CUNDA ADASI GEZİLECEK YERLER & ADANIN SIRLARI

Ege’deki tatil yerleri arasında bir seçim yapmaya çalışırken Cunda mı, Bozcaada mı, Bodrum mu, Alaçatı mı diye düşürken bu yazımıza denk geldiyseniz size koca bir HOOOP! çekiyoruz. Estafurullah efendim, hepsi bir kefeye konur mu hiç? Evet, hepsi Egeli, ama hepsi birbirinden de bir o kadar farklı ki…  Avarel ve Joe gibi aynı aileden gelen bambaşka karakterler.

Bodrum şöyle, Bozcaada böyle diye tek tek anlatmak isterdik ama malumunuz bu yazımızın as solisti Cunda Adası. Cunda’yı en iyi ifade eden şey de bizce aheste bir keyif yeri.

Girit mutfağı, Rum mirası sokaklar, özerk ada hissiyatı, hoş insanlar, edilen muhabbetler, gün batımında sofra sefası ile ince ve dingin yaşamayı sevenlere hitap ediyor. Tabi ki bu söylediklerimiz buraların tadını en güzel çıkaracağınız zamanlar olan sezon başı ve sezon sonu için geçerli. Bayram gibi zamanlarda sizi mutsuz eder. Önerimiz bayram gibi yoğun zamanlarda tercih etmemeniz yönünde. Tatiliniz uyuyor ise yaz yerine okulların açık olduğu zamanları tercih edebilirsiniz.

İşin doğrusu şu ki Cunda’da gezilecek yerler bir çırpıda bitiveriyor. İki kilise, 5-10 sokak derken hepsi hepi topu yarım günlük tur. Üstelik, Cunda Adası’nın bir Alaçatı gibi adamı eğlendirme gayesi de yok. Denizi var, beach club’ı yok, barı var, partisi yok. Bu da Cunda’nın “Ben kimseyi eğlendiremem, keyif almayı bilen gelsin” diyerek ağırlığını koyma şekli.

Tarihe baktığınızda da Cunda’nın hep bir ağırlığı olmuş; Cunda 18. yüzyılda Osmanlı’dan özerklik almış, büyük bir şehir olmamasına rağmen 4-5 konsolosluğa ev sahipliği yapmış, Kurtuluş Savaşı sırasında işgalcilere ilk asker kurşunu burada sıkılmış (adanın diğer adı olan Alibey de tetiğin arkasındaki isim) ve böylece Yunan ordusuna Anadolu’da ilk direniş burada başlamış.

Mübadele tarihine ilgi duyanların, özellikle de gurmelerin ve ağırdan almak isteyenlerin Cunda’dan tebessümle ayrılması çok muhtemel. Daha fazla hareket arayanlara ise Cunda’yı Ayvalık ile birlikte gezmelerini öneririz, zaten araları sadece 25 dakika ama Ayvalık’a yazın dehşet bir trafik oluyor. Kazdağları ise İstanbul’dan gelirken hem yolunuzun üzerinde hem de sadece 1,5 saat mesafede. Yolda gezerek gelmek isteyenler şu rota önerimize bakabilirler.

Ne Demek? En sevdiğimiz şeyleri sizin için ile işaretledik.

Cunda Seyahati Planlaması – Gitmeden Önce

Cunda’yı Anlamak

Bugün gezdiğiniz Cunda’yı anlamak için az buçuk adanın tarihine hakim olmak şart. Merak etmeyin tarih boyu buradan geçen Aiol’du, Karya’ydı gibi medeniyetler tarihine bağlamayacağız. Zaten Cunda’nın tarihi, bir müzeyi gezmek ya da paranın icadını kitaptan okumak gibi bir şey değil, günlük hayatın akışında mimariden yemeklere karşınıza çıkıp kendi kendini anlatan, hala içimizde yaşayan bir tarih.

Cunda’nın Rumları

Bugünkü Cunda’nın  hamurunu en çok şekillendiren 2 ana faktörden bahsedebiliriz:

Birincisi; M.Ö. 1500’lerde buraya yerleşip, farklı devletler altında ta 1920’lere kadar yaşamaya devam eden Rumlar. Ayvalık 1920’lere kadar ciddi anlamda bir Rum yerleşimiymiş. Hatta 1740’de aldıkları özerklik sayesinde Ayvalık’ta yaşayan nadir Türkler de burayı terk ederek civar mahallelere taşınmaya mecbur bırakılmış, onu da bırakın, Osmanlı askerlerinin Ayvalık’tan geçmesi bile yasakmış. Bölgenin de gelir seviyesi zeytin yağı, sabun, şarapçılık ve dericilik sayesinde yüksek olduğu için Yunanistan’dan göç bile almaya başlamış.

