Şanlıurfa’ya gideli o kadar uzuuun zaman olmuş ki aklımda kala kala “şıllık tatlısı” kalmış (acaba neden 😁 ). Bir de Indiana Jones filmlerini aratmayan çöl manzaraları.
Az buz yer gezmedik Türkiye’de. Urfa gördüğümüz tüm yerlerden çok farklı. Özellikle de Harran. 1800’lerde Osmanlı’nın Urfa’ya yerleştirdiği Bedeviler o gün bugündür bu topraklarda kendi örf ve adetlerini koruyarak yaşamaya devam ediyorlar. Arap kültürünün etkisi her yerde kendini hissettiriyor.
Çoğu zaman arabada giderken etrafınız göz alabildiğine çöl oluyor. Hava öyle kuru ki Ekim ayında bile birkaç saatte gölgede bile dudaklarınız kuruyup çatlıyor. Mimarisi de çölün imkanlarına göre şekillendiğinden klasik yerleşimlerin çehresinden çok farklı. Harran’da yetişkinler tek tük Türkçe biliyor, çocuklarsa ilk okulda hocalarından Türkçe öğreniyorlar. Erkekler şalvar, kadınlar rengarenk yanar döner entariler uzun entariler giymeyi tercih ediyor. Urfa çarşılarındaki manifaturacılarda göreceğiniz o rengarenk kumaş topları (aşağıda fotoğrafı var) da bu hanımlar için.
Urfa inanç turizmi açısından önem taşıyor. Şehrin taşı toprağı bir hikaye, bir mistik olay. Az sonra fotoğrafları ile detaylıca anlatacağımız için şimdilik kısa kesiyoruz.
Index
Şanlıurfa Seyahati Planlaması – Gelmeden Önce
Şanlıurfa’ya Nasıl Uygun Fiyatlı Uçak Bileti Bulurum?
Şanlıurfa’ya uçakla gelecekseniz, en yakın havalimanı Şanlıurfa GAP Havalimanı. Uçak biletinizi almadan önce mutlaka farklı havayolu firmalarının bilet fiyatlarını karşılaştırın deriz. Şanlıurfa GAP Havalimanı’na uygun fiyatlı UÇAK BİLETİ bulmak için TIKLAYIN.
Şanlıurfa’ya Ne Zaman Gitmeli?
En iyi zamanı Ekim ayı çünkü hem sıcaklıklar düşmüş oluyor, hem de pamuk hasadı vakti.
Bizce gitmek için en kötü zaman yaz ayları. Şöyle söyleyeyim 2017 Haziran’ında sıcaklık 60 dereceyi bulmuştu. Geri kalan diğer tüm aylarda ok.
Bayram ve Ramazan Uyarısı
Bayramlarda ve Ramazan döneminde, buradaki birçok restoran kapalı olabiliyor. Dolayısıyla Şanlıurfa’ya gelme nedeniniz gastronomi turizmiyse, bu tarihler uygun olmayabilir.
Şanlıurfa’da Seçtiğimiz Oteller
Şanlıurfa’da her bütçeye göre konaklama seçeneği bulabilirsiniz. Biz önerdiğimiz birkaç yeri aşağıda veriyoruz:
Nevali Hotel $$
Odaları geniş ve temiz. Şanlıurfa’daki en beğenilen otellerden, diğerlerine göre nispeten lüks bir yer. Kahvaltısı da gayet güzel ve yeterli. İncelemek için TIKLAYIN.
Şehrazad Konağı $$
Şanlıurfa’nın sembollerinden biri olan Balıklıgöl’e yalnızca 600 metre mesafede kalan bir konak otel. İncelemek için TIKLAYIN.
Hilton Garden Inn Sanliurfa $$
Şanlıurfa’da klasik beş yıldızlı otel kalitesinde hizmet alabileceğiniz yer. Lokasyon olarak Balıklıgöl’e yürüme mesafesinde yani konumu çok iyi. Havuzu var. Güleryüzlü ve nazik çalışanları ile Hilton otel zincirlerinin oldukça sevilen bir şubesi. İncelemek için TIKLAYIN.
Hanehan Hotel $$
Şanlıurfa’nın tarihi ve kültürel dokusunu deneyimleyebileceğiniz tarihi merkezinde, taş odalarında konaklayabileceğiniz bir butik otel seçeneği. İncelemek için TIKLAYIN.
Aşağıdaki bağlantılardan Şanlıurfa’daki tüm otelleri ve kiralık evleri inceleyebilirsiniz.
– Şanlıurfa’daki tüm KİRALIK EVLER için TIKLAYIN.
– Şanlıurfa’daki tüm OTELLER için TIKLAYIN.
Otellerde ve kiralık evlerde fiyat karşılaştırmasını kişi başı maliyetlere göre belirliyoruz. Özellikle evlerde çok kişi konaklama yapılabileceği için kişi başı maliyetler düşüyor ve daha avantajlı hale geliyor.
Araba Kiralamak Gerekir mi?
Şanlıurfa çevresinde Halfeti, Göbeklitepe, Harran, Atatürk Barajı ve antik kentler gibi gezilecek çok yer var ve hiçbiri yakın mesafede değil. O nedenle kendi aracınızla gelmediyseniz, araç kiralamanızı öneririz. Şanlıurfa GAP Havalimanı’ndan uygun fiyatlı ARAÇ KİRALAMAK için TIKLAYIN.
Şanlıurfa’dan Bunları Yapmadan Dönmeyin
Birecik’te Patlıcan Kebabı ve Haşhaş Kebabı, Halfeti’de Yüzer Restoranlarda Şabut Balığı Yiyin

