BİZ EVDE YOKUZ’U NASIL KURDUK VE SÜRDÜREBİLİYORUZ – EVDE OLMAMANIN FORMÜLÜ NE?

Sizden en sık gelen sorular arasında nasıl evde yok bir hayata geçtiğimiz / bu hayatı sürdürmemizi sağlayan dinamikler var. Çalışıyor musunuz? Nasıl geçiniyorsunuz? Bu çok normal, çünkü herkes hayatında hayallerine daha fazla yer açmak istiyor ve kendine uygulayabileceği çözümler arıyor.

Öncelikle sizi hayal kırıklığına uğratmamak adına yazının başında, yol yakınken söylemek isteriz ki; biz de hala %100 denklemi çözebilmiş değiliz. Biz de hala deneye yanıla hayatımızı şekillendirmeye çalışıyoruz. Ve gördüğümüz kadarıyla hayallare giden sihirli bir formül yok, hatta yerine bolca kan ter var. Sihirli formülü olsa da, herkesin kendine kopyala yapıştır yapabileceği bir şablona dökülmesi mümkün değil. İlla herkesin kendi gerçeklerine uygun bir elbise dikmesi gerekiyor.

Güzel haberse şu; herkesin kendi mücadelesini vermesi lazım ama başkalarından esinlenmek insanın baya yol kat etmesine yardımcı oluyor. Bu sebeple ve sıkça sorduğunuz için, biz de kendi dinamiklerimizi size anlatmaya karar verdik. Kimseye nasihat verecek kadar hayatı çözmüş değiliz, ama bizim yürüdüğümüz yollardan kendinize pay çıkarmak isterseniz, buyrun, dükkan sizin. Bu arada bize ilham veren başkalarının hikayeleri için EVDE YOKLAR bölümümüze göz atabilirsiniz.

Biz Evde Yokuz’u nasıl kurduk? Nasıl sürdürebiliyoruz? Bunun için hayatımızda ne gibi adımlar atmamız gerekti?… Aynı hayatı çizmek isteyenlere tavsiyeler?

Not: Aslında bu yazı bizim takipçilerimizden İsmail ile bir yazışmamızdı. Sonra, bir sürü insanın hep anı şeyi sorduğundan sebep bunu websitemizde paylaşmaya karar verdik. Araya eklemelerimiz olmuştur.


karavan-biz-evde-yokuz-1

Selam İsmail,

Her şey nasıl başladı biliyor musun?
Sene 2012. Ölmeden önce yapmak istediğimiz şeyler vardı ama hep başka önceliklerimiz olduğu için bir türlü zamanımız yoktu. Bilgehan’ın çalıştığı şirket haftasonu ve akşamları etkinlikler yaptığı için haftasonu ve akşamlarımız bile sayılıydı. Yine de elimize geçen her ama her fırsatı listemizdeki birşeylerin üzerini çizmeye kullanıyorduk. Pazartesi sabahı Gökçeada’dan direk işe gelip, arabada üzerimizi değişircesine sıkıştırmaya çalışıyorduk olmayan boşluklara hayallerimizi.

Bir gün evin salonunun en büyük duvarına boyunca bir tahta almaya karar verdik. Ve 2 sene boyunca her gün işten geldiğimizde aynı şeyi yaptık: Bir bira açtık, tahtanın karşısına oturup, hayallerimizi tahtaya yazdık. Her gün. Çok fazla hayali gerçekleştiremedik ama fikirleri tahtada yazı olarak görmek bile sanki onları bir nebze daha somutlaştırarak yakınlaştırıyordu.

2 sene boyunca tahta kabardıkça kabardı. Önce yazıları ufalttık. Sonra yersizlikten hayaller arasında tercih yapmak zorunda kalıp, bazılarını silmek zorunda kaldık. 🙁 Tahta yazıdan çizgiden boğuldu. Ama hayatımızın akışındaysa hiç bir değişiklik yoktu. Aynı 2 sene önceki gibi tahtadaki şeylere açacak hayatımızda yer hala yoktu.

Tamam, hayatımıza iş çok hükmediyordu ama açık konuşmak gerekirse, aslında işlerimizi seven, bize sağladıkları hayattan da memnun olan da insanlardık. Zaten muhtemelen en çok da bu yüzden hayallerimize sıra gelmiyordu. Normal olarak mutsuz bir hayat insanı değişime daha kolay motive ediyor. İnsan kendini güvende ve huzurlu hissettiği yere tutunmaya eğimli oluyor malum.

Bir gün geldi ki, tahtanın evdeki varlığı bize batmaya başladı. Vah vah hiç bir şeyin üzerini çizemedik gibilerinden değil ama. Sen gel, 2 yıl boyunca üzerinde vakit, enerji, emek harca, arkadaşlarını topla fikirlerini almak için, bununla yat kalk falan filan ama hayatında bu yolda hiiiiç bir adım atma. Ama böyle yapsak, şöyle yapsak diye vırvır konuş dur. Aslında hiç de sevmeyiz öyle oturduğu yerden konuşan tipleri.

Tahta işaret ediyordu ki; bir sürü hayalimiz var ama mevcut hayatlarımıza devam ederek bizi onlara götürecek yolda yürümüyoruz. Evet, güvenli ve bizi başka açılardan tatmin eden bir yol. Maaşlı iş hayatına hiç tü kaka yaptığımız yok. Hatta şu an olduğumuz yerden bakınca oh mis 😀 ama o yol bizi hayallerimize çıkarmayacak. Belki başka güzelliklere çıkaracak ama istediğimiz şey bu mu?

biz-evde-yokuz-tahta

Bizim evimizin salonundaki tahta bu değil. Sziget’ten aynı konseptte ölmeden önce yapılmak istenilenlerin yazıldığı bir başka tahta görünce bizim için hepsinin toplamını ifade eden Biz Evde Yokuz yazdık. Bizimkinin fotosunu da bulunca paylaşacağız.

Hani klişe, nefret bir laf vardır uzaktan bakıp, istedikleri şeye sahip olamayan insanlara kapak olsun diye söylenen; “Demek ki yeterince istemiyorsun”. Allahallah sen mi bileceksin neyi ne kadar istediği mi? Valla çok haklı bir lafmış. Gerçekten isteyen insanın eli rahatını bozmaya gidiyormuş çünkü…

(Aşağıdaki satırların sana hitaben yazıldığına bakma, bunlar kendi kendimizle monologlarımızdır. Haşa nasihat falan değil)

Biz gezmek istiyoruz. Gez o zaman? Param yok. Evin yok mu? Kiradaysan kira veriyorsun, evinden çık paran sana kalsın. Yolda bulaşık yıkarsın, garsonluk yaparsın. Ev seninse, oh oh, dünya turuna bile çıkarsın. Aaa! Olmaz, evsiz olur mu hiç? İşimi bırakıp bulaşıkçılık yapmak olur mu? Bir şeyi HERŞEYDEN çok istiyorsan bal gibi de olur kardeşim. Bu bir tek gezmek için geçerli değil, düzenini bozman gereken her hayal için geçerli. “Müzik yapmak istiyorum ama bilgisayar mühendisiyim”, “Tarımla uğraşmak istiyorum ama bankacıyım”…

Herşeyden çok istemiyorsan, ev iş güvencesi daha ağır basıyor olabilir. Mantıklı ve normal olan da bu zaten. 🙂 Önemli olan kendine dürüst olman. Önceliklerini kabullenip, gezmeyi çok istiyorum diye arkadaşlarını, kendini, evdeki tahtayı darlamayacaksın. Önceliğin oysa o, öbürüyse öbürü…

Hakikaten birşeyi herşeyden çok isteyenler, ne pahasına olursa olsun peşine düşüyorlar. Bunu görünce kendi samimiyetimizden şüphe ettik. Gerçekten bu hayalleri o kadar çok istiyorsak bizi onlara götürecek hamleler yapmamız gerekmez mi? Onlara izin vermeyen hayatımıza devam etmeyi tercih etmemiz aslında onları şu an sahip olduğumuz şeylerden daha az istediğimizi göstermiyor mu?

Baktığında hayatta mutlu olmanın formülü beklentilerini ve yürüyeceğin yolu bir doğruya oturtmak. Tutarlılık.  Ayağının bir yolda ama gözünün başka yolda olmaması. Yani ya varmak istediğin hedefe göre bir yol seçmek, ya da yolunun geçeceği rotada bir hedef. O zaman tatminsizlik yaşamak çok daha zor. Bak Duygucum, bak Bilgecim, ne arzun birincil önem taşıyorsa ona göre yol seçeceksin, ya da yoluna uygun şeyler arzulamaya bakacaksın. Yoksa ikilem insanı yiyiyor, hep istediklerini ulaşamıyormuş gibi hissettiriyor, halbuki insanın elinde hedeflerini ya da yolunu değiştirmek. Sonuçta hayat seçimlerden ibaret ve seçimlerin bedelleri var. Bedelleriyle mevcut hayatımızı mı şeçiyoruz, bedelleriyle hayallerimizi mi… Gerçekten önceliğimiz ne?

Ciddi ciddi oturup bunun üzerine düşünmeye ve kafa yormaya başladık.

Önce 2 yıl arafta kaldıktan sonra, bundan 2 yıl önce bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu haline bir son vermemiz lazım dedik. Sonuçta kendimizle mutlu olmamız için kendimize dürüst ve tutarlı olmamız gerekiyor. Bu herkes için böyle, hem kendini sevebilmesi, hem de mutlu olabilmesi için. Ya hayallerimize giden yola girmemiz lazım, ya da girdiğimiz yola uygun hayaller seçmemiz.

Ölçtük, biçtik, tarttık. Bize ne lazım, elimizde ne var, bunlarla ne yapabiliriz… Önce ihtiyaçlarımızı tespit ettik: Hayallerimiz için zaman, yaşamak için para lazım.

Baktık, mevcut işlerimizle bu ihtiyaçların hepsini karşılayamıyoruz. Para kazanıyoruz ama zaman kaybediyoruz. O zaman burada bir değişiklik yapmamız lazım. Ne yapabiliriz?

1. Para kazanmak için çalışmamız lazım, o net.
2. Beraber çalışmamız lazım ki aynı takvimlerde olabilelim.
3. Kendi zamanımızı yönetebileceğimiz bir iş yapmamız lazım ki hayallerimiz için zaman yaratabilelim.
4. Yaptığımız şeyin para etmesi için şimdiye kadarki iş tecrübelerimize paralel olması lazım.

Bu arada, bizim kendimiz için çıkardığımız 4 maddenin herkes için böyle olması gerekmiyor. Kimisi hiç planlama yapmadan bam güm değiştiriyor hayatını, yolda çözüyor her şeyi. Yolda garsonluk, resepsiyonistlik gibi işler buluyor. Kimisi önce senelerini verip, çok para kazanıp faizini yiyor… Herkesin kendine göre bir formülü var. Biz kendi alışkanlıklarımız ve hayat beklentilerimiz doğrultusunda bunun ortasını bulmak istedik.

Ne yapacağımızı çok bilmeden, yolun da bize rehberlik edeceğine güvenerek işlerimizden ayrıldık, ilk adım olarak masraflarımızı azaltmak için evlerimizi boşalttık, ilk aşamada köpeğimizi de alıp, bir karavana yerleştik ve hayatımızla ne yapacağımızı ve hayallerimizi aramaya düştük yollara.

caretta-karavan-içi-manzaraKaravanımızla yaptığımız yolculuğu Biz Evde Yokuz Yollarda‘dan okuyup, videosunu izleyebilirsiniz.

Uzaktan daha riskli görünüyor ama o kadar da büyütülecek bir mesele değil aslında. Her şey patlayıp çatlasa, en kötü ne olabilir ki? Açlıktan ölmezsin. İş bulursun. Yanlış hayatı mı seçmişiz? Ne var, geri döneriz. İşimize aynı şirket, aynı pozisyondan devam edemesek bile yine bir yerden devam ederiz. Evi mi özledik? Her zaman ailelerimizin, arkadaşlarımızın evleri var. Geri dönüşü olamayan hiç bir şeyin olmadığını fark edince daha cesur olabiliyor insan. Tabi iki kişi olmanın, en kötü durumda bile insanı daha güçlü tutan bir yanı da olduğu kesin.

Neyse ki, biz seçimimizde yanılmamışız. Yeni hayatımızı sevdik ve sürdürülebilir kılmak için planlar yapmaya başladık. Yukarıdaki maddelerin ışığında hayatımızı şöyle bir kurguya evirmeye başladık: İkimizin de geçmişi organizasyondu ve etkinlik ajansı kurmaya karar verdik. Beraber çalışabilmemiz ve eski iş tecrübelerimizi değerlendirebilmek için ideal oldu. Ayrıca etkinlik organizasyonu on-off bir takvimde çalışmak için de ideal. Mesela bir koşu organizasyonu  yapıyorsak, o iş bütün seneye yayılmıyor. Etkinlik günü, öncesi, sonrasında bir müddet İstanbul’a çakılıyız ama projeyi teslim ettikten sonra bir sonraki projeye kadar olan zaman bizim.

