VİYANA’DA GEZİLECEK YERLER

Viyana’dan daha eğlenceli ve eklektik Avrupa başkentleri var. Kulağa garip gelebilir ama Viyana’nın galiba turistik cazibesi tam da bu halinden geliyor: Şehre Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’ndan kalan ağırlık. Diğer Germen şehirlerden olan bir Stockholm gibi dizayn şehri ya da bir Berlin gibi özgür ruhlu değilse de, Viyana’yı bu özelliği görülmeye değer bir yer yapıyor.

Fransa, İngiltere, Portekiz, İtalya, İspanya gibi ülkeler kıtalar arası büyüyüp, yabancı topraklardan getirdikleri finansal ve kültürel zenginlikleri topraklarına yığarken, Avusturya – Macaristan İmparatorluğu sadece Avrupa topraklarında büyümesi sebebiyle farklı kültürlerle etkileşimi nispeten daha az olmuş. Viyana’ya gittiğinizde bu “saf Avrupalı” mirasları ile ne kadar gurur duyduklarını bariz bir şekilde hissedeceksiniz. Hatta maalesef dozunu bayağı kaçırıp, ırkçılığa meyil veren Avusturyalıların olduğu da bir gerçek.

Yiğidi öldürüp, hakkını vermek gerekirse; yüzyıllardır zarafetinden bir şey kaybetmemiş cafelerinde gezerken, operaya gelmiş şık insanları süzerken, gittiğiniz her yerde duyduğunuz klasik müzikle gerçekten bir Avrupa imparatorluğunun topraklarında olduğunuzu buram buram hissediyorsunuz. Yine de bizim tavsiyemiz Viyana’yı 35 sonrası yaşlara ertelemek, çünkü kurtlarını henüz dökememiş olanlar için Barselona, Prag, Budapeşte gibi çok daha cıvıl cıvıl şehirler var. Ama sıkıntı yok, biz Viyana’da yapılacak en farklı şeyleri bulup, yazdık, terlik zoruyla şehre neşe kattık . 😀

Yine de favori şehirlerimizden diyemeyiz tabii.

Viyana Seyahati Planlaması – Gitmeden Önce

Viyana’ya Gelmeden Önce Bilmeniz Gerekenler ve Tüyolarımız

Viyana’nın Nesi Meşhur?

Kahve Tutkunları İçin Viyana Cafeleri

Viyana’da en keyif aldığımız şey filmlerden fırlama asırlık cafelerinin birinden diğerine turlamak, oradaki nostaljik ve kafein kokulu ambiyansı koklamaktı. Bize sorarsanız dünyadaki en güzel cafeler olabilirler.

Yüzyıllardır bu cafeler entellerin buluşma ve üretme limanları. Bir çok önemli sanatçı bu cafelerde buluşur, beste yapar, kitap yazarmış. Devlet meseleleri, mahalle dedikoduları bu masalarda konuşulurmuş. Sigmund Freud, Egon Schiele, Leon Trotsky ve Gustav Klimt müdavimlerinden sadece bazıları, Johann Strauss, Mozart ve Beethoven’ın buralarda çalmışlar. Ve güzel haber şu ki; bu cafeler yüzyıl sonra bugün hala o görkemli ambiyansta servis vermeye devam ediyor. Bu yüzden, UNESCO “Viyana kahvelerini  tarih ve mekanın tüketildiği ama sadece kahvenin fatura edildiği yerlerdir” diyerek Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne eklemiş.

Her köşede tarihi, tatlı ve insanı cezbeden bir kafeye rastlamanız çok muhtemel. Viyana’nın eski kafesi, en küçük kafesi, kraliyet kafesi derken bu liste uzayıp gidiyor. Zaten Demel, Landtmann, Sacher gibi birçok kafesi herkesin dilinde ama bunun dışında gitmeye değecek bir sürü kafesi var. Hepsinin de farklı özellikleri var. Biz de size Viyana Cafeleri yazımızda harika bir cafe-hopping planı çıkardık.

Bir Yaşam Biçimi Olarak Klasik Müzik

Klasik müzik aşıklarındansanız da tabii ki Viyana gibi sanat konusunda da epey dolu bir şehirde bunu da bulacaksınız. Ne de olsa Mozart, Beethoven, Schubert, Haydn, Strauss ve Mahler gibi bestecilerin yaşadığı, eserlerini yarattığı şehirdesiniz. O yüzden bu şehrin ana arterlerinden en çok klasik müzik geçiyor desek abartmış olmayız. Neredeyse şehrin her köşesinde bir klasik müzik etkinliğine denk gelmeniz muhtemel. Özellikle de Karlskirche’de düzenlenen Vivaldi’nin Dört Mevsim konserleri çok meşhur. Biletleri kapış kapış bitiyor. Çünkü dünyanın en önemli eserlerinden birini kilisenin büyülü atmosferinde dinliyorsunuz. En iyisi gitmeden online olarak almak. Vivaldi’nin Dört Mevsim Karlskirche konserlerine bilet almak için tıklayın. Şehirde kilisede konser keyfi yaşayabileceğiniz bir diğer durak ise Annakirche. Annakirche’de klasik müzik konserine bilet almak için tıklayın.

Sadece Viyana değil genel olarak Avusturya bu konuda öncü ülkelerden. Mesela Temmuz’da Viyana’da olacaksanız Bregenz Festivali klasik müzik dinlemek için en iyi imkanlardan. Constance Gölü’nün üstünde yüzen bir sahne oluyor, keyifli bir festival. Bir de müzik severlerin yine çok tercih ettiği Schubertiade Festivali var, dünyanın en önemli festivallerinden biri diye geçiyor. Yaz ve sonbahar ayları için de Schwarzenberg isimli minik bir kasabada bir sürü etkinlik oluyor, oraya gitmeyi de tercih edebilirsiniz. Ayrıca Mozart’ın doğum yeri olan Salzburg’daki Salzburg Festivali de dünyanın en prestijli klasik müzik festivallerinden biri.

Gelmişken Tatmanız Gereken Viyana Klasikleri

Avusturya’nın uzun yıllara yayılan bir imparatorluk geçmişi olduğu için Macar, Alman, İtalyan, Balkan kısacası çok geniş bir coğrafyanın yeme-içme kültürlerinden sentezlenmiş bir mutfağa sahip. O nedenle de burada mutlaka bir kez de kendi yerinde denemenizi tavsiye edeceğimiz tatlar var. Hepsinden detayları Avusturya Yemekleri yazımızda, hepsinin en iyi adreslerini ise Viyana’da Ne Yenir, Nerede Yenir yazımızda bulabilirsiniz.

– Şnitzel: Neredeyse dünyanın her yerindeki menülerde kendisine yer bulan ama ama menşeinin Avusturya olduğu Viyana’nın en meşhur lezzeti. Orijinal Wiener schnitzel dana etinden yapılırken, bazı restoranlarda domuz veya tavuk etiyle yapıldığını da görebiliyorsunuz. Yapılışı işe basitçe şöyle; ince bir dilim dana eti, ekmek kırıntısına batırılıp kızgın yağda kızartıldıktan sonra limon, tereyağ ve tatlı ekşi patates salatasıyla servis ediliyor.

– Tafelspitz: Bu da Viyana mutfağının olmazsa olmazlarından bir et yemeği. Avusturya İmparatoru I. Franz Joseph’in favorisiymiş. Zaten Avusturya’nın ulusal yemeği olarak da geçiyor. İnce dilimlenmiş ve dananın üst-arka kısmından elde edilmiş etin, iki saat haşlanmasıyla pişiriliyor. Geleneksel olarak servis edilirken de yanına haşlama sebzeler, patates rösti ve püremsi kıvamlı bir elma sosu ile servis ediliyor. Etini yemeye başlamadan önce suyu da çorba niyetine iştah açıcı niyetine içiliyor. Oldukça doyurucu ve besleyici bir öğün anlayacağınız.

– Wiener Würstel: Türkçesiyle Viyana Sosisi. Domuz ve sığır eti karışımıyla yapılan uzun bir sosis türü. (Hassasiyetiniz varsa domuz olmayan versiyonları var mı diye sormanız daha doğru olur.) Genellikle düşük sıcaklıkta tütsüleme işlemiyle sosise lezzet katılıyor. Haşlanmış, tavada veya ızgarada pişirilmiş şekilde sunulabiliyor. Ancak Viyana’daki büfelerde en popüler sosis türü içinden erimiş peynir akan Käsekrainer.

– Kaiserschmarrn: Un, yumurta, şeker, tereyağı ve sütle yapılan pofuduk ve dağınık bir pankek olarak düşünebilirsiniz. Servis edilirken üstüne pudra şekeri dökülürken yanına da geleneksel olarak erik marmelatı ekleniyor. Adını da bu tatlıya çok düşkün olan Avusturya İmparatoru Franz Joseph I’den alıyor.

– Apfelstrudel: Viyana’ya özgü olan elma dolgulu hamur işi, ince hamurlu bir elmalı turtayı andırıyor. Yanında çırpılmış krema ile servis ediliyor. Quentin Tarantino’nun Soysuzlar Çetesi (Inglourious Basterds) filminde Hans Landa’nın Shosanna’ya Apfelstrudel’i yemeden önce kremayı beklemesi gerektiğini söylediği ve sonrasında hapur hapur mideye indirdiği o ikonik sahneyi hatırlatırız. Viyana seyahatiniz sırasında çoğu kafenin menüsünde denk gelebilirsiniz. Kökenine bakıldığında ise, bir noktada Osmanlı’nın Avusturya-Macaristan ile olan ilişkisi sonucu ortaya çıkmış denebilir. İnce hamurunda baklavadan ilham alındığı düşünülüyor.

– Sacher Torte: Franz Sacher tarafından 19. yüzyılda icat edilen, içinde kayısı reçeli olan, dışı ganaj kaplı çikolatalı bir kek/pasta çeşidi. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun eski dışişleri bakanlarından Klemens von Metternich için yapılmış ve o zamandan beri de Sacher Hotel’in kafesi Cafe Sacher’de orijinal reçeteye sadık kalınarak yapılmaya devam ediyor.

– Mozart Çikolatası: Mozartkugel veya Mozart-Bonbon olarak da rastlayabileceğiniz kültleşmiş bir çikolata. Antep fıstığı ezmesi, badem ezmesi ve nugat katmanlarından oluşan küçük çikolata topları diye de özetleyebiliriz. İlk olarak Salzburglu bir şekerlemeci olan Paul Fürst tarafından 1890’da yapılmış. Farklı markaların ürünleri var ama hepsinin paketlemesinde Mozart’ın resmi mutlaka oluyor.

– Wiener Melange: Cappucino’ya benzeyen fakat ondan daha hafif olan, yumuşak içimli Viyana kahvesi. Demlenmiş kahve, krema ve süt köpüğünden oluşuyor. Bunu da Viyana’daki neredeyse her kafenin menüsünde görebilirsiniz.

Peri Masalı Tadındaki Baloları

Viyana’nın tarihi kafeleri, lezzetli yemekleri ve klasik müzik dünyasına katkıları dışında iki yüzyılı aşkın zamandır süregelen bir gelenek olarak görkemli baloları da meşhur. Gösterişli salonlarda, kocaman kristal avizeler altında yapılan valsler insanı Disney’in peri masalı filmlerine ışınlıyor resmen. Bu baloların tarihi, ortalama iki yüz yıl önce Napolyon Savaşları sonunda yapılan Viyana Kongresi’ne dayanıyor. Müzakere eden konukların Viyana’daki vaktini daha keyifli hale getirebilmek için bu tip, hem göze hem kulağa hitap eden keyifli balolar tertiplenmiş. Zamanla önce aristokratik zümreye, ardından halka yayılan bu gelenek günümüzde de yılın belli aylarında coşkuyla kutlanmaya devam ediyor. Özellikle Ocak ve Mart ayları arasında doruğa balo sezonunda şehirde ortalama 500 adet büyüklü küçüklü çapta balo gerçekleşiyor. Hepsinin kendine özgü bir teması, ikonik mekanı, dress code’u ve atmosferi olduğunu söyleyebiliriz. Bu baloların açık ara en ünlüsü ise her sene Şubat’ta Viyana Eyalet Opera Binası’nda gerçekleşen ve dünyanın en ihtişamlı balosu olarak da bilinen Wiener Opernball.

Bu balo tam bir peri masalı! Sindirella’nın Prensle tanıştığı balo bile yanında sönük kalır. 🙂 Bu balo Viyana’da yıl boyunca yapılan en önemli etkinliklerden biri ve dünyanın her yerinden ünlüler, iş adamları, politikacılar, sosyetik isimler falan katılıyor, Kim Kardashian bile eksik kalmamış sağolsun. Balo “Opera Ball” adıyla ilk defa 1935 yılında düzenlenmiş, o zamandan beri de İkinci Dünya Savaşı, Körfez Savaşı ve Covid19 salgını dışında kesintisiz yapılmış. Her sene farklı bir tarihe denk gelse de genellikle şubat ayında gerçekleşiyor.

Sıkı kıyafet kuralları var; erkeklerin frak, kadınlar da tuvalet tarzı uzun bir elbise giymesi şart. Eğer sahnede vals yapacak bir debutant iseniz yani zamanında sosyeteye tanıtılacak bir genç hanımefendi, o zaman beyaz ve sade bir tuvalet giymeniz gerekiyor. Debutantlar ve dans partnerleri ana salondaki açılış valsine aylar öncesinden hazırlanmış oluyor. Balo Avusturya Başbakanı’nın ve misafirlerinin saat 22.00 gibi kraliyet balkonuna girmesiyle başlıyor. Sonra da Avusturya milli marşı ve sonra da Avrupa marşı çalınıp gece boyu sürecek gösteriler başlıyor. Eğlence ertesi sabah yaklaşık 06.00’ya kadar sürüyor. Binadaki sayısız odanın neredeyse hepsinde farklı bir müzik oluyor, her katta ünlü pastanelerin cateringini üstlendiği bir büfe ve kumar masaları kuruluyor. Sıkı durun duyunca kulaklarımıza inanamadığımız bir şey daha geliyor: Her katta kuaför ve terzi var! Oldu da buklesi düşen elbisesi yırtılan olursa diye bu bile düşünülmüş anlayacağınız. Bütün dünyaya naklen yayınlanıyor.

Ee peki bunları neden anlatıyorsunuz derseniz çünkü baloya katılmak için illa davetli olmanız gerekmiyor. Yani isterseniz mis gibi biletinizi alıp siz de gidebiliyorsunuz, tabii biletler hem acayip hızlı tükeniyor hem de çok pahalı. Bilet alabileceğiniz birçok site var zaten Google’da karşınıza çıkacaktır.

Noel Pazarları ve Rathaus’ta Kışın Buz Pateni

Avrupa’nın neredeyse her ülkesinde Aralık ayında “Christmas Market” adı verilen Noel pazarları kuruluyor. İçinde el işi eşyalardan Noel süslemelerine kadar sayısız ıvır zıvır, şekerleme-çikolatalar, krep standı (en sevdiğimiz!), sosisli sandviç standı gibi tezgahlar oluyor. Ancak Viyana’da Rathaus’un önündeki alanda kurulan pazar, ona eşlik eden devasa buz pateni pisti ile de diğerlerinden ayrışıyor. Rathaus yani belediye binası 1883 yılında yapılmış eski ve güzel bir yapı. Ama fiziksel güzelliğinin yanı sıra yıl boyunca farklı aktivitelere ev sahipliği yapması yönünden de şehir için önemli bir nokta. Yaz-kış film festivalinden noel pazarına, sirkten çeşitli fuar ve festivallere birçok etkinliği burada düzenliyorlar. Rathaus konsept olarak olmasa da merkezilik açısından İstanbul’un Taksim’i gibi, birçok insan gün içinde önünden geçiyor günlük aktivitelerini yaparken. Düşünsenize kış aylarında Taksim’de buz pateni pisti kurulduğunu, süper olmaz mıydı!? E bu Rathaus’ta kuruluyorken Viyana seyahatiniz kış aylarına denk geliyorsa buz pateni kaçmaz! Üstelik bu pist Noel sezonu bitince de toplanmıyor. Kış boyunca alanda işlemeye devam ediyor.

Yemekleri ile ünlü diğer bir ünlü bir christmas market da Spittelberg. Rathaus önünde kurulan Noel pazarı gibi burada da çocuklar için showlar ve oyun alanları oluyor. Üniversiteye yakınlarında kurulan Riesenradplatz de ise biraz daha yetişkinlere yönelik oyunlar var. Bir çeşit curling olan Eisstockschiessen’ı mutlaka denemelisiniz. Ocak’ta Christmas marketler toplanıyor.

Sisi Etrafında Şekillenen Kraliyet Rüyası

Halk arasında Sisi adıyla bilinen, Avusturya-Macaristan İmparatoriçesi Elisabeth, Viyanalılar için sıradan bir kraliyet üyesi değil kendisi Avusturya’da Birleşik Krallık’ın Prenses Dianası gibi kültü yaratılmış bir figür. Sarayın katı kurallarına başkaldırışlarına, dillere destan güzelliğine ve özgür ruhuna ek olarak uğradığı trajik suikastle hafızalara kazınan bir dönemin simge ismi. Bugün şehre geldiğinizde sizi Sisi’nin yaşadığı ve odalarında gezindiği sarayların görkemi, yemek yemeği sevdiği kafeler, yürüyüş yapmayı sevdiği bahçeler, seyahat etmeyi sevdiği yerler kısacası kendisinin etrafında şekillenen bir turizm ve pazarlama stratejisi karşılıyor.

Henüz 16 yaşındayken Avusturya İmparatoru Franz Joseph ile evlenerek resmi olarak Habsburg Hanedanı’nın bir parçası olan Sisi, upuzun saçları ve o döneme göre “farklı” algılanan kişisel tarzıyla halk arasında zaten ilk başından beri konuşulmaya başlıyor. Fakat itaatkar bir kraliçe rolünden ziyade yaptığı ülke seyahatleri, diplomaside rol oynaması, dört nala ata binmesi, fitness yapması gibi hobileriyle hep daha özgür bir kadın portresi çiziyor. Bu yüzden 19. yüzyılda da Avusturya’nın uluslararası imajının önemli bir parçası haline geliyor. Ne yazık ki ruhu hiçbir zaman kraliyet düsturlarınca evcilleştirilemeyen imparatoriçe 1898’de Cenevre’de bir İtalyan anarşist tarafından bıçaklanarak suikaste kurban gidiyor ve ardında gerçekten dönemine göre ilham verici olan bir kadının anısını bırakıyor.

Bugün Sisi Müzesi ve Hofburg İmparatorluk Sarayı gibi yerler, Viyana’da Sisi’nin etkisini daha yakından görebileceğiniz önemli kültürel noktalar. Siz de buraları bizim gibi keyifli bir rehberli turla gezmeyi düşünebilirsiniz. Sisi Müzesi ve Hofburg İmparatorluk Sarayı’nı ve bahçelerini gezdiren rehberli tura bilet almak için tıklayın. Fakat Viyana’ya gitmeden de Sisi’yi tanımak istiyorum diyorsanız 1955 tarihli Sissi Üçlemesi’ne ve Netflix’in 2024 yapımı The Empress dizisine göz atabilirsiniz. Bunu Londra’ya gitmeden önce The Crown dizisini izlemiş olmak gibi düşünebilirsiniz.

Viyana’nın Ünlü Sakinleri

Viyana’ya gittiğinizde anlayacaksınız ki şehrin estetik açıdan bu kadar görkemli ve düzenli olması insana ister istemez şunu sorduracak: Buradan kimler geldi de geçti, şehir nasıl bugünkü haline gelebildi? Sanıyoruz ki buna vereceğimiz cevap neredeyse her alandan dünyanın en parlak isimleri olur…Kabul etmek gerek, Viyana yüzyıllar boyunca sanatın, edebiyatın, müziğin ve düşüncenin kalbinin attığı bir şehirdi. Mozart, Beethoven, Schubert, Haydn, Strauss ve Mahler gibi besteciler Viyana’da eserlerini yarattı. Psikanalizin kurucusu Freud ve edebiyatın usta isimlerinden Zweig buradaki kafelerde oturup eserlerini kaleme aldı. Resim dünyasının ünlü ressamlarından Klimt ve Schiele Viyana’nın entelektüel atmosferinden beslendi. Politikaya bakıldığında Franz Joseph ve efsanevi eşi Sisi, üstüne Hofburg İmparatorluk Sarayı’nda doğan Marie Antoinette gibi isimler tarihte yadsınamayacak bir öneme sahip oldu. Ayrıca şehrin bugünkü silüetine katkıda bulunmak dendiğinde de mimarlar Otto Wagner ve Friedensreich Hundertwasser’den de kesinlikle bahsetmek gerek.