Ancak daha sonra 1821’de çıkan milliyetçi bir isyan bölgenin fişini çekmiş. Ta ki 1880’lerde önemli bir liman kenti olarak tekrar canlanana kadar. Nüfusun büyük çoğunluğu Rum olmaya devam etmiş; hatta 1891 tarihli bir sayıma göre Ayvalık nüfusunun 21.486’sı Rum, 180’i Türk’müş. 1914’e gelindiğinde Rum nüfusu artarak 30.000 olmuş, Türk nüfusu ise 184 kalmış.

Bu etnik yapısı ve varlıklı bir bölge olması sebebiyle Osmanlı için hep bir kaynayan kazan olmuş. Özellikle Osmanlı’nın 1. Dünya Savaşı’ndan yenik çıkması ve Kurtuluş Savaşı sırasındaki işgaller, ayaklanmalar için kaçırılmayan fırsatlar olmuş. Bu da bizi Ayvalık’ın kaderini belirleyen 2. konuya getiriyor zaten: Mübadele.

Mübadele Sonrası Cunda

Türk tarafında Kurtuluş Savaşı sırasında ayrıklıkçı azınlıklarla verilen mücadelenin, Yunan tarafında da yüzyıllardır Türklerin boyunduruğu altında yaşamanın bıkkınlığı Lozan Antlaşması’nda kendini nüfus değiş-tokuşu olarak manifesto eder ve 1923’te zorunlu göç başlar. Mübadele çok detaylı bir konu ama odağımız Cunda olduğu için burada keseceğiz. Cunda’dan ayrılan Rum nüfusunun yerine Girit ve Midilli’den gelen müslümanlar yerleştirilir.

İşte bugün Cunda’da kalınan o tarihi evlerden devşirme pansiyonlar, o taştan mekanlar hep Rumlar’dan kalma. Yanlış bilmiyorsak, Ayvalık 2800 tarihi binası ile bize miras kalan en büyük Rum yerleşimi. Daha sonra buraya yerleşen mübadiller de buraya berberlerinde ada kültürlerini getirmiş. Bugün restoranlarda bulabildiğiniz peynirli Girit ezmesi, ahtapotlu Girit pilavı, pabucaki, kabak salatası gibi özel lezzetler de işte o Giritli anneanne ve babaannelerin Cunda topraklarında yaşayan torunlarına mirası. Bu yönüyle Cunda gastronomi turizminin Ege’deki önemli yerlerinden birisi olmuş.

Mübadele Tarihine İlgi Duyanlara Kitap Önerisi

Yunan çizer Soloúp’un, Ayvalık ve çevresindeki asırlık mübadele tarihini gerçekten yaşanmış olayları, grafik roman tarzında anlattığı “Ayvali-Ayvalık” adlı çizgi romanı var.  İstos Yayınevi’nden Türkçe’ye çevrilen çizgi roman, Yunanistan’da 2015 yılı En İyi Çizgi roman ve En İyi Senaryo ödülünü, Fransa’da yılın en iyi çıkış yapan yabancı çizgi romanı ödülünü almış.

Gelelim Cunda Adası gezilecek yerler konusuna.

Cunda Adası’nda Gezilecek Yerler

Cunda Adası haritadan ufak görünüyor ama etrafını araba ile turlamak nereden baksanız 1 saatinizi alır. Birçok insan adadan sadece tarihi merkezini gezip ayrılıyor ve zaten klasik anlamda Cunda Adası’nda gezilecek yerler burada (6-10 arası maddelerin doluştuğu yer). Adanın geriye kalanının bir kısmı milli park, bir kısmı da adanın dokusuna yakışmayan yazlıklarla dolu yeni yerleşim.

Milli Park’ın içindeyse 3 tane özel işletme, bir de Parlementerler Sitesi bulunuyor. Zamanında burayı gözüne kestiren, adı üzerinde, parlementerler, buraya bir site diktikten sonra buranın imara kapanması için burayı milli park ilan etmişler. Yani sitelerine özel milli park yapmışlar. Şaka maka, parkın içinde baya da bi hayat var. Biz her gece mutlaka tilki görüyorduk. 🙂

Haritadaki diğer işaretli yerler daha çok Cunda’da nerede yüzülür problemine cevap olan yerler. Onları da CUNDA PLAJLARI yazımızda anlattık.

Haritayı zoom yaparak görüntüleyebilirsiniz.