Daha önce de dediğim gibi seçimlerin bedelleri var. Eskiye nazaran çok ama çoooooook daha fazla çalışmaktayız. Ama eskisi kadar para kazanmıyoruz. Maaşlı işin düzenli geliri, kolay işleyişi, kafa rahatlığı yok. Ama hayallerimize ve kendimize sadık olmamızı sağladığı için eskisinden daha mutluyuz.

Yeri gelmişken söyleyelim, böyle bir hayat oldukça zorlayıcı bir hayat. Hiç de öyle Dolce Vita değil. Nereye gidersek gidelim, oradaki zamanımızın yarısı çalışmakla geçiyor. Bu devirde laptopun neredeyse ofis orası. Machu Picchu’nun tepesinde olmamız çalışmadığımız anlamına gelmiyor. Kendi işini yapmak zaten ayrıca sorumluluk isteyen ve stresli bir durum. Şirket batarsa batar, ben yoluma devam ederim diyemezsin. Hele çalışanlarında varsa. Her gelişmenin nefesini ensende hissediyorsun.

karavan-biz-evde-yokuz-ofis

Bizim seyyar ofis. Tamam tuvaleti yok ama daldan incir koparıp yemece var. 🙂

2015 yılbaşı bizim için çok kabus geçmişti: Karavanla turladıktan sonra iş için İstanbul’a geri gelmiştik. Büyük bir projeydi. Önümüzdeki en az 6 ayı kapsayacaktı. Hazırlığı içinde zaten 3 aydır üzerinde çalışıyorduk. Aileden birinin kiralamaya çalıştığı bir evi vardı. Kiracı bulana kadar biz yerleştik. Sonra 1 Ocak’ta taşınmak üzere eve kiracı çıktı. Proje en az 6 ay süreceği için başka bir ev bulduk. Derken 31 Aralık’ta, tam da yılbaşı günü, bir anda hayatımızı üzerine kurduğumuz bütün sütunlar bir bir yıkıldı: Önce kovaladığımız işin olmayacağının haberi geldi. İş olmayacağı için bize 3 aylık çalışmamızı da ödemeyeceklerdi. Kötüsü biz önümüzdeki 6 ay dolu olacağımızı düşündüğümüzden başka iş de almamıştık. Yani 9 aylık finansal bir yumruk yedik. Derken taşınacağımız evde bir problem çıktı ve bizim ertesi gün kaldığımız yeri boşaltmamız gerekiyordu. Son olarak, karavanla gitmeden önce eşyalarımızı bir depoya tıkmıştık. Bir açtık ki kapısını, içeriyi su basmış; tüm mobilyalarımız, maddi manevi değeri olan tüm eşyalarımız çürümüş. Herşey çöp olmuş. Yani yılbaşı günü evsiz, işsiz, eşyasız, 9 aylık maddi zararla kalakaldık. Nasıl kendimizi yenik ve perişan hissettiğimizi anlatamayız. Her zaman ailelerimizin yanında yerimiz, tükenmeyecek kredimiz var ve kanlarıyla canlarıyla arkamızdalar, o ayrı. Ama hayatında kritik seçimler yapmış iki yetişkin olarak kendimize yetebilmek, seçtiğimiz yolun sorumluluklarını almak zorundayız. Belki 2 kişi olmasak burada topu atardık ama sarılıp uyuduk. Ertesi gün kaldığımız yerden devam ettik. Toparlamamız zaman ve güç aldı ama yeterince debelenince sütü tereyağına dönüyor. 😀  “İki küşük fare bir kova süte düşer. Birincisi kolay vazgeçer ve boğulur.  İkincisi vazgeçmez. O kadar mücadele eder ki, çırpılan süt tereyağına çevirir ve kovanın içinden çıkar”,  Catch Me If You Can filminden.

Anlayacağınız bu işler hiç de dışarıdan sanıldığı gibi dolce vita değil. Biz iki işi aynı anda yaptığımız için (Biz Evde Yokuz ve ajans) aşırı çalışmamız, aşırı yorulmamız, aşırı esnek olmamız, kendimizden çok vermemiz gerekiyor. Tek başına Biz Evde Yokuz bile aşırı yorucu olabiliyor. Kendi işimizden daha zor, yorucu ve talepkar. Yollar taşlı, ama bu ondan keyif almadığımız anlamına gelmez. Her seçimin bir bedeli var biz de bizimkine razıyız. Gün geçtikçe iyiki de yapmışız diyoruz. Listemizdeki maddelerin üzerini artık çok daha hızlı çiziyoruz.

Şimdi hayalimiz bizim ajansla bir gün hiç uğraşmak zorunda olmamak. Farklı kulvarlarda işini gezmek yapmış, hayatını bu şekilde idame ettiren insanlar var: Saffet Emre Tonguç, Sezgin Yılmaz, Kemal Kaya gibi. Hayalimiz oraya varmak. Ama “Biz artık rutin hayata dönmeyiz” gibi bir iddamız da yok. İddamız yok, idealimiz var. 🙂 İki sene sonunda Biz Evde Yokuz da para kazanmaya başladı. Ama emekliyor hala. Ajans tarafından elimizi eteğimizi çekmemize daha var.

Biz Evde Yokuz’u kurarken hiç de gezgin kafasıyla kurmadık. Hatta bizim hayalimiz gezmek bile değil. 🙂 Ölmeden önce yapmak, denemek, öğrenmek istediğimiz çok şey var. Yani biz gezmek değil, hayatı zenginleştiren, zihnimizi ve bedenimizi uyaran deneyimlerin peşindeyiz. Bunun içinde yaban hayat için gönüllü olmak da var, bisikletle tura çıkmak da, serbest paraşütle adrenalin patlaması yaşamak da, Doğu Ekspresi ile ülkenin bir ucundan öbürüne gidip, buzla kaplanmış Çıldır Gölü’nü delip, balık tutmak da, hayatta kalma eğitimi almak da, permakültür öğrenmek de. Listemiz uzun. Biz hayallerimizin peşinde koşarken tecrübelerimizi aktararak benzer hayalleri olanlara yol göstermek, cesaret ve ilham vermek için Biz Evde Yokuz’u kurduk.

Hikayeyi bilmeden uzaktan bakanlar deneyimlerin peşinde bi sağda, bi solda olduğumuzu görünce bize gezgin dediler. 🙂

Şimdi Biz Evde Yokuz 2 yaşında. Tahtamızdakilerle ve kendimizle yüzleşmemiz 2 yıl sürdü. O zamanı kaybetmeseydik, şimdi 4 yaşında olacaktı. Yani 4 yıldır hayallerimize giden yolu açmak için debeleniyoruz. Hala da sihirli formülü bulamadık. Muhtemelen de öyle bir de şey yok ama bolca öğrenimimiz ve çıkarımlarımız oldu. Bunlar sayesinde kendimize uygun bulduğumuz yolda bizi mutlu edecek kadar mesafe kaydettik. İstedik ki, hayalleri ister benzer, ister farklı olan insanlar, hayallerine doğru bizden daha kolay ve daha az zaman kaybederek adımlasınlar. Bizim deneme yanılmalarımız isteyen herkese ışık tutsun diye paylaşalım dedik.

BizEvdeYokuz-2.-yasBiz Evde Yokuz’un 2. yaş günü, Altın Örümcek‘te kazandığımızın haberi, 5 günlük trekin dev finali
Machu Picchu’dayken arka arkaya denk geldi! 3 bomba birden! 

Hayallerimiz ve kendince bir hayat düzenimiz vardı ama hayatımızın amacı diyebileceğimiz kadar büyük bir şey yoktu. Zaten hayatının amacı denilen şey aşırı büyük ve zor bir şey. Herkeste de olması gerekmiyor, olmadığında da *bizce* gayet mutlu yaşanabiliyor. Arada mesajlardan harika haberler çıkıyor: 18 yaşında bir genç kızın serbest dalışa başlamasına, bisiklete ömründe hiç binmemiş 60 yaşında bir abinin hayatını bisiklet üzerinde geçirmesine, başkasının engellilerle çalışmasına, diğerinin ilk defa yurt dışına çıkmasına sebep olmuşuz. İlham verdiğimiz evlenme teklifinden, karavan alanlardan, motorla izimizden tura çıkanlardan haberleri aldıkça biz de hayatımızın amacını bulduk gibi hissediyoruz. İçimizde olduğunu bilmediğimiz bir boşluğu doldurdunuz.

Evde Yoklar Ailemiz, sizi çok seviyoruz. İyi ki varsınız.

 


 

karavan-biz-evde-yokuz

Bu bizim hikayemiz.

Pegasus röportajında sormuştu:

“Size imrenen ve hayatı sizin gibi yaşamak isteyenler nereden başlamalı?”

Zor bir süreç. Karar vermesi ayrı zor, hayatını değiştirmeye karar verirsen devamı ayrı zor… Başlamak en zor kısmı derler. Duyduğumuz en büyük yalan. Sürdürmek 100 bin kat daha zor. 😀 Demedi demeyin.

Henüz biz de tam deşifre edebilmiş değiliz ama bir sürü çıkarımımız oldu:

– Kendimize zaman yaratabilmek için proje bazlı çalışmamız gerektiğini biliyorduk. Dolayısı ile, becerilerimizi ve tecrübelerimizi kullanarak nasıl proje bazlı bir iş yapabiliriz onu aradık.

Onlar da mesleklerini nasıl proje bazlı yapabilirler/ ellerindeki imkanlarla nasıl  kendi zamanlarını yönettikleri bir iş kurabilirler düşünebilirler. Ör: Yazılımcı arkadaşımız Serkan dışarıdan proje alıyor. Program yazması bitince bitince seyahat ediyor. Dönünce yeni proje alıyor. Doğası sezonluk olan sektörler de (turizm, eğitim gibi) zaman yaratmak açısından uygun olabilir.

– Düşündük, herşey patlar çatlarsa ne yaparız? İnsanın eğitimi veya iş tecrübesi iyi bir yedek paraşüt. İşler planladığımız gibi gitmezse kürkçü dükkanına geri dönebilecek kadar bir konuda yetkinlik kazanmak tavsiyemiz olur.

– Beklediğiniz gibi gitmezse? Tam kaldığımız yerden başlayamasanız da, her şekilde bir yerlerden başlarsınız. Bu fikirle arkadaş olun.

– Bazen insanın üzerine o kadar büyük sorumluluklar (kredi borcu ödemek, çocuk yada yardıma muhtaç bir aile büyüğü ile ilgilenmek) oluyor ki, risk almak ya da hayati değişiklikler yapmak mümkün olmuyor. Şartların değişmesini beklemek gerekebiliyor. Yine de bu süreci hayalleri için uygun zemini hazırlamak için kullanabilir insan. Borcu bittiğinde gezmek istiyorsa, şimdiden işini nasıl mobil hale getirebilir düşünüp, ona doğru adımlar atmalı. Örneğin, fotografçılık yaparak para kazanmak istiyorsa, şimdiden bir iki dergi ile görüşmeli, fotoğraf becerilerini geliştirmeli ya da mevcut işine devam edecekse, onu nasıl mobilleştirebileceği üzerine kafa yormalı.

Bu işler kolay mı? 

Mücadeleye hazır olun.

Mücadele size göre değilse de herkese maceraya atılmak zorunda değil. İnsan hangi hayatla daha mutluysa onu tercih etmeli. 9-18 ofisine gidip geldiğin, kariyer odaklı hayalleri olan, mutlu mesut yaşayıp gitmek son derece güzel bir hayat tercihi olabilir. Önemli olan seni mutlu edecek hayat neyse ona doğru adımlamak. Ayağın bir yolda, gözün başka bir yerde olmasın. “Baktığında mutlu olmanın formülü beklentilerini ve yürüyeceğin yolu bir doğruya oturtmak. Tutarlılık. Yani ya varmak istediğin hedefe göre yol seçmek, ya da yoluna göre varmak istediğin yer.”

oscar-wilde-dünyada-en-ender-şey
Biz tahtamıza resimdeki Oscar Wilde’un sözünü yazmıştık. Bizi çok itti değişim ararken.
Size de sizin hayallerinizle alakalı bir sözü hep gördüğünüz bir yere koymanızı tavsiye ederiz.

Bir de bize çok ilham veren bir kişi var. Ona da burada yer vermezsek olmaz. Tim Ferriss. Burada blog‘u var. Şu da kitabı The 4 Hour Workweek. Çok tavsiye ederiz.


 

TED Konuşmamız

166 Comments

  1. Bir değişim ancak bu kadar güzel bu kadar ilham verici anlatılabilir.Göreceksiniz 2 yıl içinde motosikletimle dünyada bir yerden size el sallayacağım ve bu yazımı hatırlatacağım.
    Özlemlerime destek olduğunuz için, yolumdaki bir kaç engeli daha kaldırdığınız için, cesaretimi katmerlediğiniz için TEŞEKKÜR TEŞEKKÜR TEŞEKKÜR. Tanrı yolunuzu açık etsin.

