ÖNCELİKLE yukarıdaki OFF-ROAD VİDEOMUZU izleyiniz. Aşağıdaki yazılarda da detayları okuyabilirsiniz. Youtube Kanalımıza abone olmayı unutmayın.
Birisinin “Hem severim, hem döverim” dediğini duyarsanız, ağzının payını vermeden önce, “Japoncu musun, Amerikancı mı?” diye sorup, ne demek istediğinizi anlıyor mu bir kontrol edin, lakin o bir offroadcu çıkabilir. Bir yandan araçlar çok seviliyor; her tatil onunla planlanıp, zamlanan maaşlarla ilk hediyeler onlara alınıyor, öbür yandan arabaları hırpalamak için hep fırsat kollanıyor. İşte bu yüzden offroad jargonunda arabalar bozulmaz, kırılır. Bir offraodcu “Her gezide aracının bir yerini kırmak racondandır, takla atmak ise şahanedir” demiş. Gittik, gördük, gerçekten de bu işin tadı arabayı balçığa saplamadan, dereyi sığ yerden geçmek varken, inadına derine sürmeden çıkmıyor.
Şöyle offroad ile kırlarda bayırlarda dolaşacağımız, hatta uzun bir tatile gidebileceğimiz, bir yer olsa diyorduk ki Fethiye’de aradığımız yeri bulduk. Gördük ki offroada niyet eden birisinin kendine bir araç almadan da bu işi denemesi mümkünmüş.
Bruce Lee’nin mi, Chuck Norris’in mi kuşağı daha kara tartışıladursun, biz Chuck Norrisçiyiz, çünkü herşey 1985’ten 93’e Mustang’i, Ventura’sı, Firebird’ü ile 20’ye yakın araç değiştirecek kadar Amerikan otomobili tutkunu olan Halil Abi’yi kamyonete özendirmesiyle başlamış. Halil Abi kendine 50’ye yakın araç yapmış. Her offroadcu gibi itinayla yaptığı araçları, itinayla kırmış. Ehli bir offroadcu olmak için arabayla bütünleşmek lazım diyor, onun içinde beraraber maceraya atılmak, “sonra zaten film kopuyor”. Arabanın içine beline kadar su girerek nehir de geçmiş, tuzlu suda arabasını Game Over çıkıncaya kadar da zorlamış, balçıklarda arabayı rehin de bırakmış, arka camdan da çıkılmış… “Arabalarıma aşıktım ama onlara hiç acımadım.” diyor. Şu an filosunda cayır cayır Japon bebekleri var, ama eski Amerikan aşklarını da fotograf fotograf saklıyor.
Daha ilk defa bir offroad aracı kullanacak olmamıza rağmen günün menüsünde istah kabartan dere geçişleri, çamur hendekleri ve dimdik tırmanışlar var. Parkur deneyimli bir offroadcunun kalp atışlarını hızlandırmayabilir, ama biz muntazam şehir yolladında otomatik vites araba kullanmaya alışık insanlarız.
Heyecan var mı var, ama kafamız rahat, ne de olsa hemen ön araçtan sonsuz tecrübeye sahip Halil Abi telsizden bize takdik veriyor: 1’e al, geri gel, tekrar dene, hop hop!!! … Halil Abi valla fena saplandık, oldu, olmadı, yok takıldık, hah çıktık!! derken kurtlarımızı dökeceğimize, kurtlandıkça kurtlanıyoruz. Halil Abi’nin iş makinalarını sokarak oluşturduğu yapay parkur görünce iyice alıyoruz coşkuyu. Önden geçip nerde ne yapacağımızı telsizden aşama aşama anlatıyor. Anladın mı? Anladık tabi… Birinci çamur rampasını tırmanıp, ikinciye girerken ortadaki balçık havuzunda bardağa düşen arı gibi çırpınırken buluyoruz kendimizi. Debelendikçe batıyoruz. Telsizden yönlendirmeler geliyor ama nafile. Noldu arı vız vız vız?