Gezilecek Yerler

1. Sevim Ve Necdet Kent Kitaplığı
2. Cunda Yel Değirmeni
3. Rahmi M. Koç Müzesi
4. Taş Kahve
5. Cunda Despot Evi
6. Cunda Tarihi Pazar

Yeme-İçme

1. Vino Şarap Evi
2. Cunda Taş Fırını
3. Karadeniz Pastanesi
4. Son Vapur
5. Bay Nihat Restoran
6. Deniz Restoran
7. Teo’s Restoran
8. Lal Girit Mutfağı
9. Balıkçı Koboros Restaurant
10. Adamis Zeytinyağlı Ev Yemekleri
11. Pizza Uno
12. Ayna
13. L’arancia Cunda
14. Dondurmacı Cemal
15. Lokma İmparatoru
16. Cilveli Cafe Bar
17. Cielo Bistro Bar
18. Orman Bar

Alışveriş

1. Atölye Patika
2. Serracota
3. Pina Dükkan
4. Sokak Kedisi
5. Kesebir Mandıra
6. Has Ada Zeytin
7. Özgün Zeytincilik

1. Yürüyerek Agios Yannis Kilisesi’ne Çıkın

Cunda Adası’nda gezilecek yerlerin başında adanın simgelerinden birisi olan yel değirmenleri var. Hepsi ayakta değil, ama birkaç tanesi restorasyon geçirmiş. 1997’de Koç Ailesi tarafından restore edilip ve Sevim ve Necdet Kent Kitaplığı olarak yeniden işlevselleştirilen, kesme taş ve tuğladan yapılma, içinde Hristiyanlık dinine ait freskoların bulunduğu Agios Yannis Kilisesi bunlardan bir tanesi. Aslında, bu kilise 17. ve 18. yüzyıllarda da kilise hukuku alanında çok önemli bir koleksiyona sahipmiş ama 1924 mübadelesinden sonra atıl kaldığından dolayı epey tahrip olmuş. Aşıklar Tepesi denilen bölgede bulunan kilise-kütüphanedeki kitaplar, The Coca Cola Company’nin CEO’su Muhtar Kent’in babası Emekli Büyükelçi Necdet Kent’e aitmiş. Zaten hepsi yine Muhtar Kent tarafından müzeye bağışlanmış. İçindeki gezilebilir alan ufacık, geniş bir yatak odası büyüklüğünde. Son olarak, Aşıklar Tepesi’ne çıkarken aman arabanızı almayın, üşenmeyin ve antikacılardan, tarihi fırınlardan, kaldırım taşlı dar sokaklardan geçe geçe yürüyerek çıkın. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

2. Agios Yannis’in Cafesinde Manzaraya Karşı Churchill İle Ferahlayın 🍸

Arabanızı almayın yürüyün dedik, şimdi yazın sıcağında yokuşun tepesindeki kiliseye çıkarken bizi parçalara bölmek istemeyin diye buraya hemen çaresini de iliştirdik.  🙂 Hararete Churchill’den daha iyi deva bilmiyoruz. Limon, soda, tuz ve buzdan oluşan bu yangın söndürücü dörtlü neden daha fazla menüde yok bilmiyorum. Kalorisiz, sağlıklı, ve süper tazeleyici. Bence Ege’nde Akdeniz’e tüm mekanlarda olmalı. Garsona bol buzlu demeyi unutmayın.

Kilisenin hemen önündeki cafesi her gün saat 09:30’dan itibaren açık. Konum için tıklayın. Giriş ücretsiz. Kitaplık Pazartesi hariç hergün 09:30 – 17:30 saatleri arasında açık.

3. Hemen Ötesindeki Tarihi Yel Değirmenine Uğrayın

Agios Yannis’ten baktığınızda az ötesinde bir değirmen daha göreceksiniz. Bu değirmen işletilmediği için günün her vakti ziyarete açık ve içine girebiliyorsunuz. Hatta merdivenlerini renove etmişler, ikinci katına da çıkmak mümkün. Değirmenler rüzgar alsın diye hep rüzgar alan tepelere yapıldığından bunun da manzarası var. Haritada 2 numara.

4. Koç Müzesi’nin Devamı Niteliğindeki Taksiyarhis Kilisesi’ni Görün

1873 yılından beri ayakta olan bu kiliseyi 2011 yılında Koç Ailesi restore edip 2014’te tekrardan ziyarete açmış. İstanbul ve Ankara’daki Rahmi Koç Müzeleri’nin devamı niteliğinde, için de oyuncaklar, antika araçlar bulunuyor. II. Dünya Savaşı yaklaşırken kilisenin çanı 1936’da yerinden çıkarılarak savaş halinde halka haber verilmesi için Ayvalık’ın İlk Kurşun Tepesi’ne götürülmüş. Bugün kilise adanın en önemli sembollerinden biri.

