PARİS GEZİ REHBERİ

PARİS’E GİTMEDEN ÖNCE BİLİNMESİ GEREKEN FAYDALI BİLGİLER

1. Bütçe: Paris’te Ne Kadar Harcanır?

Farklı bütçelere göre Paris’te muhtemel bir gününüzü şöyle özetlemek gerekirse:

2. Paris’te Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler Hangileri?

Eyfel Kulesi, Louvre Müzesi, Şanzelize Caddesi, Zafer Takı, Notre Dame Katedrali ve Montmartre’ı görmeden dönmek düşünülemez. Bunlar Paris’in ikonları. İkinci sıradaki öncelikleriniz de bizce Orsay Müzesi, Sainte Chapelle ve keyfiniz için Le Marais olmalı.

Paris’te yapmadan dönmeyin dediğimiz şeyleri ise Paris’te Ne Yapılır – Yapmadan Dönmeyin Dediğimiz 27 Şey yazımızda bulabilirsiniz.

3. “Arrondissements”

Çekirdekten başlayıp dışarı doğru sarmal şeklinde bölgelere ayrılması ve aynı zamanda da bir Fransız spesiyali olması sebebiyle Paris’e “salyangoz” deniyor. Bizde olsa gül böreği denirmiş. 🙂

Paris toplam 20 idari bölgeye bölünmüş bir şehir. Bu bölgelere Fransızca “Arrondissement” deniyor. Bu bölgelerin her biri de kendi içinde dört mahalleye yani “Quartier”e ayrılıyor. Yani Paris’te 20 x 4’ten toplam 80 mahalle var diyebiliriz. Genel olarak en turistik yerler ilk 10 bölgede kümeleniyor. 15’den sonrası ise Paris’in daha çok yerleşim alanlarının olduğu çepher bölgeleri. Bu 20 ana bölge sonrasında ise banliyöler başlıyor. Şehri ve bu bölgeleri Seine Nehri ikiye bölüyor. Nehrin güneyine Rive Gauche (sol yakası), kuzeyine ise Rive Droite (sağ yakası) deniyor. 5, 6, 7, 13, 14, 15. bölgeler Rive Gauche’da, 1, 2, 3, 4, 8, 9, 10, 11, 12, 16, 17, 18, 19, 20. bölgeler ise Rive Droite’ta konumlanıyor.

4. Fransızlarla Gerginlik Yaşamamanız İçin Birkaç Tüyo

İroniktir ki Fransızların nezaketi de kabalığı da ayrı meşhur. 🙂 Bu tezatın en büyük sebeplerinden birisi alıştıkları, içide büyüdükleri görgü kurallarını karşısından da beklemeleri ve bulamadıklarında hemen terslemeleri. Bir Fransız için sabahları markete girdiğinde günaydın yani “bonjour” demek, kendisine kapı tutulduğunda “merci” demek olmazsa olmaz jestler.

Özetle, Paris’te terslenmek istemiyorsanız nezaket kurallarına dikkat etmelisiniz. Örneğin bir restorana girdiğinizde boş masaya direkt yönelmeden size yer gösterilmesini beklemek, restoranda “garson” yerine “madam”, “mösyö” şeklinde hitap edip bahşiş bırakmayı ihmal etmemek, markette kasiyere otobüste şoföre günaydın demek, bir şeyi rica ederken arkasına “lütfen / s’il vous plait” eklemek gibi gibi.

Restoranlar en çok gerilim yaşayacağınız yerler ama birkaç hassas konuya dikkat ederek bundan büyük ölçüde kaçınabilirsiniz. Paris’te Ne Yenir, Nerede Yenir yazımızda anlattık. Okuyun, yok yere sinirleriniz zıplamasın.

Alıştığımız hizmet anlayışını Fransa’da bulmayı beklemeyin. Özellikle de restoranlarda. Burada kimse sizin yemeğinizi hızla getirmek için koşturmayacak, şoför bavulunuzu taksinize yükleyedebilir, yüklemeyedebilir. Özetle kimse size iltimas göstermeyecek. Bu beklentilere girmeden seyahat ederseniz daha az hayal kırıklığına uğrarsınız.

5. Paris’te Ne Giymeli?

Paris modanın başkenti olarak biliniyor bu da insanlarda gereksiz bir ne giyeceğim baskısı yaratıyor. Herkesin süper şık olduğu gibi bir algı var gittiğiniz zaman göreceksiniz ki Fransızlar hiç de öyle moda ikonu gibi gezmiyorlar. Aksine, Fransız güzellik anlayaşı tamamen doğallık ve sadelik üzerine.