İsminde haşhaş var diye içinde haşhaş var sanmayın. Zırhla çekilmiş kıyma et, baharatlar ve sebzelerin karışımından elde edilen bir harcın şişlere takılıp pişirilmesiyle yapılıyor. Patlıcan kebabı ise kebabın ve kesilmiş patlıcanların tepsiye dizilip fırınlanmış hali. İkisinin de en hası Birecik’te yeniyor. Özellikle de Birecik merkezdeki Cevdet Usta’nın Yeri, haşhaş kebabının bir numaralı adresi. Konum için tıklayın.
Şabut balığı, Türkiye’de sadece Fırat ve Dicle Nehirlerinden çıkan bir tatlı su balığı türü. Tip olarak kefale benziyor ayrıca çok pullu ve kahverengimsi. Lezzetli ve yağlı bir beyaz eti var. 15 kiloya kadar çıkıyormuş. Özellikle ızgarası ve buğulaması güzel oluyor. Halfeti kıyısındaki yüzer restoranlarda, gün batımına karşı yiyin.
Birecik Barajı Suları Altında Kalan Halfeti’den Tekne Turuna Çıkın
Halfeti’den kalkan tekne turları ile hem Halfeti çevresinde dolaşıyor hem de Savaşan Köyü önünden geçiyorsunuz. Bu rota üzerinde Birecik Barajı’nın suları altında evler, camiler, meşhur Rumkale, mağaralar, çay bahçeleri var. Savaşan Köyü’ne geldiğinizde teknelerle iskeleye yanaşıp hem buradaki çay bahçelerinde mola veriyor, hem de köyü geziyorsunuz. Halfeti’den çıkıp Gaziantep, Rumkale’ye kadar giden turlar 2 saat kadar sürüyor. Tekneler balık ve et restoranlarının da olduğu yerden kalkıyor.
Gümrük Han’da Kahve Molası Verin

Kanuni Sultan Süleyman döneminden kalma bir kervansaray olan Gümrük Han için Şanlıurfa’nın Tahmis Kahvesi diyebiliriz. Domino oynayan amcalarla dolu tarihi bir han burası. Menengiç veya klasik Türk kahvesi içip mola vermek için ideal yerlerden. Konum için tıklayın.
Merkezde Şanlıurfa Mutfağı Demirbaşlarını Tadın
Bilirsiniz ki bizde kebabta acılı – acısız ayrımı Adana mı Urfa mı diye yapılır ve bol acılı Kebab denince hiç kimse Adanalıların eline su dökemez. Ama konu ciğer kebabı olduğunda bizce Urfalılar diğer herkesden bir sıfır önde. En hasını, Balıklıgöl’e çıkan yolda çarşı içinde, alçak ahşap masalı ve tabureli, küçük, salaş mekanlarda yiyebilirsiniz. Şanlıurfa’da tüm bu lezzetleri nerede tadabileceğinize dair tüyolarımızı aşağıdaki yeme-içme bölümünde bulabilirsiniz.
Edepsiz Tatlı “Şıllık”ı Deneyin
Bizce çok da özel bir tatlı değil ama ülkemizin en edepsiz tatlısını yemeden dönemezsiniz. Nein!
Bu krep tipli tatlıyı ilk gördüğümde hemen kafamda hikayesini uydurmuştım; dedim kesin Vietnam’a krebin gidişi gibi Fransız işgalinden miras kaldı. Gel gör ki; iddialara göre çok eski bir Güneydoğu Anadolu yemeğiymiş, hatta ismi Kürtçe’de ıslak, sulu gibi anlamlara gelen Şileki kelimesinden geliyormuş. Ama güzel yazmışım kafamda ama.
İsmi hafif meşrep olan bu tatlıyı, akıtmanın şerbetli ve içi ceviz dolgulu hali olarak düşünebilirsiniz. Pek sofistike bir tatlı olmasa da tatlı krizine uzun soluklu bir çözüm olacağı garanti.
Yemek Sonrası Seyir Teraslı Cafelerde Balıklıgöl Manzarasına Karşı Bir Şeyler İçin