Müze, 1 Ekim – 31 Mart 10:00 – 17:00 1 Nisan – 30 Eylül 10:00 – 19:00 tarih ve saat aralıklarında ziyarete açık. Pazartesi günleri kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

5. Tarihi Taş Kahve’de Soluklanın

Cunda Adası’nda bir yer var ki tüm kilise ve müzelerinden daha fazla üne sahip: Deniz kıyısındaki 150 yıllık Taş Kahve. Vitraylı camları, içinde kuşlar uçan yüksek tavanı ile neo-klasik taş bina, bugün bile 7’den 70’e herkesin buluşma noktası. Yapımından bu yana kahvehane olarak kullanılmış. Ama o zamanlar denize sıfırmış, önüne sandal bağlıyorlarmış. Mübadeleden önce burada 2 tane kuyruklu piyano varmış, Cundalılar burada dans da ederlermiş. Sakızlı Türk kahvesi, Ayvalık tostu, adaçayı, kavunlu dondurması, sabah kahvaltısında tulum peynirli omleti meşhur. Kahvesini geleneksel yöntemlerlerle taş havanda döverek çekiyor, yani sakızlı ya da sakızsız ama bir Türk kahvesi şart. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

6. Ayışığı Manastırı’nı Görün

Buraya gitmek için çok azimli olmanız gerektiğini söyleyerek başlayayım. Ayışığı Manastırı yani Rumca adıyla Aydimitri Ta Selina, Cunda Adası’nda, Patriça Yarımadası’nın en Kuzey noktasında kalan 16. yüzyıl tarihli manastır, mübadele sonrası Rumlar’dan boşlan tarihi yerlerden. Zamanında define avcıları tarafından talan edildiğinden atıl durumda kalan manastır, 2012’de Suzan Sabancı Dinçer tarafından satın alınıp, 1923’deki son haline uygun şekilde restore edilerek tekardan ziyarete açılmış bir yapı. Adanın en uzak köşesinde kaldığından buraya ulaşım için tek yol şahsi aracınız. Haftanın çok kısıtlı bir zamanında için açık. Mutlaka önden arayıp açık olup olmadığını teyit edin. Konum için tıklayın.

7. Rahibe Okulu

Şu an Komili ailesinin özel mülkü olan 1835 tarihli Rahibe okulu, tam da Komili ailesine yakışır şekilde zeytin ağaçları içinde. Tekne ile tura çıkanlar görebiliyor, onun dışında görmeniz biraz zor. Özel mülk olduğu için gezemiyorsunuz. Denizden tekneyle giderken bu güzel bina ne derseniz diye ekleyelim dedik; kendisi tarihi Rahibe Okulu.

8. Despot’un Evi

Despot’un Evi diye de bilinen papazın evi, Cunda’daki Rum evlerinin en ihtişamlı olanlarından. Hatta bizce Cunda’nın kıyıdan silüetini oluşturan en güzel yapılardan biri. 1862 tarihli bina, Cunda Adası’nda yaşamış Despot lakaplı bir Ortodoks din adamının malikanesi. Despot despotluk yapan kimse anlamında değil Ortodoks Psikoposlarına verilen bir ad. Gerçek adı Grigoris Gudo Hiras olan ve 1809 yılında zamanında ismi Moshonisi olan Cunda Adası’nda doğan Despot, tıpkı adanın baş papazı olan babası gibi din adamlığını kendine meslek seçer. Önce İstanbul Fener’deki Aya Nikola Kilisesi’nde sonra da Romanya, Bükreş’teki Aya Katerina  Kilisesi’nde görev alarak psikopos yani Agathonikeias unvanı alır.

Romanya’da başlayan milliyetçilik akımı sonrası memleketi Cunda Adası’na geri dönen Despot, adada o zamana kadar yaptığı birikimini gayrimenkul sektörüne yatırarak burada çok güzel yapılar inşa ettirir. Bunlardan günümüze kalan en şatafatlı ve anıtsal yapı ise kendi evi olur. Antik Yunan tapınaklarını andıran özgün mimarisi ile Despot Evi ve Depost’un malvarlığı zamanla tüm halkın iştahını cezbeder. 1877’deki evine hırsızlar tarafından düzenlenen bir baskında öldürülür ve evindeki değerli her şey yağmalanır. Daha sonra Osmanlı döneminde, Osmanlı tarafından satın alınarak hükümet binası olarak kullanılan malikane, 1920’lerde öksüzler yurdu olarak da kullanılır. Mübadele sonrası da Türkler tarafından ilkokul ve öksüz yurdu olarak işlev görür. 80’lerde yeni bir öksüzler yurdunun yapılmasıyla boşaltılan ve zamanla atıl kalan bina yakın zamanda restore edilerek çok şık bir otele dönüştürüldü. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.

9. Tarihi Rum Konaklarında veya Taş Evlerinde Konaklayın

Ege’de bir taş ev sahibi olma hayalini mutlaka siz de kurmuşsunuzdur. İşte size bu hissiyatı ilk elden yaşamak için bir fırsat: Cunda’da günlük kiralık tatlı mı tatlı tarihi Rum konakları ve taş evler var. Hem çok keyifli seçenekler hem de eğer kalabalık bir grupsanız, evin kendisini kiralamak otelde konaklamaktan çok daha ekonomik olabiliyor. Biz üzerimize düşeni yapıp civardan seçtiğimiz evleri Cunda’da Kiralık Villa ve Tatil Evleri yazımızda listeledik. Size sadece aralarından seçim yapmak düşüyor.

