SARIKAMIŞ KIŞ OYUNLARI

ÖNCELİKLE yukarıdaki SARIKAMIŞ KIŞ OYUNLARI VİDEOMUZU izleyiniz. Aşağıdaki yazılarda da detayları okuyabilirsiniz. Youtube Kanalımıza abone olmayı unutmayın. Gelmişken Sarıkamış’ı daha detaylı gezmek isteyenler SARIKAMIŞ GEZİ REHBERİ‘mize, daha fazla vakti olanlar ise KARS GEZİ REHBERİ‘mize göz atabilirler.

Sarıkamış’ta kimsenin gizlisinin saklısının olmasına imkan yok. O bir metre karda, kim nerede oturdu, öbürü nereye gitti, turist miydi, yerli miydi harita gibi okunuyor. Mesela, birbirine yakın, kaymaktan korkarak kol kola ve bıdı bıdı atılan adımlar turistlere aittir. Bir de arası açık emin adımlar var. Bazen yanında da sarı sarı mercimekler. O da bize yemek siparişimizi getirirken kayıp düşerek bizim pideleri çorbaya kıtır yapan pidecinin çırağı. 🙂 Canı sağolsun.

Bu yine merkezdeki kar. Her gün üzerinden geçenler karı eziyor, belediye tuzluyor, eriyip gidiyor… Siz asıl yıl boyunca yığılan, Sarıkamış ormanlarını yutan karı hayal edin. İçinde yaşayan hayvanlar bardağa atılan çay mumları gibi batıp kara kalıyordur herhalde. Ağrı’nın zirvesinde öyle kara saplanıp donmuş bir keçi vardı bundan yaklaşık 12-13 sene önce.

Eksi 36 Derneği’nden Emrah bir gün arayıp, işte bu karda offroad yarışı düzenleyeceklerini söyleyip bizi davet etti. Geçen sene geldiğimizde Kars’taki KuzeyDoğa Derneği‘nde gönüllü olduğumuzda tanışmıştık kendisiyle. Zehirlenen akbabaları tedavi ediyorlardı Kafkas Üniversitesi’nde. Kurtarılan akbabaların son müdehalesi ve doğaya salma merasimini beraber yapmıştık. Dedik, “Tam deli işiymiş Emrah”; yani tam bize göre. Böyle bir aksiyon kaçar mı! Tüm Evde Yoklar’a da haber saldık; “Biz gidiyoruz, isteyen ve kalbi & tansiyonu olmayan çıksın gelsin” diye.

Bu Kars’a 3. gidişimiz. Bilirsiniz, denizi olmayan yere, pek öyle 2-3 kez gezmeye gidilmez. Tekrar tekrar geliyorsak ve yine geleceksek bir sebebi var. Bir kez yazını, iki kez de kışını gördük. Her gelişimizde Kars algımız biraz daha derinleşiyor ve buranın ne kadar özel ve benzersiz bir yer olduğunu görüyoruz. İlk gelişimizde klasik Kars turunu yapmıştık: Mimarisi, kaşarı, dağları, köyleri, Ani Harabeleri. Yine Kars’ın güzelliğine hayran kalmıştık ama asıl ikinci ve üçüncü gelişimizde tanıştığımız insanlar ve yaşadığımız eşi benzeri olmayan deneyimler bizim için Kars’ı başka hiç bir şehrin dolduramayacağı bir konuma taşıdı. Benzersiz 10 Kars Deneyimi‘ni buradan okuyabilirsiniz.

Zaten Kars’ın ne kadar efsane bir yer olduğunu biliyorduk.  Ama bu sefer Sarıkamış Kış Oyunları’na geldiğimizde de, Kars’ın, TransAnatolia gibi büyük bir organizasyonu, Kalkınma Ajansı’nı, yurt dışından katılımcıları ve 2 büyük Türkiye ralli şampiyonunu buraya getirebilecek kadar vizyon ve potansiyel barındırdığını gördük. Size buranın çok değerli insanları buraya göç ettirecek kadar özel olduğunu örnekleriyle anlatırdım ama bir başka yazıya saklayalım. Dönelim buranın potansiyeline potansiyel katan Kış Oyunları’na.