Yemekten sonra çay-kahvenizi, Balıklıgöl’e tepeden bakan, seyir terası misali manzaralı cafelerde için. Bu cafelerde gündüz göreceğiniz şehir silüeti pek bir şey ifade etmiyor ama akşam olup da şehir ışıkları yandığında inanılmaz güzel bir şehir manzarası oluyor. Konum için tıklayın.
Merkezde Bir Sıra Gecesine Katılıp Çiğ Köfteye Doyun
Urfalı Evde Yoklar’ın “Çok turistik ama yine de kesin gidin görün” demesi üzerine kalkıp sıra gecesine gittik. İyi ki gitmişiz!
Her ne kadar Urfalılar, “Sıra gecesi o tür bi gelenek değildir, herkes kendi evinde kendi arkadaşları ile kendi sıra gecesini yapar. Yani arkadaşlarla toplanıp halı saha maçı yapmak gibi bir şey bizim için” dese de, Şanlıurfa’da sıra gecesi düzenleme geleneği turistik bir boyut kazanmış.
Çeşitli konuk evlerinin düzenlediği sıra gecelerine belirli bir ücret karşılığında konuk olup, hem çalgılı türkülü bir gece geçiriyor hem de Şanlıurfa mutfağının olmazsa olmazları çiğköfte ve şıllık tatlısını tatma fırsatı buluyorsunuz. Bir taşla iki kuş! Konuk evlerinin en ünlüleri Gülizar Konuk Evi ve Cevahir Han. Ancak burası gibi en bilinen yerler bize biraz fabrikasyon geldi. Rezervasyon yapmadan önce gidip yeri önden görmekte fayda var.
Harran Ovası’nda Pamuk Hasatını Yakalayın
Az gittik, uz gittik, dere tepe düz gittik, Şanlıurfa merkeze 45 kilometre mesafedeki Harran Ovası’na geldik.
Aslında Harran Ovası, tarihi 5000 yıl öncesine dayanan verimli bir arazi ama bunca zaman içinde onu besleyen ırmakların kurumasıyla git gide çoraklaşmış. 1970’lerde başlatılan, Cumhuriyet döneminin en kapsamlı tarım ve kalkınma projesi, hepimizin coğrafya derslerinden çok iyi bildiği GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) sayesinde Fırat Nehri’nin Atatürk Barajı’ndan taşınan suları bu çorak araziyi verimli bir vahaya dönüştürüyor.
Ekim ayında Urfa’ya gelirseniz bir araba kiralayıp Harran Ovası’nda pamuk hasadını yakalayın deriz. Biz gittiğimizde sanki az önce buradan geçen pamuk kraliçesine konfeti atılmış gibi, simsiyah asfaltı bembeyaz pamuk topları süslüyordu. Her yerde uçusan misket misket pamuklar… Tam gün batımına denk geldiğimizden yandan gelen güneş tam içlerine giriyor ve pamukları mum gibi yakıyordu.
Suratımızda aptal bir mutlulukla araçtan inip, pamuk toplayanların yanına gittik. Bizi gülümseyerek karşıladılar ama yağmurlar başlamadan “beyaz altınları” kaldırmak için günlerdir aralıksız çalışmanın yorgunluğu vardı üzerlerinde. Az muhabbet edebildik. Sadece gençler Türkçe biliyordu. Yaşlılar ise Arpaça konuşuyorlar. 1880’lerde Osmanlı’nın Harran’a yerleştirdiği Bedeviler hala kültürlerini yaşatmaya devam ediyorlar.
Harran’ın Köylerini Gezin
Şanlıurfa’nın en özellikli yerlerinden Harran’ın merkezi biraz hayal kırıklığı yaratıyor çünkü Harran ne yazık ki otantik ve tarihi dokusunu koruyabilmiş yerlerden değil. Ama sonra burada ücra bir köyde öğretmenlik yapan iki Evde Yok ile buluşup, Harran’ın tek haneli bir köyünde, Türkçe bilmeyen bir anne babanın bıcır bıcır Türkçe konuşan ufak kızı ile harika bir gün geçirdik. Şanlıurfa’ya gelirseniz ne yapıp edin bir araba kiralayıp Harran’ın köylerini gezin, fırsatını bulursanız buradaki yerel halkın misafiri olun.
Şanlıurfa’da Konak Veya Han Otellerde Kalın