10. Barlarında Takılın

Vino, peynir tabağı eşliğinde arkadaşlarınızla sohbet muhabbet edip, bir zamanlar buralarda hakim olan şarap kültürünü yad etmek için süper bir yer. Mekan her ne kadar şarap ile özdeşleşmişse de sahibesi Reyhan Hanım’ın elleriyle yaptığı likörlerle de ünlü. Kendisi İstanbul, Pera’da büyümüş, daha sonra Cunda’ya yerleşmiş. Reyhan Hanım’ın “Likör Hikayeleri” diye bir kitabı da var (Reyhan Yaman), biz de kendisi ile kitabı sayesinde Eskişehir’deki bir söyleşisinde tanışmıştık. Masalar erkenden kapılıyor, ona göre! Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

11. Rumların İzinde Tarihi Sokaklarını Gezin

Mübadele sonrası Rumlar’dan boşalan evler Cunda sokaklarının bugünkü çehresini oluşturan ana yapılar. Bu fotoğraftaki bina, buranın tipik mimari özelliklerini taşıyor: Bina volkanik bir taş olan sarımsak taşından yapılmış ve yapıştırmak için yumurta akı içeren bir harç kullanılmış. Taş Kahve de dahil tüm  tarihi binalar bu malzemeler kullanılarak yapılmış, tipik Rum binaları.

Sanırım yeri gelmişken tipik Rum mimarisi diye bahsedilen şeyi biraz açmamız lazım. Bilinenin sadece aksine, Rum mimarisi sadece taş ev olması ile karakterize edilmiyor, Türkiye genelinde aynı dönemlerden kalma taş ile örülmüş birçok Osmanlı evi de bulunmakta. Rum evlerini ayırdan özelliği kapı ve pencerelerinin bu resimdeki gibi blok taşlarla çerçevelenmesi.

Cunda’nın Aşıklar Tepesi’ne çıkan kaldırım taşlı, begonvilli, ahşap ve ferforje demir kaplama kapılı taş evlerle dolu tarihi sokaklarının her biri görülmeye değer. Cunda Taş Fırın‘dan taze çıkmış ekmek elde, civardaki antikacılara göz atın. Haritada 2 numara.

12. Cunda Pazarından Taze Otlar Alın

Cunda Adası’nın pazarı öyle bildiğiniz klasik pazarlara benzemiyor. En taze en farklı Ege otlarını bulabileceğiniz bir pazar. Pazar Cumartesi günleri kuruluyor. Haritada 6 numara.

13. Milli Parkta Tekne Turu Yapın 

Cunda Adası’nda gezilecek yerleri bitirdiyseniz, sizi deniz de tutmuyorsa, haydi denize açılmaya! Özellikle arkadaş grubuysanız size özel tekne kiralayıp denize açılmak, koy koy gezmek ve Cunda Adası’na denizden bakmak çok güzel bir günü geçirme yolu.

Genellikle buranın olayı, Cunda Adası’nın batı yakasındaki Pınar Ada, Yellice Adası ve Kara Ada etrafında turlayıp civardaki koylarda demir atmak. Kara Ada’daki Akvaryum Koyu ve Yeşil Koy bizce en güzel denize girme noktaları. Bi de Yalancı Boğaz tarafı görsel olarak hoş bir yer. Komili Ailesi’ne ait Rahibe Okulu’nu, Güler Sabancı’nın ve Boyner’in evlerini de tekneden görme şansınız var. Ayvalık’tan günlük veya saatlik kiralayabileceğiniz teknelere göz atabilirsiniz.

14. Plajlarında Deniz Keyfi Yapın

Sezonda Cunda’daysanız sahillerinde deniz keyfi kaçmaz. Hemen tüyomuzu verelim. Adanın en güzel plajları adanın arka tarafında kalıyor. Cunda Adası’nın her noktası henüz işletmelerce parsellenmemiş olduğundan dilediğiniz gibi havlunuzu atıp denize girebileceğiniz yerler hala mevcut. Eylül’e kadar rüzgar Kuzey’den estiğinden dalgasız denize girmek için en uygun yer Ortunç Koyu. Eylül’den sonra rüzgar dönüp de Güney’den esmeye başladığında ise adanın diğer plajları güzel oluyor. Cunda Adası’nda denize girmek için en güzel plajları aşağıda Cunda Plajları yazımızda verdik.

Cunda Adası’nda Ne Yenir?