Birimiz direksiyonda, öbürümüz teker daha iyi tutsun diye camdan çıkıp kapıya oturmuş tekrar deniyoruz. Hani İspanya’da binlerce insanın katıldığı hep haberlerde görüğümüz bir tomates savaşı var ya, gaza basmamızla birlikte sanki hepsi bizi hedef almışçasına çamur yağıyor üzerimize. Doğa ile mücadeleden nasıl bir coşku alıyorsa insan, sanki o yağan çamur değil, saçlarım ahenkle dans ediyor efekti fönüymüş gibi camda oturmuş gülümsüyorum. Ön camdan içeri ışık sızmıyor ve biz kapı açılmayacak kadar çamura batmışız. Ne yaptık biz ya! Allah’tan arabada vinç var diyerek mahçup mahçup Halil Abi’ye bakarken, o direksiyona geçip tereyağdan kıl çeker gibi çıkartıp koyuyor önümüze arabayı. Ee, 31 yıllık offroad tecrübesi…
Çamurda debelenmeye bayıldık, tek sıkıntı akşam kalmayı planladığımız otelin kapısının açıldığı anda yüzümüze kapanma ihtimali. Buz gibi bir derede yüzüp atıyoruz üzerimizdeki çamuru. Bir çıkıyoruz, Halil Abi harika bir muhabbet sofrası kurmuş bize. Yönetmen sandalyeleri açılmış, peynir dilimlenmiş, bardaklar bile soğutucudan çıkarılmış. Yaşasın! 31 yıllık offroad hayatında Halil abi ne misafirler ağırlamış, doğada ne keyifler yapmış. Biz de bütün tecrübelerinden nasipleniyoruz. Hava kararıyor, hiç kalkasımız yok yanından.
Bir gün offroad denemek güzeldi, ama merağımızı dindireceğine daha da çok meraklandırdı. Ne de offroada, ne de Halil Abi’nin hikayelerine doyabildik. En güzeli, ve size de tavsiyemiz, her araçta 2-3 kişi olacak şekilde bir ekip toparlayıp, her akşam başka bir yerde kamp yaparak, şöyle mangallı, hamaklı birkaç günlük bir offroad safari planlamak. Günlerce doğanın içinde, sabahları offroad, akşamları balık tutmaca, kamp ateşinde cızbız, yıldız seyretmece… Kamp eşyası bulma sıkıntısı da yok, Halil Abi hem 4*4, hem de kamp eşyalarını sağlıyor.
“Mükemmel bir tatil programı olurdu ama önümüzdeki tatilde Nevşehir’de bir düğüne davetliyiz” diyoruz, evlenen arkadaşlarımız gücenmesin, kös kös. “Ordan Fethiye’ye gelinceye kadar tatil biter…” “Aklınızda olsun, arabaları misafirlerimizin istediği yere götürüp, farklı yerlerde de safari yapabiliyoruz” diyor. Bir an, peribacalarının arasından tozutarak geçen, camında gelin duvağı dalgalanan ard arda dizilmiş 4*4’ler hayal ediyoruz, gözlerimiz parlıyor. Sonra, arabaya attığımız güzelim fıstıklı çikolatalı pastayı hayal ediyoruz; her katı bir cama yapışmış, üzerinde beyaz şekerlemeleri yerine çamurdan kulecikleri. Bize fön efekti gibi geliyor da, o pastaya kıyamadık işte.
Ha bir de offroada ilginiz var ama nereden başlayacağım diyorsanız size en yakın off-road kulübünün kapısını çalın mutlaka.
NE GÖTÜRMELİ? – Islanması ve çamura girmesi sıkıntı olmayan kıyafetler, mayo, güneş gözlüğü, – Bizim midemiz çok hassas olmasına rağmen hiç sıkıntı yaşamadık ama önlem olarak bulantı giderici ilaç bulundurmak faydalı olabilir. – Gecelemeyi düşünenler sinek spreyi tavsiye edilir. Nerde, ne zaman yapmalı? Offroadun tadı çamurda, tozda, dik rampada, sulak yerlerde çıkıyor. Yapay parkur bunu zaten her zaman sağlıyor. Safari düşünülüyorsa da, bunlar göz önünde bulundurarak planlanmalı. Yağışlı mevsimler bol çamur ürettiğinden offroadcular tarafından sevilirler ancak tecrübe seviyenize göre Likya Excursion’dan da yönlendirme alabilirsiniz. Rota çıkarmak için Google Earth’ten faydalanabilirsiniz. NASIL BİR ALTYAPI GEREK? Manuel vites kullanabilmeniz yeterli. Mekanikten anlamanız gerekmiyor, çünkü zaten yanınızda Halil Abi var. KİMLER GİDEBİLİR? Ailece de gidilir, kankalarla da. Önemli bir sağlık problemi olmayan herkese uygun. İLETİŞİM: +90 535 704 3989 |