Şanlıurfa’da, tarihi konaklardan ve tarihi hanlardan dönüştürülme oteller de var klasik oteller de…Bizce buraya gelmişken, tarihi dokunun içine daha rahat girebilmek için konak otellerde veya han otellerde kalmanız en ideali olur. Şanlıurfa’daki tüm otel seçeneklerini incelemek için tıklayın.
Urfa Merkezde Gezilecek Yerler
Haritayı zoom yaparak detaylı görüntüleyebilirsiniz.
- Balıklıgöl
- Aynzeliha Gölü
- Eyyüp Peygamber Makamı ve Camisi
- Rizvaniye Cami
- Halil-Ür Rahman Cami
- Mevlid-i Halil Külliyesi
- Şanlıurfa Kalesi
- Gümrük Hanı
- Şanlıurfa Arkeoloji ve Mozaik Müzesi
- Haleplibahçe Mozaik Müzesi
- Göbeklitepe
Bize sorarsanız Urfa’daki en özel yerler Halfeti etrafındaki batık köyler, Harran’ın ücra köyleri ve Göbeklitepe.
Eğer 2 gününüz varsa, ilk gün yarım gününüzü Halfeti’de tekne turu için ayırın, yarım gün de merkezdeki yerleri gezin. Gün batımında tekne turu daha keyifli olabilir ama sıra gecesine de katılacak şekilde planlayın. Urfa merkezdeki her şey yarım güne sığmaz ama ana hatları için gayet yeterli bir zaman.
2. gün de Harran’ı ve Göbeklitepe’yi gezerseniniz.
Balıklıgöl (Halil-ür Rahman Gölü)
Şanlıurfa bir inanç turizmi şehri. Birçok önem taşıyan nokta var ama aralarında en ünlüsü Şanlıurfa’nın simgesi haline gelmiş Balıklıgölü. Hikayesi çok bilindik ama yine de anlatalım: Hz. İbrahim putperestliğe karşı mücadeleye başlayınca döneminin Kralı Nemrut tarafından yakalanır ve şu anki gölün olduğu alanda dev bir ateş yaktırılarak yukarıdaki bir tepeden mancılıkla içine atılır. İşte tam o anda Allah tarafından ateşe “Ey ateş, İbrahim’e karşı serin ve selamet ol”‘ emri verilmesi üzerine ateş suya, odunlar da balığa dönüşür. Bugün buraya geldiğinizde hem gölü turlayabiliyor hem de balıkları besleyebiliyorsunuz. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.
Aynzeliha Gölü
Burası da Balıklıgöl’ün bitişiğindeki Aynzeliha Gölü. Nemrut’un evlatlık kızı Zeliha da Hz. İbrahim’e hem aşık olduğundan, hem de ona inandığından, kendisini onun peşinden ateşe atar, orada da bu göl oluşur. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.
Eyyüp Peygamber Makamı ve Camisi
Şanlıurfa “Peygamlerler Şehri” olarak biliniyor. Diyarbakır da aynı şekilde anıldığından bu çok polemikli bir konu. Hz. Eyyüp’ün hastalığı süresince kaldığı çile mağarası ile hastalığı esnasında tedavi olduğu belirtilen su kuyusu ve Eyyüp peygamberin sırtını dayadığı sabır taşı da burada. Kuran’da denilene göre, Hz. Eyyüp peygamber, cüzzam hastalığına yakalanır, eşi ile beraber Şanlıurfa merkezde bulunan bir mağarada inzivaya çekilip çile çekerek Allah’a ibadet eder. Sonunda bu sabır örneği karşısında Allah tarafından Eyyüp Peygamber’e şifalı su gönderilir. Hz. Eyyüp Makamı bugün Şanlıurfa merkezdeki inanç turizminin en popüler uğrak noktalarından biri. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.
Rizvaniye Cami
Balıklıgöl’ün hemen ucunda bulunan tek minareli cami. Eskiden Bizans Dönemi’nde tam bu caminin olduğu yerde devrine St. Thomas adında bir kilise varmış ama Osmanlı Dönemi’nde 1716 yılında onun yerine bu cami yapılmış. Bizce Balıklıgöl’ü zarifçe çevreleyen hoş bir yapı. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.
Halil-Ür Rahman Cami (Döşeme Cami)
Balıklıgöl’ün yakınındaki bir diğer cami. Aslında bir medrese, mezarlık ve Hz. İbrahim’in ateşe atıldığında düştüğü yeri de içine alan bir küllüye gibi düşünülmüş. Burası da orjinalinde Rizvaniye Cami gibi Bizans Dönemin’nden kalma bir Meryem Ana kilisesiymiş o da 1211’de Eyyübiler tarafından camiye çevrilmiş. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.
Hz. İbrahim’in Doğduğu Mağara ve Dergah Cami (Mevlid-i Halil Külliyesi)
Rivayete göre daha Kral Nemrut (Balıklıgöl’ün hikayesindeki kötü kral) henüz Hz. İbrahim doğmadan önce bir rüya görür. Bu rüyayı etrafındaki müneccimlere anlattığında müneccimler ona aynı yıl doğacak bir çocuğun kendisinin saltanatına son vereceğini söylerler. Bunun üzerine Nemrut da askerlerine o yıl doğacak bütün erkek çocukların öldürülmesini emreder. Fakat Hz. İbrahim’in annesi gizlice bir mağarada doğum yapar ve onu 7 yıl bu mağarada gizler. İşte Şanlıurda merkezdeki bu mağara, Hz. İbrahim’in doğduğu mağara ve Şanlıurfa’daki inanç turizminin kalbinin attığı yerlerden. Bunun en önemli nedeni Hz. Muhammed’in sakalının bir telinin de burada olması. Ayrıca halk, bu mağaradan çıkan suyu zemzemden sonra en şifalı su olarak kabul ediyor. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.
Şanlıurfa Kalesi

Şanlıurfa Kalesi, Hz. İbrahim’in ateşlere atıldığı tepe olan Dambak Tepesi’nde bulunuyor. Kalenin M.Ö. 2000 yılında yapıldığı tahmin ediliyor. Kale bildiğiniz şehir kalelerinden ama kale üstünde bulunan iki taş sütun kalenin kendisinden daha çok dikkat çekiyor çünkü bu iki sütunun Hz. İbrahim’in mancınık tekniği ile ateşe atılmasında kullanılan sütunlar olduğuna inanılıyor. Müzekart geçerli. Pazartesileri kapalı. Ziyaret saatleri: 15 Nisan – 2 Ekim 08.00 – 19.00, 3 Ekim – 14 Nisan 08.00 – 17.00. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.
Tarihi Şanlıurfa Çarşıları
Avlusunda mırra, menengiç, çay, kahve gibi şeyler içebileceğiniz çayhanelerin olduğu otantik hanlardan Gümrük Han, sağlı sollu iki sıra halinde uzayan dükkânların olduğu ve yöresel giysi ve aksesuarların satıldığı kapalı çarşıya benzer Şanlıurfa Bedesteni, halı, kilim, keçe gibi yöresel ürünleri bulabileceğiniz Halıcılar Çarşısı, bakırcıların ve kuyumcuların kümelendiği Bakırcılar Çarşısı Şanlıurfa merkezin en görülmeye değer çarşıları. Haritada 8 numara.
Şanlıurfa Arkeoloji ve Mozaik Müzesi
Şanlıurfa Müzesi de en az Göbeklitepe kadar görülmeye değer. Burada Göbeklitepe’nin bir modelini görebilirsiniz. Bunun yanında Asur, Babil ve Hitit çağlarına ait taş eserler, eski çağlardan aletler ve etnografik kalıntıları da görüyorsunuz. Şanlıurfa’da mutlaka uğramalısınız diyeceğimiz yerleden. Müzekart geçerli. Ziyaret Saatleri: 15 Nisan – 2 Ekim 08.00 – 19.00, 3 Ekim – 14 Nisan 08.00 – 17.00. Pazartesileri kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.
Haleplibahçe Mozaik Müzesi

