsel değişiklikler gösteriyor. Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.

– Ristorante Le Volte Firenze: Çok şık, et ağırlıklı Toskana yemekleri restoranı. Florentine T-Bone Steak bizim önerimiz. Rezervasyon şart. Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.

– I’Brindellone: Burası tam anlamıyla geleneksel. İçerisi ahşap detaylarla oldukça sıcak. Esnaf lokantası havasında. Tipik Floransa yemekleri yapıyorlar ve porsiyonlara bakınca oldukça doyacaksınız. Buraya birkaç gün önceden rezervasyon yapmanız iyi olur. Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.

– Pandemonio di Casa Brogi: Burası da size rahat ve sıcak hissettirecek bir yer. Fiyatlar makul, samimi ortamı ve geleneksel yemeklerle dolu bir menüsü var. Floransalı leziz yemekler yapan bir teyzenin evinde hissedebilirsiniz. Rezervasyon yaptırsanız iyi olur. Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.

– Al Solito Posto: Nehrin bu yakasında sevilen pizzacılarından. Pizzaları oldukça çeşitli ve değişiklik gösteriyor. Klasikleri bulmanız da mümkün. Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.

– iO – Osteria Personale: Tadım menüsü olan fine dining seçeneklerden. Küçük ve lüks bir yer. Sunumlar gerçekten özenilmiş. Rezervasyon şart. Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.

– Atelier de’ Nerli: Kendine ait bir tarzı olan şık bir restoran. Menüsünde hem deniz hem et ürünleri bulabiliyorsunuz. Pappardelle denemeniz gerekenlerden. Rezervasyon gerekiyor. Konum için tıklayın. Haritada 17 numara.

– Osteria Cinghiale Bianco: Pappardelle Al Ragù Di Cinghiale’si ile ünlü lokal restoran. İç mimarisi oldukça tatlı. Rezervasyonsuz yer bulmak imkansız gibi. Konum için tıklayın. Haritada 18 numara.

– Gelateria Della Passera: Santo Spirito bölgesinin önünde sıra olan, en sevilen dondurmacısı. Konum için tıklayın. Haritada 19 numara.

3. San Marco’da Gezilecek Yerler

San Marco, katedralin de bulunduğu tarihi merkezin hemen arkasında kalan bölge. Lokal mekanlar ve keşfe açık küçük müzeler barındıran bu bölge aynı zamanda uygun fiyatlı seçenekleri ile konaklamaya da çok uygun bir bölge. Daha az turistik olduğu için çok daha sakin.

– Four Seasons Hotel Firenze $$$: San Marco’nun arka sınırlarında kalan, havuz ve spa olanakları da olan, 5 yıldızlı ve oldukça lüks bir otel.

– Arte’ Boutique Hotel $$: Geniş odalı, evcil hayvan dostu, ücretsiz Netflix’li, çay ve kahve makineli, minibarlı odaları olan bir otel seçeneği.

– Corte Guelfa $: Bölgenin en uygun fiyatlı seçeneklerinden. Standart odalarının yanı sıra mini mutfaklı ve minibarlı odaları da var.

3.1 Galleria dell’Accademia

Galleria dell’Accademia, Michelangelo’nun en ünlü eseri Davut Heykeli’nin evi. Belki Davut bu müzenin yıldızı olabilir ancak müzede çok kapsamlı bir Rönesans heykel ve resim sergisi de sizi bekliyor. Pazartesileri kapalı, diğer günlerde ise 08.15-18.20 saatleri arası açık. Bu müze Uffizi’den sonra şehrin en popüler ikinci müzesi olduğundan giriş zamanı belli biletinizi şehre gelmeden önce online olarak almanızı çok tavsiye ederiz. Biz de bu şekilde yaptık ve seçtiğimiz zamanda kapıda olduğumuzda direkt olarak bekleme yapamdan giriş yaptık. Galleria dell’Accademia’ya online giriş bileti almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 24 numara.

3.2 Museo Leonardo Da Vinci

Rönesans’ın başkentinde, Rönesans’ın en önemli ustasına adanmış bir müze de olmaz mı? Leonardo Da Vinci’nin ressam kimliğindense, mucit, bilim insanı ve dahi olan kimliklerine ışık tutan bu interaktif müzede, Leonardo’nun orijinal çizimlerinden ilham alan ve çalışan makineler sergileniyor. İçerisi oldukça eğlenceli, çok da kalabalık oluyor. Müzede fizik veya matematik etkinlikleri gibi özel günler de oluyor. İçeride çok fazla çocuk görebilirsiniz ama bizce her yaştan insan için keyifli bir yer.  İnteraktif Leonardo Da Vinci Müzesi’ne giriş bileti almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 25 numara.