Dünyada makyaj, estetik ve moda trendleri kadınları git gide daha çok düğün pastalarına çeviredursun, Fransızlar için eforsuz görünmek çok önemli. Tabii bu efor göstermedikleri anlamına gelmiyor, mesele 1 saatte anca evden çıkmış gibi durmamak, doğal olmak. Hatta bu doğallık konusu o kadar önemli ki ben orada yaşarken bazı kadınlar form tutmak için spora gittiklerini söylemezlerdi. 🙂 Özetle Paris’te de arkadaşlarınızla buluşurken ne giyiyorsanız onu giyin. Her gün rahatlıkla 15 bin adım atacağınızı da düşünerek en rahat ayakkabılarınızı valizinizden eksik etmeyin.

6. Paris’te Şehir İçi Ulaşımın En Kolay Yolu: Navigo Pass

Haftalık Navigo Pass alın

Eğer günleriniz uyarsa en avantajlısı haftalık, tüm zone’ları kapsayan, sınırsız binişli Navigo Pass almak. Bir kez alıp metro, RER (banliyö treni), otobüs, tramvay ve tren hatlarının hepsinde kullanabiliyorsunuz. Ama haftanın hangi gününde alırsanız alın pazar gecesi sona eriyor. Fiyatı ise 22,50 Euro. Zaten Charles De Gaulle Havalimanı’na tek yön 10.90 Euro olduğu için havalimanına gidiş dönüş ile bile bu fiyatı amorti ediyorsunuz. Ne yazık ki Orly Havalimanı’na ulaşımda geçmiyor.

Kartın kendisinin de 5 Euro ücreti var. Giderken yanınızda vesikalık fotoğraf bulundurmalısınız çünkü karta yapıştırıyorsunuz. Kontrole denk gelirseniz fotoğrafa bakıyorlar. Biletinizi ister doğrudan websitesi üzeriden ister doğrudan websitesinden çevrimiçi ister RATP acentesinin hemen hemen her büyük metro istasyonunda bulabileceğiniz bilet bayilerinden ister otomatik satış kiosklarında isterseniz de yetkili büfelerden temin edebilirsiniz.

Eğer metro bileti almayı tercih ederseniz biletlerinizi metroya girince atmayın.

Çünkü çıkarken de lazım. Hangi bileti alacağınızı seçerken hangi bölgelere gideceğiniz de önemli. Turistik yerlerin çoğunluğu zone 1’de. Biletinizi tek tek veya 10’luk bilet halinde alabilirsiniz.

Paris metrosu çalışma saatleri

Paris’te pandemiden beri yoğunluk olmasın diye metroların çalışma saatleri uzatıldı. Hafta içi, 05:30 – 01:15 saatleri arasında çalışan metrolar Cuma, Cumartesi akşamları ve resmi tatillerin arifesinde, yaklaşık 2:15’e kadar çalışıyor.

69 numaralı otobüs şehrin en önemli turistik duraklarından geçiyor.

Paris’te halk otobüslerine binmenin pek çok avantajı var. Her ne kadar Paris’te dolaşmanın en kolay ve hızlı yolu metro olsa da, halk otobüslerine atlamak da şehri görmenin harika yollarından biri. Gerçekten de neden trafiği İstanbul trafiği gibi olmayan bir şehirde yeraltından değil de yer üstünden gitmeyesiniz. Özellikle de 69 nolu otobüsünki gibi bir güzergah varsa. Bu hat, Eyfel Kulesi, Les Invalides, Pont Alexandre III, Tuileries Bahçeleri, Pont des Arts, Pont Neuf, Musée d’Orsay, Saint-Germain-des-Prés, Notre Dame de Paris, Louvre Müzesi, Le Marais, Bastille gibi birçok görülmesi gereken duraktan geçerek Père Lachaise mezarlığına kadar gidiyor.

Gece otobüsleri de var

Şehirde gece otobüsleri de mevcut ancak bölgeden bölgeye değişiyor. Bu nedenle sizin güzergahınızda gece geç saatlere kadar çalışan bir otobüs seferi var mı emin olmak için önceden kontrol edin. Bu otobüs hatları “Noctilien” olarak geçiyor ve genellikle 00:30 – 05:30 saatleri arasında çalışıyor.