Hemen yanında bir de Haleplibahçe Mozaik Müzesi var. Bu müzedeki mozaikler, Şanlıurfa Belediyesi’nin altyapı çalışmaları sırasında ortaya çıkmış ve daha sonra yapılan arkeolojik kazılarla aslında bu bölgenin altında mozaiklerle dolu Roma villaları olduğu anlaşılmış. Müzeyi de tam bu noktaya inşa etmişler. Buradan çıkan mozaiklerde dünyanın hiçbir yerinde örneği olmayan Savaşçı Amazon Kraliçeleri’nin tasvirleri var ve bu mozaikler kullanılan malzeme ve teknik ile dünyanın en değerli mozaikleri arasında gösteriliyormuş. Girişler ücretiz. Ziyaret Saatleri: Haftanın her günü, 15 Nisan – 2 Ekim 08.00 – 19.00, 3 Ekim – 14 Nisan 08.00 – 17.00. Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.
Göbeklitepe
Belki kulak kabartmışsınızdır, son 5-10 senedir dünya Göbeklitepe’yi konuşuyor çünkü keşfi insanlık tarihine dair bilinen her şeyi sıfırladı. İnsanların önce yerleşik hayata geçtiği ve daha sonra inanç sistemlerinin geliştiği düşünülüyordu. Ancak Göbekli Tepe’de bulunan 11,500 yıllık ibadethane insanların daha göçebe iken inanmaya başladığını gösterdi. Aynı zamanda insanların göçebelikten yerleşik hayata geçişine ışık tutacak birçok bilgi barındırıyor. Şanlıurfa’dayken mutlaka uğramalı ve gitmeden Göbeklitepe rehberimizi okumalısınız. Ziyaret Saatleri: Her gün açık. 15 Nisan / 2 Ekim: 08:00 – 19:00 3 Ekim / 14 Nisan: 08:00 – 17:00 Müzekart geçerli. Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.
Şanlıurfa’da Gezilecek Diğer Yerler
Haritayı zoom yaparak detaylı görüntüleyebilirsiniz.
- Halfeti
- Savaşan Köyü
- Kelaynak Üretme Çiftliği
- Harran Kültür Evi
- Tarihi Harran Üniversitesi
- Şuayıb Şehri
- Soğmatar Antik Kenti
- Bazda Mağaraları
- Han El Bar’ur
- Atatürk Barajı
Fırat Nehri’nin Yuttuğu Halfeti, Birecik
Büyük heveslerle gittiğmiz Halfeti bizi biraz üzdü. En başta böyle tarihi ve otantik dokusu olan bir yerde bazı silüet düşmanı devasa oteli görünce gözlerimize inanamadık. Çok üzüldük çünkü buralar aslında müthiş turizm potansiyeli taşıyan, özel yerler. Ama tarihi dokuya sahip çıkılmayınca herhangi bir yere dönüşüp, değerini kaybediyor. Görüntüyü kirleten bir sürü çirkin tabela ve işletme var.
Halfeti’nin kendisi dokusunu yitirse de, buradan kalkan tekne turlarına binmek için mutlaka buraya gelmeye değer. Tur 2 saate yakın sürüyor ve nehrin boyunda diğer sular altında kalan köylere uğraya uğraya Gaziantep’teki Rumkale’ye kadar gidiyor. Çok güzel yerler göreceksiniz. Yanınızda mayo ve snorkel getirip yüzmek serbest!

Halfeti ayrıca “Yavaş Şehir” ünvanı almış bir yer. Cittaslow yani yavaş şehir ünvanı, İtalya’daki bir komite tarafından, şehirleşme ve küreselleşme karşısında, mimarisi, kültürü, gelenekleri, mutfağı, zanaatlarını olduğu gibi bugüne taşımayı başarmış nüfusu 50 binin altındaki yerleşkelere veriliyor. Açıkçası bir Halfeti’in otantikliğinden ciddi taviz verdiğini düşündüğümüz için epey şaşırdık.
3000 yıllık tarihinde, Roma’dan, Bizans’a, Sasaniler’den, Emeviler’e, Abbasiler’den, Eyyubiler’e, Selçuklular’dan Osmanlı’ya birçok önemli medeniyete ev sahipliği yapmış Halfeti de 2013 yılında bu ünvanı alarak, Güneydoğu Anadolu’nun ilk ve tek Cittaslow şehri olmuş.
Ayrıca Halfeti’nin şabut balığı kebabı, erik tavası, patlıcan kebabı, haşhaş kebabı, incir kebabı gibi lezzetlerin olduğu tamamen kendine has bir mutfak kültürü var. Zaten bu özelliği de onun “Cittaslow” ünvanı almasında etkili olmuş. Yemeden dönmeyin! Halfeti aynı zamanda Amerika’nın liderliğinde dünyayı ele geçiren fast food akımına tepki olarak İtalya’da doğmuş olan Slow Food akımının da bir convivium yani yerel topluluğunun da olduğu noktalardan. Buradaki Slow food anlamı yavaş yemek yemek değil, yemeğin küreselleşmesi ve sağlıksızlaşmasına karşı ata mutfağına tutunmak demek. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.
Halfeti’den Tekne İle Batık Minareli Savaşan Köyü, Birecik