3.3 Piazza della Santissima Annunziata ve Ospedale degli Innocenti

Piazza della Santissima Annunziata bizce Floransa’nın çok güzel fotoğraf karelerinden birini veren bir açıya sahip meydan. İsmini meydanda bulunan Annunziata Kilisesi’nden alıyor. Meydanın ortasındaki I. Ferdinando’nun 1600’lü yılların başlarında dikilen Binicilik Heykeli bahsettiğimiz fotoğraf noktası.

Meydanda bulunan yapılardan biri de Avrupa’nın en eski yetimhanesi Ospedale degli Innocenti. Andrea della Robbia’nın seramik bebek rölyefleri ve Brunelleschi’nin sütun ve kemerleriyle süslü bu güzel yapı, Erken İtalyan Rönesans Mimarisi’nin önemli örneklerinden biri kabul ediliyor. İlk dikkatinizi çekecek dairesel kemerler ve bunların arkasındaki parçalı küresel kubbeler, Brunelleschi’nin yapıya kazandırdığı karakteristik özelliklerden. Şimdi müze olan yapı Boticelli gibi pek çok önemli sanatçının resim ve heykellerini barındırıyor. Terasında da güzel bir manzara ve kafe bulunuyor. Her gün 10.00 ve 19.00 saatleri arasında burayı ziyaret edebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 26 numara.

3.4 Museo Di San Marco

Bölgeye de ismini veren Piazza San Marco’da bulunan, Orta Çağ’dan kalma manastır-müze, hayatının birkaç yılını bu Dominiken manastırında geçirmiş ressam Fra Angellico’nun en geniş koleksiyonunu içeriyor. Özellikle Meryem’e Müjde ve Son Akşam Yemeği freskleri görülmeye değer. Müzenin manastırdan dönüştürülmüş ortamı da çok güzel. Gittiğiniz şehirlerde az bilinen, gizli kalmış müzeleri gezmeyi seviyorsanız burayı beğenirsiniz. Müze pazar ve pazartesi günleri kapalı, diğer günlerde ise 08.15-13.50 arasında ziyaret edebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 27 numara.

3.5 Medici Riccardi Sarayı

Medicilerin eski saray diye adlandırılan Vecchio Sarayı’na da geçmeden önceki ikametgahları. 15. yüzyılda Medici ailesi için Michelozzo Bartolomeo tarafından tasarlanmış. En önemli özelliği birbirine zıt iki mimari uygulama içeren taş duvarcılık işleri.

Mediciler 1512’de iktidara yeniden geliyor ve genç Dük Cosimo I de’ Medici, stratejik konumu nedeniyle 1540’ta ikametgahını Vecchio Sarayı’na yani o zamanki ismi ile Palazzo della Signoria’ya taşınmaya karar veriyor. 1659’da Saray, Gabriello Riccardi tarafından satın alınıp Barok bir üslupta yeniden düzenleniyor. Ricardiler mali sorunlardan malikaneyi devlete satmak durumunda kalınca burası İtalyan devletince içinde kütüphane olan bir müze oluyor. Mutlaka gelin görün diyeceğimiz bir yer değil ancak yürürken önünden geçerseniz fark edin diye ekliyoruz. Çok vaktiniz ve özel bir ilginiz varsa elbette gezmeyi de düşünebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 28 numara.

3.6 San Marco’dan Yeme-İçme Önerilerimiz

– Trattoria Dall’Oste: Sebzeseverler dışarı! Bu restoran 2023’te Dünyanın En İyi 101 Et Restoranı listesine de girmiş bir et restoranı. İçeride geniş bir oturma alanı var ve klasik bir yer. Cam kapaklı dolaptan etleri görebiliyorsunuz. Genelde kalabalık bir yer, şansa bırakmak istemezseniz rezervasyon fena olmaz. Konum için tıklayın. Haritada 20 numara.

– All’Antico Vinaio: Merkez bölümünde de bahsettiğimiz sandviççinin San Marco şubesi. Via de Neri’deki şubeleri çok kalabalıksa tercih edebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 21 numara.