İlk sabah otelimizin sofrasında -36 derece yakışır şekilde tahin-pekmezli, keteli, üzerine gözleme ve halis muhlis Kars ballı bir kahvaltı yaptık. Dağ havasını bahane ederdik ama dürüst olmak gerekirse büfeyi görünce frenimiz patladı. Böylece yarışların ilk “kaput”u biz olduk. 🙂 Offroad raid yarışı başlayacağı için kalkmamız  gerekiyordu. Yine de tıkınmaktan başını kaçırmışız, o ayrı. Gittiğimizde 8. araba çıkıyordu. Her arabanın 3 dakika arayla çıkmasına güvenerek arka sıralardaki bir arabanın pilotuna sorduk, “Abi offroad raid’in offroaddan farkı ne?” Baya bir farklıymış: Offroad raid arabayla yapılan oryantiring gibi bir şey. Offroaddan farklı olarak pilotlar parkuru bilmiyorlar, dolayısıyla yol notları da yok. Amaç parkuru en hızlı şekilde bitirmek değil. Belli bir sırayla varmanız gereken check pointler (kontrol noktaları) var. Buraları doğru sırayla ve eksiksiz yaparak en iyi zamanlamayla bitirmeye çalışıyorsunuz.

En yukarıdaki SARIKAMIŞ KIŞ OYUNLARI VİDEOMUZU izlemeyi unutmayın.

Çıkış çizgisine doğru karda bata çıka ilerlerken bir de baktım Iğdır ekibinin co-pilotu bir kadın!!! Heyecandan müsade bile istemeden kafamı camdan içeri soktum; “Vay yarışmanın tek kadın katılımcısı sizsiniz!” “Evet” dedi biraz mahçup, “Eşim hep yarışıyor da ben ilk defa geliyorum.” Vay Iğdır vay! Dedim “Favorim sizsiniz, umarım kazanırsınız yarışı!” Sonra startları geldi, roket gibi fırlayıp gittiler.

Aynı gece dağda bütün katılımcılar toplandık.  Sıcaklık -20’ye düşmüş, gökyüzü bol yıldızlı, ses sistemi ormanda gümbür gümbür, dağda sadece biz Sarıkamış Kış Oyunları misafirleri. Odun ateşinin etrafından herkes toplanmış döner gibi bir bi yüzünü ısıtıyor, bir öbür tarafını. Kahkahalar yükseliyor, arada gerçekten müzik coşturduğu için mi yoksa müziğe yedirerek ısınmaya mı çalışıyorlar tam çözemediğim dans eden insanlar var. Aa bi de baktım, benim takım. Dedim, “Noldu, kazandık mı?” Yarışa başladıktan sadece 1,5 dakika sonra arabayı bozmuşlar! Öyle kala kalmışlar yolda. Araba bozulmuş ama moraller sağlam. Helal olsun size! Zaten düşününce o kadar gerçek üstü bir anın içindesin ki, nasıl düşsün moraller…

Ne diyordum, offroad raidin start çizgsine bata çıka yürüdük… 20. araba da start aldı. Arabaların 2/3si pistte bizde hala starttayız. Bir telaş aldı kaçıracağız diye. Dedik bari iki kayak pistlerinin  orta yerindeki orta kafeden geçişlerini kaçırmayalım hem de zirveden inen bisikletçileri izleyelim. Atladık telesiyeje. Keyfe bakar mısınız; yarış izlemeye telesiyejle gitmek! Seyirciler için dışarı mangal yakmışlar ama hava şahane. Derecenin -7 yazdığına bakmayın, Kars’ta gündüz insan hiç üşümüyor çünkü hava kuru ve güneş mütemadiyen tepede. Şaşıracaksınız ama Kars Türkiye’nin en çok güneş alan yeriymiş. Biz de o kadar gittik geldik, bulutlu bir güne denk gelmedik.