Burası da Birecik Barajı suları altında kalan Halfeti’ye bağlı köylerden biri. Eskiden Savaşan Köyü yine Fırat Nehri kenarındaymış ama bu kadar yakınında değilmiş. Şimdi ise köyü yarım saat yürüme mesafesinde bir yere taşımışlar. Şimdi evler boş ama sahilde kalan 1-2 evi çay bahçesi olarak işleten köyüler var. Suyun altında da en az bir bu kadar daha ev ve bağ bahçe varmış. Google’da Halfeti diye arattığınız yerin görsellerinde Halfeti diye Savaşan Köyü çıkıyor çünkü Savaşan Köyü Halfeti’nin en ünlü yeri. Özellikle de suyun üzerinde kalan cami minaresi ile fotoğrafçıların favorisi. Halfeti merkezin camisi suyun daha çok kıyısında kalmış bu nedenle Savaşan Köyü camisi kadar malzeme vermiyor fotoğrafçılara. Burası Halfeti’den kalkan tekne turlarının genelde son durağı oluyor. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.
Birecik Kelaynak Üretme Çiftliği

Birecik’teki Kelaynak Üretme Çiftliği, yanlış avlanma ve yaşam alanlarının insan eliyle tahrip edilmesi gibi nedenlerle dünyada nesli tükenme tehlikesi ile karşı karşıya olan, göç yolu Türkiye’den başlayan Kuzey Afrika ve Arap Yarımadası’na uzanıp Fas’ta sonlanan Kelaynakları görebileceğiniz Nil Vadisi ile birlikte dünyadaki iki yerden biri. Kelaynakların en belirgin özelliği isminden de anlaşılacağı gibi kel olması ve ortalama 25-30 yıl süren hayatları boyunca tek eşli olmaları. Orman Genel Müdürlüğü tarafından 1977 yılında kurulan istasyon, son 30 yıla kadar burada üretilen kelaynakları doğaya salarak onların doğal hayat akışlarında göç etmelerine izin veriyormuş ama 1990’da geriye sadece 1 kelaynak döndüğünde artık sadece üretme istasyonu olarak faliyetlerine devam etme kararı almış. Burayı ziyaret edip, kelaynakları görebilir ve haklarında daha detaylı bilgi alabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.
Kümbet Evler, Harran
Harran’ın en önemli mimari özelliği, Mezopotamya’nın tarihi MÖ. 6000’li yıllara kadar giden kümbet evleri. “Trullo” denilen üst üste bindirme yöntemi ile inşa edilmiş, yan yana dizili kümbet evleri mutlaka görmelisiniz. Avrupa’daki örneklerini İtalya’nın Alberobello adlı küçük kasabasında görebileceğiniz bu konik kubbeli, kümbet evlerin özelliği kurak özelliklere sahip olan bölgede ağacın bulunmaması dolayısıyla da yapı malzemesi olarak ahşap malzemenin kullanılamıyor oluşu. Ayrıca Harran çevresinde bol bulunan yapı malzemesinin tuğla oluşu da bu evlerin bu bölgede yaygın olmasının bir diğer nedeni. Evlerin en büyük olayı yazın çöl sıcağında serin, kışın sert soğuklarında sıcak olabilme özelliğinde olmaları. Harran civarında toplamda yaklaşık 960 tane bu tip evlerden var ve bugün buraya geldiğinizde göreceğiniz evlerin hepsi çok da eski tarihli değiller. Hepsi civardan toplanan tuğla malzemelerle son 150-200 yıl içinde inşa edilmişler. Daha sonra devamı inşa edilmemiş çünkü alan kentsel sit alanı olarak ilan edilmiş. Evlerden sadece birinin içine girip ortamı deneyimleyebiliyorsunuz. Bu ev Harran Kaymakamlığı’nca restore edilerek ziyarete açılan “Kültür Evi”. Konum için tıklayın. NOT: Bu konumdan giden Evde Yoklar evleri bulamamışlar. Yanlış yere götürebiliyormuş bilginize. Haritada 4 numara.
Tarihi Harran Üniversitesi, Harran
Bilgehan’ın arkasında görünen yapı tarihi Harran Üniversitesi’nden geri kalanlar. Türkiye’de dillere dünyadaki ilk üniversite olarak yerleşmiş ama epey uğraşmamıza rağmen hiçbir güvenilir kaynakta bunu doğrulayan bilgiye rastlayamadık. Genelde kaynaklarda burası “Müslümanlar’a ait ilk üniversite” olarak geçiyor. Kesin olarak bilinen şu ki Harran’da yaşamış olan Paganist Asur ve Babil uygarlıklarının inancında gezegenlere, ay ve güneşe tapınma olduğu için astronomi de çok ilerilermiş ama onlar zamanında üniversitenin var olduğuna dair teoriden öteye geçen bir kanıt galiba yok. Aranızda konunun uzmanı birisi varsa detaylı bilgiyi yorumlarda bulmayı çok isteriz.
Not: Buralılarla muhabbetlerimize göre sanıldığının aksine aslında eskiden bu bölgede öyle pek deve falan yokmuş. Turistler gelmeye başlayınca halk Suriye’den gidip deve almaya başlamış ilgi çektiği için. Bazıları azıcık büyükler. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.
Şuayb Şehri, Harran