– Ala Grande Caffè: Bölgede kruvasanlı pankekli kahvaltı yapabileceğiniz bir seçenek. Oteliniz kahvaltı vermiyorsa tercih edebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 22 numara.

– Antica Trattoria da Tito: Geleneksel Toskana yemekleri yapan, samimi, lokal, küçük bir trattoria. Konum için tıklayın. Haritada 23 numara.

– Trattoria Mario: Yerel yemekler yapan salaş bir mahalle trattoriası. Menüsü her hafta değişiklik gösteriyor, ürünlere ve keyiflerine göre değiştiriyorlar. Yine de pirzola sevilen lezetleri arasında. Pazar günleri kapalı ama genel olarak da erken kapatıyor. Konum için tıklayın. Haritada 24 numara.

– Trattoria Sergio Gozzi: Floransa mutfağının olmazsa olmazlarını tadabileceğiniz lokal bir trattoria. Konum için tıklayın. Haritada 25 numara.

4. Santa Croce’de Gezilecek Yerler

Santa Croce de San Marco gibi şehrin lokal ve daha az turistik bölgelerinden. Ondan ayrıştığı en büyük nokta ise çok daha keyifli ve denemeye değer yeme-içme mekanlarının oluşu.

– Relais Santa Croce, By Baglioni Hotels $$$: Santa Croce bölgesinde, 18. yüzyıldan kalma şık bir binada yer alan lüks bir otel.

– Hotel Balestri – WTB Hotels $$: Teras ve balkonlarının çoğu Arno Nehri’ne bakan otelin odaları modern ve klasik karışımı döşenmi, güzel manzaralı bir otel.

– Borgo Signature Rooms $: Bölgeden uygun fiyatlı bir otel seçeneği.

4.1 Santa Croce Bazilikası

Meydanı ile birlikte Santa Croce bölgesinin merkezini oluşturan, Michelozzo tarafından tasarlanan bazilika, Floransa’nın önemli tarihi kiliselerinden. Bazilika, Fransisken mezhebi için ayrı bir öneme sahip ancak bu bazilikayı asıl değerli yapan şey Michelangelo, Galileo, Machiavelli, Foscolo, Rossini, Marconi gibi isimlerin burada gömülü olması. Ayrıca içinde Donatello ve Brunelleschi’nin freskleri var. Konum için tıklayın. Haritada 29 numara.

4.2 Piazza dei Ciompi

Piazza dei Ciompi, her ayın son hafta sonu büyük bir bit pazarının, her gün ise küçük küçük stantlar halinde pek çok tezgahın kurulduğu meydan. Her gün kurulan küçük pazarda hem ikinci el ya da vintage eşyalar hem de çeşitli zanaatkarların tasarımları satılıyor. Büyük bit pazarı hafta sonunda ise pazar en canlı zamanını yaşıyor. Konum için tıklayın. Haritada 30 numara.

4.3 Bargello Müzesi

Dışarıdan bir kale gibi görünen, eskiden kışla ve hapishane olarak kullanılan bir bina şimdilerde bir müze. Bargello kelimesi de kökeninde kale, hisar, kuvvetlendirilmiş kule demek zaten. 1255’te mimar Arnolfo di Cambio’nun babası tarafından yaptırılmış. Bir yönüyle saray olan bu yapı birkaç kattan ve tehlike anında halkı uyarmak için yapılmış uzunca bir kuleden oluşuyor. 1800’lerde müze şeklini alan yapı oldukça şık kubbe ve fresklere de sahip. Burada bulunan Michelangelo odasında onun üç farklı eserini görebiliyorsunuz. Bunlardan en ünlüsü Roma şarap tanrısı Bacchus. Müze salı günleri kapalı, çarşamba ve perşembe günleri 13.50’ye diğer günlerse 18.50’ye dek açık. Yine vaktiniz ve ilginiz varsa gezebileceğiniz müzelerden. Konum için tıklayın. Haritada 31 numara.

4.4 Santa Croce’den Yeme-İçme Önerilerimiz

– La Buchetta Food & Wine Restaurant: Makarnaları ile iddialı bir mekan. Biz de makarnasını denedik ve çok beğendik. Roma’da böylesini bulamamıştık. Bunun dışında eğer biftek isterseniz masanıza gelip kaç kilo olduğunu gözünüzün önünde tartıyorlar ve gramına göre ödeme yapıyorsunuz. Mutlaka rezervasyon yaptırmalısınız. Konum için tıklayın. Haritada 26 numara.