Paylaşımlı bisiklet ağı olan Velib en pratik şehri keşfetme yollarından

Sistemde %40’ı elektrikli olmak üzere 20.000 bisiklet, kilometrelerce bisiklet yolu ve 1.400 civarında da istasyon var. Üstelik ilk 30 dakikası ücretsiz. Sonrasında daki her saat için de 1 Euro. Tüm gün kiralamak ise 5 Euro. %100 rahat değilseniz, size rehberlik etmesi için bir yerel turla gezmeyi tercih edebilirsiniz. İki tür bisiklet var: Yeşil ve mavi. Yeşil olanlar bildiğiniz klasik bisiklet. Mavi olanlar ise ekstradan motorlu. Tek yapmanız gereken sisteme çevrimiçi kaydolmak. Kredi kartınızı ve bilgilerinizi girerek kaydolduğunuzda size 8 haneli bir kimlik numarası verilecek ve bir pin kodu seçmeniz istenecek. Bu bilgileri saklayın. Aboneliğinizi etkinleştirmek ve bisikletinizi kiralamak için ihtiyacınız olacak.

Bisiklet kiralamak istediğinizde yakınınızdaki istasyonları kolayca bulmak için Vélib uygulamasını indirin. Size verilen kimlik numarasını ve belirlediğiniz şifreyi bisikletin bağlı olduğu paneldeki ekrandan girin. Bisikletin kilidi açılınca onu iskeleden çekip yolculuğunuza başlayabilirsiniz. Yolculuğunuzu bitirdikten sonra, Vélib’inizi bir istasyonuna geri kilitlemeniz gerekiyor. Sadece geri itip ekranda “Dur” işaretini görünene kadar beklemeniz yeterli. Bir Vélib kiralamadan önce, frenlerini, zincirlerini ve lastiklerini mutlaka kontrol edin. Bütçeniz kısıtlıysa, yalnızca standart (yeşil) bisikletleri kullanın ve ücretsiz 30 dakika bitmeden başkası ile değiştirin.

Charles De Gaulle Havalimanı’ndan şehre varış için en pratik yol RER treni

Tek yön ücreti ise 10.90 Euro. Otobüs de var ve fiyatı 6-17 Euro arasında. Taksi tutmanın maliyeti ise 50-55 Euro. (İş çıkışı ve pazar %15 daha pahalı).

Orly Havalimanı’ndan şehre varış için en pratik yol ise önce Orlyval treni sonra RER’e binmek

Taksi tutmak 30-35 Euro’ya mal oluyor. (Yine iş çıkışı ve pazar %15 daha pahalı.)

7. Müzeler ve Anıtlar Gibi Biletli Yerler

Öncelikle şunu söyleyelim: Ne Museum Pass ne de City Pass almak mantıklı olmayabilir. Paris’te müze müze gezecekler için Paris Museum Pass’ın 2-4-6 günlük versiyonları var. Bir müzeden çıkıp diğerine girerim demiyorsanız çok mantıklı değil. Biz almadık. Daha hesaplı çıktık tek tek bilet alarak kendi programımızda.

Bir de Paris Museum Pass’i de kapsayan Paris City Pass var. Girişlere ek olarak içinde bir sürü tur da bulunuyor. Ama yine önemli yerlerin çoğuna rezervasyon yaptırmanız gerekiyor passınızı kullanarak. 2’den 6 güne farklı süreleri var. Biz almadık çünkü zaten hem müzeler büyük olduğu için hem de görmek istediğimiz başka yerler olduğundan bir günde bir müze anca gezebiliyorduk. Kartın hakkını verebilmek için oradan oraya koşturmak gerekiyor.

Opera, bale, kabare hangi etkinlik olursa olsun biletlerinizi 2 ay önceden, turları ve müze biletlerini de 2 hafta önceden internetten alın. Hem sonsuz sıraları beklemezsiniz hem de kapıda kalma ihtimaliniz olmaz. Biz gittiğimizde Louvre sadece internet biletlilerini alıyordu. Kapıdan satış yoktu. Müzeler saatlik giriş uygulaması yapıyor. Biletinizde giriş saatiniz oluyor. Kapılarda aşı kontrolü olabilir. Güncel durumu gitmeden araştırın deriz.

Pazartesileri genel olarak müzeler kapalı. Ama bir istisna olarak Louvre Müzesi salıları kapalı. Orsay ve Louvre gibi iki demirbaş müze aynı anda kapalı olmasın ve turistler mağdur olmasın diye böyle bir gün ayrımı yapılmış. Louvre’u Orsay Müzesi’nin kapalı olduğu pazartesi gezip salı Orsay Müzesi’ni gezebilirsiniz.