Viyana’nın Kısa Tarihi

Sadece Avusturya’nın değil; operaların, müzelerin, kafelerin ve hatta lezzetli pasta ve keklerin başkenti sayılan Viyana, konumu sebebiyle Avrupa’daki pek çok tarihi olayın göbeğinde kalmış bir şehir. Fakat ilk önce nasıl kurulduğundan kısaca bahsedelim: Tam tarihi net olarak bilinmese de Viyana, Vindobona adı ile 100’lü yıllarda Romalıların askeri kamp yerleşkesi olarak Tuna Nehri kenarında kuruluyor. Kelt kökenli olan bu isim “beyaz yer” veya “Vindos’un yeri” demek. Altıncı yüzyıldan sonra bu isim sönümleniyor ve yerine Almanca kökenli, şehrin içinden geçen Wien Nehri’nden ilham alan “Wien” adı ile anılıyor.

Orta Çağ’da Avusturya denince az çok tarihe ilgisi olanların şıp diye bileceği Habsburg Hanedanı, Viyana’nın tarih sahnesinde beliriyor. 15. ve 16. yüzyılda Viyana bu hanedanın merkezi oluyor hatta bu dönemde Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun başkenti ünvanını dahi alıyor. Güç, politika ve sanatın Avrupa’daki merkezlerinden olan şehrin huzuru çok da uzun sürmüyor. 1529’da Kanuni Sultan Süleyman’ın ve 1683’te Merzifonlu Kara Mustafa Paşa’nın kuşatmalarıyla belli aralıklarla Osmanlı tehdidi yaşıyor. Bildiğiniz üzere her iki kuşatmada iki tarafın da ağır kayıplar vermesi ve Osmanlı’nın geri çekilmesiyle bu hikaye sona eriyor. Tabii, bütün o acı ve kayıplardan geriye Viyana topraklarına Osmanlı’nın kahvesi ve o “ay şekilli kruvasan” efsanesi miras kalıyor.

20. yüzyılın başlarında Viyana sosyalist siyasetin başkenti oluyor. Bu dönemki adı Rotes Wien yani Kızıl Viyana. I. Dünya Savaşı’nda Viyana Kongresi ile Avrupa’nın en hararetli yerlerinden biri oluyor. II. Dünya Savaşı’nda Avusturya doğumlu Hitler’in, 15 Mart 1938’te Viyana’ya gelmesi ve Anschluss olarak bilinen olayla şehri ele geçirmesi, Viyana’nın II. Dünya Savaşı’nda ayrı bir öneme sahip olmasına sebep oluyor. Dünya savaşlarının yoğun bir şekilde yaşandığı Viyana, aldığı hasarlara rağmen bu günleri geride bırakıp kendini iyileşmeye ve kalkınmaya adıyor. Bugün tarihi yapılarının görkemiyle, operalarıyla, tarihi kafeleriyle Avrupa’nın en estetik ve düzenli şehirlerinden bir tanesi.

Viyana’da Şehir İçi Ulaşım

Şehir Kartları

Viyana’nın toplu taşımasında çeşitli periyotlara yönelik bilet seçenekleri var. Bunlardan ilki şehirdeki metro istasyonlarının elektronik bilet makinalarından veya gişelerinden kolaylıkla satın alabileceğiniz tek yönlük, 24 saatlik, 48 saatlik, 72 saatlik ve 7 günlük biletler. Bütçenize ve programınıza göre ihtiyacınız olanı satın alabilirsiniz.

Ayrıca farklı bir seçenek olarak Vienna City Card adındaki 24, 48 veya 72 saatlik ve 7 günlük toplu taşıma hakkı veren kartı satın alıp metrodan tramvaya her türlü toplu taşıma aracını kullanarak şehirde rahatlıkla gezebilirsiniz. Bu kart, hem toplu taşımada kullanılabiliyor hem de müze ve tiyatro gibi çeşitli turistik noktalarda indirim sağlıyor. Yine 24 saatlik, 48 saatlik, 72 saatlik ve 7 günlük opsiyonlar mevcut. Bir de Vienna Pass var. O diğerine göre daha kapsamlı ama daha pahalı. İndirim yerine birçok yere ücretsiz giriş ve öncelik hakkı veriyor ancak tabii o biraz pahalı. Vienna Pass‘ı incelemek için tıklayın.

Toplu Taşıma

Viyana’nın ulaşım ağı 5 metro hattı, 28 tramvay hattı, 131 otobüs güzergahı ve banliyö trenlerinden ulaşıyor. Toplu taşıma her gün ortalama 20 saat hizmet veriyor. İstanbul’dakine benzer şekilde metro, cuma ve cumartesi geceleri 7/24 açık. Ayrıca bir de ünlü Ringstraße’si var. Bu tramvay hattı, eski şehrin sınırları etrafında yuvarlak çizen ve birçok tarihi yapıyı aynı anda görme fırsatı sunan panoramik bir tramvay hattı. Viyana’da vaktiniz kısıtlı ise epey faydalı olacaktır.

Otobüslerde veya tramvayda doğrudan kredi kartınızı okutarak ödeme yapabileceğiniz bir sistem yok. O nedenle bir bilet türünü mutlaka elektronik bilet makinalarından veya gişelerinden satın almanız gerekiyor.

Ayrıca biletinizi, artık hangi aracı kullanacaksanız, biner binmez valide etmeyi unutmayın. Bu işlemi metro ve S-Bahn istasyonlarının girişlerindeki mavi bilet doğrulama makinelerinde, tramvaylarda ve otobüslerde ise aracın içinde gerçekleştirebilirsiniz. Not: Altı yaşına kadar olan çocuklara toplu taşıma ücretsiz.

Viyana’da Bisiklete Binmek

Viyana’da ulaşım ağlarının çok pratik ve yaygın olduğu bir gerçek. Ama Viyana’yı keşfetmenin ulaşım açısından en harika yolu ne diye sorarsanız her zamanki gibi cevabımız şehri pedallayarak gezmek olur. Çünkü Viyana hem küçük sayılabilecek bir şehir hem de yolları bisiklet kullanmaya çok elverişli. Tabii kış aylarında gittiyseniz soğuklarına bisiklet üstünde dayanabileceğinizi sanmıyoruz ama Viyanalılar 365 gün bisiklet üzerindeler.

Wien Mobil diye bir firma bulduk ve sistemleri çok güzel; şehrin birçok yerinde bisikletleri alabileceğiniz veya bırakabileceğiniz yerleri var bu yüzden zaman kısıtlamanız olmadan kolaylıkla kiralayabilirsiniz. Yine de söyleyelim biz bu firmayı daha önce kullanmadık ama kafanızda bir isim olsun diye iletişim bilgilerini yazıyoruz. Banka kartı, kredi kartı veya Turist kartıyla kiralayabilirsiniz. Şehirdeki istasyonların ve kiralanacak şu an kaç bisikletin kiralanabilir olduğu bilgisine bu websitesinden ulaşabilirsiniz.

Çoğu Müze 19 Yaş Altındakilere Ücretsiz

Evet Viyana’da Kunsthistorisches Museum, Naturhistorisches Museum, Belvedere Sarayı, Albertina Müzeleri gibi çoğu müze, 19 yaş altındaki istinasız herkese ücretsiz. Tek yapmanız gereken kimlik veya pasaportunuzu göstermek. Üstelik başka ülkelerde olduğu gibi Avrupa vatandaşlığı, oturum izni vs şartı da aranmıyor. 25 yaş altı yine istisnasız her gence indirimli bilet hakkı var. Bu hak kimi müzede 26 yaş altı da olabiliyor.

Fiaker (Atlı Fayton) Sorunsalı

Viyana’da fiaker denilen atlı faytonlarla şehir turu yapmak çok moda. İlk bakışta bu çok romantik bir turistik aktivite gibi görünebilir ama şehir hayatı için oldukça tartışmalı aslında. Çünkü ne de olsa bir yerde hayvanların çalıştırıldığı ve bundan gelir elde edildiği bir yer varsa orada hayvan hakları ihlalleride beraberinde geliyor. Elbette bu yüzyıllar öncesinden gelen bir gelenek ancak atların günümüzün etik çalışma şartları ve koşullarına uygun çalıştırılıp çalıştırılmadıkları Viyanalılar için bile henüz tam olarak yanıt bulamamış sorulardan.

Ayakta Opera Bileti (Stehplatz) İle 3-10 Euroya Dünyaca Ünlü Temsiller İzleyebiliyorsunuz

Viyana’daki bazı opera evleri özellikle de Staatsoper’in Stehplatz denilen yer için ayakta bilet satışları oluyor. Bu tip biletler temsillerden birkaç saat öncesinde gişenin yanındaki girişte satılıyor. Elbette önce gelen sıraya önce girip bileti kapıyor. Çok ünlü temsiller öncesinde sıra çok oluyor ve biletler hızlı tükeniyor. Normal koltukların fiyatı 300 Euro iken siz buradan temsili ayakta izlemek için 3-10 Euro arası bir meblağ ödeyerek bilet alabiliyorsunuz bizce güzel bir fırsat. Evet biraz ayakta kalmış oluyor ve temsili en arkadan izliyorsunuz ama bu ekonomik Viyana deneyimi her türlü yanınıza kar kalıyor.

Viyana’da Gezilecek Yerler Haritası

Haritayı zoom yaparak detaylı görüntüleyebilirsiniz.

Gezilecek Yerler

1. Hofburg İmparatorluk Sarayı
2. Sisi Müzesi
3. Kraliyet Hazinesi
4. İspanyol Binicilik Okulu
5. Stallburg
6. Michaelerplatz
7. St.Michael Kilisesi
8. Kohlmarkt
9. Heldenplatz
10. Ephesos-Museum
11. Haus der Geschichte Österreich
12. Weltmuseum Wien
13. Papirüs Müzesi
14. Avusturya Ulusal Kütüphanesi
15. Augustinerkirche
16. Maria-Theresien-Platz
17. Viyana Doğa Tarihi Müzesi
18. Viyana Sanat Tarihi Müzesi
19. Burggarten
20. Schmetterlinghaus
21. Aziz Stephan Katedrali
22. Graben
23. Veba Anıtı
24. St. Peter Kilisesi
25. Viyana Mozart Evi
26. Ankeruhr
27. Judenplatz
28. Cizvit Kilisesi
29. Rathaus
30. Volksgarten
31. Parlamento Binası
32. Justizpalast
33. Burgtheater
34. Schottenkirche
35. Ferstel Passage
36. Palais Daun-Kinsky
37. Minoritenkirche
38. Maria am Gestade Kilisesi
39. Votiv Kilisesi
40. Sigmund Freud Müzesi
41. Viyana Devlet Operası
42. Kärntner Caddesi
43. Albertina Müzesi
44. House of Music
45. Annakirche
46. Imperial Crypt
47. Museumsquartier
48. Leopold Müzesi
49. mumok
50. Kunsthalle
51. Halle E + G
52. ZOOM Kindermuseum
53. Architekturzentrum
54. Kabinettpassage
55. Neubaugasse
56. Mariahilfer Caddesi
57. Naschmarkt
58. Kettenbruckengasse Bit Pazarı
59. IKONO Vienna
60. Wien Museum Haydnhaus
61. Schönbrunn Sarayı
62. Yukarı Belvedere Sarayı
63. Aşağı Belvedere Sarayı
64. Stadtpark
65. Hundertwasser Evi
66. Museum Hundertwasser
67. Uygulamalı Sanatlar Müzesi
68. Schwarzenberg Sarayı
69. Askeri Tarih Müzesi
70. Karlskirche
71. Karlsplatz Metrosu
72. Albertina Modern
73. Wiener Musikverein
74. Wien Museum Karlsplatz
75. Secession
76. Prater
77. Dönmedolap
78. Kugelmugel
79. Madame Tussauds Vienna
80. St. Francis of Assisi Kilisesi
81. Johann Strauss Apartment
82. Donaupark
83. Donauturm
84. Dorotheum
85. Seegrotte
86. Kurpark Oberlaa
87. Kahlenberg Tepesi
88. Beethoven Museum
89. Laxenburg Kalesi

Yeme-İçme

1. Demel
2. Brasserie Palmenhaus
3. Figlmüller
4. Figlmüller at Wollzeile
5. Plachutta
6. Café Diglas
7. Buffet Trzesniewski
8. Kaffee Alt Wien
9. Lugeck
10. ef16 Restaurant Weinbar
11. Labstelle
12. Heindl’s Schmarren & Palatschinkenkuchl
13. Café Prückel
14. Café Exchange
15. Cafe Hawelka
16. Kleines Café
17. Puerstner
18. Café Central
19. Café Landtmann
20. Treu am Platzl
21. Caffè Couture
22. Hildebrandt Café
23. Planter’s Club Bar
24. Dino’s Apothecary Bar
25. Tür 7
26. Café Sacher
27. Gerstner K. u. K. Hofzuckerbäcker
28. Café Mozart
29. Bitzinger
30. Café Schwarzenberg
31. 1516 Brewing Company
32. Café Frauenhuber
33. kaffemik
34. Joseph Brot
35. 7Stern Bräu
36. Amerlingbeisl
37. Schnitzel Wirt
38. Ährnst – Backwaren e.U.
39. Jonas Reindl Coffee Roasters
40. Ulrich
41. Erich
42. Der Dachboden
43. SiL
44. Drechsler Wienzeile
45. Café Sperl
46. Phil
47. Öfferl
48. Bruder – Küche & Bar
49. Brass Monkey
50. Café Ritter
51. L’Amour du Pain
52. Naschmarkt Deli
53. Nautilus
54. Urbanek
55. Umarfisch
56. NENI
57. Bauernbräu
58. kaffeefabrik
59. Eis-Greissler
60. Strandbar Herrmann
61. Kolonitz Beisl
62. No Panic Coffee
63. Wiener Wiazhaus
64. Kikko Ba
65. Café Museum
66. Weinschenke Franzensgasse
67. Thell
68. Pizza Mari
69. Skopik & Lohn
70. Rollercoaster
71. Schweizerhaus
72. Zum Englischen Reiter
73. Mochi Ramen Bar
74. Cucina Itameshi
75. Balthasar Coffee Bar
76. Mochi

1. Innere Stadt’ta (Tarihi Merkez) Gezilecek Yerler

Innere Stadt isminden de anlaşılacağı gibi zamanında surların içinde kalan bölge Viyana’nın “İçeri Şehri”. Viyana’nın Barok saraylardan yüzyıllık kraliyet cafelerine opera salonlarından tarihi kiliselerine dünyaca ünlü olan tüm ihtişamı ve şıklığı burada toplanıyor. Gözün alabildiği her köşesi kartpostallık. Sokaklarında kendinizi İmparatoriçe Sisi’nin kraliyet erbabından biri gibi hissetmeniz muhtemel. Innere Stadt’ın en güzel panoramasını, tam da eski şehir sularının bir zamanlar yükseldiği yerden geçerek, eski şehri çepeçevre saran Ringstrasse’de bir tramvay yolculuğu ile görebilirsiniz.

1.1 Hofburg İmparatorluk Sarayı ve Çevresinde Gezilecek Yerler

600 yıldan fazla bir süre boyunca Habsburg Hanedanlığı’nın merkezi olmuş Hofburg Sarayı’nı pek çok birimden, iç içe geçmiş avlulardan ve meydanlardan oluşan devasa bir kompleks olarak düşünebilirsiniz. İçinde kraliyet odalarından, müzelere, kütüphanelerden kiliselere ve binicilik okuluna kadar çok geniş bir alanı kapsıyor.

1.1.1 Hofburg İmparatorluk Sarayı Daireleri

Hofburg Sarayı’nın, çoğunlukla İmparator Franz Joseph ve İmparatoriçe Elisabeth, nam-ı diğer Sisi, tarafından kullanılmış odalarının yaklaşık 25 tanesi bugün turistik ziyarete açık. Bizce hem sarayı hem de ona bağlı olan Sisi Müzesi’ni rehberli bir turla gezmek en mantıklısı çünkü inanın ondan öğreneceğiniz çok güzel detaylar oluyor. Bizim de katıldığımız sıra beklemeden giriş yapmalı Hofburg Sarayı ve Sisi Müzesi rehberli turuna bilet almak için tıklayın.

İmparator Franz Joseph’in kullandığı odalar arasında bekleme salonu, kabul salonu, toplantı odası, çalışma odası, yatak odası, büyük salon ve küçük salon bulunuyor. Rivayete göre Franz Joseph ömrü boyunca buradaki kabul salonunda 260.000 kişiyi ağırlamış. Sisi’nin kullandığı odalar arasında ise çizim odası, yatak odası, giyinme/egzersiz odası, banyo, büyük ve küçük salon bulunuyor. Aralarından en ilgi çekici olanın giyinme/egzersiz odası olduğu söylenebilir. Barfiks ve halka gibi spor aletlerini lüks kraliyet estetiğinde görmek, bizim modern dünyaya alışmış algımızı içten içten hoş şekilde gıdıklıyor. Bu odalara ek olarak 1814-15 Viyana Kongresi’nde Rus Çarı I. Alexander’ın konakladığı Alexander Daireleri, Fransa Kralı XVI. Louis’nin hediyelerinden oluşan Kırmızı Salon ve Yemek Salonu bulunuyor. Bütün bu odaların Rokoko tarzında döşendiğini ve en kaliteli, en gösterişli dekorlarla döşendiğini aklınızdan çıkarmayın. Konum için tıklayın. Haritada 1 numara.

1.1.2 Sisi Müzesi

Hofburg Sarayı’nın içinde bulunan, toplam altı odayı kapsayan ve tamamen İmparatoriçe Elisabeth’e adanmış bir müze. Avusturya İmparatoriçesi Sisi’nin, yani Elisabeth Amalie Eugenie’nin sıra dışı yaşamını gözler önüne seren keyifli bir müze. Bu müzeye çocukluk yıllarından ergenliğine, hanedana gelin gelmesinden trajik ölümüne kadar yaşamının neredeyse her dönemi dahil edilmiş. Örneğin gümüş işlemeli gelinliğin bire bir reprodüksiyonu, egzotik deri eldiven koleksiyonu, güzelliğine ne kadar düşkün olduğunun temsili küçücük korseleri ve altın varaklı tarakları… Hatta ve hatta seyahat etmeyi çok seven ve yaşı arttıkça bu seyahatlerin sıklığını da artıran Sisi’nin, Avrupa’yı dolaşırken kullandığı lüks vagonun replikası dahi burada var. Kızının küçük yaşta ölümü ve tek oğlunun intiharı ile hayatında daha depresif ve hüzünlü bir dönem başlayan Sisi’nin yıllar içinde nasıl süreçlerden geçtiğini giydiği kıyafetlerin siyah renginden, deseninden anlayabiliyorsunuz. Dediğimiz gibi en ideali burayı yukarıda bahsettiğimiz rehberli turla gezmeniz olur. Konum için tıklayın. Haritada 2 numara.

1.1.3 Viyana Kraliyet Hazinesi

Hofburg Sarayı’nın Schweizerhof, yani İsviçre Avlusu bölümünde sergilenen ve Habsburg Hanedanlığı’nın ihtişamını gözler önüne seren koleksiyonu da saray kompleksine gelmişken görülmeye değer noktalardan. Koleksiyonun içinde Kutsal Roma İmparatorluğu’ndan İmparatorluk Tacı, Asası ve Kılıcı, dünyanın en büyük zümrütlerinden biri ve aslında deniz gergedanı dişi olan fakat Orta Çağ’da “tek boynuzlu at” boynuzu sanılan arkeolojik bir kalıntı bulunuyor. Ayrıca kutsal emanetler gibi dini unsurlara rastlamak da mümkün. Kraliyet Hazinesi’ni Weltmuseum ve Neue Burg içindeki diğer sergiler combo bileti satın almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 3 numara.

1.1.4 İspanyol Binicilik Okulu ve Stallburg (Kraliyet Ahırları)

Spanish Riding School ağırlıklı olarak beyaz atların bulunduğu geleneksel bir binicilik okulu. Hofburg Sarayı’nın bir parçası olan okul atları terbiye ediyor ve binicik dersleri veriyor. Aynı zamanda turistlerin en çok ilgisini çeken noktalardan çünkü hem çok geleneksel bir yer hem de salıdan cumaya saat 10.00 – 12.00 saatleri arasında gerçekleşen binicilik derslerini izleyebiliyor veya gösterilere katılabiliyorsunuz. Hatta Viyana’ya gidemeyenler için bazı atlar ve biniciler dünya çapında tura bile çıkıyor bu gösterileri yapmaya. Binicilik gösterilerine bilet almak için tıklayın.