– Trattoria Icche cè cè: Burası çok tatlı bir aile işletmesi. Fiyatları da turistik işletmelere göre çok daha uygun. Floransa’ya geldiğimizden beri aklımızda, Toskana mutfağının en meşhur yemeklerinden biri olan Florentine Steak’i tatmak vardı. Gerçekten de çok başarılıydı. Pazartesileri kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 27 numara.

– Vivoli: Şarap penceresinden dondurma servisi yapan ünlü dondurmacı. Gelatosunun seveni çok ama Instagramı sallayan Affogato’su ayrıca favorilerden. Konum için tıklayın. Haritada 28 numara.

– Gelateria Dei Neri: Floransa’nın en iyi dondurmacılarından sayılıyor. Test ettik onaylıyoruz. Konum için tıklayın. Haritada 29 numara.

– La Carraia in Santa Croce: Yine Şehrin en iyi dondurmacılarından. Gerçekten de burada yediğimiz dondurmanın tadı damağımızda kaldı. Konum için tıklayın. Haritada 30 numara.

– Melaleuca Bakery: Otelinizde kahvaltı servisi yoksa tercih edebileceğiniz bir brunch noktası. Konum için tıklayın. Haritada 31 numara.

– Pino’s Sandwiches – Salumeria Verdi: Bölgenin sevilen sandviç dükkanı. Genelde ılık bir ekmekle sandviçleri hazırlıyorlar. Kuru etlerden soslara, klasik peynirlerden alternatiflere çok fazla kombinasyon var. Genelde sıra oluyor ama beklenmeyecek kadar değil. Konum için tıklayın. Haritada 32 numara.

– Mister Pizza: Mahallenin müdavimi bol olan pizzacısı. Menüsünde vegan ve vejetaryen seçenekler olduğu gibi özellikle tatlılarda çölyak hastalığı ya da laktoz hassasiyeti olanlar da düşünülmüş. Geç saate dek açıklar. Konum için tıklayın. Haritada 33 numara.

– Coffee Mantra: Tam bir kahve dükkanı havasında. Ferah bir mekan ve kahveleri taze. Çekirdek olarak da satın alabiliyorsunuz. Pazar günleri kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 34 numara.

– Il Pizzaiuolo: Lokal görüntüsüyle klasik bir pizzacı. Çok fazla oturma alanı yok. Klasik pizzaları iddialı, porsiyonlar da çok küçük değil. Rezervasyon yapmanız iyi olur aksi halde listeye isminizi alıp sizi bekletiyorlar ve bu süre yoğunluğa göre uzayabiliyor. Konum için tıklayın. Haritada 35 numara.

– The Box: Bu küçük kutu gibi bar mahallenin en uygun fiyatlı barı olarak biliniyor. Gece geç saatlere dek açık. Hem yerellerin hem de turistlerin sevdiği ender noktalardan. Böylesine popüler olma sebeplerinin başında da çook ucuz olması da geliyor. Konum için tıklayın. Haritada 36 numara.

– Riva Reno Gelato: Yine dükkanın önünde genelde sıra olan bir dondurma dükkanı. İsterseniz waffle gibi seçeneklerle dondurmanınızı çeşitlendirebiliyorsunuz. Birkaç boy var ve yine porsiyonlar küçük değil. Konum için tıklayın. Haritada 37 numara.

5. Santa Maria Novella’da Gezilecek Yerler

Santa Maria Novella bölgesi şehrin ana tren istasyonunun da bulunduğu, lokal mekanların, çok çeşitli konaklama seçeneklerinin olduğu bölgelerinden.

– Helvetia & Bristol Firenze – Starhotels Collezione $$$: Güzel bir manzarası olan lüks bir otel. Odalar birbirinden çok farklı tasarımlarda, bazıları modern bazıları biraz daha klasik.

– Tornabuoni Suites Collection Residenza D’Epoca $$: Tarihi bir binanın üst katlarını kullanan, dolayısıyla da şehir manzaralı olan bir otel seçeneği. Odaları şık, geniş ve modern tarzda döşenmiş.

– Velona’s Jungle Luxury Suites $$: Ponte Vecchio’ya ya da Uffizi Galerisi’ne 20 dakikalık yürüme mesafesinde, bahar gibi döşenmiş odalara sahip bir otel.