    1. Sevgili Harun,
      Ben hep şöyle bakıyorum: İmkansız yok, süreçler var. Kimi hayal daha yakın bir süreçte, kimi hayaller daha uzun bir süreçte mümkün. Ama hepsine giden bir yol var!

  2. Merhaba Duygu ve Bilgehan,

    Gerçekten ilham verici bir yazı olmuş. Yorumlardan gayet iyi anlaşılıyor. İnsanlara ilham vermek, hayallerine umut olmak çok güzel. Yolunuz bahtınız açık olsun.

    Bujuyollarda

  3. Merhaba,

    Daha önce sitenize ve sosyal medya hesaplarınıza bakmıştım ama TEDx videonuzu ilk defa izledim. İyi ki de maddi ve manevi kaynaklarınız tükendiği anda vazgeçmemiş ve yola devam etmişsiniz.

    Bir yıldır emek verdiğim yüksek lisans mülakatını geçemedim. İşe girdim, iki aydır çalıştığım şirkette insanların hırsı ve birbirinin ayağını kaydırma çabasının karşısında donup kaldım. Kötü tavırlara, haksızlığa, dedikoduya dayanamadım. Her gün kendimi sorguladım ve sonunda istifa ettim. Hayatım boyunca bir ofisin içinde, saat dokuzdan altıya kadar bir ekrana bakamayacağımı anladım.

    Hayallerimden vazgeçmek istemiyorum; savaşmam gereken çok şey var. O yüksek lisans er ya da geç yapılacak, yapılmalı… Umarım ben de sizin gibi yoluma devam edebilir ve hayallerimi gerçekleştirebilirim.

    İyi dileklerimle.

    1. Bizim kendimizce gördüğümüz şu; hayatta herşey mümkün ama bir süreç. Bazı hayallerin süreçleri uzun ve cefalı, bazılarınınki daha kolay ama yeterince uğraşırsan her şey mümkün. Zor olan süreçler için de her zaman bu kadar hırpalandığına değer mi iyi tartmak lazım. Bazen birşeyler akmıyorsa insana yenilgi gibi gelebilior ama aslında belki de yol yakından dönmesi için bir faydalı bir işaret de olabiliyor.

      O yüzden iç sesini iyi dinle. 😉 Çok sevgiler

  4. Merhaba Duygu ve Bilgehan,

    Sizi 2 yıldır sosyal medyadan takip ediyordum ama nedense web sayfasına daha yeni girdim ve okudum. Hikayeniz müthiş. Hayat felsefelerimiz bir çoğumuz için aynı (evde oturan erken ölür 🙂 ). Amaçlarda ortak. Yani daha önce başarmış, gitmek istediğimiz yere ulaşmış kişilerin ayak izlerini takip etmek. Bizde bunun için harekete geçmek istedik ve gezginlerinizi.com olarak “merhaba dünya” dedik.
    Sizden öğrendiğimiz şeyler var. Bunun için size gerçekten çok teşekkür ederiz.
    Umarım bir yerlerde karşılaşır veya birlikte çalışma fırsatımız olur.
    Sevgi+Saygı

    1. Sevgili Bahardır,

      Her insanın birbirinden öğreneceği çok şey var. Yine de güzel sözlerin için çok teşekkürler, bizi mutlu ettin. Yollarımızın kesişmesi dileği ile.

  5. Uzun süre sonra okurken yüzümde gülümsenin olduğunu fark ettiğim bir yazıyla karşılaştım. Çok eğlenceli ve bir o kadar zor ama zincirleri kırılmış.

    Umarım her şey çok daha güzel olur. İlham verdiniz.

    Takibe devam 🙂

  6. İnternette gezerken sizi buldum. Takip etmeyi düşünüyorum..özellikle “kurulma” kısmı dikkatimi çekti şimdilik..

  7. Merhabalar,
    “Biz Evde Yokuz”cular ..
    Bendeniz mini minnacık bir blog sayfası yazarı, yazanıyım işte.Her neyse konu şu ki sizi hem şuan kendimi geliştirmek amaçlı hem de ne zaman yola çıkacak olsam takip edenlerdenim.Müthiş takdir ediyorum sizi, yolunuz bahtınız hep açık olsun, sizin gibi yaşantıyı hayal edenler hep arkanızda …
    Sevgiler.

    1. Selam Sevil,
      Çok teşekkür ederiz tüm güzel dileklerin için.

      Biz de mini minnacık bir blog yazarı olarak başladık, sakın gözünde büyütmeyesin

  8. Aslında biz bunları kurumsal hayattan çıkmadan yapıyoruz . Eşim de ben de kamu sektöründeyiz. Ayrıca ciddi sağlık sorunlarımız var fiziki anlamda bizi etkileyen . Ve buna bağlı borçlar . Ama hiçbir zaman hayatı yaşamaktan vazgeçmedik . Ülkeyi gezme hayalimiz vardı . 4 senede 70 ye yakın ilimizi gezdik . Bazı yerlere ikişer kez gittik ki bizim için önemi başkaydı . Tüm ülkeyi gezip bitirip yurt dışına başlamak istiyoruz zira maliyetli kısım orası . Yurt içinde gerek sektörlerimiz gerek kamp hayatı bir şekilde yürüdü ancak yurt dışında özellikle dilimiz yeterli değilken nasıl olur bilmiyorum . Ama biz onu da hallederiz . Seyyahlar hoşça kalın .

    1. Bu devirde internetiniz olduktan sonra her yeri gezer, hiç bir dil konuşmadan işinizi çözersiniz. Ama tabi İng öğrenmek için hiç bir zaman geç değil. Birbirinize iyi bakın. Her şey paylaştıkça güzel

  9. “Bir hayalin varsa peşini bırakmamalısın. İnsanlar kendilerinin yapamadıkları şeyleri senin de yapamayacağını söylerler” ( Umudunu Kaybetme filminden) Bu sözünde benim hayallerimin peşinden gitmeme yardımcı olacağına inanıyorum. Her şey gönlünüzce olsun bolca gezmeler 😉 …

  10. Merhaba Sayin Yetkili ve Degerli Okurlar, hayal ettigim hayati buraya yazmislar geriye sadece benim gibi düşünen biriyle Biz Evde Yokuz demek kalıyor.

  11. Merhaba Sevgili Biz Evde Yoklar 🙂

    Tatil planlarımızda gittiğiniz yerler varsa mutlaka faydalanıyoruz..

    Mutlaka açıp okuyoruz.. gerçekten faydalı, çok teşekkürler

  12. Merhabalar,
    Nereye kamp kurayım diye internette gezinirken sizin yazınızı okudum. Çok samimi ve sıcak geldiniz sonra aaa!! bunlar kimmiş deyip bir merakla bu yazıya sürüklendim. Yazınızı büyük bir zevkle okudum. çünkü 2016 yılında aynı şeyi yapıp hayallerime nasıl koşarım bilmeden. kendimi oradan oraya sürüklediğim bir dönemde hayallerim beni mutlu etsin mottosuyla çıktığım yolda 2 yıldır debeleniyorum. neden kurulmuş bir düzeni bozdun ki ? sorularına da gülüp geçiyorum. 2007 yılından 2016 yılına kadar muhasebecilik yaparken 2016 yılında mutsuz olduğumu fark ettiğim o dönem kendime çok kızdım. çünkü 9 sene mutsuz olarak çalışmış kendim için hiç bir şey yapmamıştım. 2 seneden beri kendime hiç kızmıyorum. maddi olarak birçok imkansızlık yaşamama rağmen kızmıyorum. çünkü hayat bana bunu öğretti hayallerinin peşinden gidersen. asla pişman olmazsın. ve sizin yazınızı okumak. ben daha mutlu etti dedim ki aynı şeyi onlarda yaşıyorlarmış.
    içimdeki sanat aşkı o kadar baskın ki tiyatro ile uğraşmak. oyunculuk yapmak sahneye çıkmak beni ben gibi hissettiren şeyler o yüzden sizlere yazmak istedim müthiş mesajlar vermişsiniz ve yaşam enerjiniz için sizlere teşekkür ederim Eskişehir’e geldiğinizde sizleri ağırlamak isterim. Asenat medya

    1. Merhaba Asena,

      Aramıza hoş geldin!

      Hepimiz kendi yolumuzu çiziyoruz, bunun doğru/ yanlış bir formülü de yok, geleceği kestirmek de mümkün değil. En iyisini umarak yaşamak zorundayız.

  13. Benzer hayaller ile 2000 yılında iki arkadaş gezmeye başlamıştık. Bunları en büyük hobimiz olan fotografçılık ile belgelemeye başladık. Baktık ki bu fotograflar paylaşıldıkça güzelleşiyor. 2003 de ilk websitemizi kurmuştuk. Aradan geçen süre zarfında iş hayatının temposu ve yoğunluğu ile her ne kadar sitemizi ihmal etsekte sizlerden aldığımız haz ile geçen sene yeniden sumakocelebi.com ile sitemizi yeniden başlattık.

    Şimdi hayalimiz bir karavan almak ve yoğun iş tempomuza rağmen yine de hobilerimizin ve zevklerimizin peşinden gitmek.

    Bize tekrardan bu şevki verdiğiniz için teşekkürler…..

  14. uzun zamandır takip ediyorum sizi ve her an bir delilik yapıp yola çıkmayı düşünüyorum ama yeterli cesarete henüz ulaşamadım diyelim iş hayatında yeni sayılır diyelim ama sizi izlerken inanılmaz haz alıyorum başarılarınız devamını diliyorum

  15. Ablacım ve abicim. Bir fotoğrafçı ve bilişimciyim. 25 yaşındayım, o kadar çok heves ediyorumki yaşam tarzınızı anlatamam. Gönlüm hep dağlarda ormanlarda oldu. Ama yetmedi. Sizi bulduktan sonra daha çok heves ettim. Kendime uzun vadede bir karavan ve arazi aracı sözü verdim. Bütün türkiyeyi baştan sona gezeceğim. Sonrada dünya 🙂

  16. Cümleye nasıl başlayacağımı pek bilmiyorum, insan böylesine cesur böylesine farkindaliklarla dolu olan insanları gördüğünde icindekileri nasıl anlatacagini nasıl dokecegini gerçekten bilemiyor, öncelikle şunu söylemeliyim ki her gün anlattıklarınızi kendime hatirlatacagima söz verdim, söylediğiniz gibi bu bir girdap ve bir şekilde tutunmak gerekiyor, istemesen de yorulsan da ruhunu ifade eden şey tam olarak bu olmasa da sırf o sistem için habire kosusturup duruyoruz.. Gerçekten bana o kadar dokundunuzki özellikle Duygu ablanın söylediği şey , hayaller ve hayat amacıyla ilgili konuştuğu kisim, beni gerçekten buyulediniz , bugünden sonra aynı kişi olmamak için elimden geleni yapacağım ve bu sizin sayesinde, umarım her gününüz çok çok daha güzel geçer , sevgilerimle …

  17. Tatlımı tatlı sımsıcak kanlı insanlar 🙂

    Sayfanızı okurken tabiri caizse mest oldum … 30 yıllık yaşamımın özellikle son 4-5 yılında sizin kadar içten sıcak ve egosuz birini daha görmemiştim. Öncelikle bu samimiyetiniz ve içtenliğiniz için çok teşekkürler, sizinle aynı kafada olan biz gibi takipçilerinize açtığınız bu ufuk yolculuğunda unutulmaz bir rehberlik ediyorsunuz. Hayatımda son 1.5 yıldır hep eksik olan beni mutsuz eden fakat bir türlü isimlendiremediğim en önemli şeyi sayenizde buldum yaşamış olduğum hayat hayalimdeki hayat değil benim dilediğim hayat az eşya çok anı ve daha çok gezmek görmek dolu dolu yaşamak HAYALLERİMİN PEŞİNDEN GİTMEK (korkulacak bir şey yok acımayacak:) ) bu yolculuğumda ilhamı da cesareti de sizden aldım bunun içinde size sonsuz teşekkürler ederim. Bu serüvene başlamadan önce eşimi ikna etmek ki bu çoookkk zor olacak gibi duruyor ama diliyorum ki başarırım 🙂 ve bende sizlerle bu deneyimlerimi paylaşmayı umut ediyorum . Her ikinize de sonsuz sevgiler ve kalbinizden geçen tüm güzellikler diliyorum ki yolunuzu taçlandırır.