Orta cafede tüm masalar dolu. Bir kısmı kayakçılar, bir kısmı offroadcular. Yan masalar kulak kabartıyoruz; etap şöyleymiş böyleymiş, onun arabası saplanmış, öbürününki arızalanmış, çok iyimiş falan filan. Aldı bizi bir merak. Nasıl bir parkur acaba? Gittik Eksi 36 Derneği’nden Zati Abi’yi bulduk. Abi nolur bize parkurda bi tur attırsana? Yarış bitince atladık Zati Abi’nin arabaya, girdik etaba. Sarı çam ormanlarının içinde karı kaldıra kaldıra süper manzaralı bir parkur açmışlar. Tüm parkuru geçemedik tabi. Malum, Zati Abi’nin organizasyonun başında durması lazım.

Ordan çıktık, igloo yapım atölyesine gittik. Tamam, igloo yapmak her daim meşakatli bir iş de, Kars’ta da ayrı bir zor. Burada Alpler’in o meşhur kristal toz karı olduğu için, kar ne kadar sıkıştırırsan sıkıştır bir türlü yapışmıyor. Kaymak için bu kardan ötesi yok, hatta rüya gibi, ama igloo yapmayı bırak kar topu yapacak kadar bile yapışmıyor. Igloo yapım atölyesinin hocaları Kanada’dan ekipman getirmişler, şimdiye kadar sürüyle atölye düzenlemişler, ama Kars’ın karına toslamışlar. Eskimolara bile havlu attırır bu kar.

En yukarıdaki SARIKAMIŞ KIŞ OYUNLARI VİDEOMUZU izlemeyi unutmayın.

Bizim de o gece iglooda yatmak gibi bir hayalimiz vardı ama kar yapışmadığından uğraş uğraş anca hocalar küçük bir igloo çıkarabildi. Hani içinde yatılmaz ama 3-4 kişi sucuk ekmeğini burada yemek istese çok ferah olmasa da sığar. Hem dar oturmak iyidir zaten, sıcak tutar. 🙂

Tüm haftasonunun en sıcak anları, açık ara co-drivelardı. İlk gün 7 kez Türkiye şampiyonu olan İbrahim Okyay’ın, ikinci gün de son iki senenin Türkiye ralli şampiyonu olan Murat Bostancı’nın yan koltuğuna oturma şansımız oldu. Borusan Otomotiv Motorsport takımı da Sarıkamış Kış Oyunları’na destek vermek için gelenlerden. Bu takımın 9 Türkiye Pilotlar şampiyonluğu ve 4 Türkiye Takımlar Şampiyonluğu, yurt dışında ise WTCC (Dünya Şampiyonası) Takımlar beşinciliği ve ETCC (Avrupa Kupası) Pilotlar dördüncülüğü var. Yarış arabalarını dünyanın 4 köşesine taşıyan tırları 2008’den beri dünyanın etrafını 7 kez dolanacak kadar yol yapmış. + 1535 km de İstanbul – Kars. 🙂 Caterham marka arabalarını getişmişler. Bu arabaların üstü ve yanları açık. Cabriolet gibi de değil, kapısı da yok. Hızı ve kar sürüşünü hissetmek için birebir. Oturduk İbrahim Abi’nin yan koltuğuna. İbrahim Abi başladı gazlamaya. Pis kısa, yerler kar, virajlar keskin. İbrahim Abi direksiyona her dokunduğunda yerden kalkan karlar üzerimize yağıyor. Bir ara o kadar kar kaldırdı ki İbrahim Abi önümü göremez oldum. İndiğimizde ceplerimizin içi kar doluydu! Adrenalin ve yanlama sarhoşu biraz kendimize gelmeye (ve sucuk ekmek yemeye!) kulübeye gittik.