5.1 Santa Maria Novella Bazilikası

Aynı isimdeki ana tren istasyonunun karşısında yer alan bazilika. Hem şehrin ilk büyük bazilikası hem de Dominikian mezhebi için önemli bir dini yapı. İçinde Gotik ve Erken Rönesans dönemi ustalarının yağlı boya tabloları var. Konum için tıklayın. Haritada 32 numara.

5.2 Medici Şapeli

Ünlü ressam ve heykeltraş Michelangelo di Lodovico Buonarrotti tarafından, Medici Ailesi’ni onurlandırmak için inşa edilen şapel. 16. yüzyıldan kalma şapel San Lorenzo Kilisesi içinde yer alıyor. Aynı zamanda Medici Ailesi’nin mezarlığı da olan şapeli pazar günleri dışında 10.00-17.00 saatleri arasında, yani San Lorenzo Kilisesi ziyaret saatlerinde gezebilirsiniz ancak kiliseye girişler ücretsiz iken şapele girişler ücretli. Konum için tıklayın. Haritada 33 numara.

5.3 Central Market

1874’te Giovanni Mengoni tarafından tasarlanmış kapalı bir pazar alanı. Demir döküm ve camdan yapılan renkli bir binası var. Genelde kalabalık ve turist dolu oluyor. İçinde yerel mutfağa dair pek çok lezzeti bulabiliyorsunuz. İster alışveriş yapın ister bir şeyler atıştırmaya gelin. Gece geç saate kadar açık bu pazarda zaten gezdikçe acıkacaksınız gibi. Konum için tıklayın. Haritada 34 numara.

5.4 Officina Profumo – Farmaceutica di Santa Maria Novella

Officina Profumo, Avrupa’nın en eski eczanesi olarak geçiyor ama aslında tam olarak bir eczane değil, yani ilaç satmıyor. Parfümeri ve şifalı bitki dükkanı olarak geçiyor. Parfüm ve vücut ürünlerindnen doğal bitkisel esanslara pek çok ürün satın alabiliyorsunuz. İçerisi Mariotto di Nardo’nun 1380’de yaptığı fresklerle süslenmiş, çok otantik ve mis gibi kokuyor. Yalnız alışveriş yapmak isterseniz çok da ucuz değil, söylemiş olalım. Haftanın her günü 20.30’a dek ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 35 numara.

5.5 Strozzi Sarayı

15. yüzyılda, Medici Ailesi’nden daha görkemli bir saraya sahip olmak isteyen Strozzi Ailesi tarafından inşa ettirilmiş bir saray. Hatta bu öyle bir görkem savaşıymış ki bu binayı genişletebilmek için çevresindeki pek çok bina alınmış. Filippo Strozzi öldükten sonra, burayı Medici Ailesi satın alıp bir süre sonra yine Strozzi Ailesi’ne geri vermiş. Şimdiyse Hümanist Çalışmalar Enstitüsü ile Palazzo Strozzi Vakfı tarafından sergiler ve kültürel etkinlikler için kullanılıyor. Konum için tıklayın. Haritada 36 numara.

5.6 Cinema Odeon

Cinema Odeon aslında taş görkemli bir Rönesans sarayı. Günümüzdeyse düzenlenip bu güzel kitapçı sinema halini almış. İçeride genişçe oturma alanından, orta kısmı, yani kitapçı kısmını görüyorsunuz. Aynı zamanda sinema ekranı da her yerden görülebiliyor. Kitapçıda dolanırken bir şeyler izleyebilmek çok güzel. Görkemli iç mimarisi ve tavan detayları hayli hoş. Ayrıca bir kafe kısmı da bulunuyor. Aaa eğer gözünüze sahnenin üstündeki yazı takılmazsa diye söyleyelim “Chi vuole esser lieto sia di doman non c’è certezza.” Anlamı ise şuymuş: Kim mutlu olmak istiyorsa (şimdi) olsun, yarının kesinliği yok! Konum için tıklayın. Haritada 37 numara.

5.7 Santa Maria Novella’dan Yeme-İçme Önerilerimiz

– Osteria Vecchio Cancello: Toskana ve Floransa yemekleri bulabileceğiniz, beyaz masa örtüleriyle lokal bir restoran. Burada en çok tercih edilen yemek genelde biftek. Gözünüzün önünde isteğinize göre tartılıp öyle pişiriliyor. Salı günleri kapalı ve rezervasyon şart. Konum için tıklayın. Haritada 38 numara.

– L’Osteria di Giovanni: Masa örtülerinden kemer aydınlatmalarına ya da ahşap vitrinlere kadar oldukça klasik bir restoran ve bölgenin en eskilerinden. Yine tabi et yemekleri daha gözde. Konum için tıklayın. Haritada 39 numara.