8. Bakın Bakalım Bu Etkinliklerden Birine Denk Geliyor Musunuz?

Paris Moda Haftası: İlki Mart’ta ikincisi Ekim’de gerçekleştiriliyor. İlkbahar Moda Haftası, tasarımcılara bir sonraki kış için hazır giyim koleksiyonlarını sunmaları için bir platform sunuyor. Sonbahar Moda Haftası ise bir sonraki yazın moda trendlerini belirleyici oluyor. Dünyanın her yerinden moda editörleri, moda ikonları, tasarımcılar buraya geldiği için sokaklarda insan izlemek için çok iyi bir zaman ama turistik amaçlı geliyorsanız olabildiğince bu haftayı atlamaya çalışın çünkü hem oteller pahalı oluyor, hem de mekanlarda masa bulmak çok zorlaşıyor. İşiniz moda değilse denk gelmeseniz daha iyi.

Fête de la Musique: Yaz gündönümü olan 21 Haziran da sadece Paris’te değil tüm ülke çapında düzenlenen ücretsiz bir müzik festivali.

14 Temmuz Fransız Ulusal Bayramı Bastille Günü: Normalde resmi tatil olduğu için şehirde çoğu yer kapalı oluyor ama müzeler, anıtlar ve kültürel alanlar ziyarete açık kalıyor. Üstelik akşamında Eyfel Kulesi’nden harika bir havaifişek gösterisi ve Champs-Élysées’de geçit töreni oluyor.

Paris Plages: Temmuz ve Ağustos aylarında belediye, Seine’nin her iki yakasında Paris Plages adlı yapay plajlar oluşturuyor. Aralarından en popüleri şehrin kuzeyindeki Le Bassin de Villette’de oluyor ama şehir içinde Marais bölgesinin Seine Nehri’ne denk gelen kıyıları da çok keyifli.

Tour de France: Her sene Temmuz ayında gerçekleşen dünyanın en prestijli bisiklet yarışı Tour de France’ın her yıl değişen bir rotası olsa da finişi her yıl Temmuz ayının son Pazar günü Zafer Takı’nda oluyor. Bu dönemde de fiyatlar yüksek, müsaitlikse sıkıntılı oluyor.

Fête des Vendanges de Montmartre: 1935’den beri her yıl Ekim ayının ikinci cumartesi pazarında Montmartre’da bağbozumu kutlanıyor. O hafta boyunca Montmartre’ın kırsal köklerine ve doğasına bir saygı duruşu niteliğinde etkinlikler gerçekleştiriliyor.

Nuit Blanche: Ekim ayının ilk Cumartesi günü tüm gece boyunca Paris’in en güzel tarihi yapıları, çeşitli sanatçıların ışık enstalasyonları ile kaplanıyor.

Le Beaujolais Nouveau: Fransızların 18 Kasım’da Le Beaujolais Nouveau dedikleri, hasat sonrası ilk ay içinde üretilen, yılın ilk taze şarabını kutladıkları akşam. O dönem tüm şehirde “Le Beaujolais nouveau est arrivé! / Yeni Beaujolais geldi” geyiği dönüyor. Bu dönem aynı zamanda Noel sezonunun başlangıcını işaret ediyor.

Noel Pazarları: Tüm Avrupa başkentlerinde olduğu gibi Paris’te de Noel pazarları kuruluyor ancak madem Fransa’dasınız bir hızlı trene atlayıp dünyada Noel’in başkenti sayılan Strasbourg’a geçin deriz.

İndirim Sezonu: Fransa’da mağazalar kendi başına indirime girmiyor, yılda iki kez olmak üzere Ocak – Şubat ve Haziran – Temmuz ayları arasında indirim sezonu oluyor.

TGV İsimli Hızlı Tren İle Fransa’nın Her Yerinin Bir Film Mesafesinde Olduğunu Unutmayın

Fransa’nın hızlı trenleri TGV ile Paris’ten Lille, Strasbourg, Dijon, Grenoble, Lyon, Avignon, Nice, Cannes, Marsilya, Bordeaux, Toulouse, Nantes gibi birçok şehre 2 ila 4 saat arasında değişen sürelerde direkt olarak ulaşım sağlayabiliyorsunuz.

Şarap bağlarını keşfetmek için sonbaharda Bordo’ya (2,5 saat), Aralık’ta Noel’in başkenti Strasbourg (2,5 saat), Aralık başındaki La Fête des Lumières (Işık Festivali) zamanı ya da ilkbahar ve sonbahar aylarında ise dünyanın gastronomi başkentlerinden biri sayılan Lyon’a (2 saat), yazın ve baharda da Güney Fransa’ya (Marsilya 3,5 saat) kaçmak çok keyifli olacaktır. Güney Fransa Rehberimiz de size eşlik etmek için nöbette.