Binicilik okulu geniş bir kompleks ve otantik bir yer, bu yüzden düğün, parti gibi özel günler için de kiralanabiliyor. Atların sabah gerçekleşen idmanlarına da gidebilirsiniz. İspanyol Binicilik Okulu sabah idmanına bilet almak için tıklayın. Yaklaşık 1 saat süren rehberli turlar da oluyor. İspanyol Binicilik Okulu rehberli turu bileti almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 4 numara.

Hofburg Saray kompleksinin en etkileyici yapılarından biri olan Stallburg ise günümüzde İspanyol Binicilik Okulu’nun Lipizzan atlarının evi. 16. yüzyılda Habsburg Hanedanı’na kraliyet konutu olarak inşa edilen yapı, 17. yüzyılda da Arşidük Leopold Wilhelm’in sanat galerisi olarak kullanılmış. Fakat 18. yüzyıldan itibaren imparatorluk atlarının barındırıldığı kraliyet ahırları olarak kullanılmaya başlanmış. Konum için tıklayın. Haritada 5 numara.

1.1.5 Michaelerplatz, St.Michael Kilisesi ve Kohlmarkt Caddesi

Michaelerplatz şehrin en ikonik meydanlarından. Bir tarafında Hofburg Sarayı’nın Michaelerkanat’ı ve altında hazırda bekleyen geleneksel atlı faytonlar, bir tarafında Mozart’ın ünlü Requiem eserinin ilk kez duyulduğu yer olan St. Michael Kilisesi, tam ortada yer altından çıkan Roma ve Ortaçağ kalıntıları, iki bin yıl öncesinden kalma şehir surları ve tam karşıda uzanan şehrin en güzel sokaklarından Kohlmarkt burayı Viyana’nın en güzel meydanlarından biri yapıyor. Konum için tıklayın. Haritada 6 numara.

Şehrin en ünlü kiliselerinden biri olan St. Michael Kilisesi, 1219 ve 1221 yılları arasında Avusturya Dükü VI. Leopold tarafından inşa ettirilmiş. Tabii o dönemler Romanesk tarza sahip olan yapı, zamanla Gotik ve Barok dönemin etkileriyle yapılan eklerle daha eklektik bir mimariye bürünmüş. İçinde Viyana’nın son büyük Barok eseri sayılan Karl Georg Merville’in “Meleklerin Düşüşü” isimli etkileyici bir heykeli bulunuyor. Ayrıca Wolfgang Amadeus Mozart’ın cenaze seremonisi de bu kilisede gerçekleşmiş. Konum için tıklayın. Haritada 7 numara.

Kohlmarkt ise ünlü dünya markalarının mağazaları, Demel gibi tarihi kafeleri ve lüks mücevheratçılarıyla Viyana’nın en lüks caddesi sayılıyor. Ayrıca Roma dönemine de giden uzun bir geçmişi var. Şehrin adının Vindobona olduğu dönemde surların güneybatı kapısına uzanan yol tam olarak buradan geçiyormuş. Sanatsal ekstra bilgi: 19. yüzyılda Chopin bu caddede yaşamış. Konum için tıklayın. Haritada 8 numara.

1.1.6 Heldenplatz, Neue Burg ve Müzeleri

Heldenplatz yani Kahramanlar Meydanı ise Hofburg Sarayı’nın iç meydanlarından biri. İsmindeki kahramanlar kim derseniz Prens Eugen von Savoyen ve Arşidük Karl. Bu iki ulusal kahramanın bronz heykelleri meydanda birbirine bakacak şekilde konumlanıyor ve biri Osmanlı’ya karşı kazanılan zaferi, diğeri ise Napolyon’a karşı direnişi sembolize ediyor. Meydanın bir diğer özelliği ise 12 Mart 1938’de Adolf Hitler’in Avusturya’nın ilhakını buradan ilan etmiş olması. Konum için tıklayın. Haritada 9 numara.

Meydanı çevreleyen kraliyet yapıları nispeten yeni yapılma olduğu için ismine Neue Burg yani yeni saray deniyor. Kanadın içinde ve ona bitişik bu birkaç müze bir arada bulunuyor.

– Ephesos Müzesi: Nasıl ki Berlin’de bir Pergamon (Bergama) Müzesi varsa Viyana’da da Efes Antik Kenti’nden Osmanlı’nın izni ile Avusturya’ya getirilen eserlerin sergilendiği ve ona ismini veren bir müze var. Efes Artemis’i Heykeli ve Parth Şehitliği Kabartmaları koleksiyonun en önemli iki parçası. Konum için tıklayın. Haritada 10 numara.

– Haus der Geschichte Österreich: I. Dünya Savaşı’nın sonundan günümüze kadar olan 20. yüzyıl Avusturya tarihine odaklanan bir müze. Politik, sosyal ve kültürel meselelere ilginiz varsa uğrayabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 11 numara.

– Weltmuseum: Türkçesiyle Dünya Müzesi anlamına gelen ve Asya, Afrika, Okyanusya, Amerika kıtalarına ait 400.000’i aşkın etnografik ve arkelojik eseri görebileceğiniz müze. 1876’da Etnoloji Müzesi olarak kurulmuşken 2013’te adı değişip “Weltmuseum” olmuş. Buradaki en ünlü parçalar arasında Aztek tüylü başlık, Benin Bronzları ve James Cook’un koleksiyonu bulunuyor. Alacağınız tek bir biletle hem Weltmuseum’u hem aynı binada yer alan silah ve zırh koleksiyonu ve eski müzik aletleri koleksiyonunu hem de kraliyet hazinesini gezebiliyorsunuz. Weltmuseum’u ve Neue Burg içindeki diğer sergileri Kraliyet Hazinesi ile birleştiren bileti satın almak için tıklayın. Sadece Weltmuseum’a giriş bileti almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 12 numara.

– Papirüs Müzesi: Avusturya Milli Kütüphanesi’ne ait binalardan birinin içinde bulunan, Antik Mısır’a, papirolojiye ilginiz varsa tercih edebileceğiniz müze. İçerisinde 180.000’den fazla obje barındırıyor. Konum için tıklayın. Haritada 13 numara.

1.1.7 Avusturya Ulusal Kütüphanesi Prunksaal ve Augustinerkirche

Sadece Viyana’nın değil, tüm Avusturya’nın en büyük kütüphanesi Avusturya Ulusal Kütüphanesi’nin ana binası State Hall veya Prunksaal. 14. yüzyılda Hofburg İmparatorluk Sarayı içinde kurulan kütüphaneye sadece kütüphane demek doğru olmaz. Çünkü burası adeta bir saray yavrusu gibi. Fresklerle dolu görkemli tavanı, ahşap merdivenlerin yaslandığı kitap rafları ve uzun sütunlarıyla insana neredeyse Güzel ve Çirkin’in vals yaptığı o görkemli salonu anımsatıyor. İçinde 8 milyona yakın eser var. Koleksiyonun içinde Orta Çağ’a ait değerli el yazmaları, Antik Mısır’dan gelen papirüsler ve 16. yüzyıldan kalma haritalar bulunuyor. Çalışma saatleri: Her gün 09.00- 21.00. Her perşembe saat 18.00’de ücretsiz, 45 dakikalık rehberli bir tur oluyor. Konum için tıklayın. Haritada 14 numara.

Augustinerkirche Kilisesi

Hemen kütüphanenin bitişiğinde bulunan, dışı Gotik, içi Barok mimariye sahip olan Katolik kilisesi Augustinerkirche. 1327’de Augustinian rahipleri için Habsburg Dükü Friedrich der Schöne tarafından inşa edilmesi istenmiş. 1634 yılında da Habsburg İmparatorluk Sarayı’nın resmi kilisesi olmuş. Bununla birlikte hem Marie Louise ve Napolyon’un hem de İmparator Franz Joseph I ve Sisi’nin düğünleri bu kilisede gerçekleşmiş. Konum için tıklayın. Haritada 15 numara.

1.1.8 Maria-Theresien-Platz, Viyana Doğa Tarihi Müzesi ve Viyana Sanat Tarihi Müzesi

Maria-Theresien-Platz

Maria-Theresien Platz, adını Avusturya tarihinin en güçlü kadın hükümdarı, 1740-1780 yılları arasında ülkeyi bizzat kendi yöneten Maria Theresia’nın heykelinden alıyor. 19. yüzyılda inşa edilen anıta ve meydana, simetrik olarak sağlı sollu iki saray yavrusu müze eşlik ediyor. Biri Viyana Sanat Tarihi Müzesi diğeri ise Doğa Tarihi Müzesi. Her ikisi de gezilemeye değer. Noel dönemi burada kurulan Noel pazarı da çok keyifli oluyor. Ayrıca müzelerin dışındaki çimler de açık havada ufak bir mola vermek için ideal. Konum için tıklayın. Haritada 16 numara.

Doğa Tarihi Müzesi

Hofburg Sarayı yönünden gelip de meydanı karşınıza aldığınızda sağınızda kalacak olan müze Doğa Tarihi Müzesi. Burası biyoloji, antropoloji ve arkeoloji gibi alanlara ait 30 milyondan fazla eserin sergilendiği doğa tarihi temalı bir müze. İçinde 18. yüzyıl imparatorluk koleksiyonları var. Dünyanın jeolojik yapısına odaklanan mineroloji & petroloji bölümü, dinozor fosillerinin olduğu paleontoloji & jeoloji bölümü, insan evrimi temalı antropoloji & arkeoloji bölümü, hayvan çeşitliliğine odaklanan zooloji bölümü gibi çeşitli temalardan oluşuyor. İçinde yemek yiyebileceğiniz bir kafe-restoranı ve hediyelik eşya dükkanı da mevcut. Burayı gezmek için ortalama 2-3 saate ihtiyacınız var. Konum için tıklayın. Haritada 17 numara.

Kunsthistorisches Museum

Viyana Sanat Tarihi Müzesi yani Kunsthistorisches Museum da meydanın solunda kalan bina. 1891’de açılmış bu müze Avusturya’da birçok sanat müzesi olmasına rağmen ülkenin en büyüğü. Müze Mısır tarihinden Yunan ve Roma Antik Çağlarına hatta Rönesans dönemi ve Barok stiline kadar farklı 8 koleksiyona ayrılıyor. Bu anlamda gerçekten nitelikli bir müze. Görmenizi tavsiye ederiz. Burada da keyifli bir cafe var. Viyana Sant Tarihi Müzesi giriş bileti almak için tıklayın. Haziran-Ağustos ayları arasında her gün açık. Eylül-Mayıs aylarında ise Pazartesileri kapalı. Konum için tıklayın. Haritada 18 numara.

1.1.9 Burggarten & Kelebek Evi (Schmetterlinghaus)

Burggarten, Hofburg Sarayı’nın hemen yanında bulunan kamusal bir park. Tabii günümüzde böyle, örneğin 1820’de düzenlendiğinde sadece kraliyet ailesi mensuplarının kullanımına açıkmış. 1918’de Monarşinin çöküşüyle birlikte halka açılmış. Ayrıca Mozart’ınki başta olmak üzere çeşitli heykellere, Herkül Çeşmesi’ne, İspanyol Binicilik Okulu’nun ünlü beyaz atları için ayrılmış özel bir alana ve en meşhur noktası olarak kelebek evine sahip. Konum için tıklayın. Haritada 19 numara.

Schmetterlinghaus yani Kelebek Evi, 1901 yapımı Palmenhaus’un bir bölümü olan Art Nouveau tarzı bir sera. Bu seranın içinde tropikal bitkiler de var, 150 türden sayısı 400’ü aşan tropikal kelebek de. İnsanlar genellikle kelebekleri görebilmek için ziyaret ediyorlar. Yalnız aşırı nemli ve nispeten küçük bir ortam olduğunu da belirtmemiz gerekir. Ayrıca tarihsel bir bilgi; Franz Josef I ve eşi Sisi de buraya sıklıkla gelip sakince vakit geçirirlermiş. Bugünlerde Palmenhaus’un bir diğer bölümü de çok popüler bir brasserie. Ondan da yeme-içme bölümünde ayrıca bahsettik. Konum için tıklayın. Haritada 20 numara.

1.1.10 Hofburg İmparatorluk Sarayı ve Çevresinden Yeme-İçme Önerilerimiz

– Demel: Viyana tatlı ve pastalarıyla, tarihi kafeleriyle ünlü demiştik ya; Demel işte o pastanelerin en ünlüsü ve en eskisi. 1786’ya uzanan geçmişiyle birkaç nesil Viyanalıya ve pek tabii turistlere lezzetli tatlılar sunan bir yer. En çok “Kaiserschmarrn” isimli tatlısıyla ünlü. Kendisi pudra şekeri ve erik marmelatıyla servis edilen dağınık bir pankek. Önündeki uzun kuyruğu beklemek istemezseniz take-away kısmı da bulunuyor. Bir şey yemeyip içmeyecek de olsanız çekinmeden girip içerinin kraliyet ambiyansına bakabilirsiniz. Zaten yan tarafında satın alabileceğiniz hediyelikler olan bir bölümü de var. Konum için tıklayın.

– Brasserie Palmenhaus: 19. yüzyıldan kalma eski bir sera içinde, botanik bitkilerle çevrili bir brasserie. Şık bir akşam yemeği için de uygun, güne hoş bir tatlı molası vermek için de. Rezervasyon tavsiye ederiz. Hava güzelse dışarısındaki masalarda oturmak da keyifli ama içerisinin ambiyansı da ayrıca güzel. Konum için tıklayın.

1.1.11 Hofburg İmparatorluk Sarayı ve Çevresinden Önerdiğimiz Oteller ve Evler

– The Guesthouse Vienna $$: Merkezi konumda yer alan butik bir otel seçeneği. Odalar modern döşenmiş ve gerçekten ev havasındalar.

– House of Ble $$: Spa ve sağlıklı yaşam merkezi, iki restoran gibi olanaklara sahip dört yıldızlı bir konaklama seçeneği.

– O11 Boutique Hotel Vienna $$: En önemli turistik yerlere ve alışveriş caddelerine birkaç dakikalık yürüyüş mesafesinde, alakart kahvaltı sunan bir butik otel.

1.2 Aziz Stephan Katedrali ve Çevresinde Gezilecek Yerler

1.2.1 Aziz Stephan Katedrali ve Kuleleri

Viyana’da oldukça fazla katedral olsa da aralarından en ikonik olanı Aziz Stephan Katedrali. 1147 yılında Gotik-Roma mimarisinden esinlenilerek inşa edilmiş. Normalde gezilerde klişelerden uzak durmaya çalışsak da Aziz Stephan Katedrali Viyana’ya gidince mutlaka görülmesi gereken yerlerden bizce. Zaten şehrin merkezinde Stephensplatz’da olduğu için mutlaka birkaç kere civarına yolunuz düşecektir. İçini bir gezip görün hatta kulelerinden birine mutlaka çıkın deriz çünkü şehrin hem en önemli dini yapılarından biri hem de yukarıdaki manzara görülmeye değer. Ayrıca katedralin terasında öyle rengarenk mozaikler ve süslemeler var ki hem Viyana’yı izliyorsunuz hem de içiniz açılıyor.

Biraz teknik bilgilere girersek Aziz Stephan Katedrali yıllar geçtikçe eklenerek, kısım kısım inşa edilmiş bu yüzden kulelerin veya bazı parçalarının yapımı farklı yıllarda tamamlanmış. Çok uzun yıllar önce yapıldığı için de haliyle sürekli bir yenilenmeye ihtiyaç duyuyor. Hatta gittiğinizde büyük ihtimal siz de bir kısmında yenilenme çalışması görürsünüz. Katedralin toplam 4 tane kulesi var ancak sadece 2 tanesine çıkabiliyorsunuz. Güney kulesi en uzun olanı ve Viyana’yı üstten en iyi görebileceğiniz yerlerden biri. Yalnız asansör yok ve 343 basamak çıkmanız gerek, ama manzara harika gerçekten, bu yüzden kesinlikle değer diyoruz. Diğer ise kuzey kulesi. Bu kule diğerine göre çok daha alçak ve içinde asansör sistemi var. Ayrıca manzarası da güney kulesi kadar panoramik değil. Her ikisine de çıkış ücretli. Eğer kondisyonunuza güveniyorsanız, yükseklik korkunuz veya klostrofobiniz yoksa, çıkmışken güney kulesine çıkmanız daha ideal olur ama kuzey kulesinden de aşağı yukarı aynı tadı alırsınız.

Katedral bir kilise olarak işlevselliğini sürdürse de, zaman zaman dini veya önemli günlerde konserler veya etkinlikler de düzenlenebiliyor. Mesela yakalarsanız orkestraların verdiği konserlere gidin deriz, katedralin atmosferiyle müzik keyfi birleşince tadından yenmez. Aziz Stephan Katedrali konserlerine bilet almak için tıklayın.

Bize sorarsanız katedrali kendiniz gezmeniz, en üst kata çıkıp Viyana’yı şöyle güzelce üstten izlemeniz yeterli; ama derseniz ki ben katedralin tarihine dair daha detaylı bilgi istiyorum, rehberli turlar da yapılıyor. Rehberli St. Stephan Katedrali turuna bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 21 numara.

1.2.2 Graben Caddesi ve Veba Sütunu

Stephensplatz’a çıkan Graben Caddesi 17. ve 18. yüzyıl binalarının sıra sıra dizildiği, dünyaca ünlü markaların ve binbir çeşit kafe-restoranın bulunduğu Viyana’nın ünlü caddelerinden. Konum için tıklayın. Haritada 22 numara.

Caddeyi asıl ünlü yapan şey ise Viyana’nın en ünlü kamusal eserlerinden sayılan Veba Sütunu. Graben Caddesi’nin ortasında bulunan bu enteresan sütun, İmparator I. Leopold tarafından veba salgınının bitmesine adanmış. 1683 ve 1693 yılları arasında çeşitli mimarların katkısıyla tamamlanan ve yıllar içinde de revize edilen 20 metrelik anıt mimari olarak Barok tarza ait. Konum için tıklayın. Haritada 23 numara.

1.2.3 Aziz Peter Kilisesi

Viyana’nın tarihi merkezinde bulunan bizce en güzel kiliselerden biri Aziz Peter Kilisesi. Kilisenin ilk temellerinin Orta Çağ’da, Şarlman döneminde atıldığı düşünülüyor. Tasarımında Roma’daki San Pietro Bazilikası’ndan ilham alınan yeni Barok kilisenin inşasına ise pek çok mimarın yardımıyla 1701’de başlanmış. Ayrıca kendisi Viyana’nın ilk kubbeli Barok kilisesi. Altın freskleri, gösterişli süslemeleri ve figürleriyle bizce Aziz Stephan Katedrali’nden bile güzel bir ambiyansa sahip. Konum için tıklayın. Haritada 24 numara.

1.2.4 Viyana Mozart Evi

Wolfgang Amadeus Mozart Viyana’da sayısız ev değiştirmiş, ama günümüze kadar ayakta kalabilen yegane ev St. Stephens Katedrali’ne oldukça yakında olan ve zamanla Mozarthaus adını alan ev. Bestekar burada 1784’le 1787 yılları arasında yaşamış ve hayatının belki de en verimli zamanlarını geçirip inanılmaz çok besteye imza atmış. Çok küçük ve butik bir müze olduğundan kapısında kuyruk beklemek zorunda kalmamak için biletinizi önden alın deriz. Mozarthaus’a online bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 25 numara.

1.2.5 Ankeruhr

Ankeruhr, Art Nouveau tarzında 1914 yılında tasarlanan mekanik figürlü, müzikli ve tarihi bir saat. Gustav Klimt’in yakın arkadaşı Franz Matsch tarafından zamanın akıp gidişini ve insan ömrünün kısalığını vurgulamak için yapılmış. Marcus Aurelius, Maximilian I ve Maria Theresa gibi önemli figürler her saat başında yer değiştiriyor. Biraz Prag’daki Astronomik Saat gibi anlayacağınız. Fakat tüm figürlerin aynı anda geçtiği bir saat var ki o da öğlen saat 12:00. Bu sebeple 12’ye çeyrek kala tüm sokak geçit alayını bekleyen turistlerle dolup taşıyor. Konum için tıklayın. Haritada 26 numara.

1.2.6 Judenplatz ve Holokost Anıtı

Judenplatz Viyana’da orta çağdan beri yahudilerin yoğunlukta olduğu bir mahallenin adı. Yahudiler Viyana’ya yaklaşık 1150 yıllarında yavaş yavaş yerleşmeye başlamış, 1400 yılına gelene kadar bankacısından tüccarına birçok farklı iş ve statüden yahudi özellikle şehrin burasını mesken tutmuş. Bir süre sonra sinagog, hamam, okul ve hastane yapılmış ve zamanla bir Yahudi mahallesine dönüşmüş. Judenplatz’a 2000 yılında Yahudi Soykırımı’nda hayatını kaybetmiş yaklaşık 65 bin Avusturyalı Yahudi için bir Holokost Anıtı yerleştirilmiş. Hatta aynı alanda bir müze de var. Rehberli turlara katılarak Judenplatz’ı daha yakından tanıyabilirsiniz. 2. Dünya Savaşı tarihi yürüyüş turuna bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 27 numara.