    1. Tüm güzel sözlerin için çoooook teşekkürler. Bize sıcacık hissettirdin. <3

      Sanırım o mutsuzluğun sebebi bence hepimizdeki kısılmışlık hissi. Sanki bir bıraksalar maraton koşacaksın, ama hayat paçanı bırakmıyor gibi geliyor. Aslında ne seçim yaparsak yapalım o kadar özgürleşemiyoruz çünkü netice de kuralları konulmuş bir toplumun parçasıyız. Günün sonunda eğer dağda avlanarak yaşamıyorsak, yine paşa paşa marketten alışveriş yapmamız gerekiyor. O zaman da yine çarkın içine giriyoruz. Bu kaçamadığımız bir gerçek.

      Ama insanın o çarkın içindeki mücadelesinden daha çok keyif aldığı, kendinden ve hayatından çok daha tatmin olduğu seçimler yapması mümkün. Bizim de tüm derdimiz bu. Geriye dönüp baktığımızda "iyi ki" diyebilmek. Bizim enbüyük şansımız ikimizin de istediği şeyin bu olması oldu. Eğer birimizden birisi mevcut hayatını değiştirmek istemese sürdüremezdik. Eşinle ilgili de ona biraz zaman tanı. Belki o şu an senin kadar sıkışmamıştır ama hayat illa hepimizi bir noktada köşeye sıkıştırabiliyor. Ya da onu ikna etmeye çalışma, sen şimdiden onun ileride entegre olmak isteyeceği alt yapıyı kur. Aslında bunlar hep kişinin özelinde düşünülmesi gereken şeyler, ama bu kadar tatlı bir cevap gelince birşeyler söylemeden geçmek istemedim.

      Kocaman sevgiler

  18. Merhabalar,
    Biz Silivri’de yaşayan bir çiftiz. Ben öğretmenim eşim de avukat. 15 tatilde nereye gitsek diye düşünürken sizin sitenizle karşılaştık ve çok sevdik. En çok da kullandığınız üslubu… Öyle ki insanın kalkıp oraya gidesi geliyor ve biz de öyle yaptık. Dört günlük bir Bursa-İznik-Cumalıkızık-Mudanya-Trilye gezisi yaptık ve çok memnun kaldık. Geziden bir gün önce fotoğraf makinesi almıştım ve amatörce ilk çekimlerimi yaptım. İnanılmaz keyifli bir gezi oldu sayenizde. Her şeyi saat saat planlayarak gerçekleştirdik gezimizi. Faydalı ve eğlenceli yazılarınızın devamını bekliyoruz. Sizlere de uzun ve sağlıklı bir hayat… Hayalleriniz hiç bitmesin, yaşam amacınız daha da anlamlanarak devam etsin.
    Biliyorum çok fazla dilek oldu ama insan diledikçe dileyesi geliyor sizin gibi insanlara 🙂 Hatta öyle ki bu gidişle sizin tahtanız gibi biz takipçileriniz de size bir dilek tahtası mı yapsak? 🙂
    Neyse efendim sağlıcakla kalın.

    1. Merhabalar,
      Bu güzel yorum için çok teşekkürler.
      Şu dilek tahtasını tam anlamadım ama? Anlatır mısın?

  19. Size dolu dolu bravo öyle uzaktan görüldüğü gibi -ohh ne güzel geziyorlar diyebileceğimiz bir iş değil bu siz bu konuda ciddi bedeller ödemişssiniz. Bazı samimiyet testlerinden geçmişsiniz ve hepsinde samimi olduğunuzu ıspatlamışssınız. Ben de şu sözü çok severim. “Gerçekten ne istediğinize dikkat edin çünkü istediğiniz şeye dönüşürsünüz.” Size kuru kuru hayranlık duyup nazar etmesin, eleştirmesin insanlar. Çünkü biraz anlamaya çalışınca -ohh paraları var tuzları kuru tabii gezerler yorumunu yapacak keyfiyette olan kişilerin bunu anlamaya uğraşacak bile izanları yok diye düşünüyorum. Sizi anlayarak takip etmeye çalışıyorum. Ve çok mutlu oluyorum izlemekten. Sevgiler

    1. Çok çok teşekkürler Merve.
      Dilerim bundan sonra burnumuz eskisi gibi sürtmeyez 🙂

  20. Gerçekten tebrikler. Bu deneyimleri yaşamak kadar aktarmak da önemli bence.
    Cesaretiniz ve farkındalıklarınız, yazılarını okuyan herkese bir şekilde dokunuyordur .
    Yolunuz açık olsun, harika deneyimleriniz olsun:)

  21. Selamlar
    Sizi ilgiyle izliyorum. Çok çok güzel yazıyorsunuz. Bunlar ileride güzel bir gezi kitabı olur.
    Ben Kars’lıyım işim nedeniyle Bursa’da yaşıyorum.( 2,5 yıl İstanbul günlerinden sonra tekrar Bursa’ya döndük)
    Şimdi zamanın kıymetini daha iyi biliyorum.
    Sene de 3-4 defa Kars’a gidiyorum.
    Kars’ın tek kurtuluşu turizm ile olabilir. Siz buna en büyük katkıyı sağladınız.
    Bol ve iyi gezmeler.
    Sağlıcakla kalın
    İrfan

    1. Çok teşekkürler İrfan. Keşke yetkililer de bunu görse… Kendi imkanlarımızla bir çok bölgenin kalkınması sağladık, bir de el veren olursa ülkemiz için çok şey yapmak istiyoruz.

  22. her zaman yeni şeyler denemekten ve yeni yerler görmekten zevk aldım. 10 12 yaşımdan beri dünyayı gezmek en büyük hayalim şu ana kadar çok yol alamadım belki ama sizi okumaya başladığım günden beri daha çok bende yapabilirim diyorum. ışık gibisiniz. açıp sizi okumak mutluluk ve umut veriyor. hayallerinizi gerçekleştirdiğiniz ve bu kadar mükemmel bir çift olduğunuz için çok şanslısınız. sevgiyle kalın.

  23. Sevgili Duygu & Bilgehan…

    Öncelikle bunca emeğiniz için, çabalarınız, yorgunluğunuz için sebepsizce teşekkür etmek istiyorum. Çünkü hiç kolay bir iş değil yaptığınız. Gözde canlanan sadece arabaya atlayıp sağ sola gitmek, kumsallarda yürümek, masada oturup yemek yemek en güzel manzaralarda kahve yudumlamak gibi. Ancak bunun hazırlığı, çekimi, kalkması, oturması, herşeyini düşündüğümüz de başlı başına yorgunluk hissi verir insana. (O yüzden bunun için buna cesaret diyoruz sanırım.)
    Ama çokta şanslısınız. NEDENi yine sizsiniz. Hayatınızdaki en güzel manzara; Duygu için Bilgehan, Bilgehan için Duygu.(benim hisettiğim) Gibi diye bir ifade bile kullanmıyorum. 25 inde inşaat mühendisiyim, tek gayem aranızdaki uyumu yakalamak istediğim; yoldaşım, arkadaşım, hayatımı bulmak sizler gibi. Ve inanın sizlerle bende gezdim, kuş bakışı bende baktım yukardan sizlere.
    =)
    Umarım herşey gönlünüzce olur… Sevgilerle…

    1. Sevgili Taner,
      Dünyada en kıymetli şeylerden birisi anlaşılmak. Sanki ciğerimizi bilirişcesine bizi anlamışsın. Biz de gerçekten çok şanslı olduğumuzu düşünüyoruz, tam da söylediğin nedenlerden. İki kişi bir vücud olmak insanı daha hem daha şevkli, hem de zor günler de daha dirayetli yapıyor.

      Can-ı gönülden doğru kişiyi bulmanı dileriz. Kocaman sevgiler

  24. Merhaba
    Öncelikle emeğinize ve ayağınıza sağlık diyerek sözlerime başlayayım. Ben burdur yeşilovalıyım. Yıllardır hiç bir belediye başkanın, kaymakamın ve valinin hatta milletvekillerinin başaramadığı bir şeyi başardınız. Evet salda gölü sayenizde artık tüm türkiyede tanınmaya başladı. Bu yaz hiç olmadığı kadar yerli/yabancı turist ağırladı salda gölü. Umarım bilinçli bir gezgin kitlesi tarafından ziyaret edilir. Sayenizde yeşilovanın ekonomisi canlandı, evet o gülmeyen tostçu mazlum abi bile arada gülümsüyor bir yeşilovalı olarak sizden daha iyi anlatamazdım salda gölünü, yeşilovayı ve insanlarını, kimse de anlatamadı bu güne kadar zaten.
    Ben öğretmenim ve istanbulda yaşıyorum bu sebeple ancak yaz aylarında yeşilovada bulunabiliyorum. Bir gün yolunuz tekrar düşerse gezinizin daha iyi ve rahat geçmesi için elimden gelen herşeyi yapmaya hazırım(naçizane ) .
    Seviliyorsunuzz . İyi gezmeler. Çok gezin. Hep gezin.

    1. Semih merhaba;

      Tüm Biz Evde Yokuz maceramız boyunca aldığımız en anlamlı, bizi en çok mutlu eden, en güzel mesaj…

      Biz yerel kalkınmaya, oralardaki insanların hayatlarına dokunmaya çok önem veriyoruz. İnan, bu misyon her gittiğimiz yerde aklımızda. Bir yerin kaderini değiştirebileceğimizin bilincindeyiz. Her şeyi kendi imkanlarımızla yapıyoruz. Kalkınma Ajanslarının, belediyelerin, bakanlığın kapısını çok çaldık ama kimseden destek bulamadık. Ne kadar katkımızın olabileceğini idrak edemiyorlar. Piknik yeri yaptırmak için 800.000 TL bütçe çıkaran zihniyet, gelip de bize ucundan destek olmuyor. Özellikle Kars ve Salda’nın turizimine ciddi manada katkıda bulunduk. Gelen turistleri ağırlamak için oteller açılıyor, işletmeler kuruluyor, bu sayede bir sürü insanın ocağı kaynıyor. Geceleri bunun mutluluğu ile uyuyoruz.

      Evde Yoklar ailemiz bize sürekli yazdığımız yerlerden fotograflar atıyorlar, mutlular, biz de seviniyoruz. Bazen işletme sahipleri müşterilerden onları yazdığımızı öğrenip teşekkür mesajı atıyorlar. Okuttukları çocuklarının resimlerini yolluyorlar. Bunlar dünyada eşi olmayan mutluluklar bizim için. Ama gönül isterdi ki; resmi kurumlar da bir teşekkür etsin, yarattığımız değeri görsünler, zaten destek olmuyorlar bari takdir etsinler. Aslında insanları motive etmek dandik bir kağıda basılı bir teşekkür belgesi vermek kadar kolay…

      O yüzden bu mesajın inan bizde çok derin bir yerlere dokundu. Millet sanıyor ki boş boş gezip hayatımızı yaşıyoruz. Hayır, bizim ülkemiz için çok güzel hayallerimiz var. Yeşertebileceğimiz bir sürü dalı var bu toprakların. Birinin bunu görüp takdir etmesi bizi hem çok gurulandı, hem de çok duygulandırdı. Kendi kendimize debelenip duruyoruz ve kimse görüyor. Yoruluyor, yıpranıyor insan. Birinin başımızı okşamasına çok ihtiyacımız vardı. İçimiz motivasyon ve umutla doldu. Yarın yataktan kalma sebebimiz oldun. Sonsuz teşekkürler.

  25. Sizi inanılmaz kıskanıyorum ama bir o kadar da seviyor ve destekliyorum. Harika bir çiftsiniz.. Kalbinizin, zihninizin duruluğu gözlerinizde karşılıyor bizleri.. Hep böyle gülün ve sakın unutmayın siz evde olmasanız da binlerce eviniz var.. Sevgiler 🙂

    1. Nursimacım,
      Ne ince ruhlu, ne içten bir insansın. “siz evde olmasanız da binlerce eviniz var” sanırım bu aralar duyduğum en kalbime dokunan sözlerdiler. Çok ama Çok teşekkürler, iyi ki varsın

  26. Sayfanızı eşimle tur yapmak için araştırma yaparken şans eseri buldum. Ama sayfanızın müdavimi oldum. 2 günde hatim ettim galiba 😀 😀 Gerçekten mükemmel bir gezi rehberi ve çok büyük bir cesaret sizi çok takdir ettim.

  27. Instagram’da 10K takipçiniz varken keşfetmiştim çok kısa sürede 120K’yı geçtiniz 🙂
    Hayallerinizi gerçekleştirmenin hazzını yaşamak bir yana bunu dürüstçe paylaşabilmek de bir erdem. Seyahat eden insanların aşırı gizeminden ve finansal konularda üstü kapalı konuşmaları beni oldukça rahatsız etmeye başladı. Çünkü insanların önceliklerinden vazgeçerken bunu başarabilen insanların nelerde vazgeçtiğini görmeyi istiyorlar. Özetle “hayaliniz için nelerden vazgeçersiniz?” sorusunu benim soracağım yere takip ettiğim gezginin sorması kadar komik bir durum olamaz. Bu anlamda yazınızın dürüstlüğü ve içtenliği için teşekkür ederim.

