İSTANBUL’U İZLİYORUM, YÜREĞİM AĞZIMDA – PARAMOTOR
ÖNCELİKLE yukarıdaki PARAMOTOR VİDEOMUZU izleyiniz. Aşağıdaki yazılarda da detayları okuyabilirsiniz. Youtube Kanalımıza abone olmayı unutmayın.
Yeni deneyimler için radarımız hep açık. Bazen bizim gibi deneyim kaşifleriyle beraber, bazen ikimiz tadını çıkartıyoruz bu deneyimlerin. Geçen haftaysa ilk defa hiç tanımadığımız insanlara, sen de gel bizimle dedik. Okyanusa şişede mesaj bıraktık yani. İrem de plazasının camına tıklayan şişedeki mesajı okuyup, uçmaya varım diyenlerden. Websitemize bıraktığı yorum ile pilotumuzu kandırmayı başarınca da, bize sadece kuş ile bulutu buluşturmak kaldı.
PARAMOTOR / MOTORLU YAMAÇ PARAŞÜTÜ HAKKINDA PRATİK BİLGİLER İÇİN TIKLAYIN!
Kuzey ormanlarına girerken arabanın arka camında Maslak’ın gökdelenleri birer fidancığa dönüşüyor. Gökyüzü gri ama arabamızın içi gökkuşağından daha renkli, şamata, muhabbet gırla çünkü birazdan uçacağız!
İrem ve arkadaşı Ezgi pozitif mi pozitif insanlar. Ağaçlı Köyü’nün kahvehanesindeki abiler amcalar uçacağımıza değil de, 3 kız-1 erkekli masamıza şoke oluyorlar. 3 sade kahve, 1 büyük çay. Tepelerinde dönüp duran pervane seslerine pek bi alışmışlar. Biliyorlar ki, kuzey rüzgarı beraberinde Erdoğan Şanslı’yı ve öğrencilerini getirir. Bakkala uğradık atıştırmalık almak için, kocasının yerine bakan teyze leblebinin fiyatını bilmiyor ama paramotor nedir biliyor, işte öyle bir yer burası.
Sahilde yayılmış paraşütler, öğrencilerinin motorlarını kontrol eden Erdoğan Hoca’nın zigzagları, bagaj kapakları açık arabalardan inen malzemeler, elden ele gezen ingiliz anahtarı ve pervanenin vidalarını sıkan ciddi suratlarda ilk motor sesiyle birden ağızların kulaklara varması insanın kanını kaynatıyor, sabırsızlıkla bekliyoruz. Erdoğan Hoca birer apoletli pilot tulumu uzatıyor, sırf o tulumu giymesinde bile insanın ayaklarını yerden kesen birşey var.
Erdoğan Hoca’nın telsizi elinde, öğrencileri ardı ardına tereddütsüz havalanıyorlar. Ee, ne de olsa emin ellerdeler. Hocamızın bi kanat takıp uçmadığı kalmış zaten; gyrocopter, microlight, ultralight ne varsa kullanmış, binlerce kez uçaktan atlamış, İstanbul’dan paramotorla kalkıp Bulgaristan sınırını gezmeye giden, bi de yolda Tekirdağ’da köfte yemeye duran insan, daha ne olsun…
Bize nasıl kalkacağımızı anlatıyor, sağdan dönüp koşacaksın. 4. adımında havadasın zaten. Bağlanıyoruz ve başlıyoruz Karadeniz’e doğru koşmaya. Daha ayakkabılara kum kaçamadan hoooop havadayız.
200-300m yükseliyorsun ama sanki 7 göğü geçiyor insan: sırasıyla, önce endişe, sonra heyecan, sonra hayret, sonra idrak, sonra özgürlük ve mutluluk ve en nihayetinde huzur.
En güvenli hava araçlarından birindeyiz, taa ki hocamız tut diye kontrolleri uzatana kadar. Allahım, arkamdaki pervane mi yoksa yüreğim mi pır pır eden? Sonra normalleşiveriyor herşey birden bire. Sanki karacıl değilmişiz de, doğamız buymuş gibi. Altımızda sahile vurdukça köpüren dalgaları gösteriyor ve diyor ki “Bu şerittten dümdüz devam.” Arkamızı kaya gibi hocaya yaslamışız, kontroller elimizde, rüzgar bizden yana, bizi durdurabilene aşkolsun… Ne korkudan, ne de telaştan eser var, sadece özgürlük hissi. Sanki rüzgarın kendisi olduk da esiyormuşçasına…
Yere yenilenmiş olarak ayak basıyor insan. Öyle güzel bir his ki, hepimiz birer Vecihi olup fır fır uçmak istiyoruz İstanbul’un üstünde. Hocam benden pilot olur mu? Nasıl olunur? Hocam! Hocam!