Sucuk-ekmeksiz bir dağ düşünülemezdi tabi. Şöminenin başında yumulmuş sucuk ekmek yerken bisikletçi arkadaşlarla karşılaştık. Bugün aynı zamanda Sarıkamış’ta kayak sezonunun açılışı olduğundan yine Sarıkamış Kış Oyunları kapsamında Cibiltepe’den aşağı bir downhill bisiklet showu vardı. Onlar da bisikletlerini alıp açılış showu için Bursa, İzmir, İstanbul gibi bir sürü şehirden gelmişler. Biz o showu kaçırdık 🙁 Halbuki bizim hayatımızda bisikletin çok büyük yeri var. Sağolsun arkadaşlar bizim ne kadar hevesli olduğumuzu görünce, kaçırdığımız showu, kendimiz gerçektirmeyi teklif ettiler. Biz de ne zamandır hep denemek istiyorduk zaten!

Yükledik bisikletleri telesiyeje, oturduk yanına. Telesiyejde ipe asılmış çamaşır gibi peşi sıra 4 bisiklet. 🙂 Bindik bisikletlere. Sonrası kendiliğinden eforsuzca geliverdi: Önce temkinli temkinli inerken, yavaş yavaş parmaklar freni boşladı, inivermişiz aşağıya. Hani bazı şeyler vardır, sanırsın ki daha çok fırın ekmek yemen lazım ama yapınca bunca zamanı bekleyerek kaybettiğine inanamazsın ya onlardan…  Bize inişte rehberlik eden Aybars Sürücü ve Emrah Özbay’a teşekkür ederiz.

Ertesi gün çok hızlı başladı. Kelimenin tam anlamıyla “hızlı” ama! Bu sefer de, Murat Bostancı’nın Avrupa Ralli Kupası’nı ilk defa Türkiye’ye getirdiği Castrol Ford Team Türkiye’nin arabasının yan koltuğundaydık. Murat afyonumuzu fena patlattı. Bunun ne kadar heyecanlı ve eğlenceli birşey olduğunu idrak edebilmenin tek yolu benim yüzümün şekilden şekile nasıl girdiğini Karda Ralli videomuzdan izlemek. Gerçekten bu videoyu izleyin. Ben halime inanamadım. O mutluluğu, eğlenceyi, adrenalini görüntülerin yansıttığı kadar gerçek şekilde size yazıyla anlatabilmeme imkan yok.

Şimdi benim görüntülerimi izlediyseniz, şu söyleyeceklerime hiç inanamayacaksınız: Sarıkamış Kış Oyunları’nda en çok kendini kaybeden ben değildim. Benim 10 katım heyecan yaşayan bir abi vardı. Üstelik peynir kovalamaca yarışında! 😀 😀 😀 Bütün yarışmacılar kayak pistine start çizgisinde dizildik. Hakem elinde kocaman bir teker Kars kaşarıyla geldi. 400 TL değerinde. Ağırlığını siz kestirin. Tam yarış başlayacak, baktım iki kişi ayaklarındaki kayak botlarıyla koşabildikleri kadar koşarak start çizgisine geliyorlar. Boy ortalamasını yaklaşık 2’şer kafa aşarak ikisi de sıraya girdiler. Hakem hala onları bekliyor. Sonra bu abiler kayak botlarıyla yeterince hızlı davranamayacaklarına karar verip, botlarını çıkarıp bir kenara salladılar. Bizimkiler çıplak ayak koşacak!!! Hakem onlar için oyunu bekletti. Onlar, hazır, biz hazır, hakem peyniri bayırdan aşağı tam bırakırken, birden bir hengame oldu, baktım bu kişilerden birisi kaşarı kucaklamış koşuyor. Biz çoluk çocuk hala start çizgisinde bekliyoruz. Hakem arkasından bağırıyor, “Daha kaşarı yuvarlayamadan elime vurdu! Bu sayılmaz! Oyun baştan oynanacak. Kaşarı geri getir!!!” Abi hiç tınmıyor. Aşağıda halk araya girdi, hop! noluyor! falan abinin oralı olduğu yok, kaşara sımsıkı sarılmış “Hayatta vermem!” diyor… O kaçıyor, organizasyon ekibi  kovalıyor. En sonunda olaya jandarma müdahale etmek zorunda kaldı. Bi baktık bizim abi tekrar girmiş sıraya :))