– Todo Modo: Kitaplarla çevrili kafelerden hoşlanıyorsanız burası size göre! Kahve molası vermek için çok tatlı bir kitapçı cafe. Ayrıca bir okuma alanı olsa da zaten istediğiniz her yerde dilediğiniz kitabı okuyabilirsiniz. İkinci el kitaplar da bulunuyor. Konum için tıklayın. Haritada 40 numara.

– Manifattura: Şehrin şık kokteyl barlarından. Yiyecek menüsü de bulunuyor ve yerel bazı klasikleri yapıyorlar. Pazartesileri kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 41 numara.

– The Arts Inn: Aslında bir sanat galerisi olan kokteyl barı. İçerde pek çok kalıcı eser görebileceğiniz gibi dönem dönem farklı sergiler de oluyor. Rezervasyon mutlaka gerekiyor, zira çok büyük bir yer değil ve genelde dolu. Konum için tıklayın. Haritada 42 numara.

3 Günlük Floransa Gezi Rotası

1. Gün: Floransa Katedral Kompleksi, Uffizi Gallery, Vecchio Sarayı

Bugünü tarihi merkeze ayırın. Güne turistik kalabalıklar henüz bastırmamışken Santa Maria del Fiore yani Floransa Katedrali’nin 5 bölümünü gezerek başlayın. Öğle yemeği molasını tarihi merkez bölümünde anlattığımız sandviççilerde veya esnaf lokantası tarzı yerlerde verebilirsiniz. Üzerine bir de Santa Croce’ye doğru geçip favori dondurmacılarımızda dondurma veya Vivoli’de affogato patlatın.

Öğle yemeğinin ardından Uffizi Gallery’i gezin, Signoria Meydanı’nı ve ilk maddede bahsettiğimiz diğer yerleri görüp finalde Vecchio Sarayı’nı gezerek günü tamamlayın. Gün batımı için St. Trinity Köprüsü’nde olun. Akşam yemeği için Santa Croce bölgesini tercih edebilirsiniz.

2. Gün: Galleria dell’Accademia, Vecchio Köprüsü, Pitti Sarayı, Michelangelo Tepesi

İkinci güne Galleria dell’Accademia’da Davut Heykeli’ni görerek başlayın. Buraya gelmişken ilginize göre San Marco ve Santa Maria Novella bölümlerinde bahsettiğimiz yerleri de programınıza alabilirsiniz. Öğle yemeğinde Central Market’te farklı yerel lezzetleri azar azar tadabilirsiniz.

Öğleden sonra Vecchio Köprüsü’nden geçerek Pitti Sarayı’na varın. Pitti Sarayı ve Boboli Bahçeleri’ne en az 3 saatinizi ayırın çünkü gezmesi uzun sürüyor. Son olarak güneşi batırmak için Michelangelo Meydanı’na çıkın. Gelmişken San Miniato Al Monte’ye de uğrayın. Yemek öncesinde Babae’ye uğrayıp ayaküstü bir şeyler için. Yemek için Santo Spirito bölgesindeki yeme-içme önerilerimizi değerlendirebilirsiniz.

3. Gün: Pisa, Siena, San Gimignano’da Toskana Turu

Floransa’da üçüncü bir gününüz varsa mutlaka ama mutlaka günübirlik Toskana turuna çıkın. Çünkü Toskana denilen bereketli bölgede en az Floransa kadar güzel, görülmeye değer yerler var. Floransa’dan otobüsle günübirlik çıkacağınız bir turda, yamuk kulesi ile ünlü Pisa’yı görüp, Toskana’nın Manhattan’ı San Gimignano’yu ve bizim turdaki favorimiz olan Siena’yı gezebilirsiniz. İtiraf edelim oldukça koşturmacalı bir gün sizi bekliyor olacak ama inanın bize kesinlikle değer.

Biz kendi çıktığımız turdan çok memun kaldık. Bizim de katıldığımız, günübirlik, 3 şehir gezmeli, bağ ziyaretli Toskana turuna bilet almak için tıklayın. Toskana’da gezilecek diğer keyifli duraklar için ayrıca bir Toskana’da Gezilecek Yerler yazımız da var.

Instagram’a Da Bekleriz

 

View this post on Instagram

 

A post shared by Biz Evde Yokuz (@bizevdeyokuz)