1.7.7 Cizvit Kilisesi

17. yüzyılda inşa edilen bir Cizvit kilisesi. Mimari tarzı Barok, mimarı ise daha sonradan buraya defnedilecek olan Andrea Pozzo. İkiz kuleli sade bir dış cephesi var. Fakat iç kısmında Andrea Pozzo bütün hünerini konuşturup trompe-l’œil tekniğiyle kilisenin düz tavanını özel tekniklerle kubbeli gibi göstermiş. Kıvrımlı mumları andıran Nil yeşili mermerden yapılma sütunlarını da çok sevdik. Küçük ama yolunuza çıkarsa uğramdan geçmeyin diyeceğimiz bir kilise. Konum için tıklayın. Haritada 28 numara.

1.7.8 Aziz Stephan Katedrali ve Çevresinden Yeme-İçme Önerilerimiz

– Figlmüller: Şehirde toplam iki şubesi bulunan ünlü bir şnitzelci. Viyana’nın en ünlü restoranı desek yeri. 1905’ten beri hizmet veriyor. Orijinal ve büyüklüğü ile nam salmış şnitzelleri domuzdan yapılıyor ancak menüde dana etinden ve tavuktan yapılan diğer şnitzel seçenekleri de mevcut. Yanına da mutlaka o leziz patates salatasından söylemeniz lazım. İkisi birlikte lezzette voltranı oluşturuyor. Çok talep gördüğü için önünde uzun kuyruklar oluyor, bunu beklemek istemiyorsanız mutlaka rezervasyon yaptırın. Bäckerstraße’deki ilk şubesi konum için tıklayın. Wollzeile’deki ikinci şubesi konum için tıklayın.

– Plachutta Wollzeile: Viyana’da üç şubesi bulunan şık ve ünlü bir restoran. Avusturya’ya özgü et yemeği Tafelspitz ile meşhur. Eğer et yemeklerini seviyorsanız, Avusturya kralının en sevdiği yemek olarak bilinen Tafelspitz’i burada deneyebilirsiniz. Bunun haricinde Şinitzel gibi diğer geleneksel lezzetler de menüsünde var. Rezervasyon şart. Konum için tıklayın.

– Café Diglas: Kırmızı rengin baskın olduğu klasik tarzdaki dekorasyonu, canlı müzik dinletileri ve lezzetli tatlılarıyla tipik bir Viyana kafesi. 1923 yılında bir aile işletmesi olarak kurulmuş. Konum için tıklayın.

– Buffet Trzesniewski: Viyana’da Viyana usulü Aperitivo’nun en klasik adresi sandviç dükkanı. Sandviç desek de gözünüzün önüne büfelerden aldığımız klasik sandviçler gelmesin. Mantarlı, yengeçli, ton balıklı ve yumurtalı gibi çeşit çeşit seçeneğe sahip olan bir iki lokmalık sandviçler bunlar. Açık havada oturmalık birkaç masası da var. Anlayacağınız tam olarak Viyana Aperitovusu’nun en klasik adresi.

– Kaffee Alt Wien: 1922’den beri hizmet veren tarihi bir kafe-restoran. İçerisinin duvarları resimlerle dolu retro atmosferi de çok güzel. Yöresel lezzetlere yer veren bir menüleri var ama kahvenizin yanına birer Apfel Strudel molası vermek için de gidebilirsiniz. Konum için tıklayın.

– Lugeck: Figlmüller’in kardeş işletmesi, ona göre daha modern olan versiyonu. Geleneksel Viyana restoranlarının klasik atmosferinin aksine modern, dinamik ve şık bir dizaynı var. Daha önce Viyana’ya gelip Figlmüller’de şnitzel yediyseniz bizce bu sefer de daha yenilikçi kardeşine şans verebilirsiniz. Konum için tıklayın.

– ef16 Restaurant Weinbar: Avusturya ve Akdeniz mutfağını harmanlayan şık bir restoran seçeneği. Hem iç mekanı hem de açık havada, yeşil bitkiler arasında oturabileceğiniz bir kısmı var. Rezervasyon şart. Pazar günleri kapalı. Konum için tıklayın.

– Labstelle: Tarladan masaya felsefesine sahip olan restoran. Canlı renklerin kullanıldığı sade ve modern bir dekorasyona sahip. Estetik görünüme sahip tabakları da lokal malzemelerle hazırlanıyor. Pazar günleri kapalı. Konum için tıklayın.

– Heindl’s Schmarren & Palatschinkenkuchl: Ünlü Avusturya tatlısı Kaiserschmarrn’ı başta olmak üzere tatlı ve tuzlu krepleri ile ünlü bir adres. Konum için tıklayın.

– Café Prückel: 1903’ten beri hizmet veren tarihi bir kafe. Klasik mobilyalarla modern aydınlatmaların birleştiği eklektik bir dizaynı var. Hem ana hem de ara yemek seçeneklerinin olduğu bir menüsü mevcut. Konum için tıklayın.

– Café Exchange: Otto Wagner’in tasarlamış olduğu Eski Postane binasında bulunan küçük bir cafe. Cam tasarımı nedeniyle sera etkisi yarattığı ve açık alanı olmadığı için yaz sıcakları için ideal değil ama bizce kış bahçesi modu ile soğuk günlerde gitmek için daha uygun. Pazar günleri kapalı. Konum için tıklayın.

– Cafe Hawelka: 1939 yılında bir aile işletmesi olarak kurulmuş tarihi bir kafe. Tarih boyunca entelektüellerin uğrak noktası olmuş, Türkiye’den de Nazım Hikmet sık sık ziyaret edermiş. Duvarları posterlerle kaplı, ahşap yoğunluklu bir dekorasyonu var. Apfelstrudel’i ve Melange kahvesi meşhur. Konum için tıklayın.

– Kleines Café: Viyana’nın en küçük tarihi cafesi. Küçük ama kendine has bir atmosferi ve açık havada oturabileceğiniz masaları var. Ayrıca ilgilisine belirtelim, Before Sunrise filminde çingene falcının Céline’e el falı baktığı kafe burası 🙂 Sadece nakit geçiyor. Konum için tıklayın.

– Puerstner: Bir av evini andıran rustik dekorasyonu ile konu şinitzel ve patates salatasına geldi mi Figlmüller’le kafa kafaya giden restoran. Büyük porsiyonlarıyla ünlü. Üç nesildir aynı aile tarafından işletiliyormuş. Rezervasyon yaptırmak iyi olur. Konum için tıklayın.

1.7.9 Aziz Stephan Katedrali ve Çevresinde Önerdiğimiz Oteller ve Evler

– Rosewood Vienna $$$: Odaları modern ve hoş döşenmiş, elverişli konuma sahip 5 yıldızlı bir seçenek. Restoran, spor salonu, spa ve sağlıklı yaşam merkezi bulunuyor.

– Park Hyatt Vienna $$$: İyi konumlu ve güzel döşenmiş otel konforlu seçeneklerden. Odalar şık, bazıları jakuzi içeriyor, cepheleri şehir manzarasına bakıyor.

– The Leo Grand $$: Odaları birbirinden farklı ve hoş dekore edilmiş, orta segmentte bir otel seçeneği.

– Hollmann Beletage Design & Boutique Hotel $$: Aziz Stephan Katedrali’ne yürüme mesafesinde bulunan, dört yıldıza sahip bir otel. Odalarında banyo, tv, klima ve kettle gibi özellikler mevcut.

1.3 Rathaus (Belediye Binası) ve Çevresinde Gezilecek Yerler

1.3.1 Rathaus (Belediye Binası)

Rathaus aslında Almanca belediye binası demek. 1883’te yapımı bitmiş ve o zamandan beri Viyana’nın sembollerinden biri. Karşısında ise bayağı büyük bir park var, adı da Rathauspark. Neo-gotik bir mimarisi olan bina halen daha Viyana Meclisi’nin genel merkezi ve içinde 2000’den fazla insan çalışıyor.

Yapının kendisi halihazırda dışarıdan bakıldığında da çok görkemli ama içine de şans verin deriz. Özellikle de tarihi şehir meclisi salonu ahşap detayları ile bir harika. Eğer binanın içini gezmek isterseniz Pazartesi, Çarşamba ve Cuma günleri saat 13.00’te binanın içini gezebileceğiniz ücretsiz turlar oluyor. Yalnız bu turların kontenjanı 50 kişi ile sınırlı ve ilk gelen bileti kapar şeklinde işliyor. O nedenle de niyetlenirseniz sabah açılır açılmaz binanın girişindeki “City Information”a gidip gidip yerinizi kapın deriz. Tur Almanca oluyor ama rehberin anlattığı her şeyi içeren eşzamanlı bir sesli rehber servisi de var. Yalnız özel günlerde ve meclisin toplantıları olduğu günlerde bu turlar olmayabiliyormuş, bu yüzden kesinlikle gitmeden siteden tarihleri kontrol etmenizi öneririz.

Yazın binanın karşısındaki Rathauspark’ta açık hava sineması yapılıyor, Noel zamanlarında rengarenk bir Noel pazarı kuruluyor, ocak ayının başından martın ortasına kadar da önüne bir buz pisti koyuyorlar ve gidip buz pateni yapabiliyorsunuz. Bunun gibi birçok aktivite, konser, etkinlik var ve gitmeden önce mutlaka bir etkinlik takvimine de göz atmanızı öneririz. Konum için tıklayın. Haritada 29 numara.

1.3.2 Volksgarten

Volksgarten parlamento binasının hemen karşısında, hem İngiliz hem Fransız tipi bahçeciliğin etkilerini taşıyan kamusal bir park. İsmi de zaten “halkın arabası” Volkswagen’den yola çıkarak tahmin edebileceğiniz gibi “Halk Parkı”. 1809 yılında mimar Ludwig Gabriel von Remy ve bahçıvan Franz Antoine the Elder tarafından tasarlanmış. 1823’te yapımı bittiğinde ise Viyana’nın o dönemki ilk halka açık parkıymış. İçinde Theseustempel isimli, Yunan mimarisinde bir tapınak, çeşmeler, cafe olarak kullanılan yerler, 200’den fazla çeşidin olduğu gül bahçeleri, başta Kraliçe Elisabeth’inki olmak üzere heykeller ve anıtlar bulunuyor. Yıl boyunca açık, içinde çeşitli konser ve etkinlikler düzenleniyor. Konum için tıklayın. Haritada 30 numara.

1.3.3 Avusturya Parlamento Binası

Danimarkalı mimar Theophil von Hansen tarafından Helenistik tarzda inşa edilen tarihi yapı Viyana’nın parlamento binası. İnşaasına 1874’te başlanmış. O dönemde imparatorluk hala bir monarşi olduğu için Reichsrat denen İmparatorluk Konseyi burada toplanıyormuş. Günümüzde ise Avusturya’nın halk tarafından seçilmiş parlamentosuna ev sahipliği yapıyor. Ayrıca parlamentonun önünde bütün görkemiyle duran bilgelik, strateji ve savaş tanrıçası Athena’nın beyaz mermer heykeli de parlamentoya etkileyici bir hava katıyor. Sabah saatlerinde ücretsiz şekilde isminizi yazdırıp içini gezebiliyorsunuz. Konum için tıklayın. Haritada 31 numara.

1.3.4 Justizpalast

Hemen parlamento binasının çaprazında, Mimar Alexander Wielemans von Monteforte tarafından Neo-Rönesans tarzda yapılmış, gösterişli bir adliye sarayı var. 15 Temmuz 1927’de bir Nazi’nin yargılanması sonucunda çıkan sonuçtan memnun olmayan halk tarafından basılmış ve yakılmış. İçindeki ikonik taş merdiven fotoğrafçıların favorisi. Her saat başı toplam 25 kişilik bir kontenjanla içeriyi ücretsiz şekilde gezebiliyorsunuz. Tek yapmanız gereken havaalanındakilere benzer bir güvenlik kontrolünden geçmek. O yüzden yanınızda delici, kesici aletler olmamalı. Eğer o saat dilimi için 25 kişilik kontenjan dolmuş ise bir sonraki saat dilimine kalmış oluyorsunuz. Hiçkimse için istisna yapmıyorlar oldukça katı bir ziyaret politikaları var diyebiliriz. Son giriş kabulu 16.30’da yapılıyor. Konum için tıklayın. Haritada 32 numara.

1.3.5 Burgtheater

Gösterişli iç ve dış mimarisi, Gustav Klimt’in boyadığı tavan freskleri ve merdivenleriyle Viyana’nın en gösterişli yapılarından bir tanesi. Avusturya’nın ulusal tiyatrosu olmasına ek olarak, Alman tiyatrosunun da dünyadaki en önemli merkezlerinden sayılıyor. İlk olarak 14 Mart 1741’te halka açılan tiyatro, II. Dünya Savaşı’ndan sonra ABD hava kuvvetleri tarafından zarar görüyor ve 1955’te yeniden inşa ediliyor. İçerisini ister rehberli turlarla gezebiliyorsunuz isterseniz de bilet alıp bir oyunu seyredebiliyorsunuz. İnternet sitelerinden güncel programlarını inceleyebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 33 numara.

1.3.6 Schottenkirche

İrlandalı Benedikten Tarikatı üyeleri tarafından 12. yüzyılda kurulan ve Barok mimarili olarak inşa edilen Katolik kilisesi. Dışarıdan bakıldığında Viyana’daki diğer yapılara kıyasla daha sade gözükse de iç kısmı süslü tavan freskleri ve sütunlarıyla oldukça etkileyici. Yakınlarından geçerseniz mutlaka içine girmeye vakit ayırın. Konum için tıklayın. Haritada 34 numara.

1.3.7 Ferstel Passage

Ferstel Passage, Paris’in pasajlarını andıran, Baron Heinrich von Ferstel tarafından 19. yüzyılda inşa edilen Palais Ferstel binasının içinde bulunan gösterişli bir pasaj. Yüksek, şaşalı tavanlarının altında çeşit çeşit mağaza, kafe ve restoran bulunuyor. Bu sebeple ister alışveriş yapmak, isterseniz de kahve molası vermek için ideal bir yer. Freyungplatz ise önündeki meydanın adı. Kışın şehrin küçük ama sevimli Noel pazarlarından olan Altwiener Christkindlmarkt burada kuruluyor. Konum için tıklayın. Haritada 35 numara.

1.3.8 Palais Daun-Kinsky

Düğün, doğum günü, ödül törenleri, konferanslar ve vaftizler gibi çeşitli etkinliklerin düzenlendiği minik bir saray. Barok tarzı estetiğinin mimarı Lukas von Hildebrandt. Yapının inşasına da 18. yüzyılda başlanmış. İç kısmı çok büyük değil fakat zevkli fresk ve sıva çalışmalarıyla vaktiniz varsa görmeye değer. Zaten girişi de ücretsiz. Konum için tıklayın. Haritada 36 numara.

1.3.9 Wiener Minoritenkirche

1276 yılında yapımına başlanıp 1350’de inşaatı tamamlanan Gotik mimarili kilise. Napolyon’un Viyana’ya girince yapılmasını istediği, Leonardo da Vinci’nin Son Akşam Yemeği’nin orijinal boyutuyla yapılmış bir röprodüksiyonu burada bulunuyor. Ayrıca içinde klasik müzik konserlerine denk gelmek de mümkün. Konum için tıklayın. Haritada 37 numara.

1.3.10 Maria am Gestade Katolik Kilisesi

Maria am Gestade, yani “Nehir kıyısında Mary” anlamına gelen adıyla birkaç sokak ötedeki Tuna Nehri’ne atıfta bulunan 1414 tarihli Katolik kilisesi. Viyana’nın en eski kiliselerinden biri sayılıyor. Napolyon’un Viyana’yı işgali döneminde cephanelik ve ahır olarak kullanılmış. Ayrıca belki sinefillerin ilgisini çeker, kendisi 1949 yapımı The Third Man filminde de gözüküyor. Konum için tıklayın. Haritada 38 numara.

1.3.11 Votiv Kilisesi

Kaiser Franz Joseph I’in uğradığı suikasti hafif yaralı atlatması üzerine kardeşi Ferdinand Maximilan tarafından bir yardım kampanyası başlatılıyor ve bu mucizevi durum için Tanrı’ya teşekkür adına, halktan bağış toplanıyor. Yaklaşık 300 bin vatandaşın katılımıyla inşasına başlana kilisesinin mimari da bir yarışmayla seçiliyor. Barok tasarımıyla kazanan mimar, 26 yaşındaki Heinrich Ferste. Günümüzde canlı müzik etkinliklerine de denk gelebileceğiniz kilisenin hemen karşısında Sigmund Freud Parkı, birkaç sokak ötesinde ise Sigmund Freud Müzesi var. Bu tarafa kadar yolunuz düşerse aklınızda olsun. Ayrıca bu kilisede gerçekleşen ışık şovu da ayrıca ünlü. Yaratılışın Işığı ışık gösterisine bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 39 numara.

1.3.12 Sigmund Freud Müzesi

Sigmund Freud Avusturya’dan çıkmış en önemli şahsiyetlerden biri. Kendisi bir nörolog ve yaygın bilinen tanımla psikanalizin babası. Hayatının büyük bir bölümünü Viyana’da geçirmiş, bu yüzden 1971 yılında Freud’un hayatını ve psikanalizin tarihsel gelişimini anlatmak için Viyana’da bir müze kurulmuş. Bina olarak bu spesifik binanın seçilmesinin nedeni de Sigmund Freud’un 1891’de bina ilk yapıldığı zamanlarda bir dönem burada yaşamış olması. Freud tam 47 yıl boyunca bu binada yaşamış ve hastalarını burada kabul etmiş. Yani bir nevi kendisinin muayenehanesiymiş. Hayatı boyunca yazdığı yazılar, özel hayatı, anıları ve bütün çalışmaları bu evde toplanmış.

Psikanaliz kuramını ilk bulan ve kullanan kişi Freud olduğu için müzede bir bakıma psikanalizin tarihine de bakış atmış oluyorsunuz. Hatta Avrupa’nın psikanaliz konusunda araştırma yapabileceğiniz en büyük kütüphane de burada. Dürüst olmak gerekirse Sigmund Freud’un çalışmalarına veya psikolojiye ilgisi olmayanların ilgisini çekecek bir nokta değil ancak tüm dünyadan turistlerin oldukça ilgi gösterdiği bir yer. Kapıdaki sırayı atlama özelliği olan Sigmund Freud Müzesi giriş bileti almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 40 numara.

1.3.13 Rathaus ve Çevresinden Yeme-İçme Önerilerimiz

– Café Central: Burası da 1876’da kurulmuş, tarihi öneme sahip bir diğer tipik Viyana kafesi. Sütunlu ve tonuzlu iç mimarisi ile belki de Viyana cafeleri arasında en güzeli. Müdavimleri arasında Kafka, Lenin, Troçki ve Freud var. Gösterişli büyük salonu, canlı piyano resitalleri ve duvardaki tablolarıyla oldukça hoş bir ambiyansı var. Önünde sıra beklemek artık normalleşmiş bir olay, fakat rezervasyon yaptırıp gitmek de elbet mümkün. Konum için tıklayın.

– Café Landtmann: 1873’e uzanan geçmişiyle Viyana’nın en eski ve en ünlü kafelerinden bir tanesi. Dışarıdan bakıldığında sıradan bir kafeymiş gibi gözükse de içine girildiğinde sizi zamanda yolculuğa çıkarıyor. Buranın müdavimleri arasında Sigmund Freud da varmış; öyle ki kendisi her sabah kahvesini burada içermiş. Konum olarak Rathausplatz’ın karşısında bulunuyor. Yoğun saatler için rezervasyon şart. Konum için tıklayın.

– Treu am Platzl: Mariensäule kilisesi manzaralı bir avlusu olan, renkli iç mekanını ayrıca zevdiğimiz bir cafe. Normalde brunch mekanı olarak tercih ediliyor ama biz seçeneklerini pek lezzetli bulmadık o yüzden size tatlı ortamında bir şeyler içmeye gelin diyebileceğiz.

– Caffè Couture: Ferstel Passage içinde kalan, küçük, modern bir üçüncü dalga, nitelikli kahve durağı. Konum için tıklayın.