Fotoğraf için Özhan Özde’ye çok teşekkürler 🙂

İkinci kez kaşar kovalamaca için dizildik. Bu sefer saflarda bir gerginlik, at yarışı gibi herkes bir baş önde çıkmak için birbirini itiyor. Üç – ikiii – biiii diye bir ağızdan sayarken rrr’nin telaffuz edilmesiyle birlikte sağ taraftan bizim abi balıklama atladı bizim kaşara yine. Yokuş aşağı hızını alamadı ve bir Amerikan futbolcusu gibi kaşara sarılarak bayır aşağı bir iki takla attı. Yavaşladığı ilk anda çoluk çocuk altta kalanın canı çıksın usulü üzerine istiflendi ama bu sefer hakkıyla kazandığı net 🙂

En yukarıdaki SARIKAMIŞ KIŞ OYUNLARI VİDEOMUZU izlemeyi unutmayın.

Gider ayak Tarık Abi’yi yakaladık. Tarık Abi’yi yakalamak büyük mesele. Tarık Abi Eksi 36’nın başkanı. Tarık Abi’nin bu haftasonundaki koşturması gerçekten takdire şayandır: Onu protokol ile ilgilenirken de gördük, gece ateş başında yakılacak odunlarla uğraşırkende. Hızır gibi yetişti herşeye. Yüksek strese rağmen her daim güler yüzlüydü. Tüm ekip olarak 72 saatte uyku uyumadılar. Emrah iğnelerle ayakta ama işinin başındaydı. Organizasyon bitti, biliyoruz herkes kamyon çarpmış gibi. Ona rağmen Tarık Abi bize bir gece önce ateş başında verdiği sözü hatırladı ve gelin size UTV ile bir tur attırayım dedi. Öyle tatlı ve canla başla iyi bir şeyler ortaya çıkarmak isteyen insanlar hepsi.

Tüm kışların en eğlenceli organizasyonu Sarıkamış’ta oldu. Tüm ana haberler de bu haftasonu Kars’tan övgüyle bahsettiler. Sarıkamış Kış Oyunları sayesinde Kars’ın kadar vizyon ve potansiyel barındırdığını dünyaya duyuruldu. Kars’ın ne Türkiye’de, ne de dünyada eşi benzeri yok. İnsan gibi insanıyla, dillere destan doğası ve yaşadığımız eşi benzeri olmayan deneyimlerle, bizim için Kars’ı başka hiç bir şehrin yarışamayacağı bir yer.

Biz de karda downhill bisikleti, karda offroad, karda ralli, karda caterham, karda utv, igloo yapım atölyesi, kaşar kovalamaca derken harika zaman geçirdik ve Kars’ın, ona değer veren insanların seferbirliği ile nasıl parlama potansiyeli olduğunu gördük. Dileriz ki, bunun gibi Kars’ı ve Sarıkamış’ı insanların radarına sokacak etkinlikler çoğalsın ve büyüsün.

Yarışın başını ve bisiklet gösterisini bize kaçırttıracak kadar iyi ağırlayan Sarıkamış WhitePark Otel‘e, Kars’ın hak ettiği ilgiyi bulmasına olanak sağlayan ve karda offroad & ralliyi Sarıkamış Kış Oyunları vesilesiyle ülkemize kazandıran Eksi 36 Spor Kulübü ve TransAnatolia‘ya, çok teşekkür ederiz.