1. Lor Tatlısı ve Lor Kurabiyesi’ni Tadın

Cunda’dayken denemeniz gereken 1-2 tatlı var. Höşmerim gibi peynir tatlılarına bayılmayan insanlar olarak buranın lor kurabiyesine ve şerbetli lor tatlısını (yanında mutlaka sakızlı dondurma da alın) sevdik. Size Cunda’da tarihi bir mekan önermek isterim ancak bildiğimiz kadarıyla Karadeniz Pastanesi dışına Cunda’da tatlıcı yok. Ama Ayvalık’a geçecekseniz kendinizi oradaki tarihi Güler Tatlıhanesi’ne saklayın.  Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

2. Papalina Yiyin

Ayvalık’ın en özel lezzeti Papalina. Tiplerinin benzerliği nedeniyle çoğunlukla Sardalya yavrusu olduğu sanılsa da bu yanlış bir bilgiymiş. Hamsi gibi kılçığı ile yenilen ufak bir balık türü. Üzerine bir de yanında sakızlı dondurması ile lor tatlısı çektiniz mi mis! Bir de balıkçılarda bulabileceğiniz lor üstü vişne reçeli tatlısı var ki o da pek bir şehane. Aşağıda güzel mekanları bir bir yazdık.

3. Girit Mutfağı’nı Deneyimleyin

Bir restoranın menüsünde, ismini ilk defa duyduğunuz yabani otlu yemekler, zeytinyağlı mezeler ve deniz mahsullü ara sıcaklar varsa o menünün Girit mutfağından esinlendiği çıkarımını kolaylıkla yapabilirsiniz. Mübadale zamanında Girit’ten buralara gelip yerleşen Giritli Türkler, beraberlerinde Girit’in o hem pek sağlıklı, hem de yeme de yanında yat mutfak kültürünü de beraberlerinde getirmişler. Cunda’ya geldiğinizde, bir akşamınızı Girit yemekleri yapan bir restorana ayırın ve özellikle turp otu, radika, rezene, hardal otu, deniz börülcesi, kabak çiçeği, ısırgan, kazayağı, cibez otlu gibi ot yemeklerinden en az bir iki tanesini mutlaka deneyin. Girit yemekleri bulabileceğiniz restoranları aşağıdaki yeme içme bölümünde bulabilirsiniz.

Cunda Restoranları

Cunda’da yapılacak en güzel şey yemek yemek desek yeri. 😀 Hatta bu bi sıkıntı, çünkü çok sayıda lezziz mekan var, seçmesi bir kabus. En İyi Cunda Restoranlarını ayrı bir yazıda ele aldık ama aşağıda belli başlı birkaç mekanı da veriyoruz.

Son Vapur 

Ege ezgili müzikleri ve tam Yunan havasında yapılmış dekorasyonuyla tatlı bir meyhane. Mezeleri ve balıkları lezzetli. Özellikle simiti, balık lokumu ve beğendili ahtapotu tadın deriz. Restoran sahipleri ilgili ve misafirperver ama fiyatları pahalı. Tel: 05366119800 Adres: Namık Kemal Mah. Belediye Çarşı Cad. No:3 Cunda Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

Bay Nihat

Bay Nihat Cunda’nın en bilinen ve en pahalı balık restoranlarından biri. Balıkları taze, deniz ürünleri ve mezeleri lezzetli olmasına rağmen fiyatları konusunda şikayetçi olan çok kişi var. Ben yüksek ücret ödemeye tamamım, yeterki deniz kenarında lezzetli yemekler yiyip mezelerle keyfimi yapayım derseniz gidilebilir ama diğer birçok restoranda da balıkların ve mezelerin taze ve lezzetli olduğunu unutmamak gerek. Tel: 02663271063 Adres: Fevzipaşa-Vehbibey Mahallesi Sahil Boyu Sokak Cunda Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.

Deniz Restoran

Mezeleri lezzetli; Ege otları tabağı ile Cunda’nın tercih edilen mekanlarından. Fiyatları da Cunda ortalamasında. WebsitesiTel: 0266 327 16 85 Adres: Sahil Boyu No.15 Cunda Adası – Ayvalık Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.

Teos Restoran

Kekikli ahtapot bacağı, sıcak ot salatası, ot mücveri ve karides mantısı imza lezzetlerinden. Özgün mezeleri var ve denemeye değer. Deniz kenarında keyifli mekan arıyorsanız düşünebilirsiniz. Websitesi Tel: 02663272244 Adres: Mithatpaşa Mahallesi Mevlana Caddesi 2. Sokak Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.

Lal Girit Mutfağı 

Klasiklikten uzak, ama bir o kadar da ayrı ayrı parmakları yedirten bir sürü mezesi var. Girit lokumu, portakallı subye ve pabucaki en sevilenlerinden ama bütün mezeler insanın iştahını kabartıyor. Tel: 02663272834 Adres: Namık Kemal Mahallesi Ayvalık Cd. No.20 Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.