Şuayb Şehri, Harran’a 45 kilometre mesafede Roma Dönemi’nden kalma bir antik kent. Yüzlerce kaya mezarı ve Roma dönemi mimarisini yansıtan evlerin kalıntıları bulunuyor. Şehir ismini de bir süre burada yaşadığı düşünülen Şuayb Peygamber’den alıyor. Zaten burada Şuayb Peygamber’in makamı kabul edilen bir mağara da var. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.
Soğmatar Antik Kenti, Harran

Şuayb Antik Kenti’ni 15 kilometre geçince Soğmatar Antik Kenti’ne varıyorsunuz. Burada da Şuayb Şehri’nde olduğu gibi Roma Dönemi’nden kalma ama burası bir yerleşim alanından çok bölgedekilerin mağaralarda ay ve gezegen tanrılarına tapındıkları bir kutsal alan. Yapılan araştırmalarda, buradaki Pognon Mağarası’nda bulunan dinsel motiflerden Ay tanrısı Sin’e tapınıldığı ortaya çıkmış. Soğmatar Antik Kenti’nin en akılda kalan kısmı Kutsal Tepe denilen ve üzerinde tanrı kabartmalarının, yazıtların olduğu tepe. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.
Bazda Mağaraları, Harran
Mağaralarda Devam Eden Hayatlar
Urfa’da hala mağaralar barınma amaçlı kullanılıyor. Birçok yerde denk gelebilirsiniz. Özellikle de 50 hanelik bir köy olan Eskikale’nin 20 hanesi mağara evlerde yaşıyor. Evlere üstten giriliyor. Urfa merkezde de hayvanların ağıl olarak kullanılan mağaralar var. Eyyübiye, Top Dağı, Kalkanderesi, Kalaboyu, Kırkmağara, Yakubiye, Dedeosman, Mance Deresi, Büyükyol, Tılfındır Tepesi ve Şehitlik mevkiilerinde mağarara rastlayabiliyorsunuz. Mance Deresi ve Dedeosman’daki mağaralar Kapadokya’daki gibi Hıristiyanlar tarafından ibadethane ve çilehane olarak kullanılmış. Şehirdeki Kanlı Mağara, Berkafe, Delikli Mağara, Sarı Mağara, Savuğ Mağara, Dalmaca gibi kimi mağaralar, sıra gecelerinin düzenlendiği ve kültürün yaşatıldığı kültür evi görevi de görüyor.
Bazda Mağaraları ise aslında gerçek mağaralar değiller. Bunlar bu bölgenin taş ocakları. Ortaya çıkan mağara gibi oyuklar da buradan kesilen taşların oluşturduğu yarıklar, galeriler ve tüneller. Çevredeki Şuayp Şehri, Han el-Ba’rur ve diğer Harran yapıları için kullanılan taşlar yüzyıllardır bu taş ocaklarından gelme.
Bu mağaranın girişinde yaşayan çok fakir bir aile var. İçinde hiçbir şey olamayan kerpiç bir evde yaşıyorlar. 3 tane de ufak çocukları var. Hele 2 tane kızları var ki dünya tatlısı. Biz gittiğimizde hallerine çok üzüldük. Babaları 70 yaşında, eski karıları ölünce genç bir hanım ile evlendirilmiş. Biliyorum bakamayacağı çocukları niye yapıyorlar diye kızacaksınız ama çocukların suçu yok. Bu tip yerlerde aileler yükten kurtulmak için kızlarını erkenden gelin verebiliyorlar.
Evin, üstlerinin başlarının haline o kadar üzüldük ki evlat edinebilir miyiz diye bile düşündük. Sizden ricam giderken kullanılmayan kıyafet ve oyuncaklarınızı ya da bir kutu erzağı onlara götürmeniz. İçinize sinmezse vermezsiniz. Lütfen gittiğinizde onları bulamazsanız bize yazın, güncelleyelim. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.
Han El Barur Kervansarayı, Harran

Han El-Ba’rur, Bağdat-Harran ticaret yolu hattı üzerinde, Eyyubiler’den kalma bir 12. yüzyıl kervansarayı. “Ba’rur” Arapça’da “Keçi gübresi” demekmiş. Rivayete göre bu kervansarayı yaptıran kişinin bir özelliği, burada konaklayan misafirlerine üzüm ikram etmesiymiş. Yine bu rivayete göre, bu kişi kendinden sonra gelecek olan han işletmecileri hakkında “benden sonrakiler burayı keçi gübresi ile dolduracak” şeklinde bir kehanette bulunmuş. Kehanet bu ya zaman gelmiş gerçekten de bu yapı Moğol istilası ile yağmalanıp harabeye dönünce halk tarafından ahır olarak kullanılmaya başlanmış. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.
GAP’ın Devasa Çocuğu Atatürk Barajı