– Hildebrandt Café: Bölgede bagel’lar, bowl’lar, smoothie’ler veya waffle üzerine yumurtalı seçeneklerle brunch yapmak için tercih edebileceğiniz bir cafe. Özellikle kış bahçesi konseptli bölümü keyifli. Konum için tıklayın.

– Planter’s Club Bar: Jazz müziğin ve ahşap ağırlıklı dekorasyonun hakim olduğu klasik ambiyansı olan bir bar. Pazar, pazartesi ve salı günleri kapalı. Konum için tıklayın.

– Dino’s Apothecary Bar: Popüler bir kokteyl bar. Daha çok mezcal tipi seçenekler mevcut. Pazar ve pazartesi günleri kapalı. Rezervasyon şart. Konum için tıklayın.

– Tür 7: Rathaus metro istasyonu yakınlarındaki speakeasy konseptli bar. Sabit bir menüden ziyade o anki isteklerinize göre size özel bir şeyler hazırlanıyor. Pazar ve pazartesi günleri kapalı. Konum için tıklayın.

1.3.14 Rathaus ve Çevresinde Önerdiğimiz Oteller ve Evler

– Flemings Selection Hotel Wien-City $$: Viyana Belediye Binası’nın hemen arkasında yer alan, geniş cam detaylarıyla oldukça aydınlık odalar sunan bir otel. Modern ve hoş bir dizaynı var.

– Hotel Sans Souci Wien $$: Kapalı yüzme havuzu ve spa merkezi bulunan, beş yıldızlı bir konaklama seçeneği. Odaları zarif bir tasarıma ve klima, minibar, kahve makinesi, düz ekran tv gibi donanımlara sahip.

– Hotel Rathaus Wein & Design Wien $: Merkeze yakın konumlu otel modern ve uygun fiyatlı tercihlerden. Odalar sade döşenmiş ve ferahlar.

1.4 Viyana Devlet Operası ve Çevresinde Gezilecek Yerler

1.4.1 Viyana Devlet Operası (Staatsoper)

Viyana’nın en ünlü balosu Opera Ball işte bu Opera Binası’nda yapılıyor. Bina inanılmaz şaşalı ve her sene çok fazla sayıda operaya, baleye ve envai çeşit etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Barok stilde yapılmış harika bir bina ve süper klasik müzik etkinliklerinin yuvası olsa da bizi en cezbeden şey sahnenin arka tarafını yani Opera’ların backstage’ini ve kostümleri görebildiğiniz tur oldu. Zaten bu tur dışında herhangi bir etkinliğe biletiniz yoksa öyle elinizi kolunuzu sallayarak opera binasına giremiyorsunuz. Turda hem binanın mimarisi, hem de opera binasının işleyişi hakkında bilgi edinebiliyorsunuz. Bunun dışında vaktiniz uygunsa burada bir klasik müzik konserine gitmek de tabii ki tadından yenmez! 🙂 Mozart ve Strauss’un eserlerini 30 kişilik bir orkestradan dinleyebileceğiniz konsere bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 41 numara.

1.4.2 Karntner Caddesi

Kärntner Caddesi, şehrin ta Roma zamanından beri var olan hem tarihi hem merkezi hem de turistik bir caddesi. Yol boyunca pasajlar, hediyelik eşya dükkanları ve lüks markaların mağazaları caddeye dinamizm katan unsurlardan. Kesinlikle baştan sona bu caddeyi bir kez yürümelisiniz. Konum için tıklayın. Haritada 42 numara.

1.4.3 Albertina Müzesi

17. yüzyılda inşa edilen ve 1805’ten itibaren müze olan Albertina, koleksiyonlarının zenginliği ve önemiyle Viyana’nın bizce en güzel müzelerinden. Monet’nin ve Picasso’nun eserlerinin olduğu sabit bir koleksiyonu, güncel sanatçıların değişen sergileri ve heykel, mimari gibi alanlara odaklanan sanat eserleri bulunuyor. Burada eserlerini görebileceğiniz diğer sanatçılar arasında Dürer, Fragonard, Toulouse-Lautrec, Schiele ve Klimt gibi isimler var. Bu müzenin “Albertina Modern” ve “Albertina Klosterneuburg” adıyla çağdaş sanat odaklı iki versiyonu daha var. Albertina Müzesi’ne giriş bileti almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 43 numara.

1.4.4 House of Music

2000 yılında açılmış, Avusturya’nın ses ve müzik konusunda açılmış ilk müzesi. İlk insanların kullandığı enstrümanlardan günümüzdeki müzik yapma biçimlerine kadar geniş bir sergi bölümleri var. Daha çok ziyaretçi ile interaksiyona ağırlık veren bir deneyim müzesi gibi. Çocukların da ilgisini çekecek yerlerden. Sitelerini takip ederseniz güzel konserler de yakalayabilirsiniz. Haus der Musik’e online bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 44 numara.

1.4.5 Annakirche

1320’de şapel olarak inşa edilen ve ardından, 1518’de Gotik tarzda bir kiliseye dönüştürülen Annakirche, Viyana’nın ünlü kiliselerinden bir tanesi. Azize Anna, Meryem Ana ve İsa’nın yüceltilmesi gibi ünlü tavan fresklerini yapan Daniel Gran, kilisesin estetik görünümünü sağlayan isim ki kendisinden bahsetmeden olmaz. Kiliseyi şöyle bir girip görebildiğiniz gibi içinde düzenlenen etkinliklere de katılabilirsiniz. Annakirche’de klasik müzik konserine bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 45 numara.

1.4.6 Habsburg Hanedanlığı Kraliyet Mezarı

Kapuzinergruft diye de bilinen Kapusen Kilisesi’nin altında bulunan ve Habsburg kraliyet ailesi üyelerinin defnedildiği bir mezar yeri. 1618’de yapımına başlanmış ve 1632’de kullanıma açılmış. İçinde on ikisi imparator, on sekizi imparatoriçe olmak üzere tam tamına 145 Habsburg üyesi yatıyor. Sadece rehberli turlarla geziliyor. Biletleri online şekilde internet sitesinden alınabiliyor. Konum için tıklayın. Haritada 46 numara.

1.4.7 Viyana Devlet Operası ve Çevresinden Yeme-İçme Önerilerimiz

– Café Sacher: 1876’da kurulan ve Kraliçe Elizabeth II, Indira Gandhi ve John F. Kennedy gibi isimleri ağırlayan Hotel Sacher’in alt katında bulunan ünlü Viyana kafesi. Viyana’nın meşhur lezzetleri kısmında bahsettiğimiz Sacher Torte buranın patentli ürünü. İç dekorasyonu oldukça klasik. Çok meşhur olması sebebiyle önünde kuyruklara rastlamanız mümkün. Eğer sırayı bekleyemem derseniz Kartner Caddesi’nde buranın ürünlerinin satıldığı bir corner dükkan ve bistro da var. Konum için tıklayın.

– Gerstner K. u. K. Hofzuckerbäcker: 1847’de kurulan ve Viyana’da pek çok şubesi bulunan meşhur kafe markası. En popüler şubesi Viyana Devlet Operası’nın hemen yanında. Özellikle de opera binasında bir temsil izlemenin öncesinde burada bir Apfelstrudel yemek tam bir Viyana klasiği. Konum için tıklayın.

– Café Mozart: Viyana Devlet Operası’nın hemen karşısında olması sebebiyle opera sanatçılarının da sık sık uğradığı nostaljik bir kafe. Bu şehirdeki çoğu kafe gibi kuruluşu 19. yüzyıla dayanıyor. Apfelstrudel’i ve kahvesi ünlü fakat ek olarak ana yemekler seçenekleri de bulunuyor. Ayrıca edebiyat tutkunlarına duyurulur, Graham Greene Üçüncü Adam kitabını bu kafede yazmış! Konum için tıklayın.

– Bitzinger: Viyana’nın stand-büfe tarzında diyebileceğimiz ünlü sosisçisi. Käsekrainer’leri bir sokak lezzeti haline dönüştürmüşler. Oyulmuş baget ekmeği içine konmuş sosisleri en çok tercih edileni fakat tabakta da isteyebilirsiniz. Oturma yerleri bulunmuyor, önünden kuyruk da eksik olmuyor ama yanındaki ve önündeki standlarda veya köşe başındaki ünlü çeşme Albrechtsbrunnen’in merdivenlerinde takılabilirsiniz. Her gün 08:00 ve 03:00 saatleri arasında açık. Konum için tıklayın.

– Café Schwarzenberg: 1861’e dayanan geçmişiyle Viyana’nın en eski kafelerinden bir diğeri. Büyük avizelerin ve fırfırlı perdelerin süslediği ahşap ağırlıklı bir dekorasyonu var. Hamur işleri açısından zengin, ana öğünler için de seçenekler sunuyor. Konum için tıklayın.

– 1516 Brewing Company: Kendi üretimi artizan biralar imal eden bir birahane. Et tabakları ve aperatif seçenekleri de menüde mevcut. Konum için tıklayın.

– Café Frauenhuber: 1700’lerde yapılmış tarihi bir binada bulunan ve 200 yıldan fazladır hizmet veren bir cafe. Ayrıca en can alıcı noktası, bir zamanlar Mozart ve Beethoven’ın burada canlı performans sergilemiş olmaları! Menüsünde tatlı tuzlu pek çok alternatif mevcut. Konum için tıklayın.

1.4.8 Viyana Devlet Operası ve Çevresinde Önerdiğimiz Oteller ve Evler

– Hotel Sacher $$$: Opera Binası’nın yanında bulunan klasik tarzda 5 yıldızlı bir otel. Cafesinde ünlenmiş tatlısı sayesinde belki de şehrin en meşhur oteli.

– The Amauris Vienna – Relais & Châteaux $$: Devlet Operası’na 200 metre mesafede yer alan zarif ve modern bir tasarım oteli.

– Hotel Astoria Wien $$: 20. yüzyılın başlarında yapılmış tarihi bir binada hizmet veren otellerden biri. Odaları modern mobilyalarla dekore edilmiş.

– Living Hotel an der Oper by Derag $$: Devlet Operası’nın hemen yanında, klasik tarzda döşenmiş bir otel. Odalarda tv, wifi, klima gibi ihtiyaçlarınız düşünülmüş.

2. Neubau’da Gezilecek Yerler

Neubau Viyana’nın, şehrin klasik ihtişamından uzak daha alternatif, daha canlı, daha “hipster” semtlerinden biri. Yaratıcı endüstriler kitlesi ve üniversite öğrencileri odaklı, şehrin geneline göre çok daha genç bir ruhu var. Her köşesi tasarım atölyeleri, hip fırınlar, bağımsız sanat galerileri, vintage dükkanlar, lokallerin takıldığı cafeler ve barlarla dolu. Ayrıca Avrupa’nın en büyük kültür komplekslerinden biri olan MuseumsQuartier de burada. Zamanında şehir surlarının dışında kalan kırsal bir alanken 18. ve 19. yüzyıllarda Viyana’nın gelişmesi, şehirleşmesi ve endüstrileşmesiyle birlikte, işçi ve zanaatkar kesimin yerleştiği bir mahalle haline gelmiş. Burada her sokakta ilhamla dolmak mümkün. Bizim şehirde konaklamanız için de önerdiğimiz bölgelerden biri.

2.1 Museumsquartier

MuseumsQuartier sadece Avrupa’nın en önemli müze bölgelerinden biri değil aynı zamanda Viyana’da büyük küçük herkesin şehirdeki favori buluşma noktası. Burada öyle misafirperver, öyle gel gel yapan ve insanı kendine çeken bir kamusal alan ortamı yaratılmış ki şehirde turistlerden yerellere özellikle yaz akşamüstlerinde kendini burada bulmayan yok. Buradaki en güzel müze bizce Leopold Museum. Hedefiniz o olsun ama ilgi alanınıza ve zamanınıza göre diğer müzelere de şans verebilirsiniz tabii ki. Konum için tıklayın. Haritada 47 numara.

2.1.1 Leopold Müzesi

Avusturyalı ünlü ressam Gustav Klimt eserlerinin dünyadaki en büyük koleksiyonlarından 2’si Viyana’daki Leopold ve Belvedere müzelerinde bulunuyor. Özellikle de ismini buraya 5.000’den fazla eser bağışlayan Leopold çiftinden alan Leopold Müzesi, Gustav Klimt’in en baba ilahlarıdan birisi olduğu Art Nouveau ve Ekspresyonizm akımlarını üzerine yoğunlaşmış, Avusturya modernizminin sosyo-kültürel arka planını gözler önüne seren bir müze. Klimt’in 100’e yakın eserinin olduğu müze Death and Life (1906-1916), Attersee (1900) ve Still Pond (1914) gibi meşhur eserlerinin de ev sahibi. Gitmişken diğer önemli Avusturyalı sanatçılar olan Egon Schiele, Oskar Kokoschka ve Richard Gerstl’in eserlerini de incelemeyi unutmayın. Özellikle de bu müzenin hasta gibi gözüken, kırılgan karakterlerin çizimlerini yapan Egon Schiele’nin 220’den fazla eserle dünyadaki en kapsamlı koleksiyonunun burada olduğunu da ekleyelim. Tüm Viyana’nın en popüler müzesi olduğundan biletinizi gitmeden önce online almanızda fayda var. Leopold Müzesi’ne online bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 48 numara.

2.1.2 mumok

MuseumsQuartier’deki açık ara en dikkat çekici yapı, Ortner & Ortner yapımı taş kaplı kübik binasıyla mumok. Burası 10.000’den fazla eseri barındıran bir çağdaş sanat müzesi. Bu eserlerin yaratıcıları arasında Andy Warhol da var Pablo Picasso da, Joseph Beuys de var Gerhard Richter ve Roy Lichtenstein da… Koleksiyon Viyana Aksiyonizmi, Pop Art ve Fotorealizm gibi isimlere ayrılıyor. Çağdaş sanata veya modern mimariye ilginiz varsa mutlaka ziyaret etmelisiniz. Konum için tıklayın. Haritada 49 numara.

2.1.3 Kunsthalle

Kunsthalle, Museumsquartier’deki ana merkezi ve Karlsplatz’daki cam yapısıyla iki farklı ayağı bulunan bir çağdaş sanat kurumu. Sürekli ve sabit koleksiyonlardan ziyade değişen ve dinamik koleksiyonlara odaklanıyorlar ki genç ve yeni sanatçılara da fırsat tanınabilsin. Bu koleksiyonlar genellikle toplumsal cinsiyet, göç ve ekoloji gibi güncel temalara odaklanıyor. Konum için tıklayın. Haritada 50 numara.

2.1.4 Halle E + G

Museumsquartier’da bulunan, müzik, tiyatro, dans gibi sahne sanatları, sosyal etkinlikler, konferanslar için kullanılan çok amaçlı bir etkinlik mekanı. Eskiden imparatorluk zamanında kış binicilik salonu olarak kullanılan bir bina içinde yer alıyor. Konum için tıklayın. Haritada 51 numara.

2.1.5 ZOOM Kindermuseum

Sanat, bilim ve kültür alanlarında çocukların duyu organlarıyla keşfedip öğrenebileceği alanlar sunan bir çocuk müzesi. Oyun istasyonları, sanatsal enstalasyonlar ve atölyelerle çocukların yaratıcılığını teşvik etmeyi hedefliyor. Farklı yaş gruplarına uygun hazırlanmış oyun programları mevcut. Gelmişken çocuğunuza farklı ufuklar açacak bir etkinliğe denk gelebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 52 numara.

2.1.6 Architekturzentrum

Avusturya’nın ulusal mimarlık müzesi olan Architekturzentrum, özellikle 20. ve 21. yüzyıl mimarisine ve kentsel tasarımına odaklanan bir müze. Sovyet modernizmi, Nazi dönemi Viyana mimarisi ve kadın mimarlara özel hazırlanmış sergileriyle aslında tamamen mimarlık odaklı. O yüzden ilgilileri için zaman ayırmaya değer olabilir. Konum için tıklayın. Haritada 53 numara.

2.1.7 Kabinettpassage

Museumquartier’da bulunan ve her geçidin tavanı farklı bir sanatçı tarafından tasarlanmış renkli bir temalı pasaj. Kalabalıkların genellikle gözden kaçırdığı bir yer, o yüzden yolunuz düştüğünde kafanızı kaldırmayı unutmayın. Konum için tıklayın. Haritada 54 numara.

2.2 Neubaugasse

Mariahilfer Strasse’yi dikine kesen, pek çok butik tasarım dükkanının, dünyaca ünlü moda zincirlerinin, cafelerin, restoranların yan yana sıralandığı ünlü alışveriş caddesi. Semtin ana arteri diyebiliriz. Konum için tıklayın. Haritada 55 numara.

2.3 Neubau’dan Yeme-İçme Önerilerimiz

– kaffemik: Neubaugasse metro istasyonunun çıkışında bulabileceğiniz butik bir kahve dükkanı. Kahveleri ve hamur işleri başarılı. Küçük bir yer olduğu için oturma imkanı açısından sınırlı. Biraz al götür tarzda işliyor. Konum için tıklayın.

– Joseph Brot: Viyana’dayken pek çok yerde şubesine rastlayabileceğiniz, başta ekmek olmak üzere organik hamur işleri yapan fırın. Fırın diyoruz ama çılbır gibi kahvaltı tabakları, çeşit çeşit kahve seçeneği bulmak da mümkün. Konum için tıklayın.

– 7Stern Bräu: Rustik tarzda bir imalatçı birahane. Menüsü ana ve ara öğünler açısından zengin. Ağaçların gölgesi altına atılmış ahşap masaların olduğu havadar bir bahçesi mevcut. Konum için tıklayın.

– Amerlingbeisl: 18. yüzyıldan kalma tarihi bir binanın avlusunda bulunan, asma yapraklarıyla çevrili bir restoran. Çeşitli kültür sanat kurumlarıyla aynı binayı paylaştığı için artistik bir atmosferi var. Şnitzel ve gnocchi’siyle ön planda. Konum için tıklayın.

– Schnitzel Wirt: Açıldığı andan itibaren önünde oluşan kuyruklardan anlaşılacağı gibi, konu şnitzel oldu mu burası Viyana’nın en önde gelen adreslerinden. Nostaljik bir dekorasyonu var. Günümüzde iki kız kardeş tarafından işletiliyor. Domuz eti tercih etmeyenler için hindi şnitzel de sunuyorlar. Ayrıca belirtelim, uzun süren bir bekleme kuyruğu ve başkalarıyla aynı masayı paylaşmak karşılaşabileceğiniz bir durum. Sadece nakit kabul ediyorlar. Pazar ve pazartesi günleri kapalı. Konum için tıklayın.

– Ährnst – Backwaren e.U.: Ayaküstü bir şeyler alıp günümüze devam edebileceğiniz fırın. Artizan denebilecek türde çeşit çeşit kruvasan, kek ve hamur işi yapıyorlar. Kahveleri de mevcut. Konum için tıklayın.

– Jonas Reindl Coffee Roasters: Viyana’da üç şubesi bulunan modern kahveci. Kahvenizin yanına eşlik edecek atıştırmalıkları da bulunuyor. Konum için tıklayın.

– Ulrich: Endüstriyel dizaynı ve açık havada oturma seçenekleriyle brunch’tan akşam yemeğine, kahve molasından ufak atıştırmalıklara tercih edebileceğiniz bir restoran. Rezervasyon mümkün. Konum için tıklayın.

– Erich: Burası için de Ulrich’in kardeş işletmesi diyebiliriz. Menüsü ve atmosferi genel olarak aynı fakat daha çok bowl, sandviç ve taco odaklı. Konum için tıklayın.

– Der Dachboden: Hoş bir akşam manzarası sunan terasıyla Justizpalast’a yakın bir otelin rooftop barı. Canlı ve hareketli bir atmosferi var. Konum için tıklayın.

2.4 Neubau’dan Önerdiğimiz Oteller ve Evler

– Hotel Motto $$: Neubaugasse Metro İstasyonu’nun hemen yanında bir otel seçeneği. Odalarında tv, minibar, klima gibi temel gereçler düşünülmüş. Bazı odalarda minik bir mutfak alanı da var.

– Hotel Schani Salon $$: Mariahilfer Strasse üzerinde, dört yıldızlı bir butik otel. Odalarında özel banyo, düz ekran tv, klima, saç kurutma makinesi, kettle ve kahve makinesi bulunuyor.