Balıkçı Koboros

İğde ağaçlarının altında keyifli ve lezzetli mezelere sahip bir yer. Giderseniz sıcak ot ve kalamar denenebilir. Tel: 05532979376 Adres: Mithatpaşa Mahallesi Mevlana Caddesi Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.

Adamis Zeytinyağlı Ev Yemekleri

Ev yemeği yemek isterseniz Girit mutfağı ağırlıklı bir restoran Adamis. Çorbaları ve zeytinyağlılarıyla ünlü. Tel: 02663271064 Adres: Mithatpaşa Mah. Halk Cd. No:6 Cunda Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.

Pizza Uno

İçim dışım balık oldu derseniz Cunda’da italyan lezzetlerini bulabileceğiniz birkaç yerden biri UNO. 1991’den beri Cunda’da demirbaşlardan. Pizzaları çok çeşitli. Websitesi Tel: 02663271828 Adres: Çarşı Cad No:1 Alibey Adası Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.

Ayna Restoran 

Ayna da balık-meze konseptinden çıkmak istiyorsanız güzel bir seçenek. Kahvaltı, öğlen yemeği veya akşam yemeği hangi öğün istiyorsanız burada bulabilirsiniz. Kahvaltısı güzel. Menüsünde çok klasik yemeklerden çok mercanköşklü deniz ürünleri güveci, adaçaylı tavuk kavurma gibi daha alışılmadık lezzetler var. Ayrıca her gün menüde olmayan farklı yemekler yapıyorlar, mutlaka sorun deriz. Fiyatlar uygun diyemeyiz, İstanbul’da iyi bir restoranda vereceğiniz parayı verirsiniz. Sitesinden menüyü ve fiyatları kontrol edebilirsiniz. WebsitesiTel: 02663272725 Adres: Çarşı Cadde No: 22 Cunda Adası Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.

L’arancia

Cunda’nın tarihi sokaklarında, en az 200 yıllık tarihi bir yaş binadaki, 2019 yazında açılmış olan şirin restoran. Kahvaltı ve yemeklerde kendi yaptıkalrı ekşi mayalı ekmekleri sunuyorlar. Ev yapımı Cheesecake’leri bir harika.  Adres: Mithatpaşa Mahallesi, Çarşı Cd. 2. Sk. No:7, 10405 Ayvalık Websitesi Tel: (0266) 327 27 37Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.

Dondurmacı Cemal

Cunda’da sakızlı dondurmanın hası Dondurmacı Cemal’de yeniyor. Taş kahvenin dondurması da bir o kadar güzel. Spesiyaller arasında kavun içine sakızlı karadutlu dondurma ve kızarmış dondurma var. Fakat fiyatları biraz pahalı. Hele ki kavun tatsız çıkarsa vay halinize. En iyisi klasik külahtan şaşmamak. Haritada 14 numara.

Lokma İmparatoru Saki & Mustafa’nın Yeri

lokma tatlısının tek adresi var. Merkezde sahilde, Lokma İmparatoru Saki & Mustafa’nın Yeri. Akşam yemeği sonrası saatlerde önünde kuyruk oluyor. Cunda’da sahil şeridinde yürürken zaten lokmacıyı mutlaka görürsünüz. Eğer lokma tatlısını seviyorsanız mutlaka burada da bir tadın deriz. Lokmayı verdikleri kap biraz büyük aklınızda bulunsun, almadan önce kabın boyutunu sormanız iyi olabilir. Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.

Cunda Gece Hayatı

Vino Şarapevi 

Yukarıda zaten kendisinden bahsettiğimizden, burada Vino Şarapevi’ni detaylandrımayacağız ama hatırlatalım; masalar erkenden kapılıyor! Websitesi Tel:  02663271355 Adres: Mithatpaşa Mahallesi Cumhuriyet Caddesi No:8 Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

Cilveli Bar

Canlı müzik yapılan bir yer. Kokteyller ve içkiler Cunda geneline göre pahalı. Tel: 05320513691 Adres: Namık Kemal Ayvalık Cad. No:30 Cunda Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.

Cielo Bistro Bar

Cunda’nın en tatlı ve gidilesi barlarından biri, fiyatları da makul. Geç saatlere kadar eğlenmek isteyenler için 04.00’e kadar açık olan nadir yerlerden. Tel: 05326679186 Adres: Namık Kemal Mah. Halk Cad. No:9 Cunda Konum için tıklayın. Haritada 17 numara.

Orman Coffee / Cocktail  

Çok tatlı atmosfere sahip bir yer. Burası da geç saatlere kadar açık. Adres: Namık Kemal Mahallesi Hayat Caddesi No:8 Konum için tıklayın. Haritada 18 numara.

Cunda’dan Ne Alınır?