Sıra geldi ilkokul coğrafya derslerimizin vazgeçilmez konusu, Türkiye’nin gelmiş geçmiş en geniş kapsamlı kalkınma projesi GAP’ın (Güneydoğu Anadolu Projesi’nin) mega yapısı Atatürk Barajı’nı yerinde görmeye. Baraj, aslında sınırları içinden Fırat Nehri’nin geçtiği Adıyaman ve Şanlıurfa’yı içine alan bir araziye yayılıyor ama barajın Şanlıurfa’da kalan kısmında bir seyir terası bulunuyor. Bu seyir terasından barajın ne yazık ki sadece bir kısmını görebiliyorsunuz. Barajın gerçek büyüklüğünü kestirebilmek için ancak kuşbakısı bir görüş açısı lazım. Yine de 1992 yılından beri, 84,5 milyon m³ lük hacmi ile tüm dünyanın en büyük 6. barajı Türkiye’nin ise tek başına en büyük elektrik ve sulama kaynağı olan barajı görmeden geçmeyin. Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.
Şanlıurfa’da Ne Yenir Nerede Yenir?
Bol acılı kebabıyla, çiğköftesiyle, ciğeriyle meşhur Şanlıurfa’da ne nerede yenir sorularınıza cevap olacak yazımız hazır ve nazır. 👉 Urfa’da Ne Yenir, Nerede Yenir?
Şanlıurfa’dan Ne Alınır?
İsot ve Biber Reçeli

Gerçek acı severler bir adım öne çıksın. Onlar isot ve kırmızı pul biber arasındaki farkı bilenlerden olarak zaten otomatikman dönerken bavula bir iki paket isot atacaklardır. Bilmeyenler için söyleyelim. İsot, kırmızı pul biberin daha acısı ve ekstra olarak kurutulma işlemlerine tabi tutulduğundan bir ton daha koyu renklisi. Onun için çiğköfteyi ciğköfte yapan baharat da diyebiliriz. Çiğköftenin içindeki eti öldüren acı bu acı işte. Eğer siz de acı severlerdenseniz, Şanlıurfa mutfağının sizi oldukça tatmin edeceğini garanti ederiz.
Menengiç (Çitlembik)
Gaziantep, Şanlıurfa gibi Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu şehirlerinde yetişen Menengiç yani diğer adıyla çitlembik ağacının kara biber tanesini andıran, kahve çekirdeği gibi kavrulup sütle kaynatılarak servis edildiğinde kahve gibi içilebilen meyvesi. Gerçek kahve severleri elbette kesmez ama bizce kahve ile pek de arası olmayanlar için güzel bir seçenek.
Cevizli Pekmezli Sucuk

Şanlıurfa’da yetişen şire üzümü pekmezinden yapılan cevizli sucukları ve pestilleri Şanlıurfa merkezdeki her çarşıdan, her kuruyemişçiden ve baharat dükkanından temin edebilirsiniz.
Şanlıurfa Nerede?
Şanlıurfa Türkiye’nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde. Komşu olduğu şehirler Adıyaman, Gaziantep, Mardin ve Diyarbakır.
Adıyaman-Şanlıurfa arası arabayla 110 kilometre ve yaklaşık 1 saat 33 dakika,
Gaziantep-Şanlıurfa arası arabayla 151 kilometre ve yaklaşık 1 saat 38 dakika,
Diyarbakır-Şanlıurfa arası arabayla 180 kilometre ve yaklaşık 2 saat 13 dakika,
Mardin-Şanlıurfa arası arabayla 216 kilometre ve yaklaşık 2 saat 51 dakika,
İstanbul-Şanlıurfa arası arabayla 1290 kilometre ve yaklaşık 13 saat 33 dakika
sürüyor.
Not:
Gaziantep Urfa’ya çok yakın ve çok etkileyici bir yer. Gelmişken görün deriz 👉 Gaziantep Gezilecek Yerler
Beni yorma, bana çizilmiş Urfa & Antep rotası ile gel derseniz, ona da bir çözümümüz var 👉 Gaziantep – Şanlıurfa Rotası
Şanlıurfa’ya Ulaşım
Şanlıurfa’ya giderken en kolay yol uçakla gitmek olacaktır. Onun dışında kendi aracınızla gitmek isterseniz İstanbul-Şanlıurfa arası 1290 kilometre ve yaklaşık 13 saat 33 dakika sürüyor. Otobüs için ise birçok farklı firma var. Can Diyarbakır, Öz Diyarbakır, Star Mardin, Urfa Hassoy, Mardin Seyahat bunlardan bazıları. Yolculuk süresi ise 19 saatle 21 saat arasında sürüyor.
Şanlıurfa Gap Havalimanı’na İstanbul-Şanlıurfa arası Anadolu Jet, Türk Hava Yolları ve Pegasus Havayolları’nın direkt uçuşları var. Pegasus Havayolları’nın ve Anadolu Jet’in Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan her gün birer, Türk Hava Yolları’nın ise her iki havalimanından da her gün uçuşları var.
Şanlıurfa’nın İsmi Nereden Geliyor
Urfa’nın isminin nereden geldiğine dair bir sürü teori var. Bir tanesi eski Altay Türk dilinde etrafı hendekle çevrili şehir anlamına gelen Ur’dan geldiği. Türkler bu bölgeyi fethedince şehre “Uruha” demişler ve zamanla bu da Urfa’ya evrilmiş deniyor. Ama burası eski bir Arap yerleşimi olduğu için yaygın olarak kabul gören Süryanice “Orhani” den ya da Arapça’da suyu bol (Fırat Nehri) anlamına gelen “vurhani”den geldiği.
1984’te de Fransızlara karşı verdikleri kahramanca mücadeye atfen Urfa ismi Şanlıurfa olarak değiştirilmiş.