– Hotel NH Collection Wien Zentrum $: Zieglergasse Metro İstasyonu’nun da hemen yanında bulunan, uygun fiyatlı bir otel seçeneği

3. Mariahilf’de Gezilecek Yerler

Mariahilf, Neubau’nun yan komşusu ve onun gibi 18.19. yüzyıllarda gelişen yani tarihi merkeze göre nispeten yeni olan semt. En az onun kadar hareketli ve canlı bir semt. Daha çok alışveriş ve popüler kültür durakları ile öne çıkıyor. Şehrin tüm büyük zincir markalarının şubelerinin bulunduğu, Viyana’nın en uzun ve işlek alışveriş caddelerinden Mariahilf semte ismini veren nokta. Neubau’ya göre daha çok turistik. Ancak ara sokaklarına ve semtin aşağılarına doğru inerseniz, lokal bar ve cafelerde, bit pazarında ve Naschmarkt’ta gerçek semt ruhunu hissedebilirsiniz. Konaklamak için de favorilerimizden.

3.1 Mariahilfer Caddesi

Mariahilfer Caddesi Viyana’nın en uzun ve deyim yerindeyse en yaşayan caddesi. Upuzun caddede dükkanlar, zincir mağazalar, tatlı kafeler ve bar-restoranlar var, biraz İstanbul’daki Nişantaşı ya da Bağdat Caddesi’nin Viyana şubesi gibi anlayacağınız. Kişisel fikrimizi sorarsanız öyle aşırı ilgi çekici bir mağaza da yok standart yerler var; kafe-barlara gelince Viyana’da çok daha otantik ve gidilesi şeker kafeler var, bu yüzden bizim tercihimiz öylesine bir gezinmek ve görmekten öteye gitmedi. Bir nevi listeye tık atmalık. Konum için tıklayın. Haritada 56 numara.

3.2 Naschmarkt

Viyana’nın farklı mutfakları barındıran, en popüler, en gezilesi yemek pazarı Naschmarkt. İçinde Viyana’ya özgü yemeklerden Vietnam yemeklerine, İtalyan mutfağından Hint mutfağına ne ararsanız hem eve götürebileceğiniz şekilde satılırken hem de oturup atıştırabileceğiniz restoranlar şeklinde bulabilirsiniz. Öyle ki biz birkaç tane Türklerin açtığı peynir tezgahına rastlayıp biraz sohbet ettik. Çok tatlı bir ortamı var Naschmarkt’ın, öyle kısa-küçük bir yer de hayal etmeyin resmen 1.5 kilometrelik bir marketten hatta bizim algımızla bildiğiniz pazardan bahsediyoruz.

Yaklaşık 120 tane tezgah var. Özellikle peynir, şarküteri, sebze-meyve konusunda hem çok fazla hem de çok taze şeyler bulabilirsiniz ama Avusturya mutfağına özgü bir şey olmadıkça Türkiye’ye kadar bir şeyler taşımak ne kadar akıl karı bilemiyoruz. Ama yiyecekler o kadar rengarenk ve düzenli dizilmiş ki resmen insanı cezbediyor. Bu yüzden en azından birkaç peynir veya değişik baharatlar almadan dönmek biraz zorluyor insanı. 🙂 Restoranlara gelince, çok fazla farklı mutfak olduğu için restoranların arasından hangisine gideceğini seçmekte zorlanıyor insan.

Bu arada Naschmarkt’taki restoranlar dışında tezgahlar pazar günleri açık değil. Pazartesi-Cumartesi günleri arası sabahları 06.00 gibi yiyecek tezgahları açılıyor, Pazartesi-Cuma arası 19.30, Cumartesi günleri de 17.00 gibi kapanıyor. Ama özellikle kapanış saatlerine çok sıkı sıkıya bağlı kalmayın deriz çünkü tezgahlar münferit olduğu için kapanış saatleri farklı olabiliyor. Restoranlar ise genelde gece yarısına kadar açık.  Konum için tıklayın. Haritada 57 numara.

3.3 Kettenbruckengasse Bit Pazarı

Birçok avrupa şehrinde olduğu gibi Viyana’da da bit pazarı diye tabir edilen “flea market”lar ve oralardan alışveriş yapmak oldukça yaygın. Kettenbrückengasse’le Karlsplatz arasında kalan bu pazar da yaklaşık 400 tezgahtan oluşan bir bit pazarı. Yiyecek içeceklerden tutun da ikinci el eşyalara, antikalara, porselenlere ve mücevherlere çeşit çeşit ürüne burada rastlayabiliyorsunuz. Her Cumartesi 06.00’dan 14.00’e kadar açık oluyor. Tabii pazara ne kadar erken giderseniz o kadar güzel parçalara rastlayacağınızı da belirtelim. Konum için tıklayın. Haritada 58 numara.

3.4 IKONO Vienna

Mariahilfer Caddesi üzerinde kalan, her köşesinin Instagram’lık fotoğraflar çıkardığı IKONO Vienna için, tematik odalardan ve etkileşimli aktivitelerden oluşan bir deneyim müzesi diyebiliriz. Çocukların ve gençlerin özellikle ilgisini çekecektir ancak herkese hitap etmeyecek bir yer olduğunu söylemeliyiz. İnternet sitesi üzerinden biletler alınabilir. 0-3 yaş arası çocuklar için biletler ücretsiz. Konum için tıklayın. Haritada 59 numara.

3.5 Wien Museum Haydnhaus

Wien Museum Haydnhaus, Avusturyalı klasik müzik bestecisi Joseph Haydn’ın hayatının son dönemlerini geçirdiği evi. 1793’ten 1809’a kadar burada yaşayan Haydn’ın yaşadığı ortamı ve kişisel eşyalarını görebiliyorsunuz. Ayrıca dönemin sosyo-kültürel ortamını da az çok yansıtan bir atmosferi var. Konum için tıklayın. Haritada 60 numara.

3.6 Mariahilf’den Yeme-İçme Önerilerimiz

– SiL – coffee breakfast & more: Adının da yansıttığı gibi kahveden kahvaltıya tercih edilebileceğiniz bir cafe. Biz kahvaltı için gittik ve yediğimiz her şey oldukça başarılıydı. Konum için tıklayın.

– Drechsler Wienzeile: Renkli dekorasyonuyla Theater an der Wien opera binası yakınlarındaki brunch restoranı. Vegan, vejetaryen ve glutensiz alternatifler açısından çeşitli. Ayrıca epey talep görüyor, bu sebeple rezervasyon şart. Konum için tıklayın.

– Café Sperl: 1880’den beri hizmet veren otantik bir Viyana kafesi. Dekorasyonu tahmin edilebileceği gibi oldukça klasik. Ayrıca Before Sunrise’ı konuk etmiş mekanlardan bir diğeri de bu kafe. Pazar günleri kapalı. Konum için tıklayın.

– phil: Kahvaltı ve brunch için de tercih edilebilecek kafe-kitabevi. Duvarları afişlerle dolu, kendisi de kitap raflarıyla çevrili. Hoş bir atmosferi var. Konum için tıklayın.

– Öfferl: Viyana’da pek çok şubesi bulunan bir fırın zinciri. Dekorasyonu endüstriyel tarzda. Ekşi mayadan yapılmış ekmekleri, el emeği hamur işleri ve hatta brunch tabakları sunuyor. Konum için tıklayın.

– Bruder – Küche & Bar: Mariahilf’in ara sokaklarında, doğal malzemelerin kullanıldığı tabakaların modern bir görünümle sunulduğu, lokal ve popüler bir restoran-bar. Pazar, pazartesi ve salı günleri kapalı. Konum için tıklayın.

– Brass Monkey: Mariahilf bölgesinde bulunan üçüncü dalga kahveci. Küçük ve samimi bir yer. Kahvelerine ek olarak şekil şekil cupcake’leri ünlü. Konum için tıklayın.

– Café Ritter: Menüsünde Viyana mutfağının geleneksel lezzetlerine, türlü türlü hamur işine ve pek tabii kahveye rastlayacağınız tipik bir Viyana kafesi. 19. yüzyılın sonlarından beri olduğu yerde kahve tutkunlarının uğrak noktası. Dekorasyonunda yüksek tavanlar, rokoko tavan işlemleri ve ahşap detaylar ilgi çekici. Konum için tıklayın.

– L’Amour du Pain: Artizan ekmekler, tatlılar, kruvasanlar ve sandviçler yapan Fransız tarzı küçük bir fırın-kafe. Önünde uzun kuyruklara rastlamak mümkün. İçinde oturmak için birkaç masası var. Ayrıca bademlisi başta olmak üzere kruvasanları epey talep görüyor. Pazar günleri kapalı. Konum için tıklayın.

– Naschmarkt Deli: İnanılmaz geniş bir menüsü olan, sahipleri Türk olsa da içinde hem Türk, hem Akdeniz hem Avrupa mutfağından yemekler bulunduran bir restoran. Kebap-rakıdan sigara böreğine bir sürü Türk lezzetini bulabilirsiniz ama Türkiye’de olanların eline su döker mi veya Viyana’ya gidip Türk yemeği yenir mi soruları kafamıza takılıyor. Diğer yemekleri de lezzetli ve fiyatları uygun. Konum için tıklayın.

– Nautilus: Balık ve deniz ürünleri konusunda çok başarılı, fiyatlar biraz yüksek ama akşam yemeği için güzel bir seçenek olabilir. Menüye sitesinden ulaşabilirsiniz, özellikle akşam yemeği için gidiyorsanız da rezervasyon yapmanızı öneririz çünkü dolu olabiliyor. Konum için tıklayın.

– Urbanek: Naschmarkt pazarında bulunan ufak bir şarküteri dükkanı. Sizin isteğinize göre veya onların tercihine bırakarak seçebileceğiniz şarküteri tabakları hazırlıyorlar. Aynı zamanda şarap gibi içecekleri de mevcut. Daha çok ayaküstü veya al-götür konseptli bir yer ama önünde birkaç masa da bulunuyor. Pazar günleri kapalı. Konum için tıklayın.

– Umarfisch am Naschmarkt: Deniz ürünleri ve balık konusunda başarılı bir restoran. Öğlen için farklı özel menüler çıkarıyorlar. Konum için tıklayın.

– Neni am Naschmarkt: Burası aslında Berlin, Tel Aviv, Zünih ve Hamburg’da da şubeleri olan bir restoran. Daha çok dünya mutfağı denebilecek bir yer çünkü menüsünde Akdeniz, Ortadoğu, Uzakdoğu, İsrail gibi birçok mutfağın yemeklerini bulabilirsiniz. Ayrıca vegan, vejeteryan veya glutensiz çeşit çeşit ürünleri var. Kahvaltı için de tercih edebileceğiniz bir yer. Konum için tıklayın.

– Bauernbräu: Ünlü ve otantik bir Viyana restoranı. Menüsünde gulaş, şnitzel ve salatalar başta olmak üzere çeşitli geleneksel lezzetler mevcut. Konum için tıklayın.

– Kaffeefabrik: Viyana’da üç şubesi bulunan, hem kahveleri hem de kruvasan ve kurabiye gibi tatlıları başarılı bir dükkan. Eğer al götür kahve isterseniz size karton kap değil depozitolu tekrar kullanılabilir kap veriyorlar. Bardağı geri getirdiğinizde depozitonuzu da geri alıyorsunuz. Pazar günleri kapalı. Konum için tıklayın.

– Eis-Greissler: Birkaç şubesi bulunan şehrin en meşhur dondurmacısı.  Konum için tıklayın.

3.7 Mariahilf’den Önerdiğimiz Oteller ve Evler

– Hotel Indigo Vienna Naschmarkt $$: Oldukça modern bir tasarımlı otel seçeneği. Otelin konumu metronun hemen önünde, toplu taşımayla ulaşımı oldukça rahat.

– Boutique Hotel Das Tyrol $$: Mariahilfer Caddesi üzerinde, Leopold Müzesi’ne üç dakika yürüyüşle ulaşabileceğiniz merkezi bir konuma sahip dört yıldızlı bir otel.

– Hotel Josefine $$: Bazıları balkonlu bazıları şehir manzaralı odalar sunan 4 yıldızlı bir otel. Kahvaltı açık büfe şeklinde.

– Jazz in the City $: Leopold Müzesi’ne 700 metre mesafede yer alan, 4 yıldızlı bir otel. Odalar konforlu ve hemen hepsi farklı, şehre bakıyorlar. Kendine ait tarzları var diyebiliriz. Adından da anlaşılacağı gibi jazz severler için de güzel bir tercih.

4. Schönbrunn Sarayı Kompleksi

Schönbrunn Sarayı aslında seneler boyunca birçok Avrupa Ülkesi’ni yönetmiş Habsburg Hanedanlığı’nın yazlık sarayı. 1700’lü yıllarda Maria Theresia tarafından yaptırılmış ve o günden beri Avrupa’nın en etkileyici barok yapılarından biri olarak oldukça turist çekiyor. Ayrıca Schönbrunn Sarayı tarihsel önemi, içinin etkileyici dizaynı ve ihtişamlı görüntüsüyle UNESCO Kültürel Miras Listesi’nde yer alıyor. Bahsettiğimiz Noel pazarlarından biri de Schönbrunn Sarayı’nın önünde kuruluyor. Burayı ayrıca bir bölge gibi ele aldık çünkü hem saray kompleksi çok büyük bir alana yayılıyor hem de diğer tüm bölgelerden ayrı bir yerde konumlanıyor.

Schönbrunn’de Christmas Market

Noel süsleri, başka hediyelik eşyalar, yılbaşını andıran birçok ıvır zıvırla beraber yiyecek-içecek şeyler de satılıyor. O kar soğuğunda vaktiniz varsa ilk başta Schönbrunn’ün içini gezmeyi, sonra da sıcak çikolata ile içinizi ısıtmayı tavsiye edebiliriz. Christmas Market Viyana’daki diğer Christmas Market’lerden farklı mı, daha mı güzel derseniz hayır biz belirgin bir fark göremedik, hatta Rathaus’un önündeki buradakinden çok daha büyük, kapsamlı ve güzel. Ama Schönbrunn Sarayı’nı da görmek gibi bir niyetiniz varsa ve geziniz aralık ayına denk gelmişse burada duraklayıp biraz zaman geçirmek neden olmasın. Eğer durup bir içecek içerseniz, bir iki euro fazla vererek içeceği içtiğiniz üzerinde Schönbrunn yazan ve sarayın resmi olan fincanı hediyelik eşya olarak yanınızda götürebiliyorsunuz aklınızda bulunsun, belki size o gün yaptıklarınızı hatırlatan bir anı olarak kalır. 🙂

Schönbrunn Sarayı’nı Gezmek

Sarayın içinde 1441 oda var ama sadece 40 tanesi halka açık. Biletleri online satın aldığınızda spesifik bir gün ve saat belirliyorsunuz ve kapıda bilet kuyruğunda beklemiyorsunuz. Üstelik bilet bitti gibi bir durum da yaşanmıyor. Kapıda da bilet satılıyor orada belki öğrenci indirimden yararlanabilirsiniz, ama bunun için yanınızda uluslarası bir öğrencilik belgesi ve öğrenci kimlik kartına ihtiyacınız var.

15 Mart-30 Haziran ve 1 Eylül-5 Kasım arası 08.00-17.30 saatlerinde açık, 1 Temmuz-31 Ağustos arası 08.00-18.30 saatlerinde açık, 6 Kasım-14 Mart arası ise 08.00-17.00 saatlerinde açık. Bizce kalabalıklar başlamadan günün en erken programına burayı koymak en ideali olur. Viyana’da mükemmel bir ulaşım ağı var, Schönbrunn Sarayı’na gitmek için U4 metro ağını, tram adını verdikleri 10 ve 58 nolu tramvayları veya 10A numaralı otobüsü kullanabilirsiniz. Bu üç ağda da Schönbrunn İstasyonu var. Kolayca ulaşabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 61 numara.

Sarayın içini gezmek isterseniz sarayın içindeki 22 odayı ve sarayın bahçelerini canlı rehberle görebildiğiniz turu seçmenizi öneririz. Bu turda göreceğiniz odalara Franz Josef ve Sisi’nin özel daireleri de dahil. Yaklaşık 2,5 saat kadar sürüyor. Schönbrunn Sarayı’da rehberli tura bilet almak için tıklayın. Barok tarzı düzenlenmiş bahçeler, fıskiyeler, heykeller ve labirentlerle dolu saray bahçesi içinse ayrıca bir saat ayırmanız lazım. Hele ki Gloriette Tepesi’ne çıkacak, Kraliyet Arabaları Müzesi veya Orangery’i gezecek, Japon bahçesi veya seraya da gidecekseniz, siz onu 2 yapın. Çünkü yaklaşık 120 hektarlık bir alana yayılmış dev bir araziden bahsediyoruz ve hiçbir yer hiçbir yere çok yakın değil.

5. Belvedere Sarayı ve Çevresinde Gezilecek Yerler

Belvedere Sarayı’ndan şehir parkı Stadtpark’a kadar uzanan bir bölge olan Landstraße, şehrin en yeşil, en sakin, en aristokratik, en zarif semtlerinden. Bunda en önemli rolü tabii ki Avrupa’nın en güzel saraylarından biri olan Belvedere oynuyor. Onu irili ufaklı başka saraylar ve saray yavrusu tarihi malikaneler takip ediyor. Bunların kimisi otele, kimisi müzeye dönüştürülmüş yapılar. Biz aralarından birkaç favorimizden bahsettik.

5.1 Belvedere Sarayı

Belvedere Sarayı uzunca bir süredir müze olarak kullanılsa da adından anlaşılabileceği gibi aslında -Savoy Prensi’nin kendisi için yaptırdığı- bir saray, yaz aylarında yaşamak için yaptırma emrini vermiş hatta. 1668-1745 gibi acayip uzun bir sürede yapılmış ama o kadar görkemli ve geniş ki bu süreye şaşırmamak lazım. Saray barok tarzda inşa edilmiş ve Yukarı-Aşağı Belvedere Sarayı olarak iki parçadan oluşuyor. Aralarında da göz alabildiğine uzun yemyeşil bir bahçe var.

Belvedere “güzel manzara” demek ve adı harika bir manzarası olmasından gelmiş. 1781’de “İmparatorluk Koleksiyonu” ile sarayın Yukarı Belvedere kısmı dünyanın ilk halka açık saray müzelerinden olmuş. Klimt’in en meşhur eseri “Öpücük” de burada görülebiliyor.

Yukarı Belvedere Sarayı her gün 10.00-18.00 saatlerinde açık. Aşağı Belvedere Sarayı Çarşamba günleri 10.00-21.00 saatlerinde, diğer her gün ise 10.00-18.00 saatlerinde açık. Yukarı-Aşağı Belvedere Saray’larına giriş biletleri ayrı satılıyor. Klimt’in Öpücüğü Yukarı Belvedere’de. Yukarı Belvedere Sarayı’na giriş bileti almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 62 numara.

Aşağı Belvedere’de ise Prens Eugene’in orijinal konutunda sergilenen geçici sergiler var. Aşağı Belvedere Sarayı’na giriş bileti almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 63 numara.

5.2 Stadtpark

Stadtpark, Viyana’nın ilk halka açık parkı. Wien Nehri’nin ayırdığı iki farklı parçadan oluşuyor. İçinde Johann Strauss II ve Franz Schubert gibi Viyana tarihine damga vurmuş kişilerin heykelleri, Kursalon Hübner adında bir konser binası ve çevresinde yayılıp piknik yapabileceğiniz bir göl de bulunuyor. Kısaca şehirde doğa molası verebileceğiniz en güzel parklardan bir tanesi kendisi. Konum için tıklayın. Haritada 64 numara.

5.3 Hundertwasser Evi

Friedensreich Hundertwasser Avusturya’nın önemli ve çağdaş sanatçılarından biri. Kendisi için Viyana’nın Gaudisi diyebiliriz çünkü Viyana’daki en bilinen ve en marjinal diyebileceğimiz yapılardan birkaçına imza atmış. Olayın gelişimi ise şöyle olmuş: Hundertwasser sürekli kafasındaki ev planını gerçekleştirmeye çalışırken dönemin belediye başkanı 1977’de yazdığı bir mektupla ona fikirlerini hayata geçirebilmesi için bir şans vermiş. Hundertwasser bunun için gerekli evi bulsa da aslında mimar olmayışı doğal olarak sorun yaratmış ve projeyi gerçekleştirmek için bir mimar arayışına girmiş. Sonunda Joseph Krawina isimli mimarla bu sıra dışı apartmanı hayata geçirmişler.

Apartmanın özelliği dış cephesinin rengarenk olması ve asla düz/geometrik olmayan bir dizaynının olması. Ev sanki bölük pörçük yapılmış, bulunan farklı alakasız malzemelerle bir bina haline getirilmiş gibi. Viyana’nın ekspresyonist yapılarından biri olarak bilinen Hundertwasser Evi bizce kesinlikle atlanmaması gereken bir yapı, gerçekten eşi pek olmayan ve farklı bir tarzı var. İçinde Hundertwasser’in diğer eserlerini veya evle alakalı hediyelik eşyalar bulabileceğiniz Hundertwasser Village adlı bir dükkanı var. Her gün 10.00-18.00 arası açık. Konum için tıklayın. Haritada 65 numara.