Erdoğan Hoca ile İstanbul Paramotor’dan aşağı yukarı 10 günlük bir eğitim aldıktan sonra lisanslı bir paramotor pilotu olunabiliyormuş! Üstelik lisans kılı kırk yaran İsviçreliler tarafından APPI onaylı! Teorik eğitimden sonra, ilk aşamada yerde paraşütle, sonra tandem çalışıyormuşuz, sonra telsiz eşliğinde ilk solo uçuşu gerçekleştirebiliyormuşuz. Kanatlanmak işte bu kadar basit! Sonra canımız iskender istedi, hop 2 saate Bursa İskender’in bahçesine, tost mu istedi hop Susurluk’a tost yemeye!
Haa bi de, öncülük etmeyi seven bayanlara duyurulur: Türkiye’nin hala bayan paramotor pilotu yokmuş! Yani ilk siz olabilirsiniz! Yanlız elinizi çabuk tutun, kapanın elinde kalır.
Son olarak, şöyle havasını soluya soluya, peşinden havlayan köpeklerini ve daha sarı ışıkta kornaya yüklenen taksilerini duya duya bu şehri yukarıdan seyretmek her İstanbullu’ya şiddetle tavsiye edeceğimiz bir deneyim. İstanbul Paramotor’un Maltepe ve Göktürk’ten tandem uçuşları mevcut. 200m’den martılara simit beslemek de bonusu… Ada vapuru out, paramotor in!
PARAMOTOR / MOTORLU YAMAÇ PARAŞÜTÜ HAKKINDA PRATİK BİLGİLER İÇİN TIKLAYIN!
İrem’den:
Size de olur mu bilmiyorum, insan bazen uçmak ister.Gokyuzune bakar uçmak ister…Kuşa bakar uçmak ister…Uçağa bakar uçmak ister, uçaktan bakar uçmak ister…
Sonra kalır o his biryerlerde, unutulur gider.
Bazen de olmaz dediğiniz olur, birileri çıkar “hadi!” der.
Ben o “hadi”nin pesine takıldım bugün.Ayaklarimi yerden kestim gökyüzüne daldım.Kuşlara bir selam çaktım, yüzümde anlamsız bir gülümseme, aklımda hayatım boyunca unutmayacağım bir kaç kare…”Bugünün” anlamı büyüdü bende.
Diyeceğim şu ki; size de bir gün Biz Evde Yokuz ekibinden bir mail düşerse , size de “hadi” derlerse hiç düşünmeden takılın peşlerine.hayatınızın en güzel deneyimlerinden biri o “hadi”nin arkasında sizi bekliyor olabilir çünkü. 🙂
Websitesi / Facebook / Vimeo NELER YAPABİLİRİZ? – 7 dak tandem uçuş – 100 TL, 20 dak tandem uçuş – 200 TL, Video çekimi – 100 TL – Paramotor pilotluk eğitimi – Erdoğan Hoca’ya danışınız NE GÖTÜRMELİ?: Güneş gözlüğü ve koşmaya uygun ayakkabılar, bayanlar için saç tokası ve etek olmayan alt NEREDE YAPILIR?: Hava durumuna göre Maltepe Sahil veya Göktürk İLETİŞİM: +90 533 953 2788 |
Türkiye’nin ilk kadın paramotor pilotu var. Antalya’da. Adı Tülay
İstanbul’da olduğunu sizden öğreniyorum. Harika 😀 Uzaklara gitmeden de yapılacak bir şeyler var demek ki 🙂
Aynen öyle! İstanbul’da aslında çok fazla farklı deneyim, aktivite, organizasyon var, yaptıkça paylaşıyor olacağız. Biz Evde Yokuz’dan bir aktivite rehberi olarak faydalanılsın isteyerek paylaşıyoruz bunları. İşinize yaradıysa ne mutlu bize.