    1. Aykan merhaba,
      İnanmıyorum bizi 10K’larda yakaladıysan sanırım 3 yıl kadar önce, daha ilk zamanlarımızda katılmışsın aramıza. Bilesin ki bizim için ayrı bir yerin var tüm sürece bizimle eşlik ettiğin için.
      Biz, belki de yapımız, belki de yaşımız gereği, hayal kurarken ayaklarımızı illa bir yere bassın istiyoruz. O yüzden, bize “tek yapman gereken yola çıkmak, gerisi kendi kendine hallolacak” şeklindeki söylemler insanları yanlış yönlendirmek gibi geliyor. Hayatta her şeyde olduğu gibi her seçim aynı zamanda bir şeyden vazgeçiş demek, tabloyu pespembe göstermek yanlış.

      Biz hayatımızı bu şekilde değiştirme kararımızla ilgili hergün iyi ki yaptık diyoruz ama ÇOK burnumuz sürttü. Bunları pek dillendirmedik çünkü duygu sömürüsü gibi algılansın istemedik. Günün sonunda herkesin kendi şahsi kantarı var, seçimlerinin artılarını ve eksilerini orada tartıyorsun. Artılar ağır basıyorsa yoluna devam ediyorsun…

  28. merhabalar öncelikle hikayenize bayıldım umarım hayal edemediğiniz güzellikler sizleri bulur. Sizi arayarak bulmadım bir tavsiye bir görüş için girdiğim bir siteden buraya geldi mevzu sıradan şeyleri sevmeyen yapılmak için yapılmış olmasını kabullenemeyen yaptığı herşeyin kalıcı bir etki bırakmasını isteyen 2 güzel birey, dahası iki yarımdan bir bütünüz kasım ayında eşimin doğum günü var ve ben sıradışı bir şey yapmak istiyorum akılda kalıcı sonraki süreçte akla gelindiğinde gülümse yaratan bir fikre ihtiyacım var siz bir bayan olarak nasıl bir durum hazırlardınız siz bir erkek olarak ne beklerdiniz şimdiden teşekkürler

    1. Bilgehan beni doğum günümde çok sevdiğim Coldplay’i izlemeye Almanya’ya götürmüştü. <3
      Reyhancım, her insan bir değil, erkek arkadaşını tanımadığımız için şablon birşey önermek doğru olmaz. Bana kalsa Kasım'da Abant çok güzel, ama başkasına belki sıkıcı...
      Biz favorilerimizi iki listede derledik:
      https://www.bizevdeyokuz.com/turkiyede-olmeden-once-yasamaniz-gereken-10-tatil-deneyimi
      https://www.bizevdeyokuz.com/yeni-yil-onerileri

  29. Hayallerinin peşinden gitmek ile güvenli limanda kalmak arasında bocalayanlara rehberlik edecek mükemmel bir yazı olmuş. Hele şu duvara asılası nasihatler silsilesinden oluşan paragrafa hayran kaldım. Önünüzde saygıyla eğiliyorum.

    “Baktığında hayatta mutlu olmanın formülü beklentilerini ve yürüyeceğin yolu bir doğruya oturtmak. Tutarlılık. Ayağının bir yolda ama gözünün başka yolda olmaması. Yani ya varmak istediğin hedefe göre bir yol seçmek, ya da yolunun geçeceği rotada bir hedef. O zaman tatminsizlik yaşamak çok daha zor. Bak Duygucum, bak Bilgecim, ne arzun birincil önem taşıyorsa ona göre yol seçeceksin, ya da yoluna uygun şeyler arzulamaya bakacaksın. Yoksa ikilem insanı yiyiyor, hep istediklerini ulaşamıyormuş gibi hissettiriyor, halbuki insanın elinde hedeflerini ya da yolunu değiştirmek. Sonuçta hayat seçimlerden ibaret ve seçimlerin bedelleri var. Bedelleriyle mevcut hayatımızı mı şeçiyoruz, bedelleriyle hayallerimizi mi… Gerçekten önceliğimiz ne?”

      1. Bu sözü görünce aklıma geldiniz. Paylaşmak istedim.
        Başarının sırrı işini tatile çevirmektir. Mark Twain
        Bu arada başarmış görünüyorsunuz 🙂

  30. merhabalar
    arkadaşlarla bursa gezisi yapalım dedık gidilecek yerleri araştırırken tesadüf eseri sitenizi bulup, sizi tanıdım. gerçekten müthiş bir cesaret işi sizinkisi. umarım hayallerinizi gerçekleştirirsiniz. ben de gezmeye yeni yeni başladım. karavanım yok şimdilik. inşaalah ilerde o da olucak.size iyi gezmeler. Bursa dan istediğiniz bir şey var mı?

    1. Çok incesiniz, çok teşekkür ederiz. Bursa güzel ve keyifli geçsin, başka hiç bir isteğimiz yok 🙂

  31. Sizi bugün Keşfettim gerçekten kaliteli işler yapıyorsunuz. Türkiye’de Üstünüze gezi Sitesi yok Onu Söyleyebilirim. Yolunuz Açık OLsun….

    1. Çok teşekkürler Mahir.

      Arkasında durabikleceğimiz işler yapmaya çalışıyoruz. Çok teşekkürler

  32. Bu kadar çok insanı yüreklendirdiğiniz için sizlere gönülden teşekkürler 🙂 Hani şu an için hayatını istediği şekilde sürdüremeyenlere olsun yine de hayal kurmayı başarmışsınız diyorsunuz ya işte ben tam tersine 25 yaşında kimya mühendisliği mezunu olup hayattan ne istediğini bilmeyen, asla hayal kuramayan biri olarak umutsuz vakalardanım. Bütün yorumlara tüm içtenliğinizle cevap vermeniz ne büyük incelik. Yolunuz açık olsun..

    1. Çok sağol Gizem!
      Ben de hayattan ne istediğimi 30’umdan sonra buldum. Bizim gördüğümüz kadarıyla hayattan ne istediğini en başından beri bilen insan çok az. Geri kalan herkesin çok fazla şey deneyerek önce neyi istemediğini bulması, yani eleme usulü gitmesi gerekiyor. Hiç umudunu yitirme. Umudunmuz olmazsa yaşamanın manası olmaz. Bol bol farklı şeyler dene. İlla ki bir sonuca varacaksındır

  33. Aylar öncesinde İstanbul’da üniversite stajımı yaparken çok bunaldığım ve kendime yeni rotalar çizmeyi düşündüğüm bir anda internete girip pasaport nasıl alırım sorusuna yanıt ararken size rastladım, hem sorumun cevabını bütün detaylarıyla buldum ve o kasvetli bunalmış anımda içim açıldı dersem çok doğru olur. Nasıl güzel bilgiler paylaşımlar bunlar, ne güzel insanlarsınız ki hayalleriniz ve gerçekleştirdiklerinizle birçok insanın hayallerinin gerçekleştiremeseler bile en azından canlanmasına daha çok istemelerine sebep olmuşsunuz. En azından benim için böyle oldu diyebilirim. Ne zaman kendimi kötü hissetsem, enerjisi yüksek insanları yanımda arayıp bulamasam sitenize girip kendime geliyorum. Mezuniyetime günler kala ne yapacağım ne olacak ne iş yapacağım diye gerçek hayat mücadelesini düşünürken bir yandan da yapmak istediklerim hayallerimde ve hayallerimin ötesinde olan planları göz ardı etmeden ve bir şeylere geç kalmadan, keşke demeden neler yapabilirim gibi tonla soru kafamı kurcalıyor. İşte bu sırada bir nebzede olsa google’a girip bizevdeyokuz yazmak en iyisi gibi geliyor. Bir hayli uzattım çenem düştü teşekkürler 🙂

    1. Şevval ne tatlısın <3
      Vakit ayırıp uzun uzun yazmışsın, bize özel hissettirdin. Bol bol "çenen düşsün". 🙂
      Benim de mezun olup iş hayatına geçmek çok gözümde büyüyordu. Bizim naçizene önerimiz iş hayatına agresif bir atılım yapıp, bir an önce kendini bolca tecrübe ve sağlam bir network ile donatman. O sana daha sonra istediğin yolu çizmen için ihtiyacın olan en önemli iki şeyi sağlayacak. Derler ya, sistemi yenmek için önce sistemi bilmen gerekiyor.

      Hangi üni ve bölümdensin bu arada?

  34. Biz evde yokuz, sizi seviyorum benim de Türkiye sınırları içinde gezilerim maceralarim oldu ama hedefim yurt dışı ve sizden esinleniyorum inşallah en kisa surede hedefime ulaşabilirim siz bu yolda bana ışık oldunuz ben çocukla geziyorum inanin bana hıc te zor değil aksine onların keşfetme karıştırma merak yönleri sizi daha fazla harekete geçiriyor ve sizin gezip gördüğünüz yerleri onunda görmesi için can atıyorsunuz. …

    1. Tülayımız, usanmadan tüm bilgilerimizi yazıp çiziyorsak bunun sebebi de aynı yolda yürümek isteuyenlere bir nebze ışık tutmak. Hiç şüphen olmasın, yurtdışında gezmek de burada gezmek kadar kolay ama daha maceralı ve eğlenceli olacak. Dünya seni bekler…

  35. Sizi ilk günlerinizden beri takip ediyorum hatta zorla sevdiğim herkesede takip ettiriyor ve onlarında sizi görüp güzel hayaller kurmasını istiyorum. Bizde şu an gezip çalışabileceğimiz bir hayat kurmaya çalışıyoruz. Şunu biliyorum ki sevdigin kişiyle yeni tecrübeler yaşamak hayallerinizi birlikte gerçekleştirmek pahabiçilemez ancak sürekli birlikte olmanın, birlikte çalışmanın sizi yıprattığı zamanlar oluyor mu ?

    1. Selam Cemre!!!
      Kız, öyle terlik zoruyla sevgiliye takip ettirilir mi? Çok alemsin 😀

      İlişki kısmına gelince… Evet, aynı evde, işte, tatilde sürekli beraber olmak aslında çok zor birşey. Bi de üzerine bizim evimiz de minicik, hiç mahremiyetimiz yok. Her türlü öksürük tıksırığı bile paylaşıyoruz :)) Ama inanır mısın 5 yılda hiç kavgamız olmadı. Elbet tartışıyoruz ama sadece iş ile ilgili kounlarda pürüz çıkıyor. Onun dışında birlikte bu yola baş koyduğumuz için biribirimize çok kenetleniyoruz. Alışılmış gib hayat yaşamadığımız için çok efor vermemiz gerekiyor. Normal bir işte, normal bir hayata ulaşmak birlikte çalışsaydık eminim çok zedelerdi ilişkiyi ama biz bir hayale ulaşmaya çalışıyoruz ve o insanı birbirine çok yaklaştırıyor, herşeyi hafifletiyor. Ama bununla birlikte ikimizde çok yumuşakbaşlı insanlarız, zaten doğamız da kavgacı değil. Ayrıca zevklerimiz, görüşlemriz de aynı. Yani ilişiki içinde tansiyon çıkartacak pürüzlerimizde yok. böyle bir yola çıkacaksanız çok çok iyi anlaşmanız, anlayışlı insanlar olmanız ve genelde %95 ahenk içinde olmanız lazım.

      haber ver bize nasıl gidiyor sizin cephe. Merak ederiz şimdi 🙂

  36. Merhaba.
    Okudum benimde planlarım yavaş yavaş oluşmaya başlamıştı. siz de renk kattıniz.
    Şu ara maddi durumumu denkleştiriyorum ileriye dönük,bu arada ara ara gezmeyede başladım .bilgileride sizlerden öğrenerek geliştiriyorum .ama ben yanımda bir yol arkadaşida arıyorum birbirimize destek olabilecegimiz.cünki bence bu çok gerekli. bu da sanırım zamanla bulabilecegimi hissettiriyor. bir arkadasım teklif etti hazır olmadıgım icin hayır dedim. şu an onun dünyayı 3 aydır gezerken fotolarını izleyip yorum yapabiliyorum. ama kafama koyduğumu yapanda biriyim. sadece 1 yıla kadar engellerim ortadan kalkıyor. teşekkür ederim. ayrıca kazasız belasız mutlu ve sağlıklı gezmeniz dileklerimide ileteyim. İzmir e yolunuz düşersede her turlü ihtiyacınızda desteginiz oluruz. Bol şans.

    1. Kezbancım, çok teşekkürler. İzmir’de bi evimizin daha olduğunu bilmek çok güzel.
      Yollar seni bekler. Tavsiyemiz sana çok ertelememek ve hazırlıkları bitirmeye gaz vermesi için yola çıkmayı hedeflediğin tarih için biletini alman. Yoksa herşey sarkmaya çok müsait oluyor.