5.4 Kunst Haus Wien. Museum Hundertwasser

Hem ressam hem mimar hem de ekolojist olan Friedensreich Hundertwasser’in eski bir mobilya fabrikasını kendi tarzında dönüştürmesiyle ortaya ev ile yakın konumda olan Museum Hundertwasser çıkmış. Düz çizgileri reddeden Hundertwasser, bu binanın cephesinde de malzemelerin doğal formunu koruyarak girintili çıkıntılı, rengarenk mozaik ve seramiklerin kullanıldığı bir görünüm sağlamış. Müzenin içerisinde ise dünyadaki tek kalıcı Hundertwasser koleksiyonunu, ekoloji temalı sergileri ve fotoğrafçılık projelerini görebiliyorsunuz. Kunst Haus’a online bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 66 numara.

5.5 Uygulamalı Sanatlar Müzesi

Aklınızın alabileceği neredeyse her formda sanat eserini barındıran tasarım ve dekoratif sanat odaklı müze. Avusturya-Macaristan İmparatorluğu döneminde, 1864 yılında kurulmuş. Heinrich von Ferstel imzalı binası da Neo Rönesans tarzında inşa edilmiş. Barok’tan Biedermeier’e, Art Nouveau’dan Bauhaus’a 60.000’den fazla esere ev sahipliği yapıyor. Konum için tıklayın. Haritada 67 numara.

5.6 Schwarzenberg Sarayı, Hochstrahlbrunnen ve 2. Dünya Savaşı Anıtı

Belvedere Sarayı’na yolunuz düşerse eğer bu saray da mutlaka dikkatinizi çekecektir. Viyana’nın en görkemli Barok saraylarından biri olan Schwarzenberg Sarayı, ilk başta bir başkası için yapılsa da Osmanlı’ya karşı savaşlarda başarı gösterdiği için Prens Adam Franz von Schwarzenberg’in mülkiyetine kalmış. O günden beri de Schwarzenberg ailesinin mülkü. Günümüzde hem özel mülk hem lüks bir otel hem de İsviçre Büyükelçiliği olarak kullanılıyor. İçine girmek her an mümkün olmasa da önündeki çeşme Hochstrahlbrunnen ve 2. Dünya Savaşı Anıtı başlı başına etkileyici. Konum için tıklayın. Haritada 68 numara.

5.7 Askeri Tarih Müzesi

Belverede Sarayı’nın arkasındaki Viyana Arsenal kompleksinin içinde bulunan Askeri Tarih Müzesi adından da anlaşılacağı gibi Avusturya’nın askeri tarihine odaklanan geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Bu koleksiyonda silahlar, zırhlar, tanklar, üniformalar ve tarihi belgeler gibi çeşitli askeri unsurlar bulunuyor. Ayrıca Theophil Hansen tarafından tasarlanan ve 1869’da inşa edilen binası Avusturya’nın en eski müze binası sayılıyormuş. Her ayın ilk pazar gününde de girişler ücretsiz. Konum için tıklayın. Haritada 69 numara.

5.8 Bölgeden Yeme-İçme Önerilerimiz

– Strandbar Herrmann: DJ performanslarının, yoga ve tiyatro gibi etkinliklerin düzenlendiği bir plaj barı. Evet, doğru duydunuz bir plaj barı çünkü Tuna nehrinin eski kolu olan Donaukanal’a bakan ufak bir kısmı plaja dönüştürmüşler. Kısaca açılır kapanır şezlonglarda güzel havalarda güneşin tadını çıkarmak için ideal, Viyanalılar arasında da oldukça popüler bir yer. Her gün 02:00’ye kadar açık. Konum için tıklayın.

– Kolonitz Beisl: Samimi atmosferiyle geleneksel Avusturya lezzetleri sunan restoran. Hem uygun fiyatlı hem de büyük porsiyonlu tabakları sebebiyle gidenler tavsiye ediyor. Ayrıca vejetaryen seçenekler de mevcut. Pazar ve pazartesi günleri kapalı. Konum için tıklayın.

5.8 Bölgeden Önerdiğimiz Oteller ve Evler

– Almanac Vienna $$: Merkezi konumda 5 yıldızlı bir otel. İç tasarımı modern ama klasik detaylar da yorumlanmış.

– The Ritz-Carlton, Vienna $$$: Şehir merkezinin lüks ve beş yıldızlı otellerinden. Odalar modern ve sadece döşenmiş, açık tonlardalar. Kapalı yüzme havuzu, sauna, spa, buhar odaları gibi seçenekler var.

– Palais Coburg $$$: Aziz Stefan Katedrali’ne yürüme mesafesinde bulunan beş yıldızlı bir konaklama seçeneği. Spa merkezi, iki restoran ve yüzme havuzu bulunuyor.

6. Wieden’de Gezilecek Yerler

Wieden da Viyana’nın Neubau ve Mariahilf gibi çeper bölgelerinden. Onlar kadar popüler ve hareketli olmasa da Wieden’da da son zamanlarda şehrin yükselişe geçen alternatif semtlerinden biri. Burada yaşayan göçmen nüfusla birlikte şekillenen çok kültürlü yapısı sayesinde tipik turistik bölgelerden daha otantik bir Viyana deneyimi sunuyor. Tarihi merkeze yakınlığı ile yine konaklama için önerdiğimiz bölgelerden biri.

6.1 Karlskirche

Viyana’da Barok mimarinin ihtişamını hakkıyla taşıyan hem dini hem de kültürel açıdan önem arz eden kilise. İmparator VI. Karl vebanın sona ermesi şerefine bu kiliseyi yaptırmaya karar vermiş ve ünlü Barok ustası Johann Bernhard Fischer von Erlach ve oğlunu bu iş için görevlendirmiş. Yapımına 1716’da başlanan kilise 21 yılın ardından 1737’de tamamlanmış. Günümüzde gittiğinizde ince işçiliki fresklerini yakından incelemenizi ve seyir terasına çıkmanızı sağlayan bir asansörü de var. Karlskirche Panoramik seyir terasına çıkış bileti almak için tıklayın. Burayı asıl ünlü yapan şey ise akşamları gerçekleşen klasik müzik konserleri. Karlskirche’de Dört Mevsim klasik müzik konserine bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 70 numara.

6.2 Karlsplatz Metro İstasyonu

Dış cephesi beyaz mermerler, altın süslemeler ve yeşil demir detaylarla kaplı olan ve Art Nouveau stilin Avusturya’daki en güzel örneklerinden olan Karlsplatz Metro İstasyonu için şehrin en estetik metro istasyonu desek yeridir. Ünlü mimar Otto Wagner tarafından 19. yüzyılın sonlarında inşa edilmiş. Çoğu metro, tramvay ve metro hattının ortak noktası olan bu istasyon sanat seyri açısından da tatmin edici. Ayrıca içinde ufak bir Otto Wagner Müzesi var. Konum için tıklayın. Haritada 71 numara.

6.3 Albertina Modern

Daha önce bahsettiğimiz gibi Albertina Müzesi’nin Karlplatz’daki modern sanat odaklı kardeşi. 5.000’den fazla sanatçının toplam 60.000 kadar eserini barındırmasıyla dünyanın en önemli modern sanat müzelerinden sayılıyor. Her ne kadar 1945 sonrası Avusturya çağdaş sanatına odaklansa da uluslararası sanatçıların eserlerine de yer veriyor. Burada eserleri bulunan önemli sanatçılar arasında Andy Warhol, Damien Hirst ve Anselm Kiefer var. Albertina Modern Müzesi giriş bileti almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 72 numara.

6.4 Wiener Musikverein

Viyana Filarmoni Orkestrası’nın evi olarak geçen Wiener Musikverein, dünyaca üne sahip bir konser salonu. Mükemmel denebilecek akustiğiyle Goldener Saal isimli Altın Salon’u, antik bir Yunan tapınağını andıran 1870 tarihli binası ve her yıl düzenlenen yılbaşı konserleriyle müzik tutkunlarının Viyana’da mutlaka uğradıkları duraklardan biri oluyor. Siz de Altın Salon’da bir Mozart gecesine bilet veya Dört Mevsim Vivaldi konserine bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 73 numara.

6.5 Wien Museum Karlsplatz

Kısaca Viyana’nın tarihinin, sanatının ve gündelik hayatının birleştiği bir müze. Roma döneminden günümüze kadar Viyana’nın tarihini kronolojik olarak gözler önüne sererken içinde Roma buluntularını ve Habsburg’ların değerli eşyalarını barındırıyor. Bununla da kalmıyor ve Gustav Klimt, Egon Schiele ve Oskar Kokoschka gibi sanatçıların eserlerini de sanat koleksiyonunda sergiliyor. Konum için tıklayın. Haritada 74 numara.

6.6 Secession

1897’de Gustav Klimt ve Joseph Maria Olbrich gibi sanatçıların önderliğinde kurulan “Secession” hareketinin merkezi olan Secession binası, Viyana’nın en önemli sanat yapılarından biri kabul ediliyor. En üstteki altın varaklı kubbesiyle dikkat çeken beyaz duvarlı geometrik bina, 1898’de Joseph Maria Olbrich tarafından tasarlanmış. Binanın girişinde yer alan Der Zeit ihre Kunst, der Kunst ihre Freiheit yani “Her çağa kendi sanatı, her sanata özgürlüğü” sözü hareketin dönemine göre nasıl aykırı bir çizgide ortaya çıktığını gösteriyor. Günümüzde bir çağdaş sanat sergi salonu olarak kullanılan binanın içindeki en önemli eser Gustav Klimt’in 1902’de yaptığı Beethoven Frizi. Viyana’da vaktiniz kısıtlı değilse daha tatmin edici olacaktır. Aksi takdirde daha büyük müzeleri değerlendirmek isteyebilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 75 numara.

6.7 Wieden’den Yeme-İçme Önerilerimiz

– No Panic Coffee: Tatlılarına ve kahvelerine ek olarak kahvaltı ve brunch için de tercih edilen, sadece kartla ödeme kabul eden bir cafe. Konum için tıklayın.

– Wiener Wiazhaus: 1898’den beri hizmet veren geleneksel bir Viyana restoranı. Renkli posterler ve pötikare masa örtüleriyle vintage bir atmosferi var. Şnitzeli, gulaş’ı ve apfelstrudel’i popüler. Rezervasyon tavsiye ediliyor. Konum için tıklayın.

– Kikko Bā: Karlsplatz’a yürüme mesafesinde bulunan İzakaya tipi restoran. Menüsü Japon füzyon mutfağından oluşuyor. Ramenlere, portobello sandviçlere ve Japon carbonara’lara menüde rastlamak mümkün. Pazar ve pazartesi günleri kapalı. Mutlaka rezervasyon gerekiyor. Konum için tıklayın.

– Café Museum: Karlsplatz’ta bulunan tarihi kafe. Buradaki diğer pek çok kafe gibi tarihi 19. yüzyıla, 1899’a dayanıyor. Oldukça klasik bir dizaynı var. Kremalı Apfelstrudel’i ve Melange kahvesi meşhur. Konum için tıklayın.

– Weinschenke Franzensgasse: Viyana’nın ünlü hamburgercilerinden Weinschenke’nin Viyana’da iki şubesi bulunuyor. Franzensgasse de hamburgerleri ve hip atmosferiyle o ikisinden biri. En çok tercih edilen hamburgerleri Billy the Kid ve Double Cheese Burger. Konum için tıklayın.

– Thell: Bir şapelin içini andıran iç mekanının şık bir dizaynı olan bar. Loş bir atmosferi var. Daha çok romantik buluşmalar veya iş yemekleri için ideal. Rezervasyon faydalı olacaktır. Konum için tıklayın.

6.8 Wieden’den Önerdiğimiz Oteller ve Evler

– Hotel Beethoven Wien $$: Naschmarkt Açıkhava Pazarı’na 100 metrelik yürüme mesafesinde, Neo-Rönesans stilinde 1902 yılında inşa edilen beş katlı bir binada hizmet veren bir otel.

– Mooons $$: Viyana merkeze biraz uzak kalan ama toplu taşıma noktalarına yakın bir seçenek. Odalar yeterince geniş ve ferah. Teras barı en keyifli alanlarından.

– Schick Hotel Erzherzog Rainer $: Devlet Operası’na 10 dakikalık yürüme mesafesinde yer alan, 1913’te açılmış geleneksel bir otel. Viyana tarzını ve tarihi dokusunu koruyor.

7. Leopoldstadt’ta Gezilecek Yerler

Leopoldstadt, hip barlar, grafitiler ve gece hayatı mekanları ile Viyana’da Berlin’i yaşatan, her türlü topluluğa kucak açışı ile Kreuzberg’in çok kültürlü yapısını anımsatan, en kozmopolit, en canlı, en karakteristik bölgelerinden. Viyana’ya her geldiğimizde lezzet açısından keşfedilesi veya enerjisi dışarı taşmış mekanın açıldığı Leopoldstadt’ta eğlence parkı Prater’in coşkusu ile dolup taşan sokaklar Viyana’nın daha önce hiç bilmediğimiz yüzlerini gösteriyor bize.

7.1 Prater

Wiener Prater diye geçen yer aslında büyük bir alana yayılmış bir şehir parkı. Ama Prater denilince akla ilk gelen şey çoğu zaman içindeki eğlence parkı oluyor çünkü burası dünyanın en eskilerinden biri. Özellikle de 1897’de yapılmış ve Viyana’nın sembollerinden biri haline gelmiş olan Dönmmedolap yani Riesenrad ile ünlü. Onun dışında klasik bir lunaparkta bulabileceğiniz salıncaklar, aniden düşen atraksiyonlar, rollercoasterlar, korku tünelleri, planetarium, çarpışan arabalar, atış yaparak hediyeyi kapmaya çalıştığınız oyunlar ve yeme-içme yerleri var. Girişi ücretsiz sadece bineceğiniz oyuncaklara ayrı ayrı para ödüyorsunuz. Bizce büyük küçük herkesin seveceği bir yer. Yalnız mevsime ve havaya göre açılış saatleri de dönemlik acayip değiştiği için websitesini kontrol etmeden gitmeyin uyarımızı yapalım. Konum için tıklayın. Haritada 76 numara.

7.1.1 Dönmedolap (Riesenrad)

Prater içindeki meşhur devasa dönme dolap 1897 yılından kalma. Dönme dolabın dünya çapında ünlenmesinin en büyük nedenlerinden biri Amerikan film endüstrisi tarafından keşfedilip Hollywood filmlerinde arka plan olarak kullanılmasıyla olmuş. 🙂 Anlayacağınız Viyana’daki bir dönme dolabı ünlü edip Prater gibi şimdi üniversite öğrencilerinin favorisi olan bir yer haline getirmeye ön ayak olmuş Hollywood.

İsmi Giant Ferris Wheel yani devasa bir dönme dolap ama tabii ki seneler geçtikçe başka ülkelerde yeni yapılan dönme dolaplar büyüklük açısından Viyana’dakini ezip geçmiş. 64 metre uzunluğuyla 1920’den 1985’e kadar dünyanın en uzunu olarak anılsa da şimdi çıta öyle bir yükselmiş ki 2014’te Las Vegas’ta yapılan High Roller isimli dönme dolap tam 167 metre uzunluğunda!

E tabi dönme dolap bir şekilde ünlenince ona ev sahipliği yapan Prater de oldukça gelişmiş ve şehrin en merkezi yerlerinden biri haline gelmiş. Dönme dolabın şimdi büyüklük açısından bir numarası olmasa da hem Viyana’ya tepeden süper bir kuşbakışı sağladığı için hem de tepesinde mum ışığıyla romantik yemek gibi ticari bir girişime başlandığı için hala turistlerce tercih ediliyor. Bize sorarsanız tabii ki Viyana’nın yerel yemeklerini ve restoranlarını keşfetmektense dönme dolabın tepesinde mum ışığında bir yemek bize hiç cazip gelmeyen bir olay. Tabii ki yine de size kalmış 🙂 Dönme dolaba binmek isterseniz sıra beklemeden geçiş hakkı veren bu bileti alın deriz. Konum için tıklayın. Haritada 77 numara.

7.1.2 Kugelmugel

Kugelmugel yaklaşık 30 metrekarelik bir “mikro devlet”. Elbette herhangi bir resimiyeti yok ama sanatsal ve politik bir protestodan doğmuş olması hikayesini ilginç kılıyor. Kugelmugel aslında 1971’de Landesstraße’de yapılmış top şeklinde bir bina. Binanın yapım sürecinde sanatçı Edwin Lipburger ve Avusturya hükümeti arasında ciddi anlaşmazlıklar olmuş. Hatta Lipburger tutuklanıp 10 hafta hapishanede yatmış. 1976 yılında sanatçı sanatın özgürlüğünü savunarak Kugelmugel’in bir mikro devlet olarak bağımsızlığını ilan ettiğini açıklamış. 1982’de artık pes eden yetkililer, evi yıkmaktansa Prater’e taşınmasına karar vermiş. Kugelmugel bir “Anti-faşizm Bölgesi” olarak geçiyor ve şimdilerde hükümet tarafından yönetilip turistlerin gezi noktası olarak işlev görüyor. Cuma günleri 16.00-22.00, Cumartesi günleri 10.00-22.00, Pazar günleri ise 10.00-18.00 saatleri arasında açık. Konum için tıklayın. Haritada 78 numara.

7.1.3 Madame Tussauds Vienna

Prater’de bulunan Madame Tussauds müzelerinin Viyana şubesi. Başta Avusturya tarihinden Sisi, Franz Joseph, Mozart ve Gustav Klimt gibi isimler olmak üzere dünyaca ünlü yıldızların, sanatçıların ve politikacıların birebir boyutlardaki balmumu figürlerini içeriyor. Ayrıca Sisi’nin Gizli Dünyası isimli kısımda imparatoriçenin günlük güzellik rutinlerini duyusal yollarla inceleyebiliyorsunuz. Madame Tussauds Viyana giriş bileti almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 79 numara.

7.2 St. Francis of Assisi Kilisesi

İmparator Franz Joseph I’in 50. saltanat yılı şerefine inşa edilen St. Francis of Assisi Church, Ren-Romanesk tarzdaki mimarisiyle şehrin siluetine katkıda bulunan katolik kiliselerinden biri. Adeta şehrin ortasında bir peri şatosunu andırıyor. Kırmızı tuğlaları, irili ufaklı kuleleri ve içindeki “Sisi Anı Şapeli” ile ünlü. Viyana’da, Tuna Nehri kıyısına yolunuz düştüğünde listenize ekleyebileceğiniz görkemli bir durak. Her ne kadar dışı ilginç mimarili olsa da içi de bir o kadar sade. Konum için tıklayın. Haritada 80 numara.

7.3 Johann Strauss Apartmanı

Az çok herkesin kulağına mutlaka çalınmış olan “The Blue Danube”nin yaratıcısı Johann Strauss II’nin 1860’larda yaşadığı daire. Strauss’un şahsi piyanosuna, kemanına, bestelerini yazdığı çalışma masasına, el yazmalarına ve portrelerine bu dairede tanık olabiliyorsunuz. Her ayın ilk Pazar gününde giriş ücretsiz. Konum için tıklayın. Haritada 81 numara.

7.4 Leopoldstadt’tan Yeme-İçme Önerilerimiz

– Pizza Mari: Gerçek taş fırında leziz Napoli usulü pizzalar yapan bir pizzacı. Çalışanları çok tatlı. Açık mutfak konseptli, pizzaların yapılış sürecini izleyebiliyorsunuz. Pazartesi günleri kapalı. Konum için tıklayın.

– Skopik & Lohn: Trüflü gnocchisini ve tatlılarını çok sevdiğimiz, dekorasyonu oldukça sanatsal, loş ve kendine has bir restoran. Dünyanın farklı noktalarından lezzetleri barındıran ufak ama özenle hazırlanmış bir menüsü var. Mutlaka rezervasyon şart. Pazartesi günleri kapalı. Konum için tıklayın.

– Roller Coaster Restaurant: Çocuklu aileler için harika bir restoran önerisi. Prater’in içinde, demirlerin, tren raylarının, LED ışıkların ve robot kolların oradan buradan sarktığı fütüristik temalı bir raylı restoran. Menüsünde de herkes kendine göre bir şeyler bulabilir. Konum için tıklayın.

– Schweizerhaus: Prater’in en ünlü mekanı diyebiliriz. Bavyera’dakileri andıran geleneksel bir bira bahçesi konseptinde. En ünlü ürünü füme domuz budundan yapılan Stelzen’i. Duruma göre rezervasyon tercih edilebilir fakat halihazırda oturma alanı açısından oldukça geniş zaten. Konum için tıklayın.