Sabun: Rumlar zamanında burada sabun üretir, Avrupa’ya satarmış, bügün hala sabun üretilmeye devam ediliyor. Atölye Patika da bu geleneği devam ettiren tatlı dükkanlardan biri. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

Tasarım Ürünler: Cunda’da nefis tasarım seramik ürünler için Serracota ideal. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.
El yapımı tasarım çantalar ve heybeler için ise Pina Dükkan‘a göz atabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

 

Sokak Kedisi Konsept ise Buldan’s ürünlerini bulabileceğiniz bir dükkan. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

Ege Otları: Girit mutfağının vazgeçilmezleri Ege otlarının en tazesini bulabileceğiniz adres Cumartesi günleri kurulan Cunda pazarı. Haritada 8 numara.

Lor Kurabiyesi ve Lor Peyniri: Cunda merkezdeki tarihi Karadeniz Pastanesi’nin lor peynirli kurabiyesi bir efsane. Fırından sıcacık çıkıyor ve yumuşacık oluyor. Durdukça katılaşmaya başlıyor. Bu pastanenin sakızlı kurabiyesi, hindistancevizli kurabiyesi ve lor tatlısı da süper. Cunda’nın kahvaltılık tatlı Lor peynirini de ayrıca satın alabiliyorsunuz. Zaten burada çok fazla süt ürünü çıkaran mandıra yok. Zaten her işletme o mandıralardan alışveriş yapıyor. Merkezdeki Saltık mandıra ve Kesebir en bilineni. Günlük, taptaze lor peyniri üretiyor. Eğer uygun taşıma ve saklama koşullarına sahipseniz örneğin bir minik ice-box veya klimalı aracınız varsa o lor peyniri ta buralardan eve taşınmaya değer bizden söylemesi.
Karadeniz Pastanesi haritada 3 numara.
Kesebir Mandıra, haritada 5 numara.

Zeytinyağı ve Zeytin: Bildiğiniz üzere Edremit, Ayvalık Türkiye’nin en büyük zeytin üreticileri. Pazarın kurulduğu yerde birkaç yerel zeytinyağı üreticisinin dükkanı var. Bu dükkanlardan zeytinyağı ve zeytinyağlı sabunlar, kremler gibi yan ürünlerden almayı unutmayın. En ünlü markalar, Has Ada ve Özgün. Dilerseniz adresinize kargo da yapıyorlar.
Has Ada, haritada 6 numara.
Özgür, haritada 7 numara.

Cunda Adası Nerede?

Cunda, diğer adıyla Alibey Adası, Balıkesir’de Ayvalık ilçesine köprüyle bağlı bir ada. Ege Denizi’nde yer alıyor ve bu denizde yer alan adalardan 4. en büyük olanı.

Cunda Adası’na Nasıl Gidilir?

Cunda Adası’na Ayvalık ilçesinden karayolu ile ulaşmak mümkün. Eğer arabanız varsa rahatlıkla Ayvalık merkezden Cunda’ya 25 dakikada gidebiliyorsunuz. Eğer kişisel aracınız yoksa Ayvalık merkezden otobüs, taksi dolmuş, motor veya taksi yollarından birini seçebilirsiniz.

Otobüsle gidip gelmek isterseniz yeni yol ve eski yol olarak ayrılmak üzere iki farklı otobüs hattı var. Her iki hattan da karşı taraflı yarım saatte bir otobüs kalkıyor, 07.00-00.30 arası her yarım saatte bir otobüs bulabilirsiniz. Aklınızda bulunsun Ayvalık’ta otobüs ve minibüslere parayla binilmiyor, şehre özgü ulaşım kartını almanız gerekebilir birden fazla kez kullanacaksanız. Biz daha önce aynısını yaşadık, Ayvalık’ta yaşamadığımızı söyleyince şöför bizim için basmıştı biz de ona para vermiştik.

Motorla gitmek istiyorsanız Ayvalık ve Cunda arası her saat başı karşılıklı motor kalkıyor. Sabah 11.00 ile akşam 23.00 arası karşılıklı motor olduğunu okuduk ama emin olmak için gidip bir saatlere bakmakta fayda var. Aman programınızı bu saatlere bağlı ayarlamayın. Not: Eğer saatler hakkında bilgisi olan bir Evde Yok varsa bizimle paylaşabilirse hemen yazıya ekleriz. 🙂

Ayvalık – Cunda arası taksi dolmuşu kullanayım derseniz 07.00-01.00 arası Yeni yol güzergahında bu dolmuşlar karşılıklı çalışıyor.

Instagram’a da Bekleriz!

 

View this post on Instagram

 

A post shared by Biz Evde Yokuz (@bizevdeyokuz)

Geze Geze Cunda Adası’na Gitmek İsteyenler için Rota

Dimes GO Vişne rotası da tam buralardan geçiyor. Kazdağları’nın bol oksijenli köylerinden başlayan, Ayvalık ve Cunda Adası’na uğrayıp İzmir’de son bulan 3 – 4 günlük bir kaçamak:  Dimes GO Vişne Rotası 2017