    1. Hele bi olsun, o zaman düşünürüz.
      Şimdi yapsak bile 7 yıl sonranın mevzusu :)))

  37. Hep istediğim ve de imrenerek baktığım bir hayatı yaşıyorsunuz. Bizimse sıkıcı işlerimiz sıkıcı bir hayatımız var. Hani derler ya herkesin ihtiyacı olan bir saniyelik bir deli cesareti diye… Ama işte… Aslında hepimiz bir şekilde ölümlü hayatın tozunu yutuyoruz . Ama bu toz neden hayallerimiz deki yerin tozu olmasın? Sağlıcakla kalın

  38. Bu saatte kamp için çadır ararken sizi bulmam nasıl bir tesadüftür bilemem ama resmen içimi isittiniz. Kendime sürekli yeni heyecanlar deneyimler katmak için uğraşıyorum. 23 yaşındayım nisanlimla beraber sürekli ileriye dönük hayal kuruyoruz. İyi işlerde çalışıp istediğimiz herşeyi yapabilicegimize dair hayaller. Hafta sonu kacamaklari yeni şehirler yeni tatlar.. insana hayali bile güzel geliyor. Bu yaşıma kadar hep standart bı hayat yaşadım.su an kamp yapmak bile bana sıra dışı geliyor gerisini siz düşünün 🙂 denize ve dağa 20 dakika uzaklıkta Bursa’da yaşıyorum ama Uludağ i piknik yapmak dışında kullanamıyoruz bile.. şimdilik en güzel hayallerimiz her hafta sonu farklı.bir şehir tanımak.. ufak tefek kacamaklar yapmak.. bunca zaman bunları hep çalışarak iyi paralar alarak yapmicagimizi düşündük taa kı sizi görene kadar. . Bize umut oldunuz.. utanarak söylüyorum kı 23 yaşındayım doğu ekspresini daha yeni öğrendim.. istediğim çadırı bulamadım iyi kı sizi tanımışım.. yolunuz da her zaman kalbiniz kadar güzel olsun.. 🙂

    1. Süpersin büşra ne güzel hayaller ve ne güzel başlangıçlar bunlar!!! Bak gör ipin ucunu tutunca bir kere gerisi gelecek. Hayallerinin cadırını bulman dileğiyle 😉

      1. Emın ol çok zorlanırsın kardesımlerle takıldım 10 gün tuvalet sorunu kap kaçak yıkama bır sure sonra yılıyorsun bıraz rahatını sevıyorsan yılarsın

  39. Selam,
    Öncelikle müthiş bir hayal gerçekleştirme tahriklerinizi kabul ediyorum.
    gerçekçi ve zorlu çalışmalarınızı ise hayranlık ile izliyorum.
    Bu hayatı yaşamadan önce, var olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşamaya devam edeceğim…Aslında tüm insanların yapmak istediği bu hayatı yaşama isteği,yaşam biçimleri tarafından,türlü sebebler ile erteleniyor.Çoğu zamanda gerçekleşmiyor.
    Ve eminim ki;yaşamakta, var olmakta aynı zorlukta.
    Sizleri keyifle izliyorum çünkü;Çok sade,neşeli,gerçekçi ve bulunduğunuz yerde yaşayan insanlar gibi bizi bilgilendiriyorsunuz.Aslında biz gibisiniz.
    Umarım bir gün sizin sayenizde tanıdığımız bu yerkürenin güzelliklerini,en azından bir bölümünü yaşayarak tadarım.
    özellikle peru 🙂
    Yeni yerleri beklerken,ben sitenizde bulunan videoları izlemekten keyif almaya devam edeceğim.
    Kazasız,belasız ve sağlıklı yaşamaya devam etmenizi dilerim.
    saygılar.

    1. Coşkuncum, sana da selamlar,
      Doğru demişsin, var olmak da lazım, yaşamak da. Hayat da bu ikisinin dengeleme mücadelesinden ibadet…
      Yollar, hayaller seni bekler. Kendi videoları çekip yayınlayacağın günlere o zaman… 😀
      Sevgiler

  40. Bnde çok istiyorum böyle bir hayatı. Ama aynı zamanda çocuk sahibi olmak isteyen biri olarak acaba nasıl olur diye düşünmeden kendimi alamıyorum.

    1. Elif hanim biz evde yokuz u brnde takip ediyorum çocukla ilgili şunu soyleyebilirim ki çocuğu birey olarakmi görüyorsun yük olarakmi görüyorsun bunu ayırdığınız an gezmeler in tadına doyum olmaz ben 20 günlük bebeğim le şehir şehir gezdim 7 aylık ken kibris a gittim o birey. Ağırlık değil sadece valize onun için de yer acman yeterli olucak. …şimdiden iyi gezmeler

  41. Selam!

    Benim gibi bir halkbilimi yüksek lisans öğrencisinin tezini nasıl ve ne kadar değişik, kalıcı, somut ve yaşam biçimi haline getirebileceği sorusunu sorduğu bu günlerde karşıma çıkmanız evrenin bana bir mesajı herhalde. Bizim alanda var olan alan araştırmasının güzelliğini keşfetmiş biri olarak İran ile ilgili belgesel ararken sizinle tanıştım. İyi ki tanışmışım, o sıkıcı belgesellerden daha çok şey öğrendim ve daha keyifli vakit geçirdim. Bu dönem tez konuma karar vereceğim, bu aynı zamanda benim için bir yaşam tarzı haline dönüşecek. Bu süreçte sizin ve sizin gibilerin yaptıkları, yaşadıkları ve tecrübeleri benimle olacak. O zaman iyi ki var olmuşsunuz! 🙂

    1. Tuğbacım, ne güzel, ne içten bir yorum bu <3
      Güneş gibi doğdun ofisimize. Hepimiz okuduk ve mutlu olduk.

      Daha yüksek lisansını yaparken hayattan ne istediğini biliyor olman ne kadar harika. Bizim için kanırta kanırta gelişen ve çok da kıymetli vakite mal olan birşeydi direksiyonu nereye çevireceğimizi bilmek. Çok sevindim senin adına.

      Rehberlerimizden, bizim hikayemizden kendine bir tuğla çıkarbilmenden de gurur duyduk. Umarım gerçekten işine yarar ve önünü açar. Birşeyler danışmak istersen biz buradayız!

      KOC-CA-MAN öpüyoruz. İyi ki sen de varsın

  42. Yaaaa size bayıldımmm benimde hayallerim var ama hiç birini yapamıyorum maalesef yerine getirmek olduğum sorumluluklar hayatımın elimden kayıp gitmesine neden oluyor 🙁 Nasıl ilerleyeceğim nasıl istediğim hayatı yaşayacağım hiçbir fikrim yok sadece siz bana biraz da olsa bana umut oluyosunuz…

    1. Öyle bi yazmışsın ki sarılasım geldi sana.

      Umut herşeydir! İnanmadan çünkü planlayamaz insan. Madem artık ümidimiz var, o zaman planlamaya geçmeli.
      Bu arada insanın hayalinin olması bile çok önemli bir aşama kat etmiş olması demek. Birçok insan hayatını değiştirmek istiyor ama hayali yok, ne yaparsa mutlu olacağını bilmiyor. Bunu bulmuş insanlar olarak çok şanslı sayılırız. O yüzden kendine haksızlık etme. İyi bir mesafe kat etmişsin. Ama artık oraya nasıl gideceğini ve yapmen gerekenleri, vazgeçmen gerekenleri planlama vakti.

      Biz de hayatı çözebilmiş değiliz ama bizim tecrübelerimizden faydalanmak istersen buradayız

  43. Sanırım bu bir başlangıç yazısı oldu benim için. Start’ı aldım ve sadece adım atmak kaldı. Kendi adıma sizlere teşekkür ederim ilham ve cesaret dolu bu paylaşımınız için.

    Sürekli takipteyim artık sizi.

    Albert Camus’un da söylediği gibi benim de kendime hayat felsefesi olarak benimsediğim “Yolculuk, bizi kendimize geri getirir.” fikrine sıkı sıkıya bağlıyım.

    Güzelliklere çıksın yolculuklarınız.

    Sevgilerle.

    1. Selam Sezin! Aramıza hoşgeldin, iyi ki geldin.
      Nolur bir an önce adım at, insana arada bi azim geliyor sonra köreliyor yoksa. Hep “önce halledilmesi gereken şeyler” oluyor. Sonra bi bakıyorsun hep halledilmesi gereken öncelikler olmuş ve senin önüne geçmiş ve atılması gereken adımlar atılmamış, boşuna zaman kaybedilmiş. Sonra aynı gazı da kalmıyor insanın, vakti de. O yüzden nolur o hissettiğin değişim rüzgarını bekletme. Hemen ama hemen adımla. Daha iki satır yazıştık ama insan kendini bir cümlede de eleverir. Senden çok güzel enerjiler alıyorum, güzel haberlerini bekliyorum mutlaka!

  44. Harikasınız..!

    5 yıllık özel sektörlü, 1,5 yıllık evli, 2 aylık da taze bir babayım. Eşimle gezmeyi çok seviyoruz. Şu kısa hayatta etraftaki insanların sadece köstek olduğu, “senin tuzun kuru”, “sadece istemekle olmuyor”, “çocuğunuz olduğunda hayat bitecek”, “kendinize vakit ayıramayacaksınız” demekten başka hiçbir şey söylemediği bir hayatta bu yaptığınız harika! Henüz özel sektör bana göre değil diyerek istifayı basıp dünya turuna çıkacak deliliği yapamadık ama sizi takip etmeye devam ettikçe sanırım bunu yapmam çok uzun sürmeyecek. Mutluluğunuz, yaşama sevinciniz, gezgin ruhunuz hiç kaybolmasın.

    Sağlıcakla..

    1. Ne güzel haber! Çok tebrik ederiz. Kız mı erkek mi?

      Bahaneleri çok seviyoruz. İnsanın doğasında var bahanelere sığınmak ama sanırım bizim kültürümüz de biraz fazla konforuna düşkün. Yani başka kültürlerde aynı engeller (sadece istemekle olmuyor”, “çocuğunuz olduğunda hayat bitecek”, “kendinize vakit ayıramayacaksınız” ) insanları yerinde tutmaya yetmiyor, bir şekilde göze alıyor insanlar yapmaları gereken fedakarlıkları… Hayat ama böyle birşey illa insanın bir yerden alıp, başka bir yere koyması gerekiyor çünkü kaynaklar (zaman, para vs) sınırlı… O akşam annenin göreceksen, ilk okul arkadaşlarını göremeyeceksin. Bu böyle. Önemli olan kaynakların her zaman sınırlı oladuğu bilip, buna göre önceliklerine göre onları dağıtmak. sorun kaynaklarda değil, kaynaklarını istedikleri için bir yerden alıp öbür tarafa koymaya yanaşmayan kafa yapısında.

      Yazıda da dediğim gibi biz de deniyoruz, biz de çözmüş değiliz. Tek farkımız aslında bahane bulmayı bırakmış olmamız.

      1. Kızımız oldu Adı Alya.. İnşallah o bahaneler bizi ve kızımızı durduramayacak, bucket listimizi tamamlayacağız 🙂

        Takipteyiz..

  45. Merhaba,
    50 yaşında emekli biri olarak yazılarınız sayesinde umut edip hayallerimi yaşayabilmeyi çok istiyorum .
    Umudunuz ve yaşama sevinciniz hep sizinle olsun.
    hoşçakalın

  46. Tesadüfi bir şekilde internette gezinirken sizi gördüm. Sayfanız ve yaptıklarınız çok keyifli.Sizin gibi hayalini kurduğum şeyi 3 sene önce gerçekleştirme imkanı buldum.Can yoldaşımla birlikte egenin kıyısına yerleştik.51 yaşındayım dediğiniz gibi hiçbir şey için geç degil. Kuşadası Güzelçamlı (köy idi) mahallesindeyiz.. Bekleriz sevgiler yolunuz umutlarınız açık olsun..:)

  47. bugun bir kere daha anladım , hayatımı sevdiğim kadınla dünyayı gezerek ve bir gezgin olarak yasıyacagım , cok ilham verdiniz bana hatta ve hatta cesur olmamı sağladınız , kim bilir belkide dunyanın bir ucunda karşılaşır selamlaşırız 🙂 çok teşekkürler bana kattıklarınız için….

    1. Merhaba Emre,

      Biz da hala tam çözemedik denklemi ama geldiğimiz yerden her şekilde memlunuz. Ne yaşarsak yaşayalım, ne kadar zorlanırsak zorlanalım, her gün iyi ki yapmışız diyoruz. Umarız herşey gönlüne olur, bi gün karşılıklı anılarımızı anlatırız.