– Zum Englischen Reiter: Burası da lunaparkın ortasında bulunan geleneksel bir Avusturya restoranı. Menüsü et yemekleri odaklı ama vejetaryen ve vegan alternatifler de sunuyor. Konum için tıklayın.

– Mochi Ramen Bar: Menüsünde çeşitli ramenler ve tapaslar bulunan bir ramen barı. Ayrıca dükkanın hemen karşısında Japonya’dakiler gibi sıcak sıcak ramen alabileceğiniz bir ramen otomatı var. Hem de 7/24 açık. Konum için tıklayın.

– Cucina Itameshi: Adından da az çok anlaşılacağı gibi İtalyan ve Japon mutfağının füzyonu bir menü sunan restoran. Özellikle akşam yemekleri için rezervasyon tavsiye ediliyor. Pazar günleri kapalı. Konum için tıklayın.

– Balthasar Coffee Bar: Modern ve sade dekorasyonuyla Praterstraße üzerinde bulunan kafe. Oldukça popüler, bu sebeple yoğun saatlerde oturmaktan ziyade al-götür daha mantıklı bir seçenek olabilir. Pazar günleri kapalı. Konum için tıklayın.

– Mochi: Japon mutfağının çoğu lezzetini bulabileceğiniz modern bir İzakaya restoranı. Dekorasyonu da oldukça modern. Pazar günleri kapalı. Konum için tıklayın.

7.6 Leopoldstadt’tan Önerdiğimiz Oteller ve Evler

– SO/ Vienna $$: So Viyana elverişli konumlu bir seçenek. Odalar modern döşenmiş, açık renkler hakim. Efsane bir Viyana manzarasına sahip. Manzaranın en güzel seyir yerlerinden biriyse restoran.

– Henriette Stadthotel Vienna $$: Metronun hemen karşısında, rahat ulaşımlı bir otel. Odaların sade bir tasarımı var, geniş ve aydınlıklar. Klima, tv, oturma alanı, banyo gereçleri ve saç kurutma makinesi hepsinde mevcut.

– Superbude Wien Prater $$: Prater lunaparkına 700 metrelik yürüyüş mesafesinde yer alan, her odası ayrı bir tasarıma sahip otel. Tasarım eşyalar, duvar kağıtları ve renkleriyle güzel bir tarzı var.

Alternatif Viyana Önerileri

İmparatorlara Layık Vagonlarda Tren Yolculuğu

Luxury Train Club isimli bir şirket dünyadaki farklı ülkeler arasında tren yolculukları düzenliyor. Bir tane de Viyana’dan başlayan “Majestic Imperator” isimli trenleri var. Majestic Imperator kraliyet ailelerinin saraylarına özenilmiş güzellikte hazırlanmış bir tren, kendinizi imparator gibi hissedeceğiniz muhteşem bir dizayn yapmışlar. Masalar, örtüler, tabaklar, çevredeki her şey imparatorlukları hatırlatıyor ve acayip nostaljik.

Bu tren Viyana’dan kalkıyor ama aylık veya haftalık düzenli bir güzergahı-saati yok. Genelde ayda bir, bazen daha seyrek, seyahat planları var ama hangi ülkeye gittiği farklılık gösterebiliyor. Fiyatları değişiyor. Hatta treni özel etkinlikler için komple kapatıp, Avrupa’da istediğiniz herhangi bir yere gidebiliyorsunuz ama onun fiyatını hayal bile edemiyoruz. Trenin güzergah ve takvimini öğrenmek için tıklayın.

Smells Like Wien Spirit Turu – Viyana’yı Koklayarak Gez!

Smells Like Wien Spirit‘de bir grup insan yürüyerek Viyana’nın özgün kokularını keşfetmeye çıkıyor. Böyle bir tur fikriyle ortaya çıkan kişi şöyle düşünmüş: Neredeyse düzenlenen her tur görmekle alakalı veya bir yerleri görmeye dayalı, neden kokuyla alakalı bir tur olmasın ki? Bu fikirle de Smells Like Wien Spirit turunu ortaya çıkarmış. Aslına bakarsanız daha önce de Edinburgh, Seattle, Barcelona şehirlerinde bu tarzda koklama turları yapılmış, ama Viyana için bunun çok örneği yok.

Turda Viyana’yı deyim yerindeyse “bir köpek gibi” koklayarak keşfediyorsunuz. Fırından yeni çıkmış yiyeceklerin konusundan çikolata kokusuna kadar iyi-kötü farketmeksizin Viyana’yı Viyana yapan kokuların peşinden dolaşıyorsunuz. Tur yaklaşık 4 saat sürüyor ve tura öncülük eden Eugene Quinn bu yürüyüş sırasında bazı hikayeler anlatıyor. Tur sırf turistler için değil, aynı zamanda Viyana’da yaşayan insanların da katılabileceği bir tur çünkü bir yerde çok zaman geçirince kokuları farketmemeye başlıyor insan. Tur kişi başı 10 €, rezervasyon yapmanıza gerek yok sadece tarihi ve saati sitelerinden kontrol edip tur başlama saatinde orada olmanız yeterli.

Donaupark, Donauturm ve Donauinselfest’te Kop Kop

Donaupark, Viyana’da Tuna Nehri ve Neue Donau Kanalı’nın arasındaki ince uzun ada Donauinsel’de bir park. Bir zamanlar çöplük, hatta Nazi döneminde infaz alanı olarak kullanılmış alanın dönemin Viyana Parklar ve Bahçeler Müdürü Alfred Auer tarafından dönüştürülmesiyle şehre kazandırmış olduğu yemyeşil bir alan. İçinde gül ve zambak bahçeleri, kaykay parkı ve dev bir satranç tahtası bulunuyor. Ayrıca panoramik bir Viyana manzarası sunan Danube Kulesi de var. Konum için tıklayın. Haritada 82 numara.

Donauturm olarak geçen Danube Kulesi 250 metre uzunluğunda bir kule, 1964 yılında Viyana Uluslarası Bahçe Şovu vesilesiyle yapılmış. Asansörle 170 metre kadar yüksekliğe çıkabiliyorsunuz ve burada harika bir Viyana manzarasına karşı yemek yiyebiliyorsunuz. Bize sorarsanız sırf keyif için gidilebilecek bir yer ve birkaç günlük Viyana seyahatinde ilk tercihlerimizden olmazdı kesinlikle, ama bir alternatif olması açısından yazmak istedik. Asansörle son yukarı çıkış saat 23.30’da. Kapıda sıra beklemeden online bilet almak için tıklayın. Konum için tıklayın. Haritada 83 numara.

Bu adada zaten yıl boyunca gidebileceğiniz barlar, restoranlar var. Ama buranın “en” aktivitesi Danube Adası Festivali anlamına gelen Donauinselfest. Bu festival bir açıkhava müzik festivali ve her sene Donauinsel’de yapılıyor. Genelde haziran ayının ortasına veya sonuna denk geliyor. Donauinselfest‘e her sene ciddi sayıda katılımcı oluyor ve dünya çapında ünlü şarkıcılar sahne alıyor, ama buna rağmen tamamen ücretsiz. Yaz aylarında gidecek olursanız ciddi kapsamlı bir festival bu yüzden kaçırmayın deriz.

Dorotheum’da Açık Artırma İzleyin

Dorotheum Hofburg Sarayı’na 5 dakika yürüme mesafesinde bir açık arttırma evi. Lüks kıyafetlerden ünlü sanatçıların tablolarına, halılardan mücevherlere kadar aklınıza gelebilecek birçok ürün burada açık arttırmayla satılıyor. Böyle bir atmosferi görmek güzel bir deneyim olabilir bizce, Spanish Riding School ve Hofburg Sarayı’na acayip yakın olduğu için herhangi birine giderken şöyle bir uğrayıp görebilirsiniz mekanı. Açık arttırmaya denk gelip gelmediğinizi sitesinden kontrol edebilirsiniz. Siteleri oldukça kapsamlı, hatta online açık arttırma bile var. Konum için tıklayın. Haritada 84 numara.

Viyana Yakınlarında Gezilecek Yerler

Viyana’dan Günübirlik Masal Şehri Hallstatt

Bizce Hallstatt bir Viyana sehatine eklenebilecek açık ara en güzel destinasyon. Tabii bizce kışın tadı bir başka oluyor. Viyana çıkışlı turlar sayesinde sizin hiçbir planlama yapmanıza gerek kalmıyor. Onlar sizin için tüm ayarlamaları yapıyor. Size de kendinizi tur rehberine bırakmak kalıyor. Viyana çıkışlı günübirlik rehberli Hallstatt turunu incelemek için tıklayın. Hallstatt tatilinizi konaklamalı bir programa çevirmek isterseniz de Hallstatt’da Gezilecek Yerler rehberimize göz atmayı unutmayın.

Salzburg

“Masal diyarlara göç edelim, biraz da Mozart dinleyelim, hayal gücümüz şenlensin, ruhumuz dinlensin” diyenleri Mozart’ın doğduğu şehir Salzburg’a alabiliriz. İsmini tuz yataklarından alan Salzburg’un eski şehir merkezi pamuklara sarıp saklamalık biblo evlerden oluşuyor.  Alp peynirlerini valize istiflemeden, bileti gitmeden birkaç ay evvel alınmış bir opera izlemeden, Mozart’ın doğduğu evi ve Mirabell Sarayı’nı görmeden, her köşe başında The Sound of Music kafası yaşamadan Salzburg’u terk edemezsiniz. Salzburg için ayrı bir yazı hazırlığındayız. Bitince Salzburg’da Gezilecek Yerler yazımızı burada bulabilirsiniz. Salzburg’a Viyana çıkışlı turlarlada gelebilirsiniz. Hallstatt ve Salzburg rehberli günübirlik turuna bilet almak için tıklayın.

Seegrotte Madeni

Viyana’ya 18 kilometre kadar uzaklıkta Hinterbrühl Kasabası var, Seegrotte Madeni (Seegrotte Yeraltı Gölü) de bu kasabada. Tarihi Naziler dönemine kadar dayanan, Avrupa’nın en büyük yer altı gölü olması nedeniyle çok fazla turist Viyana gezilerine burayı da ekliyor. Viyana’da yeterli zamanı olanlar için en az bir yarım gün alacaktır buraya gelmek. Göl, 1848 yılında yerin yaklaşık 80 metre derinliğine kömür madeni işletmek amacıyla açılan tüneller sonucu yaşanan patlamadan sonra şimdiki halini almış. Bu yanlışlıklar sonucu devasa bir yer altı gölü oluşmuş.

Seegrotte yılın her günü hafta sonu, tatil demeden açık. Hava durumu da farketmiyor. 1 Nisan-31 Ekim arası her gün 09.00-17.00 arası açık; 1 Kasım-31 Mart arası ise hafta içi 09.00-15.00, hafta sonu 09.00-15.30 saatleri arasında açık. Son rehberli turlar kapanış saatinden en son 45 dakika önce başlıyor. Viyana’dan Südbahn treniyle Mödling istasyonuna gidip oradan 364 ya da 365 numaralı otobüsle Seegrotte durağına ulaşabilirsiniz. Konum için tıklayın. Haritada 85 numara.

Kurpark Oberlaa

Kısıtlı zamanı olanlar için ilk tercihlerden olmasın bizce, ama gününüzü yemyeşil güzel bir alanda geçirmek isterseniz Viyana’daki en yeşil ve geniş parklardan biri Oberla. Laaer Berg bölgesinde 1974’te Uluslarası Bahçe Şovu kapsamında kurulmuş. İçinde Alerji Bahçesi, Barok Çeşme, Çiçek Labirenti, Japon Bahçesi ve Oberla isimli bir kafesi var. Açılış kapanış saatleri yıl boyunca değişiyor. Konum için tıklayın. Haritada 86 numara.

Kahlenberg Tepesi

Kuş bakışı Viyana’yı izleyebileceğiniz yemyeşil muhteşem bir tepe, merkeze 16 kilometre kadar yakın. İkinci kuşatmada Türk karargahının kurulduğu yer ve savaşın olduğu tepeler görülebiliyor. Stephensplatz’ı başlangıç aldığınızda araba veya taksiyle 25 dakikada gidebiliyorsunuz fakat toplu taşıma tercih ettiğinizde 3 farklı vasıtayla yaklaşık 55 dakika sürüyor. Konum için tıklayın. Haritada 87 numara.

Beethoven Müzesi

Beethoven’ın sağırlık problemi yaşadığı dönemlerde havasının ve suyunun şifalı olması sebebiyle Heiligenstadt’a taşındığı dönemde yaşadığı ev. Ünlü “Heiligenstadt Vasiyetnamesi”nin yazıldığı ve “Eroica” ile “Tempest”in taslaklarının oluşturulduğu evi müze olarak gezme fırsatı sunuyor. Bütün umutlarına rağmen maalesef iyileşemeyen Beethoven’ın hayatını kapsamlı bir şekilde size aktarabiliyor. Bu sebeple Beethoven’ı daha derinden anlamak isteyenlerin mutlaka uğradığı bir yer. Her ayın ilk Pazar gününde giriş ücretsiz. Konum için tıklayın. Haritada 88 numara.

Schlosspark Laxenburg

Viyana’nın aşırı turistik yerlerinden sıkıldıysanız hem görmek hem de günü sakin geçirmek için tercih edebileceğiniz yerlerden biri. Bahçesinde tam masallarda anlatıldığı gibi çok harika görünümlü küçük bir şato var. Gölde tekne gezintisi yapabiliyorsunuz. Stephensplatz’dan Laxenburg Sarayı 25 kilometre ve arabayla yaklaşık 35 dakika sürüyor. Toplu taşımayla gitmek isteyenler için de yaklaşık 50 dakika sürüyor. Konum için tıklayın. Haritada 89 numara.

Melk Manastırı

Benediktin Manastırı Umberto Eco’nun Gülün Adı romanına konu olmasıyla ünlenmiş. Katolik rahiplerinin yetiştirildiği bir manastır ve hala da faaliyette. Ayrıca bu manastır UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alıyor. Barok eserlerle ilgilenenler için Viyana’ya 45 dakika mesafedeki Melk Kasabası’nda görmeye değecek bir yer bizce. Özellikle kütüphanesine uğramadan kesinlikle dönmeyin. Tepede olduğu için harika bir manzarası da var. Viyana’da fazladan vakti olanlar için hava da güzelse mutlaka gidin deriz. Bunun için otobüsle Viyana çıkışlı, Melk dahil civardaki başka yerlere de götüren, Danube Nehri’nde yemekli bir tekne turuna da çıkran günübirlik turları düşünebilirsiniz. Melk Kasabası’na uğrayan tura bilet için tıklayın.

Viyana’da Bağlar, Bisiklet & Agroturizm

Viyana’da yapabileceğimiz tüm bu alternatif seçenekler için Viyana’da Bağlar, Bisiklet & Agroturizm yazımıza tık tık.

Viyana’da Ne Yenir

Avusturya yemekleri çoğunlukla hamur işi ve et ağırlıklı. Etin dövülüp galeta ununa batırılıp kızartılmasıyla yapılan şnitzeli başta olmak üzere; selchfleisch, tafelspitz etle yapılan lezzetleri. Bunların dışında sacher-torte’sinden apfelstrudel’ine, linzer torte’sinden kaiserschmarren’ine birçok parmak yedirten tatlısı da var. Böyle yazıldığında ne kadar karmaşık gözüktüğünün ve bir anlam ifade etmediğinin farkındayız çünkü bir kısmı bizim için de öyleydi. 🙂 Bu yüzden ülke yemeklerini ayrıntılı anlattığımız Avusturya Yemekleri ve Viyana’da Ne Yenir Nerede Yenir yazılarını yazdık.

Viyana’da Gece Hayatı

Viyana’nın gece hayatı oldukça canlı, özellikle Praterstern bölgesi gece hayatının en yoğun olduğu yerlerden desek yanlış olmaz. Muhtemelen orada birçok üniversite öğrencisinin yaşaması da gece hayatının canlılığını arttırmış. Eğer gönlünüzce dans edebileceğiniz bir klüp arıyorsanız Pratersauna ve Fluc und Fluc Wanne bazı seçeneklerden.

Viyana’da farklı farklı müzik türlerini bulabileceğiniz çok fazla bar-gece kulübü alternatifi var. Gece hayatı en çok da öğrencilerin sayesinde dolu dolu. Özellikle elektronik müzik Viyana gece hayatının olmazsa olmazlarından; elektronik müzik denince de akla gelen bazı dj’ler ve sanatçılar var: Kruder & Dorfmeister, Patrick Pulsinger ve Fennesz. Eğer hip-hop, dubstep odaklı bir yer tercih ederseniz The Loud Minority şehrin değişik yerlerinde çeşitli etkinlikler düzenliyor, bir bakın. Ayrıca Cafe Leopold, Roxy Viyana’nın en ünlü barlarından. Donau Techno ve Flex Club da özellikle tekno müzik konusunda en iyilerden.

Elektronik müziğin olduğu kadar tekno müzik de Viyana halkının en çok sevdiği müzik türlerinden, o yüzden en ünlü kulüpler genelde elektronik veya tekno yapanlar. Değişik bir yer olsun derseniz Danube Kanal’ı etrafında kırmızı balık sembollerini takip edip Grelle Forelle’yi bulabilirsiniz. Ama sadece cuma ve cumartesi günleri.

Viyana Gece Hayatını daha kapsamlı bir şekilde Viyana Gece Hayatı yazımızda ele aldık.

3 Günlük Viyana Turu Programı

1. Gün: Tarihi Şehir Merkezi + MuseumsQuartier + Rathaus

Güne tarihi şehir merkezinde Aziz Stephan Katedrali’nin kubbesinden şehre kuşbakışı bakarak başlayın. Buradan tarihi şehir merkezinin en meşhur caddeleri Mariahilfer, Graben ve Kärntner’i boydan boya yürüyüp tarihi Viyana kafelerinde mola verin. Tercihiniz Cafe Demel veya Cafe Central olsun. Mola sonrası MuseumsQuartier’deki modern dönemin etkili isimlerinden oluşan koleksiyonuyla Leopold Museum ve MUMOK’u gezmekle devam edin.

Son olarak Rathaus’u ziyaret edin, mevsimlerden kışsa önünde kurulan alanda buz pateni yapın, aylardan kasım sonu aralık ise yine aynı yerde kurulan Noel Pazarı’nı gezin. Eğer mevsimlerden bahar veya yaz ise Prater bölgesine geçip nostaljik eğlencenin tadını çıkarın.

2. Gün: Belvedere Sarayı + Hundertwasser Evi + Hofburg

İkinci güne Gustave Klimt’in en ünlü eseri “Öpücük”ü görmek üzere Belvedere Sarayı’nda başlayın. Ardından renkli cephesi ile ünlü Hundertwasser Evi’ni görüp Judenplatz bölgesini karış karış gezin. Mola için ister kahvenizi kelebeklerle birlikte içebileceğiniz Palmenhaus’a geçebilir ister Sacher Otel’de meşhur Sacher Pasta’nın tadına bakabilirsiniz.

Hangisini yaparsanız yapın programa Hofburg İmparatorluk Sarayı, Avusturya Ulusal Kütüphanesi ve Albertina Müzesi ile devam edebilirsiniz. Akşamüzeri Mozart Evi’ni ziyaret edip şnitzelin Viyana’daki en popüler adresi olan meşhur Figlmüller’de yemek yiyebilirsiniz.

3. Gün: Schönbrunn Sarayı + Alternatif Viyana

Üçüncü güne Avusturya tarihinin görkemini taşıyan kraliyet ikametgahı Schönbrunn Sarayı’nda başlayın. Oldukça büyük bir yapı olduğundan günün ilk yarısını burayı ve bahçelerini gezmek zaten işgal edecektir.

Günün diğer yarısında daha alternatif Viyana deneyimlerine yer açın. İlgi alanınıza göre Spanish Riding School’da binicilik gösterileri izleyebilir, günübirlik Grinzing Kasabası’nda Avusturya kırsalını yaşayabilir veya bir klasik müzik şehri olan Viyana’da, Eyalet Opera Binası, Karlskirche Veya Musikverein’da bir konser izleyip gezinizi sonlandırabilirsiniz.

Schengen Vizesi Nasıl Alınır?

Schengen Vizesi alma konusunda kafanızdaki tüm sorulara, Schengen Vizesi Nedir, Schengen Vizesi Nasıl Alınır, Schengen Vizesi Başvuru Formu ve Gerekli Evraklar yazılarımızdan yanıt bulabilirsiniz.