  48. Bugün bir ödül daha kazandınız ve size oy verdiğimizden midir nedir kendimiz kazanmış gibi mutlu olduk tıpkı sizin gezdiğiniz yerleri blogtan takip ederken kendimiz gezmiş gibi hissettiğimiz gibi…

    tebrikler evde yoklar:)

  49. merhaba
    internete 10 yaşında kızım için pasaport bilgisi aramak için girdim ,sizin bloğunuza rastladım .bilgilerinizle hemen randevu ayarladım .
    yalnız öyle güzel ve doğal bir sitenız varkı içinde adeta kayboldum .iş te olduğumu telefonum çalınca hatırladım 🙂
    ben ve eşimde seyahat etmeyi ,yeni yerler ve yeni hayatlar keşfetmeyi çok seviyoruz .
    sizi takıp edeceğim,sizden farklı ülkelerden de bilgi almayı heyecanla beklıyor olacağım ..

    sevgilerimle
    Kalpten
    not:(ismimdir rumuz sanıyorlar 🙂

    1. Aramıza hoş geldin Kalpten ve ismin gerçekten süper! :))))

      Kızın için aradığın bilgileri umarım bulabilmişsindir. Yoksa da söyle, seve seve yazarız. Sevgiler

    2. Ben de aynen Kalpten Gülen Gider rumuzlu okuyucu gibi internetten pasaport bilgileri için blog bilginizi tesadüfen gördüm. İlgi ile okudum ve emeklilik arefesinde benim vizyonumu açtınız. Yolunuz , şansınız açık olsun.

      1. Aramıza hoş geldin! Çok teşekkür ederiz güzel sözlerin için. Hepimizin yolu açık olsun

  50. Valla gençler ne diyim güzel hayaller güzel bir yşaam…biz edirne’den ötesini göremedik hayatımızda.. tabi bizim gibi ihtiyar olmayınca kolayca yapıyosunuz. bizim hanıma hep diyoreum gel gidelim gezelim diye ama uçak korkusu var ben korkarım yapamam diyor.. sizin gibi gençleri okuyup kendimizi avutuyoruz anca. güzel bir yazı olmuş ama daha fazla foto koyabilrdiniz. bir de fotoları tıklayınca bğüyük haliyle görebilseydik keşke. çoluk çocuk düşünmüyor musunuz hiç ?

    1. Düşünmez miyiz Abdurrahim Abi, hep düşünüyoruz da ona bakabilecek şartları henüz yaratamadık. Ama bir gün aramıza minik bir evde yok eklendiğinde de okul çağına kadar böyle devam etmeyi düşünüyoruz.

      Nolur bizim için geç diye düşünmeyin, her yaşın getirdiği avantajlar ve dezavantajlar var. Bizim yaşların en büyük sıkıntısı henüz birikim yapmamış olmak oluyor. Bizim yaşlardakiler hep daha büyüklerin imkanlarına, hayatlarında yol almış olmalarına özeniyor. Bi de hayatta bazı köşeleri erken yaşta kaparsanız kapıyorsunuz, diye diye bizim yaşlarımızıda bizi işkolik ve değişim yapmaya pısıkık yapıyorlar.

      Yaşınız kaç bilmiyorum, haklısınız enerji zamanla azanıyor ama bizlere göre avantajlarınız da var. Zaten yaşlarımızın dezavantajlarına odaklanırsak ne gençlikte, ne orta, ne ileri yaşta adım atabiliriz. Hayat geçtiği ile kalır. O yüzden yaşımızın avantajlarına odaklanmak ve onlarla elimizden geleni yapmak en iyisi.

      Hangi ilde oturuyorsunuz? Tanışmayı çok isteriz.

      Sevgiler

  51. Sık sık instagramda mesaj atıyorum size ama bu yazıyı en az 5 kere okumuş biri olarak yorum atıp taçlandırmak istedim, niye 5 kere okudun yaa anlaşılır yazmadık mı diye sorabilirsiniz ama konu o değil, şimdi farkettim ki blog yolculuğumda her pes edişimde gelip okuyup, her okuduğumda da farklı bir kısmından ders çıkarıyorum .. Mesela bu sefer tahtaya takıldım, tahta olmasa da bir kağıda hayallerimi yazıp, klişeden kopmayarak gidip biyere gömüp sonra 3-5 yıl sonra açıp okuyasım geldi 🙂 acaba kaçını yapmış olcam merak içindeyim 🙂 Bi de yazılımcı örneğinize gidip gelip okuyorum, proje bazlı ara sıra çalışmalı işler yapabilirim aslında ben de, ama şuanki işimin rahatlığı ve iyi kazandırıyo olması, bi de üstüne iş için de seyahatlere gidiyor olmam sanırım beni durduran sebepler, belki de bahane üretiyorum dediğiniz gibi.. neyse, bir gün tanışmak ümidiyle, esen kalın 🙂

    1. Tuğçe’cim selamlar!
      Yazdığımız gibi herkesin kendi çözümünü kendi üretmesi gerekiyor. O yzüzden sorularının cevabını bulmakta ne kadar yardımımız dokunabilir pek bilmiyorum ama seninle tanışmayı iple çekiyoruz. Instagram’da da dediğimi gib bir konuşmamıza gel. Sonrasında yakalarsın bizi

  52. Sizi büyük bir ilgiyle takip ediyorum. En büyük hayallerimden biri. İnsallah sizin kadar sanşlı olurum bu hayalı gerçekleştirirken bana eşlik edebilecek hayat arkadasım olur.

  53. Muhtesem tatli, eglenceli, mutluluk veren, guzel cift. Yaptiklarinizdan asla vaz gecmeyin.

  54. Ne kadar samimi ve gerçekçi bir şekilde anlatmışsınız yola çıkış hikayenizi. İnşallah herşey gönlünüzce olur, sevgiler

  55. Merhabalar , bayılıyorum size harika insanlarsınız .Şu an iş hayatına girebilmek için sınavlara hazırlanıyorum. Ama bir gün işsiz bir ekonomist olmayacağım ve sizin ve örnek aldığım diğer arkadaşların deneyimlerini de kendimce yoğurup hayallerimin peşinden gideceğim..

    1. Ne kadar güzel bir bakış açısı Mesut! İnsanın senin yaşlarında ne istediğini bilmesi çok büyük bir avantaj. Elinde kocaman bir hayat var, ve sen daha başından nereye gitmek istediğini bilirsen ona göre adımlar atma şansın olur.

  56. Selam bu yaşam şekline,alışkanlıklara bayılıyorum.ben memurum eşimde öyle bir de çınarımız var anlıyacağınız tamamen kopma yada tam bir özgürlük hali söz konusu değil. Yavaş yavaş ta olsa başladık bir yerlerden uzun yıllar Marmaris te yaşamak o doğayı keşfetmek bu hislere bu yaşama aşık etti beni.
    12 sene kadar sonra emekliyim 47 yal gibi erken sayılabilecek bir yaş evde olmamak bu seneye kadar olan Zaman da olacak ama bundan sonrası yani emeklilikte yazın ve her resmi tatil haftasonları biz evde yokuz biz Türkiye’de yokuz s dönüşecek
    Şuan iş hayatımda çok köklü bir değişiklik oluyor bunu Kocaeli buluşmasında konuşuruz fırsat olursa fikirlerinizi almak isterim.
    İki senedir Kocaeli’deyim ve İzmir’i hayal ederek yaşıyorum görüşmek üzere sizlerin yaşadıkları bizim hayallerimize dönüşüyor en yakın Zaman’da Sakarya turuna çıkıyoruz sevgiler… AlperSeldaÇınar

  57. benim hiç öyle hayalim bile olmadı monoton hayatın içinde çalış çalış aynı nerde gezmek dolaşmak

    1. Hepimiz kendi mutluluğumuzdan sorumluyuz Orhan. 🙂 Kimsenin gezmesi gerekmiyor eğer onu mutlu eden şey o değilse. Önemli olan seni mutlu eden şeyi yapıyor olmak, ona doğru adımlamak

      1. Merhabalar,

        “Önemli olan seni mutlu eden şeyi yapıyor olmak, ona doğru adımlamak” demişsiniz, ne kadar güzel bir söz söylediniz, sizin bu bilinçte olmanız beni heyacanlandırıyor, insanların kendi mutluluk alanlarını kurmalarına yardımcı oluyorsunuz, gerçek mutluluk olmadığını bizi mutlu eden şeyleri keşfedip onlarla ilgilenmeyi, arayışın bu olduğu bilinci biraz daha kalbime yerleşti, sizin de emeğiniz var, teşekkürler. Biz evde yokuz, bize her yer ev felsefesine dönüşecek tabi siz dilerseniz.

        İyiki varsınız.

        1. Merhaba Tuğberk,

          Hepimiz farkında olarak ya da olmayarak yaptığımız seçimlerimizle kendi kaderimizi yazıyoruz.
          Hayatımızda olanlar üzerinde %100 kontrolümüz yok, akıntının bizi götürdüğü bir yön var ama içindeki bir sandal gibi hareket kabiliyetimiz de var. Kimimiz küreklere sarılıp nehrin sağ ve sol kıyılarından böğürtlenler, bademler toplaya toplaya gidiyoruz, kimimiz nehrin bize kafasına göre sürüklemesine razı oluyoruz. Kendini nehre bırakanlar kürek çekerek yorulmuyorlar ama badem ve böğürtlen de yemiyorlar. Biz elimizden geldiğinde kürek çekiyoruz ve diğer tüm kürek çekmek isteyenler için öğrenimlerimizi anlatmaya çalışıyoruz ki aynı girdaplara kapılmasınlar. Ama her sandal de bir değil, nehirin günü günü de tutmuyor. Günün sonunda yine herkesin kendi kaptanı olması gerekiyor. Bizim çıkarımlarımız umarım tüm cesur teknecilere yardımcı oluyordur.

  58. Sitenizi bugün takibe aldım. İçerik olarak doygun, dilin kullanımına özenilmiş, anlatısı akıcı-kendini okutturan ve samimi üslubunuzu ‘farklı’ buldum.

    (Yazınızı okur iken bir yandan da Yabanda(in to the wild) filminden sahneler gözümün önünde aktı. Henüz izleme şansı bulamamış Evdeyoklara mutlaka tavsiye ederim.)

    Her insanın içinde, ruhunun derinlerinliklerinde ki “kaçış” dürtüsünü tetiklediğiniz için hüzünlüyüm. Bizler imkanlar ölçüsünde evde yok olmaya çabalayanlar olarak, siz yepyeni deneyimleri paylaştıkça kah sadece iç geçireceğiz, kah tatil günlerinde izinizin kıyısından geçeceğiz.

    Umarım evdeyokuz istediğiniz hayatı idame etmeye tez zamanda yeter de bizlere yeni yeni paylaşımlarda bulunursunuz.

    Yolunuzda mutluluklar dilerim.

    Dipnot; yarın sığacık izinizde olacağız.

    1. Selam Gökhan ve Özge, aramıza hoş geldiniz 🙂

      Alexander Supertramp bizim de idolümüz. Kesinlikle harika bir film ve kitap.

      Biz Evde Yokuz için çok maddi manevi çok kaynak sarf ediyoruz. Çok özenerek yapıyoruz. Bazen fazla tüketiyor bizi. Hem tercübelerimizi ulaştırmaya, hem de herkesle tek tek ilgilenmeye çalışıyoruz ama artık kocaman bir aile olduk, yetişmek çok zorlaştı. Zaman zaman sürdürebileceğimizden şüphe bile duyuyoruz. Ama sonra birilerinden bir mesaj geliyor, sayenizde hayatım şöyle değişti, böyle değişti diye, var güçle tekrar sarlıyoruz.

      Bu güzel ve içerikli yorum için çok teşekkürler. Bu aydınlıkta insanların etrafımızda olduğunu bilmek çok mutlu ediyor bizi. Ara sıra yaz bize, hatırlat kendini. Sevgiler

  59. Merhaba. Siteniz – hayalleriniz – yol gostericiliğiniz ve keyifli paylaşımlarınız için teşekkür ediyorum. Eşimle evlendiğimden beri kendini gezmeye adamış ve bir miktar yol yapmış benim gibi birini can evinden vurdunuz. Gerçekten yerli yabancı yüzlerce muadili arasından farkı direk belli olan – kaliteli ve farklı gezi önerileri veren şahane bir siteniz var. Keyifle takip ediyorum. Bir örnek; haftaya gideceğim Transilvanya-Romanya seyahatim için bakarken, daha önce hiçbir yerde rastlamadığım tuz madeni önerisi muhteşem. Çok heyecan verici gözüküyor. Son olarak, ben halen profesyonel hayatın rahatlığını bırakamamış – maaş ve imkanların tatlılığını terk edememiş – dolayısıyla tüm izinlerini gezmeye ayıran ve bunun için de malesef borçlanan biriyim. Tavsiyeleriniz ve düşünce yapınız da çok aydınlatıcı. Tüm beyaz yakalalıların hayalini kurduğu şeyi, bir bankacı olarak nasıl yapabileceğimde bende yeni kapılar açtınız. Tekrar teşekkür eder; devam edeceğinden emin olduğum başarılarınızın sürekli olmasını dilerim.

    1. Merhaba Barış,
      Çok, çok teşekkür ederiz bu süper motive edici yorumun için. Bizi çok mutlu ettin. Umarım buraya yazacaklarımı okumak için geri dönersin sitemize.

      Biz yola kendi hayallerimizi gerçekleştirmek için çıktık. Ölmeden önce kendimize katmak istediğimiz çok şey vardı, hep de olacak zaten. Amacımız bir gün geriye baktığımızda dolu dolu bir hayat yaşamış hissetmekti.

      Sonra bir gün bir baktık, Biz Evde Yokuz’un, Duygu ve Bilge’nin hayatlarının ötesine bir amacı varmış: Başkalarının da daha dolu ve güzel geçmesinde faktör olmak. Açıkçası, bu sorumluluğu alacağımızı bilmeden çıktık yola, hatta bilsek belki gözümüz korkar geri adım atardık. Ne yalan söyleyelim, insanların bize bu kadar kulak vereceklerini bilmiyorduk. Zamanla Evde Yoklar’dan bize mesajlar gelmeye başladı: 16 yaşındaki bir genç kızın serbest dalışa başlamasına, 60 yaşında bisiklete hiç binmemiş bir abinin gidip bir bisiklet almasına, üniversiteli birkaç arkadaşın Düşler Akademisi’nde gönüllü olarak engelli bireylerle çalışmasına, başka iki güzel insanın Doğru Ekspresi’nde nişanlanmasına, ve bunun gibi bir sürü insanın hayatlarına milatlar eklemelerine sebep olmuşuz.

      Bunu keşfetmek bizi çok mutlu etti ve deli gibi heyecanlandırdı. Çünkü biz mutlu bireylerin, birbirine daha tolerenslı, daha hoşgörülü, daha açık fikirli bir toplum yarattığına inanıyoruz. Sanki herkesin bireysel mutluluğunu bir sonraki kademeye çıkarmasına yardımcı olabilirsek, hepimizi daha güzel bir yarın bekleyecek…

      İnsanların da birbirinin hayatlarına tuğla koymalarının harika olacağını düşündük. Bunun için yeni yeni gittiğimiz yerlerde Evde Yoklar buluşmaları yapmaya başladık. İlkini Kapadokya’da, ikincisini Denizli’de yaptık. Evde Yokların hayata bakışlarında bir paydaşlık olduğuna inanıyoruz. Onları buluşturarak birbirlerini evde olmamaya teşvik etmeleri ve destek olmaları için bir zemin hazırlamaya çalışıyoruz. Bakalım… Daha iki tane gerçekleştirdik, çok umutluyuz. Bekleyip göreceğiz nasıl gidiyor… Hayalimiz tüm Türkiye’de bir Evde Yoklar paylaşım & dayanışma ağı örmek.

      İçeriklerimizin kalitesi ile ilgili söylediklerin için teşekkürler. Bizim için yaptığımız işin aynası okuyucularımız. Ne zaman böyle itina ile yazılmış, dolu kalemlerden çıkmış yorumlar alıyoruz o zaman kendimizle gurur duyuyoruz. Bize bu hissi tattırdığın için ayrıca teşekkürler.

      Bir de uzundur aklımızda olan şeyleri kaleme almamıza sebep oldun. Bunun bir kısmını Biz Kimiz?’e koymamda sakınca bulmazsın umarım.

  60. Merhaba. Sözlümün kesinlikle okumalısın demesi üzerine bu sitedeyim. İyiki okumuşum ve denk gelmişiz. Hepimizin isteyip , sürekli düşünüp ve sık sık nasılsa olmaz başka önceliklerimiz var dediğimiz hayallerimizi hayata geçirmemiz için ön ayak oldunuz. Çok teşekkür ederiz. Tebrik ederiz. Umarım maddi manevi herşey çok yolunda gider ve bizede takip etmek nasip olur 🙂 Rica etsem bizimle karavanın markasını paylaşabilirmisiniz ? Bizde almayı düşünüyoruz bu tarz karavanlar için umarım bütçesi çok fazla değildir. Şimdiden teşekkürler sizi seviyoruz. 🙂

  61. Harikasiniz gercekten! Imreneli bi hayatiniz var,allah sizi nazarlardan korusun.. Yolunuz daima acik olsun. Bizde 1yillik evliyiz allaha sukur bi arabamiz var ama sabit bi isimiz yok. Bizde boyle seyler yapmak istiyoruz.. ama yapabilir miyiz bilmiyoruzz.

    1. Minecim, çok teşekkürler

      Biz de nasıl yapabiliriz bilmiyorduk. Deneme yanılma usulu gidiyoruz hala da 😀

  62. Mukkemmelsiniz. Hayat enerjiniz hicbir zaman sönmesin. Idollerimsiniz. Tabiki herkesin hayati farkli. Basta da belirtmissiniz. Her insan her seyi bir anda birakip yola düşemez. Herkes sizin kadar cesaretli olamaz. Benim de gezmek yeni yerler yeni soluklar tanima gibi bir hayalim var. Karavanda yasamak gibi bir istegim de var fakat malesef sartlar buna el vermiyor fakat ilerde neden olmasin. Simdilik sizin enerjinizi yakalamak ve gezmek ilk amacim ve hayalim. Enerjinizi hic kaybetmeyin sevgilerleeeeee.

  63. Arabalarimizin ayni olmasi ve kizimin bu karavandan istemesi tesadüf mü bilmiyorum ama bu resminizi görüp sizi takip etmeye basladim. Umarım bizde ailecek birgun hayatın peşinden koşacağız. Sizi tebrik ediyorum bol şans

    1. Malesef araba bizim değil. Fiat’tan gezimiz süresince ödünç almıştık. Kızınız kaç yaşında? Şöyle ki karavana bu haliyle 2 yetişkin rahat sığıyor, bir bebek de sığar ama onun dışında 2’den fazla insanın rahat etmesine imkan yok. Ama bir çadır uzantısı var. Onunla birlikte bayağı salon salomanje oluyor.

      Hayatı kovalamak için illa bizim gibi marjinal değişiklikler yapmak gerekmiyor. Mevcut hayatlarınızdan da hayallerinizi kovalayabilirsiniz. O yüzden bir gün diye ertelemeyin, hemen minik minik de olsa başlayın deriz. Kocaman sevgiler

  64. Ya ben size bayıldım bayıldım bayıldım
    Son 2 senedir seyahat etmeye başladım ve devam ediyorum. Sizi de bu sayede buldum.
    Hayatta zincir mekanizmasi var. Bir şey hayatınıza da var sa onun nedeni vardır 😉 Seyahat tutkusu sayesinde sizi tanıdım ve bugun ki yaziniz sayesinde hallerime dokunma inancım 100 kat arttı diyebilirim;) bu güzel ruh için cook teşekkür ederim kocaman sevgilerler ve bir hayalime dokunursam ki Antalya da yaşamak olacak sizi evime davet edicem bu da hayallerimden biri olsun bende kara tahta yok ama kagit kalem var :)))) kocaman sevgiler cook öpüyorum

    1. Bahar!!! Biz de çok inanırız tesadüflerin bir sebebi olduğuna. Canı gönülden inanıyorum ki bu yazı da hayallerinle ilgill aksiyon almak için seni motive etmek için önüne çıkmış. Yolun açık, hayallerin hep ulaşabileceğin mesafelerde olsun.

  65. Sizi sevgilimle takip ediyoruz bizim de amacimiz evlenip yaz sonunda yollara dusmek.karavanda yasama hayalimiz var.Sizinle kapadokyadan ıstanbula yolculuk yapmayi cok istedik ama o tarihlerde onumde kpss gibi bir engel vardi.Yol karavan kpss ne alaka diyeceksiniz?.Ailemizi cevremizi alistirmamiz gereken hayallerimiz var bu doğrultuda ilerliyoruz.Web sitesi acmamiz gerek youtube kanali hatta sizin gibi etkinlik sirketi kurmak da istiyoruz yani gezerken para kazanmamiz gerekiyor.Ama en buyuk istegimiz deneyimlerimizi paylasmak hatta deneyimsizliklerimizi sizler gibi insanlarla aile olmak dunya evimiz sizler gibi insanlar ailemiz olsun istiyoruz.Sizin bir tecrubeniz vardi evliydiniz, sanirim bazi seyler bizim icin cok daha zor olacak ama sizi cok ornek aliyoruz en kisa zamanda tanismak (hatta yollarda olsa tadindan yenmez) dilegiyle. Cani gonulden tebrikler supersiniz

    1. Sevgili Kübra,

      Seve seve tecrübelerimizi paylaşırız. Ama yazıda da yazdığımız üzere biz de tam dengeleri kurabilmiş değiliz. Hata deneme yanılmalarla yolumuzu çiziyoruz.

      Karavanda yaşamak çok keyifli ve özgürleştirici. Sadece yer değiştirme özgürlüğü değil bu, birçok masraftan da özgürleştici özelliği var. Bizce güzel bir hayat tarzı. Herkese göre olmadığını kabul ediyoruz ama herkese göre olan bir hayat tarzı var mı zaten? 🙂

      Sizin profesyönel geçmişiniz nedir? Etkinlik tecrübeniz var mı? Biz, kendi geçmişimiz o olduğu için bu yola girdik. Bizim ilk önerimiz mevcut profesyönel tecrübelerini ve networkünüzle ne iş yapabilirsiniz ona bakmanız. Eğer geçmişiniz etkinlikse ne ala. 🙂 Bunca sene biriktirdiğiniz sektör bilgisi ve sektörden insanlar aslında yeni bir hayat yaratmak için elinizdeki en büyük kozunuz. O yüzden tavsiyemiz ilk etapta kafanızı elinizdeki tecrübeyle nasıl bizim gibi on-off modda bir iş yapabileceğinize bakmanız olur.

      1. Malesef profesyonel bir tecrubemiz yok ben universiteyi yeni bitirmis devlet memuru olmamak icin cevreme direnen biriyim.Sevgilimle dagcilik vasitisiyla tanistik ikimizin de bu yönde gecmisi var. ozellikle erkek arkadasim bu doğrultuda turkiyede hemen hemen heryeri gezmis biri.Size tek soyleyebilecegimiz bu konuda eşsiz hayal gücümüz cesaretimiz ve az cok bu konularda arastirip ortaya fikirler koyabilmemiz.Bisikletle Dunya turu yapan tanidigimiz bir cift var onlarlada fikir alisverinde bulunduk sizin de dediginiz gibi dengeleri oturtmak hic kolay degil ne diyelim “su akar yolunu bulur”.Bu arada tek ve en buyuk sermayemiz de dugunde takilan altin ve paralar olacak. Kisacasi sizi seviyoruz takip ediyoruz en kisa zamanda da tanisacagiz nasil olsa dimi. Kocaman opuyoruz kolay gelsin guzel insanlar.

  66. Çok samimi ve bilgilendirici bir paylaşım olmuş. Umarım ideallerinize kısa sürede ulaşırsınız. Keyifle takip ediyorum 🙂

  67. Sizi seviyorum Birilerinin fanı olmak gibi huylarım hiç olmadı o yüzden söyleyebileceğim şey şu ki; sizi seviyorum! Zaten kafayı bozup uzun bir yolculuğa çıkmaya karar verdğimde rastladım size ve sıkı takipcinizim! Her soruma sabırla cevap verdiğiniz için teşekkürler veeee o ödülü hakettiniz! Üstünü çizeceğimiz nice hayale çayımı kaldırıyorum:) cheers

    1. Cansın Yadigar, mahçup ettin bizi.

      Biz de sizi çok ama çok seviyoruz!!!

      Her zaman sorularınız için de buradayız

  68. Henüz bir planım yok ama kocaman hayallerim var. Henüz erken bu yüzden ileride planlamayı düşünüyorum. Ölmeden önce yapılacaklarımı yazdım. Şuanda para biriktiriyorum üniversiteden mezun olduğumda rotasız bir şekilde doya doya gezmek istiyorum. Bana ilham verdiğiniz için teşekkürler!

  69. Sizi seviyorum ve ilgiyle takip ediyorum.yazınız bana da çok ilham verdi.9 yaşındaki kızım kendi kanatlariyla ucabilene kadar beklemek yerine kendime iyi bir bilgi yatırımı yapabilirim özgürce gezebilmek için. Teşekkürler paylasimlariniz için.

  70. Mutluysa bir insan üstesinden gelemeyeceği hiç bir şey yok,aşıktım bir keresinde hayatımda kimseyi o kadar sevmemiştim,abartmıyorum tek başıma 4 kişinin bir günde yapacağı işi yarım günde yapıyor,bütün öğleden sonra güneşlenip yan gelip yatıyordum:)

  71. Insani harekete gecirecek bir yazi olmus, tesekkurler.bir de etkinliklerden haberdar olmak istiyorum 🙂

    1. Biz yolumuzu böyle çizdik. Başka yollardan gidenler de var. Bizim yolumuza benzer bir yol çizmek isteyenlerin merakını ve sorularını giderdiğini umuyoruz. Yolunu değiştirmek için ilham ve bilgi arayan herkes için buradayız.

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir